BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD bir süredir borç krizinde. 33 trilyon doları bulan borcun kaçınılmaz olarak artacağı öngörülüyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Peter G. Peterson Vakfı araştırma grubu, ABD'nin 33 trilyon dolarlık borç dağının altından kalkamayacağını söylüyor.
Ekonomideki büyümeye güvenilmemeli
Marketsinsider’dan Jennifer Sor’un haberine göre, Peter G. Peterson Vakfı, ABD'nin 33 trilyon dolarlık borç dağının daha da büyümesini kaçınılmaz görüyor. Vakıf, politika yapıcılar ve yasa koyucuların, ABD ekonomisinin borç sorunlarından kurtulmadan büyümesine güvenemeyeceklerinin altını çiziyor.
Peter G. Peterson Vakfı, 2022 yılının sonunda ABD borcunun GSYH'ye oranının yüzde 97'ye ulaşmasıyla birlikte balonlaşan kamu borç dengesine dikkat çekiyor. Kongre Bütçe Ofisi'nin tahminlerine göre borcun GSYH'ye oranının 2023 sonuna kadar yüzde 98’e dayanması bekleniyor. Vakıf, bu hızla ABD'nin 2029 yılına kadar GSYİH'nın yüzde 107'sine eşit borçlanma yolunda ilerlediğini, bu rakamın şimdiye kadar kaydedilen en yüksek borç/GSYİH oranı olduğunu söylüyor.
Politika yapıcılar ve yasa yapıcılar devreye girmeli
Ülkenin borcunun GSYH'ye oranı, 1946 yılında kamu borcunun GSYİH'nın yüzde 106'sına ulaşmasıyla, II. Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda tüm zamanların rekorunu kırmıştı. Araştırmacılar, koşulların benzediğini ve savaş sonrası ekonomik patlamanın bugün de yaşandığını ancak bu sefer bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.
Araştırmacılar, paylaştıkları notta, “Büyük faiz dışı açıklara ilişkin mevcut tahminler, demografik eğilimler ve enflasyonu kontrol etmeye odaklanan Fed politikası göz önüne alındığında, ABD'nin borçlarını yalnızca GSYİH'nın hızlı büyümesi yoluyla aşması beklenmemelidir” deniliyor ve şöyle devam ediliyor: “Sonuç olarak, borcun GSYİH'ye oranının tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşması, kanun yapıcılar için bir uyandırma çağrısı olmalı ve mevcut mali ve ekonomik görünüm için tasarlanmış birçok politika çözümünün mevcut olduğu gözlerden kaçmamalı.”
Borçların azaltılması yolunda bir aşama kaydedilmedi
ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndaki borçları büyük ölçüde ulusal bütçedeki faiz dışı fazlalar ve Fed'in hükümetin borçlanma maliyetini yapay olarak düşük tutan Hazine ve tahvil getirilerine tavan koyması nedeniyle azalmıştı. Buna, ABD GSYİH'sını artıran ekonomik büyümedeki patlama da eklenmişti.
ABD GSYİH'sının üçüncü çeyrekte yüzde 5,4 oranında göz kamaştırıcı bir büyüme göstermesi beklenmesine rağmen, hükümet, bütçe açığını yakın zamanda azaltma yolunda bir ilerleme kaydetmedi. Politikacıların henüz mali yıl için yeni bir bütçe üzerinde anlaşmaya varmaması, 2023'te bir kapatma olayının yaşanma olasılığını hala güçlü tutuyor.
Bu arada Fed de, enflasyonu yakından takip ediyor ve faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Fed Başkanı Powell, 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisinin bu hafta kısa süreliğine yüzde 5'e dokunmasına rağmen merkez bankasının tahvil piyasasındaki mevcut oynaklığın sona ermesine izin vereceğini ifade ediyor.
Gelecek yıl vadesi dolacak 7,6 trilyon dolarlık borç
Bu, ABD hükümeti de dahil olmak üzere borçlular için kötü haber anlamına geliyor. Uzmanlar, daha yüksek faiz oranları ve tahvil getirilerinin ABD'nin borç ödeme maliyetlerini giderek daha da sürdürülemez hale getirebileceğini ve Goldman Sachs'ın tahminine göre ulusal borç faiz giderinin 2025 yılına kadar yeni bir rekora ulaşma potansiyelinde olduğunu söylüyor.
Hükümetin gelecek yıl vadesi dolacak 7,6 trilyon dolarlık devasa bir borcunun olduğu biliniyor. Bu, ABD'nin toplam borç dengesinin yüzde 31'ine tekabül ediyor.
ABD borcuna ilişkin korkuların artması, hükümetin Hazine tahvilleri için alıcı bulmakta zorluk çekebileceği anlamına da geliyor. Bu, Hazine ihalelerinin başarısız olmasına yol açma riski taşıyor. Bu durumda, Fed'in ABD borçlanma senetlerini satın almak için devreye girmesi gerekeceğinden bunun da enflasyonun daha da yükselmesine yol açabileceğinden endişe ediliyor.