Bay Analiz [email protected]

Yılın en çok tartışılacak yatırım aracı

Bir süredir yurt dışındaydım. Piyasalarla ilgili istişarelerde bulunmak üzere bu tür araları önemli bulmaktayım. Farklı görüşlerin, farklı piyasaların, farklı yatırım araçlarının hakkında bilgiler almak insanın gerçekten ufkunu açıyor. Konusunda son derece uzman, an ve an dünya piyasalarını izleyen uzmanlarla görüşmelerim sonucunda ortaya çıkan en önemli başlık maddesi 2017 yılı ve sonrasında büyük bir çoğunluğun favori yatırım aracı olarak gördüğü Altın'ın gelecekte göstereceği performans oldu.Türkiye piyasalarında da Altın ile ilgilenen çok sayıda yatırımcının var olduğunu bildiğim için bugünkü yazıma küçük bir altın analizi eklemek istedim.

Altın analizine geçmeden önce öncelikle başımdan geçen ve çok etkilendiğim bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.ABD de işlerimi bitirdikten sonra bir taksiye atladım.Easter ve passover tatili olduğundan trafik olduğu için taksiciyle sohbet etme fırsatı doğdu. Nereli olduğunu sorduğumda Hintli olduğunu ve 36 senedir ABD’de yaşadığını söyledi. Laf lafı açtı iki oğlu bir kızı olduğunu, kızının ve bir oğlunun üniversite eğitimlerini tamamladığını, en küçük oğlunun ise tıp fakültesini kazandığını, 5 yıllık eğitim sürecinin devam ettiğini, bu eğitimin tamamının maliyetinin 200.000 dolar civarında olduğunu, kendisinin  bir lisede aynı zamanda Matematik öğretmeni olduğunu, boş zamanlarında eğitim masraflarını karşılamak için taksicilik yaptığını anlattı. Gerçekten hayretlerle taksiciyi dinliyordum. Konuşmanın sonunda döndü ve bana, “Size bir tavsiyede bulunmak istiyorum” dedi. “Çocuklarınızın eğitiminden kesinlikle taviz vermeyin. Onların iyi eğitimi alabilmesi ailelerinin ve ülkelerinin daha iyi yerlere gelmesini sağlayacaktır” diyerek sözlerini bitirdi. Eğitim ve öğretim gerçekten bir ülkenin en değerli hazinesidir diye düşünüyorum. Eğitim konusunda atılan adımlar ancak 20-30 sene sonra etkisini gösterebilmektedir. Şartlar ne olursa olsun aile bireyleri olarak bizlere düşen en büyük sorumluluk çocuklarımızın eğitimidir. Ülkemizde maalesef kaliteli eğitim için çok yüksek ücretler istenmektedir. Bu zorlu hayat koşulları içerisinde aileler yüksek rakamları karşılayamamakta, eğitim sistemimiz ise gün geçtikçe zayıflamaktadır. İyi eğitim alma şansına sahip öğrencilerin yüksek performans gösterenleri üniversite eğitimini yurt dışında gerçekleştirmekte sonrasında o ülkede kalmaktadır. Bence günümüz şartları içerisinde ülkemiz adına çözümlenmesi gereken en büyük sorun eğitim sorunudur. Bu sorunun çözümü için gerek devlet büyüklerinin gerekse de ailelerin gerekli önlemleri alması ülkemizin geleceği açısından son derece önemli olacaktır.

YILIN EN ÇOK TARTIŞILACAK YATIRIM ARACI

Altın sanıyorum 2017 yılının en çok konuşulan ve tartışılan yatırım aracı olacak.Yukarıda da vurguladığım üzere fon yöneticilerinin fırsat buldukları her ortamda bu emtiayı tartıştığına şahit oldum.Yurt dışında önümüzdeki dönemin en favori yatırım araçları arasında gösterilen altını teknik olarak analiz ederek başlamak istiyorum.

