Açığa satışsız borsa olmaz

Ekonomist Ali Ağaoğlu ile gazeteci Hakan Güldağ, son haftaya damgasını vuran MSCI raporunu değerlendirdi. Raporun piyasadaki harekete dikkat çektiğine ve güven uyarısı yaptığı belirtildi.

Ekonomist Ali Ağaoğlu ile gazeteci Hakan Güldağ, MSCI raporunu ele aldı.

Güldağ: MSCI’dan bir rapor geldi.Hafif şok etkisi yarattı. Belki zamanlamadan...

Ağaoğlu: Zamanlama manidar denir ya… Ama diyemeyeceğim. MSCI’ın özelliği birçok yatırım fonunun takip ettiği endeksler olması ve yatırım fonlarının bu endekslere göre yatırım yapması… Fonlar, MSCI’daki ağırlığınıza göre yatırım yapıyor. MSCI Türkiye endeksi var, MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler endeksi var. Herkes için bilgi veriyor...

Güldağ: 'Rating'ci değil ama...

Ağaoğlu: Değil ama ülkelerdeki piyasalara ulaşım imkanları, o piyasaların yatırımcılara ne kadar kolaylık sağladığı veya zorluk çıkardığı ile ilgili endeksler yaratıyor. Yatırım notu vermiyor ama finansal piyasalara ilgili yatırımcılara bilgiler veriyor.

Güldağ: Ne diyor bizim için?

Ağaoğlu: Türkiye finansal piyasalarına ulaşılabilir ülkeler sınıfındaydı. Hem TL’nin konvertibl olması hem de borsamızın takas saklama mekanizmaları sayesinde. Yine, son zamanlardaki en güzel haberlerden biri TL bonolarının Euroclear’da takasının yapılması olmuştu. O nedenle bu haberin üzerine, MSCI raporu gelince, biraz şaşırttı.

Güldağ: Ani mi oldu?

Ağaoğlu: Borsada şubatta aldığımız kararlardan sonra ani değil aslında, bu gelecekti. Rapor biraz borsayı ilgilendiriyor, çünkü borsa endeksleri üzerine konuşuyoruz. Borsada açığa satış yasaklandı. Arkasından TL takası ile ilgili bir takım problemler çıktı. MSCI, SPK’nın ve BDDK’nın almış olduğu önlemler, Türk finans piyasalarında ulaşılabilirlikle ilgili sorunlar çıktığını söylüyor. Yabancı yatırımcıların buraya kolaylıkla gelip alım satım yapmalarıyla ilgili endişelerinin arttığı söylüyor.

Güldağ: Arttı mı peki?

Ağaoğlu: Aslına bakarsan arttı. Bütün dünyada açığa satış bazı ülkelerde önlem için yasaklanıyor. Ama açığa satışın kendisinin, uzun süre yasaklanması hatalı bir iştir. Bunun bir strateji haline gelmemesi lazım. Daha evvel konuştuğumuz swap köprüsünün yıkılması da aynı konu. Swap hem likiditeyi etkileyen bir konu hem de piyasalara ulaşım açısından o köprünün kurulması lazım ki biz kolaylıkla finansmanlara ulaşalım. Şimdi burada hisse senetleri için böyle bir takım sorunlar olunca MSCI, böyle bir uyarıda bulunuyor. Haklılar. Çünkü şu anda borsada sürekli yukarı çıkan, yeni yatırımcıları cezbeden ama bence tehlikeli bir artışa doğru gidiyor olabileceğimiz endişesini uyandıran bir hareket var. Tüyoyu alan borsada işlem yapmaya başladı. Hatta Finansal Okuryazarlık Derneği (FODER) bu konuda ‘burası bir kumarhane ya da oyun yeri değildir. Burada yatırımlar farklı şekilde yapılmalı’ diye güzel bir açıklama yaptı. Buna ihtiyaç duyulan bir hareket var. Yeni yatırımcıları uyarılması gerekti.

Güldağ: Borsaya ilişki, manipülasyon ve diğer uyarılar çok yerinde. Ama yabancı yatırımcının Türkiye piyasalarına ulaşamaması gibi ortada bir sorun göremiyorum...

Ağaoğlu: Aksine, değişen çok temel bir şey var. Televizyonda ekonomi programları ‘bugün borsalar yükseliyor, iyi haberle başladık güne’ diye açılıyor. Burada büyük bir yanlış var. Yatırım tercihi burada çok önemli. Sen borsanın yükseleceğini düşündüğün bir yerde, ben tersine borsanın düşeceğine inanabilirim. Sen parayı verip yükselişe pozisyon alırsın. Ben tersini düşünüp açığa satabilirim. Veya kontratlarda sen uzun pozisyon alırsın ben kısa pozisyon alırım. Bu fiyatın dengelenmesine yardımcı olur. Tek yönlü hareketi engeller. Aşağı doğru da tek yönlü hareketi engeller. Açığa satıp, sonra zarar ettiğini anlayan birisi ‘burası olmaz’ deyip almaya başladığında kapatmaya karar verir. Bu sefer yükselişi daha da hızlandırır. Açığa satış borsaların olmazsa olmazıdır. Benim algıladığım, uyarıda şu var: "Siz bu tip yasakları uzun süre devam ettirirseniz. a) Suni fiyat oluşuna yol açıyorsunuz. b) Kötü bir mesaj veriyorsunuz piyasaya, kendinize güvenmiyorsunuz demektir. Aslında MSCI’nın uyarısının arkasındaki şey, ‘siz kendinize güvenmiyorsunuz, siz güvenmiyorsanız biz size hiç güvenmeyiz’ mealinde basit bir şey söylüyor bu yorum.

