Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin araştırmasına göre Borsa
İstanbul (BİST) 100 Endeksi’nde bulunan 28 şirket web ortamında
yolsuzlukla mücadele konusunda şeffaf raporlama yapmıyor. Oysa bu oran
çok uluslu şirketlerde (dünya genelinde) yüzde 70.
Chan'ın haberine göre, Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından yapılan ‘Kurumsal
Raporlamada Şeffaflık Araştırması’nın bulguları kamuoyuna açıklandı.
Derneğin araştırmacılarından Emre Dönmez’in paylaştığı verilere göre
araştırmada BIST 100 Endeksi’nde yer alan 100 şirketin internet ağı
ele alındı. Araştırmanın bir bölümü yolsuzlukla mücadele programının
şeffaflığı ile ilgili olup 100 şirketin ortalaması yüzde 28’e tekabül
etti. Dönmez, "Dünyada çok uluslu şirketlerde oran yüzde 70. Buradan
ülkemizde durumun pek de iyi olmadığını görüyoruz. Şu muhakkak
ülkemizde şirketlerin yolsuzlukla mücadele programının şeffaflığı ile
ilgili, web ortamında yayınlanması ile ilgili, kamuoyuna açıklanması
ile ilgili bir zayıflık var." dedi.
Bu arada şeffaflık alınında başarılı olanların başında bankaların
yer aldığını vurgulayan Dönmez, "BIST 100’de olan ve başarılı 10 banka
görüyoruz. Tabii bankaların ayrı bir hukuku var. Tabii bunlar kurumsal
ve büyük olduğu için yolsuzlukla mücadele programının şeffaflığı
bölümünde web ortamında çok ve kalifiye veriler paylaşıyor.
Araştırmadan gayrimenkul sektörünün öyle başarılı olmadığı
anlaşılıyor. Yani bu şirketlerde durum pek iyi değil, adım atılmalı."
Emre Dönmez, 3 büyük kulüp için ise "Önemli futbol takımlarımız
var, bunlar sosyolojik olarak önemli. Milyonların takip ettiği, gönül
verdiği, beğendiği takımlar. Bunların web ortamına girdiğinde
şeffaflık konusunda iyi bir skorları ve puanları yok. Beşiktaş’ın
yüzde 15 puanı var, Fenerbahçe ve Galatasaray bu sözünü ettiğim
bölümden puan alamıyor. Bu hakikaten vahim bir durum." ifadelerini
kullandı.
Araştırmada organizasyonel şeffaflık ve ülkesel raporlama
bölümleri de bulunuyor. Dönmez, "Organizasyonel şeffaflıkta
şirketlerimizin durumu iyi ama ülkesel raporlamada dünyada da bir
sorun var, ülkemizde de. Şirketlerimiz bu konuya eğilmeli, aşama
almalı." uyarısında bulundu.
Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan
da "Yolsuzlukla mücadele programında dünya şirketlerinde oran yüzde
70, bizde yüzde 28. Bu tablo şirketlerimizin rekabetçiliği adına,
global oyuncu olup olamayacağı adına önemli bulgu. Burada şirketlerin
kendini yeniden ele alması önemli." dedi. Yolsuzlukla mücadele kamunun
ve sivil toplumun yanında şirketin de rolü olması gerektiğini dile
getiren Özarslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Özel sektörün yolsuzluk davalarında, yolsuzluk olaylarında arz
temin eden olarak rolü var. özel sektörün tüketicilerine,
elemanlarına, tedarikçilerine, topluma karşı rolü var. Onun için özel
sektör bunun ucundan tutmalı. bütünsel bir problem, tek başına
yürütülemez yolsuzlukla mücadele."
Tavsiye bölümünde kamunun, yatırımcıların, sivil toplumun
şirketleri şeffaf olmaya teşvik etmesi, bu anlamda rapor talebinde
bulunması gerektiğine işaret edilen ‘Kurumsal Raporlamada Şeffaflık
Araştırması’nın belli başlı bulguları şöyle:
- 100 şirketten 9’u yolsuzlukla mücadele programı beyan ediyor.
- Kamuoyuna açık olmayan şirketlerin yolsuzlukla karşılaşma riski
büyük.
- 100 şirketten 10’unda yöneticiler, iletilerinde yolsuzlukla
mücadele konusuna atıfta bulunuyor.
- Ceza Kanunu kapsamında yaptırıma tabi tutulan kolaylaştırma
ödemelerine dair 16 şirketin bir açıklaması var. Kimi şirketler bunu
bahşiş olarak ifade ediyor. Ufak miktarlı usulsüz ödemelerin bahşiş
olarak görülmesi yolsuzluğun şirketlerce de içselleştirildiğini ortaya
koyuyor.
- Şirketlerin bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında temel
verilerin şeffaflığını inceleyen organizasyonel şeffaflık bölümünde
şirketlerin puanı yüzde 85.
- Şirketlerin ülke dışında faaliyetlerine dair gelir, vergi ve
sermaye gideri gibi temel mali tabloların ele alındığın ülkesel
raporlama bölümünde de ortalama puan yüzde 8. Dünyada da durum öyle,
çok uluslu şirketlerin puanı yüzde 6.