Cennet, 4 yangında kömüre döndü

Muğla’nın Marmaris ilçesinde dün (Salı) saat 19.58’de başlayan orman yangını tam anlamıyla kontrol altına alınamazken bölge tarihinin en büyük 4’ncü yangınıyla baş başa.

Birbirinden güzel 36 koya sahip ilçenin neredeyse her sene bir koyu kömür oluyor. Ekonomik açıdan da çam balı üretiminin ana merkezi olan Marmaris’teki üretim durma noktasına geldi. Sözcü muhabiri Mustafa Sarıipek yangın bölgesine gitti ve izlenimlerini yazdı.

“Muğla'nın Marmaris ilçesinde geçirdiğim 28 yılda o kadar çok fazla orman yangını içinde kalıp görev yaptım ki artık sayısını ben bile hatırlamıyorum. Fakat şunu söyleyebilirim; birbirinden güzel 36 koya sahip Marmaris'in neredeyse her sene bir koyu kömür oluyor.

Yangının çıktığı 7 Adalar ve Bördübet kesimi ile hala yangının devam ettiği yerleri dolaşırken bir kez daha içim acıdı. Daha geçen yılın yaraları sarılmamışken üzerine bir yenisi eklendi. Yine binlerce can yangında telef oldu.

BÖLGEDEKİ DÖRDÜNCÜ BÜYÜK YANGIN

1996 yılında Marmaris’in Çamlı Köyü Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) dinlenme tesislerinde çocukların çıkardığı ileri sürülmesine rağmen ispatlanamayan yangın, rüzgarın da etkisiyle Yeşilbelde, Hisarönü ve Armutalan Mahallelerine kadar ulaşırken cennet gibi koylar ateş altında kalmıştı. Üç bir yanımızın yandığı ortamda denize sığınarak canımızı zor kurtardığımız yangının soğutma çalışmalarıyla birlikte bir aya yakın sürdüğü unutulmamalı. Yangında 7 bin 105 hektar kül, yüzlerce hayvan telef olmuştu.

İkinci korkutan yangın ise 2002 yılında Çetibeli’ndeki orman yangınıydı. Bu bölgede “Deli Memed” adı verilen ve sürekli yön değiştiren rüzgar nedeniyle söndürülen yangın başka yerden patlak vermiş, 15 günde zor kontrol altına alınmıştı. İçten içe yanan ağaçlar günler sonrasında rüzgarla yeniden tutuştuğunu ilk kez orada gözlemlemiştim. Çetibeli’nde bin 500 hektar alan yanmıştı.

GEÇEN YILKİ YANGININ İZLERİ HALA SİLİNEMEDİ

Geçen yıl İçmeler Mahallesi karayolu üzerindeki Armutalan Mahallesi Siteler kesiminde 29 Temmuz’da çıkan, 9 gün süren ve 135 yapının zarar gördüğü yangında da 13 bin 650 hektar alanın zarar görmüştü. Bu yangının henüz yanan ağaçlarının bile temizlenemediği, çalışmaların sürdüğü bir anda yeni bir yıkım ile karşı karşıya kalındı. Marmaris Körfezi'ne denizden tek girişin bulunduğu İçmeler Mahallesi'nden girerken masmavi deniz ve zümrüt yeşili ormanın karşıladığı turistleri artık kara kara dağlar kucaklıyor. Bunun yanı sıra yangınlar ormanlarla birlikte, dünyaca ünlü çam balını da bitirdi. Çam balı üretiminde Muğla'da lokomotif rolü üstlenen Marmaris'in Osmaniye Mahallesi'nde artık çam ağacı diye bir şey kalmadı. Bu durum bal üreticilerini kara kara düşündürüyor.

CENNET KOYLAR YOLUNMUŞ TAVUĞA DÖNÜYOR

Marmaris'in bir diğer güzel yüzü ise Hisarönü Körfezi. Özellikle bu bölge mavi tur tutkunlarının vazgeçilmezlerinin başında geliyor. Birbirinden güzel koylara sahip bölgede hangi koya giderseniz gidin çam ağacının dalında sallanıp denize atlayıp yüzdükten sonra aynı çam ağacının köklerine tutunarak karaya çıkabilirdiniz. Sanırım artık bu durum da tarih olacak. Çünkü hemen her sene yanan ya da özellikle yakılan koylardan yakında eser kalmayacak. Cennet koylar adeta yolunmuş tavuğa dönmek üzereler.

ÇAM BALI ÜRETİMİ SIFIR NOKTASINDA

Muğla ve ilçelerinde, resmi kayıtlarda 1977-2018 tarihleri arasında orman yangınlarında toplam 74 bin 699 hektar kül olduğu biliniyor. Yarım asırda Marmaris 613 yangında 28 bin 890,5 hektarlık yanan alanıyla Muğla'da ilk sırayı alırken son dört yılda meydana gelen orman yangınları sonrasında artık sözün bittiği yerdeyiz dedirtiyor. Sanırım son söz olarak çam balı üretimi artık neredeyse sıfır noktasına gelmesi muhtemel. Yanmış, kömür gibi koylara mavi turların gelip gelmeyeceği ise meçhul. Acaba biten bir Marmaris ile karşı karşıya mıyız?”

Marmaris yangını yerleşim yerlerine kadar ilerledi: Evler boşaltıldı

 

Köyceğiz'de orman yangını

 

Marmaris'teki orman yangını büyüyor

 

Valilikler orman yangınlarına karşı uyarıldı