Halka açıklık oranı düşük hisselere tedbir geliyor

Sermaye piyasasına güç katıp, yatırımcıyı koruma altına almayı hedefleyen yeni düzenlemeler için düğmeye basıldı. Yüzde 5 ve altında halka arz oranlarına sahip şirketlere yönelik çalışma başlatıldı. Günlük artış limiti yüzde 5-7.5 olabilir

Hükümet, sermaye piyasalarında "ayrılma hakkından" "adil bedel" esasına kadar birçok başlıkta yatırımcının önünü açan, menfaatlerini korumaya alan önemli adımlar atıyor. Sermaye Piyasası Kurulu ile İstanbul Borsası değerinden fazla işlem gören, manipülatif işlemlere kapı aralayabilecek, çok düşük halka arz oranlarına sahip şirketlere yönelik çalışma başlattı. Sabah'tan Hazal Ateş ile konuşan, SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, "Halka açıklık oranı yüzde 5-10'un altındaki şirketlerle ilgili işlem esaslarında ne gibi tedbirler alabiliriz, İstanbul Borsası'yla onun üzerinde çalışıyoruz. Belki yüzde 5'in altında olan halka açıklık için günlük artış yüzde 5 olabilir ya da 7.5 olabilir. Arkadaşlar üzerinde çalışıyor. Yatırımcıların işlem yaparken dikkatli olmasını gerektirecek işlem esasları üzerinde çalışıyoruz" dedi.

YATIRIMCIYA KORUMA

SPK Başkanı Taşkesenlioğlu, bankacılık yasa teklifi kapsamında sermaye piyasasına güç katacak yeni düzenlemelere ilişkin Meclis Komisyon üyelerine bilgi verdi. Borsada son 30 günde oluşan fiyatların ağırlıklı ortalaması yerine "adil fiyat" uygulaması geldiğini belirterek, "Adil fiyat beş kritere göre belirleniyor. Sadece son bir aydaki fiyatların esas alınması burada muhtemel manipülatif ve piyasa bozucu işlemler neticesinde gerçek fiyatı, olması gereken fiyatı yansıtmaması durumu var. Buradaki temel unsur yatırımcıların haklarını korumak olduğu için sadece son 30 güne bağlı kalmadan, değerleme raporu dâhil, son altı aylık, son bir yıllık ve son beş yıllık fiyatların ortalamasından hangisi yüksekse onu uygulayıp yatırımcıların mağduriyetini giderme amacı taşıyoruz" diye konuştu.

MARJLAR AŞAĞI ÇEKILECEK

Taşkesenlioğlu, milletvekillerinin çok düşük halka arz oranlarına sahip şirketlerde manipülatif işlemlerin önlenmesi, halka arz oranlarının artırılmasına yönelik sorulara karşılık, "Şu anda borsada günlük 'Yıldız Pazar 1-2', 'Ana Pazar 1-2"deki marjlar yüzde 20'de, onu aşağı çekmeyle ilgili şeyler. Gerek bizim taraf, gerek Borsa İstanbul çalışıyor üzerinde" değerlendirmesini yaptı. Ayrılma hakkı gündeme geldiğinde halka açık ortaklığın öz kaynaklarında azalma yaşandığını anımsatan Taşkesenlioğlu, yeni düzenlemeyle "Bunun nispeten azaltılabilmesi için ayrılma hakkını kullanacak ortakların satacakları payları ortaklık dışındaki kişilere veya mevcut ortaklara teklif edilebilmesi, onlardan satın alma talebi gelirse onların satın alması yoluna da imkân veriliyor" dedi.

52 AYRILMA HAKKI

Mevcut uygulamada 2017 ve 2019 tarihlerinde 52 şirkette ayrılma hakkı kullanımını gerektiren önemli nitelikte işlem meydana geldiğini anımsatan Taşkesenlioğlu, şu bilgileri verdi: "Bunların 8'i birleşme, 1'i bölünme, 6'sı faaliyet konusu değişikliği, 15 tanesi ilişkili taraf işlemi, 18 tanesi mal varlığı satışı, 1 tanesi kiralama, 2 tanesi ayni hak tesisi ve 1 tanesi sermaye artırımından elde edilen fonla ilişkili taraflara borç kapama şeklinde oldu. Bu 52 ayrılma hakkından 32 tanesinde ayrılma hakkı kullanımına yatırımcılar katılmamış ve ayrılma hakkını kullanmamışlardır. Yatırımcıların katıldığı 18 ayrılma hakkından yalnızca 2'sinde ayrılma hakkına katılan yatırımcıların sermayeye oranı yüzde 10'un üzerinde olup kalan 16 şirkette ise bu oran yüzde 5'in altında gerçekleşmiştir."

HOLDİNGLERİN YÜKÜ HAFİFLİYOR

YASA teklifiyle SPK'ya halka açık şirketlerin niteliğine göre farklı usuller belirleme yetkisi veriliyor. Zorunlu pay alım teklifinden söz konusu zorunluluğu doğuran işlemin kamuya açıklandığı tarihte pay sahibi olanlar faydalanabilecek. Bu tarihten sonra pay alanlar çağrı fiyatından faydalanamayacak. Kurul sayesinde yatırımcılar ile ihraççılar borçlanma araçlarının hüküm ve şartlarının değişmesi gerektiğinde karşılıklı görüşerek anlaşma yoluna gidebilecek. Aracı kurumlara, proje finansmanı kredisi verme, altyapı yatırımları gibi büyük projelerdeki kredilerin menkul kıymetleştirilmesi, bu projelerin nakit akışlarına dayalı menkul kıymet ihraç edilmesi ve proje finansman fonu kurulması imkânları getiriliyor.