Faiz indirimi ‘dört sektörü’ uçurabilir

Faiz indirimi en fazla banka, gayrimenkul, beyaz eşya ve otomotiv sektörünü etkileyecek. 25 Temmuz PPK kararını bekleyen piyasalar faiz indirimine kilitlendi. Borsa 101.849’a yükseldi. Dolar 5,6592’ye düştü, gösterge faiz 17,68’e geriledi.

Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ve Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları sonrasında piyasalar faiz indirimine odaklandı. Gösterge faizin 17,68 seviyesine gerilemesiyle birlikte faiz indirim beklentisi de güçlenmiş durumda. 150 baz puandan 400 hatta 500 baz puana kadar faiz indirim beklentileri korunuyor. Peki, TCMB’nin faiz indirimi nasıl olacak ve piyasalar nasıl bir tepki verecek?

Gelişmelere, Cumhurbaşkanı’nın ve yeni TCMB Başkanı’nın konuşmalarına bakınca faiz indiriminde manevra alanının oluştuğu gözleniyor. Bu da 200 hatta 300 baz puanın üzerinde faiz indirim beklentilerini artırıyor. Genel beklenti ise 400 puana çıkmış durumda. Gösterge faizin 26,53’lerden 17,68’lere geldiği düşünüldüğünde 400 baz puanlık bir indirimin dahi fiyatlandığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Bankalar öne çıktı

Faiz indirimi ile en fazla etkilenecek sektörlerin başında bankacılık geliyor. Sektör hisselerine 22 Mayıs’tan bu yana yoğun bir ilgi söz konusu. BIST Banka Sektör Endeksi yaklaşık iki ay içerisinde yüzde 36,49 oranında değer kazandı. Son iki ay içerisinde en fazla yükselen bankacılık endeksi oldu. Kurum raporlarında bankacılık sektörü öne çıkmaya devam ediyor. JP Morgan 19 Temmuz tarihli “Türk Bankaları” raporunda takipteki alacakların oluşumu hızlanırken, takipteki alacak oranlarının başlangıçtan korkulandan daha düşük kaldığını tespit ettiğini açıkladı. Ancak dolarizasyon eğilimi ve kredi büyümesine dönüşün Türk bankalarının finansmanını odakta tuttuğunu vurgulayan kurum, yakın vadede, pozitif bilanço sürprizi için bir alan ve güven için destekleyici bir zemin görüyor. JP Morgan, Garanti ve Yapı Kredi’yi tercih ettiğini belirtti.

Metal fırtına

Faiz indiriminden ikinci ve üçüncü sırada en fazla etkilenen ise otomotiv ve beyaz eşya sektörleri oldu. BIST Metal Eşya Sektörü 22 Mayıs’tan bu yana yüzde 25,74 oranında değer kazandı. 

Faiz indiriminden en fazla etkilenen dördüncü sektör ise gayrimenkul sektörü. Borsada işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklığı hisseleri faiz indirim beklentilerine en zayıf tepkiyi verdi. Sektörde yer alan hisseler son iki ay içerisinde yüzde 8,3 oranında değer kazandı. 

Yeni para girişi

11. Kalkınma Planı’nda 2023 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerin ivmesini azaltsa da büyümesinin süreceği öngörülüyor. 2014 -2018 döneminde ortalama yüzde 2,1 büyüme gösteren gelişmiş ülkelerin, 2019 - 2023 döneminde ortalama yüzde 1,7 büyüyeceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülke piyasalarına azalarak da olsa yeni sıcak para akımı sürebilir. Bu ise 11. Plan kapsamında belirlenen BIST kapitalizasyonunu destekleyici bir nitelik taşıyor. Nitekim hem FED hem de ECB tarafındaki faiz indirimlerinin gündemde olması bu durumu güçlendiriyor. Diğer taraftan Plan kapsamında finansal piyasalara yönelik atılması düşünülen adımlar yine borsaya yukarı yönde ivme kazandıracak nitelikte adımlar.

11. Plan ve borsada hedef

Türkiye’de, eğitimden savunmaya, sağlıktan ekonomiye kadar tüm sektörlerde atılacak adımların yer aldığı “11. Kalkınma Planı”  bu ay açıklandı. Planda, 2023 yılı için Borsa İstanbul’un piyasa değerinin, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranının yüzde 39,3 olması hedefleniyor. Borsa İstanbul’daki şirketlerin piyasa değerinin GSYH’ya oranı 2018 yıl sonu itibari ile yüzde 21,5 seviyesinde bulunuyor. Borsanın şu anda piyasa değeri ise 157 milyar 510 milyon dolar. 2023 yılında GSYH’nın 1.080 milyar dolara çıkması hedeflendiği göz önüne alındığında yüzde 39,3’ü 424 milyar dolara tekabül etmekte. Bu da kalkınma planındaki hedeflerin gerçekleşmesi halinde 2023 yılına kadar Borsa İstanbul’da 157 milyar dolar olan piyasa değerinin 2.6 kat çıkması anlamına geliyor. Bu taktirde dolar bazında 18.052 seviyesinde olan BIST 100 Endeksi’nin 48.644’e çıkması gerekiyor. Öte yandan 11. Kalkınma Planında 2023 dolar kuru hedefi ise 6,90 TL seviyesinde bulunuyor.

Tasarruf eğilimi

Yurtiçi tasarruflar açısından da planda ciddi hedefler söz konusu olmakla birlikte, bu kapsamda temel amacın, plan döneminde yurtiçi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların imalat sanayiindeki öncelikli sektörler ve üretken alanlardaki yatırımların finansmanına yönlendirilmesi olduğu görülmekte. Uzun vadeli tasarruf yapma eğiliminin güçlendirilmesi öngörülmekte. Bu kapsamda tasarrufların, GSYH’ya oranı 2023 dönemi için yüzde 30,3 gibi makul bir düzeyde hedefleniyor. (Zeynep Aktaş/Milliyet)