Türkiye'nin Libya ile hafta başında imzaladığı hidrokarbon mutabakat muhtırası Avrupa Birliği'nden sonra ABD'de de rahatsızlığa yol açtı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Libya yönetimine, ülkenin dış ilişkilerine müdahale getirebileceği endişesiyle tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile birlikte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın'dan oluşan heyetin Libya'ya yaptığı ziyaret sırasında Hidrokarbonlar ve Protokol alanlarında Mutabakat Muhtıraları imzalandı.
Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklara ulaşılması için işbirliği amaçlayan muhtıralar için konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Akdeniz'deki tüm zenginliklerin herkes tarafından eşit değerlendirilmesi gerektiği şeklindeki görüşünü tekrarladı.
İLK TEPKİ MISIR VE YUNANİSTAN'DAN
Anlaşamaya ilk tepki Mısır ve Yunanistan'dan geldi. Türkiye'yi devre dışı bırakarak Doğu Akdeniz'deki gaz kaynaklarından istifade etmeyi amaçlayan iki ülkenin dışişleri bakanları Türkiye ile Libya arasında varılan mutabakattan rahatsızlıklarını dile getirdi.
Euronews'in haberine göre, mutabakata bir tepki de ABD'den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın muhtıraya tepki gerekçesi ise çok manidar. Libya yönetiminin hedef alındığı ABD Dışişleri açıklamasında Libya Siyasi Diyalog Forumu hatırlatılarak Libya Milli Birlik Hükümeti'ne ülkenin dış ilişkilerine müdahale ya da uzun vadeli yükümlülükler doğuracak yeni sözleşmeler imzalamama yükümlülüğü getirdiğini öne sürüldü.
"ÜLKEMİZ AÇISINDAN HİÇBİR KIYMETİ YOK"
Bu arada, Yunanistan ve Rum yönetimine yönelik aldığı kararlar ile komşu ülkenin dış politikasına adeta vesayet getiren ABD'nin Libya yönetimini, ülkenin dış ilişkilerine müdahale getirecek anlaşmaları imzalamakla itham etmesine Ankara'dan tepki gecikmedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç de, "Türkiye ile Libya Milli Birlik Hükümeti arasında imzalanan ve hidrokarbonlar alanında karada ve denizde ikili bilimsel, teknik, teknolojik, hukuki, idari ve ticari iş birliğinin geliştirilmesini öngören Mutabakat Zaptı hakkında Yunanistan ve AB Sözcüsü tarafından yapılan açıklamaların ülkemiz açısından hiçbir önemi ve kıymeti yoktur." ifadesini kullanmıştı.
Bilgiç, iki egemen devlet arasında iş birliğine yönelik bu anlaşmaya itiraz edilmesinin hem uluslararası hukuka hem de Birleşmiş Milletlerin temel ilkelerine aykırı olduğunu söylemişti.