BORSAGUNDEM.COM DIŞ HABERLER SERVİSİ
Finans dünyasının ‘Doktor Kıyamet’i Marc Faber, kişisel sitesinde yayınladığı aylık yorumunda yatırımcılara seslendi. Fabber, “Varlık piyasaları açısından, yatırımcıların dikkate alması gereken en önemli sorunun, merkez bankası mensuplarının küresel ekonomi zayıfladığında ve varlık piyasaları azaldığında nasıl tepki göstereceğidir” dedi. Fabber, değerlendirmesine, “Dahası, para birimleri, sermaye piyasaları (hisse senetleri ve tahviller) ve diğer varlık piyasaları (emlak, koleksiyon, kripto paralar vb.) yapılan gümrük vergisi gibi müdahaleler bizi ne gibi bir yöne çekecektir bu bir endişe konusu…” diyerek devam etti.
Dünyaca ünlü yatırımcı, yorumlarında piyasa dışı duruşuna da devam etti. Marc Faber şu satırları kaleme aldı:
“Geçen ay, dünyanın farklı şehirlerindeki hayat pahalılığına ilişkin karşılaştırmalar yapmanın ve özellikle ABD'de sağlık ve eğitim masraflarına değinmenin ne kadar zor olduğunu açıklamıştım. Bu açıklamayı yaptığımda Zürih ve Cenevre dünyanın en pahalı şehirleri olarak kabul ediliyordu.
Dünyanın en büyük finans şirketlerinden biri olan UBS gider endeksine göre Zürih, 116.6 seviyesinde ‘en pahalı’ şehir iken, dünyanın en ucuz şehirleri Yeni Delhi, Manila, Kiev, Lagos ve Kahire’ydi. (Gider Endeksi sırasıyla 46.0, 45.2, 44.0, 40.6 ve 34.6).
Peki, nerede yaşayıp, çalışmalıyız? Bu oranlar kesin bir cevap veremiyor ancak karar verirken dikkate almamız gereken sayısız konuyu ele almaktadır.
Benim için bir şehirde en önemli husus güvenliktir. Dünyanın her yerinde kendi güvenliğiniz konusunda dikkatli olmanız gerekir ki ayrıca ailenizi ve mülkünüzü korumak bazı yerlerde çok zordur. Ben Japonya ve Singapur'u dünyanın en güvenli ve yaşanabilir ülkeleri olarak sıralıyorum. Ayrıca bence kendinize ve ailenize herhangi bir saldırı gerçekleşmeksizin geceleri rahat uyumak, muhtemelen dünyanın en pahalı şehirlerinden birinde yaşamaya değer bir durum.”