IMF ZARARI 4.1 TRİLYON DOLARA ÇIKARDI
İşte Ali Ağaoğlu'nun son öngörüler üzerine yaptığı çarpıcı analizi...
IMF; kredi krizi ve resesyonun sürmesi durumunda çürümüş kredi ve finansal varlıklardan kaynaklanan zararın dünya çapında 4.1 trilyon dolara çıkabileceğini açıklamış. Bu toplam içinde Amerikan bankalarının payı da 2.7 trilyon dolara ulaşabilecekmiş. IMF; ABD finansal sistemine dair olası zararı Ekim 2008de 1.4, Ocak 2009da ise 2.2 trilyon dolar olarak açıklamıştı. O günden bu yana yok Obamanın yeminiydi, yok Geithner planıydı derken havanda su dövülmeye devam edildiğinden; zararlar değil azalmak, artmaya devam ediyor. Ocak-Nisan derken; böyle giderse Temmuzda bu rakam 3.7 trilyona çıkarsa kimse şaşırmayacak. Gerçekten de böylesi bir artış çok da şaşırtıcı olmayabilir. 2.7 trilyon dolar; 15 trilyon dolarlık ABD ekonomisinin yüzde 18lik kısmına denk geliyor. Böylesi krizlerde zararların Gayri Safi Hasılanın yüzde 25ine ulaşması sıkça rastlanan bir durum. Bu hafta sonuna doğru ABDdeki stres testine dair ilk bilgiler kamuoyuna açıklanacak. Geçtiğimiz Pazartesi günü piyasalarda dolaşan dedikodu; 19 bankanın 3 tanesinin kurtarılamayacak durumda olduğu, diğerlerinin de sınavı geçemediği yönündeydi. Borsalardaki düşüşün asıl sebebi olarak bu dedikodu gösteriliyordu. Bank of Americanın iyi kar açıklayıp; bunun bir seferlik olduğunu söylemesi ve 6 milyar dolarlık kredi batıkları için karşılık ayırdığını açıklaması da aslında bu dedikoduyu destekler nitelikteydi. Stres testi ile ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmamışken; Geithnerin bankaların çoğunluğu ihtiyacından daha fazla sermayeye sahip açıklaması sanki piyasaları sakinleştirmeye yönelik bir çaba gibiydi. Krizin en başından beri sorunun temeline inip, çürük bankaları ayıklayıp batmalarına izin vermeyen ABD, faturanın her geçen gün artmasına neden oluyor. Hem kendisi, hem de dünyanın geri kalanı için. Zamanın iyileştirici etkisi ve insanların durumu kanıksamasıyla bu krizin atlatılacağı umuluyor. Ne yazık ki bu mümkün değil. Mümkün olsaydı; sorunlu kredi meselesini halı altına süpüren ve 10 yıldan fazla bir zamandır sıfır faiz politikası uygulayan Japonya resesyondan çıkardı. Çıkabildi mi? Tabii ki hayır! Amerika da sorunu halı altına süpürmeye, göz önünden uzaklaştırmaya çalışıyor. Ancak sorun o kadar büyük ki, bir türlü altına saklanabilecek ebatta bir halı bulunamıyor. Böyle bir halı bulunamayınca da kriz kendi kendini mayalamaya devam ediyor, zarar büyüyor. Yapılacaklar belli. ABD kalan sağlarla yola devam etmek zorunda. Canlıymış gibi düşündüğü zombilerden bir an evvel kurtulmalı. Hem kendisi, hem de dünyanın geri kalanı için... ALİ AĞAOĞLU/VATAN