Ana SayfaYazarlarEkrem ÖncüMaliyeci gözüyle
Ekrem Öncü [email protected] Ekrem Öncü

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılacak değişiklikleri anlama klavuzu-2

02 Mart 2018, 06:59 - -

ZAYİ OLAN ATİK’LERİN KDV’Sİ KULLANIM SÜRESİNE GÖRE İNDİRİM KONUSU YAPILABİLECEKTİR!

MADDE 9- 3065 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının;

a)  (a) bendine “teslimi ve hizmet ifası” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

“(Bu Kanunun 17’nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) bendi uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç)”

b)    (c) bendine aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

“(Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilir.)”

Bu değişiklik ile faydalı ömrü tamamlandıktan sonra zayi olan ya da istisna kapsamında teslim edilen ATİK’lere ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, ATİK’lerin faydalı ömrü tamamlanmamış ise kullanıldığı süreye isabet eden KDV indirim konusu yapılabilecektir. 

c)   (d) bendinin parantez içi hükmünde yer alan “ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen” ibaresi “ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen katma değer vergisi ile yurt içindeki işlemlerde mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükellefler tarafından ilgili vergilendirme döneminde beyan edilerek ödenen” şeklinde değiştirilmiştir.

İADE TALEBİNE SÜRE SINIRLAMASI GETİRİLMEKTEDİR!

MADDE 10- 3065 sayılı Kanunun 32’nci maddesinin birinci fıkrasına “indirilemeyen Katma Değer Vergisi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla” ibaresi eklenmiş ve üçüncü fıkrasında yer alan “sınırlayabilir.” ibaresi “sınırlamaya; imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırmaya yetkilidir” şeklinde değiştirilmiştir.

Söz konusu değişiklik ile iadelerin talep edilebilmesi için süre sınırlaması getirilmektedir. Örneğin, 2018 yılında ihracat yapan bir mükellef 2020 yılının sonuna kadar bu ihracattan kaynaklanan iadesini talep edebilecektir.

İNDİRİM KONUSU YAPILAMAYAN KDV GİDER OLARAK DİKKATE ALINABİLECEKTİR!

MADDE 11- 3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasına “mal veya hizmetleri belirlemeye” ibaresinden sonra gelmek üzere süresi içinde iadesi talep edilmeyen katma değer vergisini gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak yazdırmaya, iade talebinde bulunulabilecek asgari tutan belirlemeye” ibaresi eklenmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

Maliye Bakanlığı süresinde iadesi talep edilmeyen KDV’yi gelir ve kurumlar vergisi boyutuyla gider yazdırmak için yetkilendirilmektedir.

HASILAT ESASLI VERGİLENDİRME GETİRİLMEKTEDİR!

MADDE 12- 3065 sayılı Kanunun mülga 38 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Hasılat esaslı vergilendirme:

MADDE 38- Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen sektör ve meslek gruplan kapsamında yer alanların talep etmesi halinde, vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dahil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28’inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Bakanlar Kurulu’nca ilgili sektör veya meslek grubu İçin belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.

Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükelleflerin kazancının tespitinde, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar.

Bakanlar Kurulu Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinden, yıllık iş hacimleri Vergi Usul Kanununun 178 inci maddesine göre ikinci sınıf tüccarlar İçin geçerli olan haddin iki katına kadar olanları, hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Bu düzenleme tamamen yeni bir düzenleme olup, ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanların talep etmesi halinde, vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dahil) bedel üzerinden,  Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek orana göre ödeme yapılacaktır.

Bu düzenlemenin kapsamına girecek mükelleflerin satış hasılatı 2018 yılı için 380.000.-TL’yi geçemeyecektir.  Küçük çaplı işletmeler ile serbest meslek sahipleri bu düzenleme ile belge sistemi ile uğraşmaksızın vergilendirmeye tabi olacaklardır. KDV oranı henüz belli olmamakla birlikte sektörlere göre farklı oran belirlenmesi beklenebilir.

GRUP ŞİRKETİ OLARAK MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRENLERE MÜTESELSİLEN SORUMLULUK!

MADDE 13- 3065 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasına (a) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (b) bendi (c) bendi şeklinde teselsül ettirilmiştir.

“b) Grup katma değer vergisi mükellefiyetinde verginin ödenmesinden, gruba dahil olanların tamamı müteselsilen sorumlu olmak üzere, nezdinde grup katma değer vergisi mükellefiyeti tesis edilenler,”

Grup firması olarak mükellefiyet tesis ettirenler verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olacaklardır.

İŞLETME HESABINA GÖRE DEFTER TUTANLARA ÖDEME KOLAYLIĞI!

MADDE 14- 3065 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinin (5) numaralı fıkrasında yer alan “Maliye ve Gümrük Bakanlığı” ibaresi “Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu uyarınca işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin ödeme zamanını, beyannamenin verildiği ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar uzatmaya” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik sonrası işletme hesabı esasına göre defter tutanlar beyannamelerini verdikleri ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar ödeme yapabileceklerdir. Bu KDV ödemesinin iki ay ötelemesi anlamına gelmektedir.

SÜRESİNDE YAPILMAYAN İADE İÇİN FAİZ HESAPLANACAKTIR!

