Hisse tarafında hem tahvillere olan ilgi, hem TCMB’nin faiz adımı hem de Moody’s’ ten beklentimizle %50 hissede kalma politikamızın oluşmasına bankacılık, hava ulaştırma, gıda perakende, petro kimya sektörü ağırlıklı bir model portföy oluşturulmasını tavsiye etmekteyiz. 2024 yılı için BIST-100 endeksinin 13.000 – 13,500 aralığında bulunmasını beklemekteyiz.
Kapı giriş faizin %40 seviyesine çıkması tahvillere yabancı ilgisi ve kurdaki neredeyse stabil durum mevduatı yatırımcılar açısından garantili bir enstrüman olarak değerlendirmelerine imkan vermiştir ve biz de bundan %20’lik bir dilimle yararlanılması gerektiğini düşünmekteyiz.
Yabancıların tahvile olan ilgisi ve gecelik swap piyasasına politika faizinin %43,50 seviyesinde fiyatlanması ve kısa vade tahvil faizleri %40 bandına ulaştı. %40 bandındaki tahvil getirilerinin cazip olduğunu düşünmekte ve Tahvil bonoya da %15 pay vermekteyiz. Yatırımcılar bu oranı isterlerse eurobond/ eurobond fonu tarafında da kullanabilirler.
Hisse senetlerinde konusunda orta ve uzun vadede rahatlığımıza karşılık, açıklanan veriler sonrasında FED ve ECB’nin beklenenden çok daha erken faiz indirimlerine başlamasının beklenmesi ve jeopolitik riskler ons altında sert yükselişlere neden oldu, altına yönelik beklentilerinden öne çekilmesine neden oldu ve biz de portföyün %15’ini altından oluşturduk.
Dolar/TL’nin ise 2024 yıl sonunda 38 TL seviyelerinde oluşabileceğini düşünmekteyiz.
2024 bölüm 1…Jeopolitik açıdan nelere dikkat etmeliyiz?
2024’te küresel jeopolitiğe ABD seçimlerinin hakim olmasını beklemekteyiz. Donald Trump seçilirse bu gerçek bir oyun değiştirici olur. Amerikan seçimleri her zaman önemli bir küresel mesele olmuştur, ancak gelecek yıl daha da önemli olacak. 2024’de diğer seçim olacak ülkeler ise; İngiltere, Güney Afrika, Hindistan, Tayvan ve Rusya görünmekte ve seçimler her daim küresel ekonominin kaderi noktasında belirsizlik yaratma potansiyeline sahiptir. 2024 başındaki Tayvan seçimleri dönüm noktası olabilir. Anketlerde Demokratik İlerici Parti şu anda Çin dostu Kuomintang’ın çok ilerisinde. Demokratik İlerici Parti’nin (DPP) Çin hükümeti için kırmızı çizgi olan resmi bir bağımsızlık ilanından yana olduğu düşünüldüğünden, zaferi muhtemelen Çin’le gerilimi tırmandıracaktır.
Ukrayna söz konusu olduğunda, çatışmanın etkilerinin çoğu artık geride kaldı ve piyasalar da bunu dikkate aldı. Etkilenen tüm sektörler (lojistik, gaz taşımacılığı, tarımsal ürünler gibi) savaşın kısıtlamalarına uyum sağladı. Ancak 2024 yılında, son dönemlerde de gördüğümüz gibi mali desteğin daha az popüler olması nedeniyle Ukrayna’yı destekleyen ülkelerin para harcamasının muhtemelen daha karmaşık olacağını da bekleyebiliriz.
Orta Doğu’da çatışmaya komşu olan ülkeler, alevlenmeyi sınırlamak için ellerinden geleni yapıyorlar ve çatışmanın tırmanması kimsenin çıkarına olmadığı için risk kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Çin ile Tayvan ve Rusya ile NATO arasındaki ilişkilere ilişkin endişeler yaygın olmasına karşın süreçlerin zaman zaman dozunun arttığını görsek bile normal kabul edilen gerginlik seviyesine dönmesi beklenmekte. Ama bu gerilimler dünya çapında daha fazla korumacılığı tetikleyebilir, kritik tedarik zincirini Oxford Economics deki tabirle “ evin yakınına getirme’ ve ‘dostlara taşıma’ trendlerini hızlandırabilir.