Dolarda hedef neresi

ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan dolardaki hızlı çıkışı Borsa Gündem için analiz masasına yatırdı.

FED toplantısı öncesinde gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde büyük bir stres oluştu. Aslında geçtiğimiz hafta kurdaki tansiyonun artması bu yönde bir stres oluşabileceğini göstermekteydi. FED Başkan Yardımcısı Stanley Fischer’ın daha önce yapmış olduğu açıklamalar da “FED kayda değer zaman ifadesini tutanaklardan kaldırabilir” beklentileri oluşturdu. “Kayda değer zaman” ifadesi kalkması halinde FED’in faiz artırım kararını alması zamanının da yakın olduğunu gösterecek, bu nedenden dolayı piyasaların odaklandığı “anahtar kelime” olmuştur.
 
Şu anda tersine sermaye hareketi gelişmekte olan ülkeler açısından en büyük risklerden biri olarak görünmektedir. Çünkü FED’in miktarsal genişleme yaptığı dönemde sıcak paradan en çok yararlanan ülkeler “gelişmekte olan ülkeler” olmuştu. Türkiye özelinde baktığımızda ise gerileyen petrol fiyatları bir olumlu hava yaratmıştır, ancak hem bu etki kısmen fiyatlanmıştır, hem de daha uzun vadede risk oluşturmakla beraber cari açık bilançosunun alt kalemleri üzerinden büyüme için risk yaratmaktadır. Zaten üçüncü çeyrek büyümesi de yüzde 1,7 ile beklentilerin oldukça altında gelmiştir. ABD’nin ekonomik büyüme bazında dünyanın geri kalanından pozitif ayrışıyor olması ise ilerleyen dönemde diğer varlıklardan da dolara ciddi bir giriş olabileceğini göstermektedir.
 
FED’in faiz artırma noktasına yakın olduğuna dair sinyaller, ABD ekonomisinin yeterince güçlü olduğu algısını güçlendirecektir. Küresel bazda dolara baktığımızda dolar endeksinin 92,00 ve 99,00 seviyelerine doğru bir hamle yapabileceğini görüyoruz. USDTRY paritesinde ise 2,3000 – 2,3500 bant aralığı bölgesindeyiz. 2,3500 kırılması USDTRY paritesini kurun tansiyonun en yüksek olduğu dönemde görülen 2,3900 zirvesine götürebilir. Bu durumda piyasayı rahatlatacak olgu FED’in “kayda değer zaman” ifadesini kaldırmaması veya daha güvercin açıklamalar yapması olacaktır. Çünkü “kayda değer zaman” ifadesi kalkmasa bile önemli olan ekonomiye yönelik öngörülerin dozajı olacaktır.” (ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan)