Türk Telekom’un ana şirketi Ojer Telekom’a 4.75 milyar dolarlık kredinin verilmesinden bu yana, TL’nin dolar karşısında %40 civarında değer kaybetmesi, Ojer Telekom’un bu kredinin geri ödenmesi için güvendiği temettülerin erimesine neden oldu. Geçen ay şirket aralarında Citi Group, JP Morgan, Deutsche Bank ve Türkiye’nin büyük bankalarının tümünü içeren 29 banka, yaklaşık 290 milyon dolarlık kredi taksitini ödeyemedi ve uzatma arayışına girdi. Bu durum Türkiye’de en büyük borçlar için ilk büyük stres işareti olarak algılandı. Analistler Türkiye için düşük tasarruf ve devam eden dış borçlanma nedeniyle büyüme-küçülme içerisinde gerçekleşen büyüme datalarına sahip olduğunu ve özel sektör borçlanmasının madalyonun sadece bir yüzü olduğunu; TL’nin son bir buçuk haftalık süreçteki gibi değer kaybetmesi durumunun engellenmesi durumunda bu durumun yönetilebilir olduğu vurgusu dikkat çekiciydi. Bu açıdan baktığımızda TCMB’nin Perşembe günü yapacağı PPK toplantısı ve faiz kararı önemlidir. Piyasanın genel beklentisi 25 baz puanlık bir indirim yapabileceği yönünde olsa da biz bu konuda Merkezin doların ateşini düşürmek amacıyla direk müdahale yerine faiz indirimlerine Ekim ayı için ara verebilme ihtimalini de olasılıklarımıza katıyoruz. Merkez, böyle bir adım atması durumunda sadece iç gündemle değil aynı zamanda dış gündemle de yükselen dolar kurunu kısmen frenleyecektir. Doların yükselmesinde başlıca neden olarak gösterilen jeopolitik risklere baktığımızda ise Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında Musul Harekâtının başlaması ve bu harekat içinde Türkiye’nin yer alması gerekliliği vurgusu ve olası terör tehdidinin yaşanma ihtimali bugünün ana gündem maddesi olacaktır. Musul’un kaderini tayin etmek için Fransa dış işleri bakanının davetiyle 20 ülkenin dış işleri bakanı yarın Paris’te bir araya gelecek. Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Suudi Arabistan’ın katılacağını toplantıya Rusya ve İran’ın davet edilmemesi oldukça ilginç Karşılandı. Öte yandan bu sabah itibariyle Çin’den gelen büyüme rakamlarına baktığımızda, çeyreklik bazda %1,8’lik beklentiler dahilinde gelen büyüme rakamının, yıllık bazda baktığımızda %6,7 ile %7’lik büyüme hedefinin altında kaldığını görmekteyiz. Ancak son gelen Çin datalarının beklentileri karşılayamaması Çin’e dair korkuları körüklemişti. Büyüme datası ile birlikte dünyanın ikinci büyük ekonomisinde istikrar işareti algılayan piyasalar yine de temkinli bir seyir izledi. Çin sanayi üretiminin beklenmedik düşüşü ise oldukça tedirgin karşılandı. Dün 3.1141 ile yeni bir rekora imza atan dolarda bu sabah itibariyle tehlike sınırı olarak gördüğümüz 3.0950 seviyesinin altında güne başlıyoruz. Dolar endeksinde ise 98.000 altına gerileyen endekse 97.865 seviyesinden başlıyoruz. Petrole baktığımızda ise, ABD petrol stoklarının düşmesi ve OPEC’in Rusya’nın arz kısılmasına yönelik anlaşmada iş birliğine gideceğine dair güvenini tekrarlamasının ardından toparlanma ve yükselişler devam etti.ABD Petrol Enstitüsü verilerine göre petrol stokları geçtiğimiz hafta 3.8 milyon varile düşmüştü. Bugün açıklanacak resmi petrol stok verisinin ise artış göstermesi bekleniyor. Bu açıdan OPEC’in Kasım ayındaki resmi toplantısında arzı kısmaya yönelik anlaşma olup olmayacağına dair belirsizlik nedeniyle gerek ham gerekse brent petrolün 50 dolar üzerindeki fiyatlaması devam edecektir. BIST100’e baktığımızda ise dün yeni bir rekor kıran dolara rağmen 78.300’ün üzerinde gerçekleştirdiği kapanış sonrasında bugün güne hafifi alıcılı başlaması, ardından veri akışına bağlı olarak gelebilecek satışlara dikkat çekelim. Endekste yukarı yönlü hareketlenmelerde 78.500, 79.000ve 79.300 kısa vadeli dirençlerimiz olurken geri çekilmelerde 78.000, 77.700 ve 77.100 desteklerimiz olacaktır. Günün ikinci yarısında San Francisco Fed başkanı Williams’ın konuşmaları, Musul Operasyonu ve Başkanlık sistemine yönelik her açıklama takibimizde olacaktır.