Karamehmet'in büyük hatası

Turkcell'in ortaklarından Mehmet Emin Karamehmet'in ne yapacağı merak ediliyor

Çukurova Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet'in önünde kritik bir zaman var. Karamehmet ya parayı ödeyip Turkcell hisselerini alacak ya da elindeki hisseler ortağına geçecek. Bugün Gazetesi'nden Perihan Çakıroğlu, detayları yazdı.
İşte o yazı:
Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet'in başı Turkcell'deki iki ortağı ile dertte. Önünde 60 günlük süre var.
Rus ortağı Alpha Grubu'na bağlı Altimo'ya rehin verdiği yüzde 13.8'lik Turkcell hissesini kurtarmak için 1 milyar 565 milyon dolarlık ödemeyi belirlenecek faizleriyle ödeyecek. Eğer bunu yapamazsa Turkcell'e veda etmek durumunda kalacak.
Bir yandan da İskandinav ortağı TeliaSonera (TS), onu sıkıştırıyor. 930 milyon dolarlık alacağı konusunda yükümlülüklerini yerine getirmesi isteniyor. Çok uzun süren Turkcell düğümünün çözülmesi için Karamehmet, herhalde elinden geleni yapacak.
Biraz da her şey, TMSF'nin el koyduğu şirketlerin satış değerlerine bağlı. Devlete olan 455 milyon dolarlık borcu da ödemesi gerekiyor. Artanı da kendisine kalacak. Türkçesi, "Mehmet Emin Bey zorda."
Hisse satmadı iki bankadan oldu
Peki, neden bu noktalara geldi?
Bunu anlayabilmek için geçmişe gidip, filmi geriye sarmak gerekiyor.
Yıl, 1998 ve Karamehmet'in elinde iki bankası mevcut. Birisi, Koç Topluluğu'na satılan Yapı Kredi, ikincisi de Pamukbank.
İnterbank da onundu ama satıldı.
Çukurova Grubu, hem bankaları hem sanayi yatırımları hem de Turkcell'le birlikte çok iyi bir noktadaydı. Bankaları o dönemdeki değerle 10 milyar doları ediyor. Turkcell'in değeri de 2000 yılında halka açıldığında 17 milyar dolardı. Grup, yaklaşık 30 milyar dolarlık bir varlıkla dikkat çekiyordu. Gelecek vadeden sektörlerde hep öndeydi. Sadece, Pamukbank'ta "mali sıkıntı" vardı.
Hazine'nin ve BDDK'nın yaptığı denetimlerde grup kredilerinin teminatlandırılması konusu gündeme gelmişti.
Çukurova'nın bünyesindeki şirketlerin tepe yöneticileri, Pamukbank'tan duydukları rahatsızlık nedeniyle bir öneri geliştirdiler. Bunu da Karamehmet'e götürdüler. Dediler ki: "Bir mali yapılanmaya gidelim, Yapı Kredi'den bir miktar hisse satalım, grubun bütün borçlarını kapatalım. Yapacağımız yatırımları da karşılayalım. Geri kalan kaynağı da siz istediğiniz gibi kullanın."
Patronlar da yanılır!
Karamehmet'in bu öneriye sıcak bakmadığını eski yönetici arkadaşları belirtiyor. Herhalde durumu idare edeceğini düşündü.
O dönem Yapı Kredi Genel Müdürü olan Burhan Karaçam da 1999'da bu yüzden istifa ederek ayrıldı.
Ondan sonra Yapı Kredi hisseleri, Pamukbank'a teminat olarak verildiğinden, 2001 krizinde TMSF, Yapı Kredi'ye de Pamukbank'a da el koydu. Pamukbank güme gitti, Yapı Kredi de Koç Topluluğu'na satıldı. Oysa, Karamehmet böyle çok riskli bir tercihe gitmeyebilirdi. Yapı Kredi'den ve diğer şirket hisselerinden 2 milyar dolara ulaşan yüzde 10'luk bir satış yapsa, Pamukbank'ın problemini çözebilirdi. Geri kalan paylarla da istediği yatırımları yapabilirdi.
Daima fazla özgüven patronlara zarar verir. Onun için küresel şirketler, "bağımsız üye" çalıştırmaya çok değer ve önem bahşederler. Acaba Karamehmet bugünkü aklıyla o hatayı yapar mıydı?
Buffet'i örnek alacak  zengin aranıyor
Açık söyleyelim hâlâ teknoloji fakiriyiz. Cari açığı ancak teknoloji markaları ortaya çıkararak kapatabiliriz.
Dünyanın en varlıklı adamlarından 82 yaşındaki ünlü yatırımcı Warren Buffet'i "kendi çapında" örnek alacak Türk zenginlerine ihtiyaç var.
Buffet, son olarak 5 hayır kurumuna 2.6 milyar dolar bağış yapma kararı almış. Bu paranın 2 milyar dolarını da eğitim, sağlık ve bilgi teknolojilerinin gelişimi için Bill Gates Vakfı'na bağışlayacak.
Hani diyorum ki, bizim zenginlerden bir veya birkaçı Gates Vakfı gibi özel bir vakıf kursa da buraya bağış yapsalar. Bu paraları da teknoloji alanında parlayabilecek gençlerin gelişmesi için değerlendirseler.
Güzel olmaz mı?