Uzun vadeli grafikleri incelediğimizde 2011 yılından beri devam eden aşağı yönlü trendin %50 fibonacci desteğinde (1080) nefes aldığını,bu seviyeden gelen tepkilerle 1290’lardan geçen direnç seviyesine kadar tırmandığını görmekteyiz.1080 seviyelerinde işlem görürken analistler tarafından yazılan raporlarda 900-800 hatta 600 seviyesine kadar düşüşlerin olabileceğini vurgulanıyordu. Tıpkı 2011 yılında 1700 seviyesinde işlem görürken 3000-5000-7000 seviyelerine doğru yükselişlerin beklendiği yönünde çıkan raporlar gibi. Grafiğimize dönecek olursak 1080 seviyesinde destek bulan fiyatların dip oluşumu ile birlikte 1300’lerden geçen önemli hareketli ortalama direncini ısırmaya başladığını görmekteyiz. Yaklaşık 6 senedir oluşmaya çalışan dip oluşumunu önemsiyorum. Bu tür uzun süreli dip oluşumlarından sonra sert hareketlerin kaçınılmaz olduğunu daha önceki hareketlerden tecrübe etmiştik.

Biraz daha kısa vadeli grafikleri incelediğimizde Altın'ın 2011 yılından bugüne değin sürdürdüğü düşüş trendini sonlandırmak istediği, bu yönde teknik sinyallerin geldiğini görmekteyiz.1300 civarından geçen bu önemli direncin etrafında hareketlerin yaşandığını, direncin kırılabilmesi için temel gelişmeler kovaladığı gözden kaçmamaktadır. Üçüncü grafiğimizde ise yükselen trend içerisinde çıkışın devam ettiğini kısa vadede trend direnç seviyelerine yaklaştığında satıcıların aktive olduğunu tipik bir abc dalga hareketi içerisinde c dalgası ile hareketin devam ettiğini görmekteyiz. Muhtemel geri çekilmeler yaşanabilir bu geri çekilmelerde özellikle 1250 seviyeleri güçlü bir destek bölgesi olarak değerlendirilebilir. Çıkış kanalı içerisinde devam eden hareketin direnci 1302 seviyesinden geçerken kanal desteği 1230 seviyelerine denk gelmektedir. 15 Aralık 2016 tarihinde başlayan a dalgasının boyu 141 olarak etiketlendiğinde b dalgası dip seviyesi olan 1194 ile toplandığında c dalgası en az hedef seviyesi olarak 1335 seviyesi karşımıza çıkmaktadır. 1381 seviyesi de önemli bir teknik direnç seviyesi olarak not alınmalı. Bu direnç seviyesinin aşılması halinde 2011 yılından bugüne süren düşüşün %50 direnç seviyesi olan 1485 seviyesine hareketlenmeler yaşanacaktır. Benim görüşümde Altın’da uzun vadeli yükseliş trendinin devam edeceği ancak aracı kurumların hazırladığı raporları baz almak yerine biraz daha kısa vadeli grafiklerle çalışarak Altın'ın sürekli olarak göz önünde tutulması yönündedir.

PİYASALARDA YAŞANAN GELİŞMELER

Gelelim Türkiye piyasalarında yaşanan gelişmelere. Önemli bir referandum seçimini geride bıraktık. Referandum öncesinde ve sonrasında boğa yönünde pozitif havanın devam ettiğini görmekteyiz. Faizlerin yavaş yavaş yükselmeye devam ettiği ortamda endeksin tarihi zirveleri zorlamasının herhalde ekonomi kitaplarında açıklamasını arayanlar için hayal kırıklığı devam edecektir. Biraz sonra aşağıda paylaşacağım VİOP pozisyonlarına baktığınızda büyük fonların pozisyonlarını devam ettirdiklerini ve daha önceki analizlerimde de vurgulamaya çalıştığım bu pozisyonlar çözülmeye başlamadan yükseliş trendinin bitmeyeceğini tekrarlamak istiyorum. Piyasa hareketlerini takip ettiğimde yurt içi ve yurt dışında yaşanan olumlu gelişmelerin piyasayı yukarı ittirdiğini olumsuz gelişmelerde ise piyasayı tutma çabası içerisinde düşmekte zorlanan bir görüntü oluştuğunu gözlemlemekteyim. Bu pozisyonlar çözülmeye başlamadan boğa piyasasının sona ereceğine pek ihtimal vermiyorum.