Güldağ: Peki ne bekliyorsun?

Ağaoğlu: Bu sohbet yayınlandığında belki bu açığa satış yasağı kalkmış bile olabilir.

Güldağ: Bakalım, görelim derim.Zira şu sıralar yabancının gelmesini isteyen bir halimiz yok. MSCI raporunun ekonomi yönetimini çok da rahatsız ettiğini düşünmüyorum...

Ağaoğlu: Fakat o zaman gittikçe içine kapanan bir ekonomi, girişi kolay çıkışı zor bir piyasa haline geliyoruz. Açığa satış çok kıymetli bir şeymiş gibi söylemiyorum. Yarattığı algıyla ilgili sorun var. Bu kadar uzun süre kendine güvensiz tavır sergilemeye hiç gerek yok.

Güldağ: 'Biz bize yeteriz' yaklaşımı açısından söylüyorsan, katılırım. Dik durmak, moral vermek açısından bu tür söylemler önemli. Ancak, ekonomimizin yapısına, üretim desenimize, kaynaklarımıza baktığımızda, Türkiye'nin içine kapanarak gelişemeyeceği ortada. Kendimizi korumaktan çok büzüşürüz.

Ağaoğlu: İçine kapanan bir ekonomi yaratırsak, bir süre sonra dünyadan talep ettiğimiz mal ve hizmetleri satın almakta zorluk yaşayabiliriz. Bankalarımıza gelen uyarı, 'evet biz içerde BDDK düzenlemeleri ile bu işi bir süreliğine halledebiliriz ama yarın bunların sendikasyonları var. Uzatılma ya da yenilenme dönemlerinde oranlar düşer. Böylelikle net döviz ödeyecisi olursunuz. Özellikle dış ticarette akreditif başta olmak üzere uzun vadeli satın almaları destekleyen yurtdışından gelen bankacılık desteği azalır. Süresi kısalır, pahalanır. Bu uyarıları hiç kaale almamak, bize kısa vadede faydası varmış gibi görünse de, bir süre sonra vadeli mal alamadığınızda peşin vermek zorunda kalırsınız.

TCMB faizi değiştirmedi, bir merkez bankası refleksi verdi

Güldağ: Kredi hacmi müthiş artıyor. Elimizdeki son 13 haftalık verilere bakınca, kamu bankalarının kredi hacmi yüzde 123 büyümüş. Müthiş bir hız. Özel bankalarınki ise yüzde 35. Ama enflasyonun yüzde 11 civarında olduğunu dikkate alırsak, özel bankaların kredileri de gayet hızlı büyüyor. Kredilerin yaygınlığı da iyi görünüyor. İller bazında da, birkaçı hariç sektörler bazında da. İşte Türkiye İş Bankası, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile protokol yaptı. 500 milyon liralık kredi için. Kadın ihracatçılara özel faiz indirimi de yapılacak. Otomobil satışlarına, konut satışlarına bakarsan, her tarafımız kredi oldu. Rahatladık bir nevi. Ama bir bakıyorsun, birinci elde kimi markaları listeye girip alabilenler, yüzde 20-30 fazla fiyata ikinci elde satabiliyor. Konut fiyatları da adeta 'uçtu'. Bir ay bile olmadan yüzde 20 civarında ortalama artış var fiyatlarda. Kredi hacmindeki artışı, hem geri ödeme sıkıntıları yaratacak boyuta gelmeden, hem de enflasyonu yukarı zorlamadan makul seviyeye çekmek doğru olacak.

Ağaoğlu: S&P'nin bankalarla ilgili son açıklamasına bakarsan, 5 birim kredinin 1’inin dönmemesinden bahsediyor. Bu bankacılık sistemini sermayelerini çok ciddi zorlar.

Güldağ: Bu çerçevede Merkez Bankası'nın politika faizini değiştirmeyerek, 8.25'te tutmasına ne diyorsun?

Ağaoğlu: Doğrusu ben indirmesini bekliyordum. 'İş gören' faize, piyasa faizine bakınca indirmesi makuldü de. Merkez Bankası, enflasyonun inişe geçtiğini görmeden harekete geçmeyeceği mesajını verdi seviyeyi koruyarak. Bir Merkez Bankası refleksi gösterdi.