Dolar 4.50 lirayı aştı, Merkez'in açıklamasıyla geriledi

Dün 4.47 ile rekor kıran dolar/TL yeni günde 4.50 seviyesini aşarak rekor seviyeye ulaştı

ABD faizlerindeki hızlı yükseliş ve dolardaki değer kazancı gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik küresel riskten kaçışı tetiklerden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın söylemleri kuru baskılamaya devam ediyor.

Merkez Bankası sağlıksız fiyat oluşumlarını yakından izlediğini ve gerekli adımların atılacağını açıkladı. Bu açıklama ile birlikte dolar rekor seviyeden bir miktar geriledi.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ile bugün AK Parti Genel Merkezi'nde görüşecek.

Dolar güne 4.44 lira seviyesinden başlangıç yaptı. Saat 18.01 itibariyle dolar 4.4256 lira seviyesinde işlem görüyor. Açılışın ardından en düşük 4.3940 lira, en yüksek 4.5011 lira seviyesi görüldü. Euro ise 5.3250 lira ile tarihi yüksek seviyesini gördü. Saat 18.01 itibariyle euro 5.2162 lira seviyesinde işlem görüyor. Euro/dolar paritesi 1.1804 seviyesinde. Gram altın 183.3 liradan alıcı buluyor. 2 yıllık tahvil faizi yüzde 16.76 seviyesinde bulunuyor.

Yatırımcılar zaten ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimi ve küresel ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinden endişe ederken, Kuzey Kore'nin Güney Kore ile yapılacak üst düzey 
görüşmeleri aniden iptal etti. Bu gelişmenin ardından Kuzey Kore ile ABD arasında 12 Haziran'da yapılacak olan görüşmenin iptal edilmesi halinde Kore yarımadasında gerilim tekrar artırarak 
piyasalarda ek bir baskı unsuru yaratabilir. ABD'de dün açıklanan güçlü perakende satışlar ve imalat 
sanayi verileri 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvil getirilerinin yüzde 3.095'e kadar yükselerek Temmuz 2011'den bu yana en yüksek seviyeye çıkmasına yol açtı. ABD faizlerindeki yükselişin de etkisiyle dün Türkiye'nin 10 yıllık gösterge tahvil getirisinde de 84 baz puanlık yükseliş yaşanmıştı.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Küresel piyasalardaki gelişmekte olan ülkelere yönelik endişeler ve fon çıkışları son dönemde hiç olmadığı kadar kuvvetli. Benzer ülkelere baktığımızda emtia gelirleri sayesinde dış finansmana Türkiye kadar bağımlı bir ülke de yok diyebiliriz. Bu gelişmeler Türk 
piyasalarını satışlara açık bırakıyor. Siyasilerin düşük faiz söylemleri de bu baskıyı artırıyor" dedi ve ekledi: "Bunu engellemek adına ise piyasalar TCMB'nin ne zaman ve ne yapacağına odaklanmış durumda. Görünüşe göre 7 Haziran'ı beklemeden bir faiz artışına doğru gidiyoruz. Öncesinde belki 
TCMB reeskontların ödemelerine ilişkin kolaylıklar gibi birkaç likidite adımı daha deneyebilir." 
Bankacılar TCMB'nin de yakından izlediği bir aylık zımmi oynaklığın 20 olan değerinin de üzerine çıkarak geçen yılın Ocak ayından sonraki en yüksek seviyesine seyretmesi sonrası TCMB'nin yeni bir adıma gittikçe yaklaştığını öngörüyorlar. TCMB'nin olası adımlarının yanısıra bugün piyasalarda Mart 
ayına ilişkin sanayi üretimi ABD verileri ve Halkbank yetkilisi Hakan Atilla'nın ABD'de bugün gerçekleşecek dava süreci izleniyor. TL bu yıl dolar karşısında yüzde 15'e yakın değer kaybederek 
gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en çok değer kaybedenlerden biri durumunda.

TL son dönemde S&P'nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL'deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P'nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3'ün de üzerine yükselmesi, petrol 
fiyatlarındaki sert yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon 
ve yüksek cari açığı gösteriyorlar. TL'deki değer kaybındaki Erdoğan'ın seçimlerin ardından 
başkan olarak para politikalarında daha etkin rol oynayacağına yönelik açıklamaları da hız kattı. 
Faizi ekonomik alanda her türlü kötülüğün anası-babası olarak tanımlayan Erdoğan haftasonu yaptığı açıklamalarda da 24 Haziran'dan sonra faizin şeklinin de oranının da çok daha farklı 
bir şekilde gelişeceğini söyledi. Erdoğan Londra'da Bloomberg TV'de yer alan konuşmasında ise, 
"Şu anda öyle veya böyle siz ülkede yürütmenin başısınız. Tabi ki TCMB bağımsızlığı söz konusudur. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın 
burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da tabi buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre yapacaktır. Ben bunun gelecek için çok isabetli adımların atılmasına vesile olacağına inanıyorum" dedi. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem ise dün 
Londra'dan Reuters ile yaptığı söyleşide düşük faiz istekliliğine yönelik vurgunun 7 Haziran da gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) kararına yönelik olmadığını, ileriye yönelik genel bir hedef olduğunu söyledi. Ertem'in açıklamaları TL'deki değer kaybının bir bölümünün telafi edilmesini sağladı. 

10 YILLIK GÖSTERGE TAHVİL GETİRİSİ DÜN 84 BP YÜKSELDİ

Öte yandan dün ihalelerin yakından izlendiği tahvil bono piyasasında ise ABD faizlerindeki yükseliş ve TL'deki değer kaybı ile birlikte 10 yıllık gösterge tahvil getirisi dün 84 baz puan yükseldi.

Tahvil bono piyasasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puanlık yükselişle 9 Mayıs'ta yüzde 14.18'e kadar çıkmıştı.

Önceki gün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 13.92 valörde son işlem yüzde 13.90 olmuştu. Dün en yüksek yüzde 14.76 seviyesi test edilirken spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 14.31 valörde son işlem yüzde 14.71 oldu. Öte yandan 27 Nisan haftasını yüzde 14.36 seviyesinden 
kapayan gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz ise geçen hafta yüzde 16 seviyesine kadar yükseldi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.45 valörde son işlem yüzde 16.80 
oldu.