12 aylık bilançolarda bir iki şirket haricinde sanayi şirketlerinde çok kötü performanslar görüldüğüne şahit olmuştuk. Bankacılık sektörü bilançolarında görülen olumlu performans piyasayı motive etmeye yetmişti. 3 aylık bilançolara girdiğimiz bu dönemde bankacılık sektörü bilançolarının performansını bu dönemde de artıracağı, sanayi şirketlerinde ise nispeten iyleşmelerin yaşanabileceği analistler tarafından raporlanmaktadır. Bilanço dönemi demek piyasada hareket anlamını taşımaktadır. Bilanço dönemi sona erene kadar piyasada hareketlenmelerin devam etmesini beklemekteyim. Özellikle döviz borcu olan şirketlerin finansal giderlerinin azalmaya başlamasıyla birlikte bilançolarında iyileşmeler görüleceği, bu iyileşmelerin hisse fiyatlarına direkt olarak yansıması gerektiğini düşünüyorum. Beyaz Eşya sektörüne getirilen vergi avantajları sektörün beklentilerin üzerinde hareketlenmesine sebep oldu. Satışlarda rekorlar yaşandı. Stoklar tükendi. Bu sektör hisseleri de olumlu bilanço beklentileri ile birlikte yükselişler yaşadı. Referandumun sona ermesi ile birlikte ölü toprağını milletçe üzerimizden atmanın fırsatını yakalamış durumdayız. İvedilikle reformlar konusunda harekete geçmemiz ve kaybedilen süreyi lehimize çevirmemiz gerekmektedir. Çok zaman kaybettik. Elalem ileriye doğru koşarken biz geriye doğru yürümeye çalışıyoruz. Yapılması gerekenler alınması gereken önlemler o kadar basitken biz neden uygulamaya geçemiyoruz bunu aklım almakta zorlanmaktadır.

Piyasalara dönecek olursak öncelikle çağın vebası VİOP ile başlamak istiyorum.Hiçbir temel beklentisi olmayan yukarı aşağı merdaneli çamaşır makinesi gibi hareket eden milyar dolarlık banka hisselerinin üzerinde etkisi olan bu piyasa pozisyonu olan yatırımcılar için biçilmez kaftan olmaya devam etmekte. Haliyle bizde modaya uyup BİST grafiği yerine VİOP grafiklerini incelemekteyiz. Öncelikle aşağıdaki tablolardan ilkinde Aralık başı ile düne kadar VİOP’ta alınan pozisyonları görmektesiniz. Daha önceki analizlerimde de vurgulamaya çalıştım bu piyasa aşağıdaki görüntüden sonra nasıl düşecek? Bu görüntü terse dönmeden piyasada kalıcı ve keskin dönüşler bekleyenler yanılmaya devam edecektir. Piyasa kötü haberleri ya görmezden geliyor ya da çok kısa vadeli satışlarla geri çekiliyor sonrasında tekrar yeni zirvelere doğru hareket ediyor. Tipik bir 3.dalga hareketi yaşanıyor.

Citi Menkul un 40 bin kontrat eksiye geçtiği dönemin ise nisan ayı içerisinde olduğunu ikinci tabloda görmekteyiz.Yani bir miktar pozisyon taşıyan yabancı fonların karını realize ettiğini ve piyasanın açık pozisyonlarını bir miktar kapattığını yada kapatmak zorunda kaldığına şahit olduk.

Spot piyasada da alımların Nisan ayı içerisinde devam ettiğini özellikle Bankacılık Sektörü hisselerinde alımların sürdüğünü takaslardan görebiliyoruz. Net olarak Akbank’ta 7 milyon lot, Halkbank’ta 30 milyon lot, İş Bankası’nda 13 milyon lot Vakıfbank’ta 5 milyon lot, YKB’ de19 milyon lot alışın gerçekleştiği göze çarpmaktadır.Garanti Bankası takasında alıcı ile satıcı arasındaki fark Nisan ayı içerisinde sıfıra yakındır. Diğer sektör hisselerinde gerçekleşen alımları yazarak vaktinizi almak istemiyorum.Peki bu piyasa nasıl düşecek? Biri bana anlatırsa gerçekten memnun olacağım. Neredeyse her analizimde aynı şeyleri yazmaktan bende kurtulmuş olurum.

Teknik olarak uzun vadeli grafikleri inceleyerek analizime devam etmek istiyorum.Uzun vadeli çıkış trendini yeşil çizgilerle görmektesiniz.2008 yılında başlayan büyük trendin dalga dalga devam ettiğine şahit olmaktayız.2013 yılında oluşan 3.dalga tepesi ve ardından 2015 yılında oluşamayan dalga teorisinde kırık 5 olarak tabir edilen dalga sonrasında nekahat dönemine girildiğini bu sırada 2013 ve 2015 yıllarında oluşan ikili tepenin piyasayı oldukça yorduğuna hep birlikte şahit olduk.Önceki analizlerimde de vurgulamaya çalıştığım ikili tepe direnç bölgesinin bu hafta kırıldığını ve üzerinde bir kapanış gerçekleştirdiğini gördük. Aşağıda daha kısa vadeli grafiğimizde teknik seviyelere değineceğim ancak STOP olarak artık ikili tepe direnç seviyesinin yukarı doğru kırıldığı bölgeyi destek olarak kabul ederek yükseliş trendinin içerisinde kalmanın doğru bir hareket tarzı olacağını düşünmekteyim. Yukarıda da vurguladığım üzere takaslarda kayda değer değişimler yaşanmadan piyasada rüzgarın yönünün değişeceğini düşünmüyorum. Piyasayı an ve an takip ettiğimiz için bu tür bir değişim yada işlem hacminde tepe seviyelerde yaşanabilecek sıçramalar yada piyasanın nabzını tuttuğumuz kısa ve uzun vadeli indikatörler yön konusunda mutlaka uyarılarda bulunacaktır. Ancak şu an için yön değişimi konusunda herhangi bir sinyal alamamaktayım.

Sanıyorum VİOP2 grafiği kafalarda oluşan bütün sorulara cevap vereceği gibi önümüzdeki dönmem yaşanacak hareketlerde hangi seviyelerin STOP hangi seviyelerin direnç olarak kullanılabileceğine dair ipuçlarını sizlere verecektir. Genelde yuvarlak yorumlar yaptığıma dair eleştiriler almaktayım. Oysa ben burada hedef belirlemek ya da kendimi ispatlamak için analiz yazmıyorum. Yıllardır yaşadığım tecrübeleri sizlerle paylaşarak piyasada bu işlerin nasıl takip edildiğine dair bilgileri paylaşmaktayım. Piyasa ile ilgi kesin yorum yapmasını da gayet iyi bilirim ancak o zaman sizleri araştırmaya teşvik edeceğime hazır lokma yemeye alıştırırım. Amacımız burada hazır balık yemeyi değilde balık tutmayı sizlere tecrübelerimiz eşliğinde aşılamaktır. Aslında yazıların içerisinde genelde direnç ve destek seviyelerini belirtsemde piyasanın yönü konusunda önemli ipuçları verdiğimide düşünmekteyim.

Grafiğimize dönecek olursak başından beri vurgulamaya çalıştığım ve iki tane önemli direnç bölgesinin aynı yerden geçtiği seviyenin bu hafta kırılmasına şahit olduk. Bu direnç seviyelerinden ilki hatırlarsanız 2013 ve 2015 yıllarında oluşan tepelerin geçtiği (turuncu) ikili tepe direnciydi. Bu direnç seviyeside 112.300’lerden geçmekteydi. İkinci önemli direnç bölgemiz ise 2 Aralık 2016 tarihinde başlayan yükseliş hareketinin 3.dalgaya dönüşmesi ile birlikte dalga hedeflerinden biri olan (mor) ve 112.700’lerden geçen direnç bölgesiydi. Bu kuvvetli bölgeye yaklaşan fiyatlar 6 Mart, 21 Mart,11 Nisan ve 17 Nisan tarihlerinde direnç seviyesini test etmiş ancak kırmakta isteksiz davranmıştı. Ancak o günlerde dikkatimizi çeken teknik sinyallerden bir tanesi böyle önemli bir bölgeye yaklaşan fiyatların yukarı kırılmayı gerçekleştirememesine rağmen aşağı yönlü sert hareketler yapmakta isteksiz olduğuydu.Bu dinlenme bölgesinde oluşan yükseliş kanalı (yeşil) aşağı kırılamadı. Ya da pozisyonda olan yatırımcılar tarafından kırılmasına müsade edilmedi.Nisan ayında yaklaşık 50 bin kontratın satılmasına rağmen referandum sonrasında piyasaya realizasyon gelmemesi de ilginçti. Bu sefer çıkışa uydurulan kılıf ise erken seçim ihtimalinin ortadan kalkması ile piyasaların siyasi yönde rahatlama moduna gireceği ve reformlara odaklanılacağıydı. Piyasa yükselse de düşse de kılıflar her zaman hazırdır. Ancak burada asıl önemli olan pozisyonu kısa olan yatırımcılar ile uzun olan yatırımcılar arasındaki sinir harbinden kimin galip çıkacağıydı. Bu savaşıda pozisyonu uzun olan yatırımcılar kazandı.

Cuma günü ilk defa yükseliş kanalının (yeşil) direnç seviyesinin üzerine çıkıldığını gördük.Eğer gelecek hafta 113.500’lerden geçen bu seviye destek haline gelebilirse kanal boyu kadar yükselişin yaşanabileceğine ve 118.000’lere kadar hareketin devam edeceğine şahit olacağız.112.700’lerden geçen 3.dalga hedefinin yukarı kırılması ile bir sonraki hedef seviyesinin 125.000’ler olduğunu belirtmek istiyorum.Gelecek hafta fiyatların tekrar kanalın içerisine girmesi halinde cuma kapanışını köpük olarak adlandıracağız. Bu seferde geri çekilmelerde öncesinde direnç olan 112.300-112.700 bölgesini takip edeceğiz.Böyle bir direnç yukarı kırılsa da önümüzdeki günlerde mutlaka bu bölgeye doğru return geri çekilmeler yaşanacaktır. Bu hareketi daha kısa vadeli grafiklerle takip etmemiz gerekmektedir. Yukarıdaki grafiğimizde orta ve uzun vadeli indikatörümüzün (sarı-kırımızı) hiç istifini bozmadan 13 Aralık tarihinde başladığı hareketine devam ettiğine şahit olmaktayız. Bir de 13 sayısının uğursuz olduğu söylenir! Trendin tersine dönmesi için bu indikatörün sat sinayli vermesi gerektiği unutulmamalıdır. Teknik olarak asıl önemli olan detay son dönemde yaşanan çıkış 3.dalganın devamı mı olacak yoksa üçüncü dalganın içerisinde yaşanacak 5.dalga ile bu büyük çıkış sona mı erecek? Bu sorunun cevabını bulan analistler bence önümüzdeki dönem piyasanın yönü konusunda bir adım öncü de  olacaktır.Bu konu başlığı ile ilgili detayları yazmaya başlarsam bu haftaki analizi toparlayamam. Bu konuyu ayrı bir başlıkta analiz etmek istiyorum.

Şimdi gelelim bu hafta ile ilgili hangi seviyelere dikkat edeceğimize. Bunun için çok daha kısa vadeli grafikler kullanmaktayız.Aşağıda paylaştığım grafikte özellikle geçtiğimiz hafta bu grafiğin ne kadar verimli olduğuna şahit olacaksınız.

Geçen haftanın özeti yukarıdaki grafikte özetlenmektedir. Çıkış kanalının ne kadar nizami olduğu gözden kaçmamakta. Bütün hafta boyunca kanalın içerisinde tepe seviyelerden satış yiyen dip seviyelerden ise alıcıların aktif olduğu bir piyasa yaşandı. Cuma günü bu kanalın üzerine köpüren fiyatlar trendin ne kadar istekli olduğunu ispatlamış oldu. Cuma günü ikinci seans kanal desteğine geri çekilmeler yaşansada tekrar kanalın içerisine giremeyen fiyatların kanalın üzerinde kapanış gerçekleştirdiğine şahit olduk. Önümüzdeki hafta 114.125’lerde oluşan tepenin üzerine çıkılması halinde hareket kısa vadede devam edecektir. Eğer çıkılamayıp  kısa vadede ikili tepe oluşursa bu sefer geri çekilerek kanalın içerisine girme isteği aratacaktır. O zaman bizde kanal dışına yaşanan bu zıplamayı köpük olarak adlandıracağız. Kanalın üst bandı gelecek hafta için STOP kabul edilmelidir. Geri çekilmelerde 113.200 ve 112.500 fibonacci destekleri etkili olacaktır.Kanal desteği olan alt bandın aşağı kırılması halinde çıkış trendi sona erecek ve satış baskısı artacaktır.

Değerli dostlar 2017 3 aylık bilanço dönemi içerisine girmiş bulunmaktayız. Gelecek hafta önemli banka bilançoları borsaya gelecek. Analist tahminlerine göre oldukça başarılı bilançoların borsaya geldiğine şahit olacağız.Ancak aynı performansın 6 aylık bilançolarda yaşanmayacağı analistler tarafından vurgulanmaktadır. Beyaz eşya sektöründe de vergi avantajından dolayı başarılı bir bilanço dönemi geçireceğiz. Daha önceki analizlerimde de vurgulamaya çalıştığım olumlu temel beklentilerin gerçekleşmeye başladığını ve özellikle Arçelik hissesinde 20 seviyelerinde yabancı fonların yoğun satışlar gerçekleştirmesine rağmen kısa bir süre içerisinde fiyatların 23.50 seviyelerine ulaştığına şahit olduk.Üstelik Mart ayı sonunda bir de temettü ödemesi gerçekleştirdi ki bu da bonus oldu.Buradan da kim satarsa satsın temel beklentisi olan şirket hisselerinde suyun yolunu mutlaka bulacağına dair dersi çıkartmamız yeterli olacaktır.Geçmişte oluşan boşlukların bu tür amiral hisselerde ne denli fırsat olduğuna hep birlikte şahit olduk.Yatırımcılarımız bu tür  temel ve teknik anlamda içi dolu hikayelerin peşinden koşturabilse borsaların tasarruf alanında ne kadar verimli ve etkili olduğunu çok daha yakından tecrübe etme fırsatı yakalayabileceklerini düşünmekteyim.

Son olarak Bankacılık Sektörünü bilanço dönemine girerken gözden geçirmek istiyorum.2016 yılı bilanço performansı oldukça güçlü olan sektör temelden aldığı güçle birlikte 2013 ve 2015 yılında oluşan ikili tepe direncini yaklaşık iki ay önce kırmayı başararak aslında piyasanın yönü konusunda önemli ipuçları vermiş oldu.154.500’lerden geçen önemli 3.dalga direncini de aşan fiyatlar bir sonraki dirence doğru yolculuğa çıkmış oldu.173.000’lerden geçen bu direnç bölgesi önümüzdeki günlerin gündem maddesi olmaya devam edecektir. Grafikte dikkatimi çeken önemli bir detay son günlerde yaşanan çıkışın bir önceki tepeyi aşmasına rağmen indikatörler tarafından onaylanmaması ve uyumsuzlukların oluşmaya başlamasıdır. Bu teknik ayrıntı önümüzdeki günlerde üçüncü dalganın 5.dalga ile birlikte son bulabileceği olasılığını düşündürmektedir. Yine de 3.dalganın devam etme olasılığıda devam ettiğinden önümüzdeki günlerde bankacılık sektörü grafiğinin çok daha yakından takip edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu sebeple kısa vadede oluşan çıkış kanalı (mavi çizgiler) yakından takip edilmelidir.Aşağı kırılması halinde STOP’lar çalıştırılmalı ve realizasyon süreci beklenmelidir. Orta ve uzun vadeli grafiklerimiz yükseliş trendinin ne kadar güçlü ve istekli olduğunu göstermektedir. Bu dalganın 5 dalgadan oluşan bir çıkışla bitmesi önümüzdeki günlerde kar realizasyonunun ve geri çekilmelerin yaşanabileceğinin sinyallerini verecektir. Özellikle önümüzdeki günlerde teknik hareketlerin çok daha yakından takip edilmesi gerektiğini şimdiden vurgulamak istiyorum.

Son olarak geçmiş 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı en içten dileklerime kutluyor, sözlerimi Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sözleri ile bitirmek istiyorum.

Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar.
Küçük hanımlar,küçük beyler...
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, ikbal ışığısınız.
Yurdu asıl aydığınlığa boğacak olan sizsiniz.Kendinizin ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.