MADDE 15- 3065 sayılı Kanunim mülga 60 mcı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“İade süresi:

MADDE 60- Bu Kanun uyarınca iadesi gereken verginin, iadeye ilişkin tamamlanması gereken tüm bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 213 sayılı Kanunun 120 ncı madde hükümlerine göre ıed ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.”

Üç aylık süre içinde iade yapılmayacak olur ise tecil faizi oranında faiz ödemesi gündeme gelecektir. Ancak faiz ödemesi için iadeye ilişkin tüm bilgi ve belgelerin tamamlanmış olması gerekecektir.

SONRAKİ DÖNEME DEVREDEN KDV AYRI BİR HESAPTA İZLENECEKTİR!

MADDE 17- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 39- 31/12/2018 tarihi itibarıyla mükellefler tarafından bu Kanunun 29 uncu maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuatta yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ayrı bir hesapta izlenir. Söz konusu hesapta izlenen tutar, 1/1/2019 tarihinden itibaren ödenecek katma değer vergisi ile iade edilecek katma değer vergisine, bu Kanunun, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlerine göre yapılacak mahsup dışında, sonraki dönemlere devrolunmaz ve iade edilmez.

Maliye Bakanlığı, birinci fıkraya göre ayrı bir hesapta izlenen katma değer vergisini, bütçe imkanlarını dikkate almak suretiyle uygun gördüğü zamanlarda, sektörlere, işletme büyüklüklerine, indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin kaynağına göre kısmen ya da tamamen iade etmeye, mükellefin vergi dairesine olan borçlarına, borcun tür, tutar, tahsil kabiliyeti, faaliyetin devam edip etmediğini dikkate alarak mahsup ettirmeye, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmasına izin vermeye, iadeyi vergi incelemesiyle veya sektörlere, işletme büyüklüklerine ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin kaynağına göre vergi incelemesi dışında belirlenecek diğer yöntemlerle yapmaya, iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Birinci fıkrada belirtilen hesapta izlenen katma değer vergisinin kısmen veya tamamen iadesi uygun görüldüğü takdirde, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde talep edilmeyen vergi, hiçbir suretle indirim ve iade konusu yapılamaz, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamaz.”

KDV Kanununa eklenen bu geçici madde ile geçmişe yönelik olarak biriken devreden KDV’nin tasfiyesi amaçlanmaktadır. Bu tasfiye iade ya da ödenecek KDV’nin azaltılması şeklinde yapılacaktır ve buna ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığı belirleyecektir.

KDV İADE İNCELEMELERİ ÜÇ AY İÇİNDE SONUÇLANDIRILACAKTIR!

MADDE 18- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 140 mcı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“6. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde en fazla altı ay, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise en fazla üç ay içinde incelemeleri bitirmeleri esastır. Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi halinde ek süre talep edilebilir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından değerlendirilir, tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir. Bu durumda, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından incelemenin bitirilememe nedenleri yazılı olarak nezdinde inceleme yapılana bildirilir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler içinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alırlar.”

KDV iade incelemeleri üç ay içinde bitirilecek, ancak bu süre yeterli olmaz ise iki ay ek süre verilebilecektir.

MALİ MÜŞAVİRLERE SINIRLI OLARAK İADE YETKİSİ VERİLMEKTEDİR!

MADDE 19- 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 8 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 8/A maddesi eklenmiştir.

“MADDE 8/A- Maliye Bakanlığı, bu Kanun kapsamında yetki alınış serbest muhasebeci mali müşavirlere, beyannamelerini imzaladıkları dönem ve mükelleflerle sınırlı olmak kaydıyla, 25/10/1984 talihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında yapılacak iadeye dayanak teşkil edecek rapor düzenlettirmeye, bu kapsamda rapor düzenleyecek serbest muhasebeci mali müşavirlerde aranacak nitelik ve şartlar ile rapor düzenlenebilecek iade türlerini ve azami iade tutarlarını tespite ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Serbest muhasebeci mali müşavirler, iadeye ilişkin düzenledikleri raporların doğru olmasından sorumludurlar. Düzenledikleri raporun doğru olmaması halinde, rapor kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziya uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”

Mali müşavirler beyannamelerini imzaladıkları dönem ve mükelleflerle sınırlı olarak KDV İade Raporu düzenleyebileceklerdir. Maliye Bakanlığı rapor düzenlenebilecek iade türlerini ve azami iade tutarlarını tespit edecektir. Mali müşavirler bu şekilde düzenleyecekleri raporlar nedeniyle Yeminli Mali Müşavirlerde olduğu gibi müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

KDV İADE İNCELEMELERİ İÇİN GELİR İDARESİNDE AYRI BİR BİRİM İHDAS EDİLMEKTEDİR!

MADDE 22- 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 20 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“d) Katma Değer Vergisi İade İncelemeleri Grup Başkanlığı.”

MADDE 23- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 29 uncu maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinde, altıncı fıkrasının beşinci cümlesinde, yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “(a) bendinde belirtilen grup başkanlığında” ibareleri ve sekizinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “(a) bendinde belirtilen grup başkanlıklarında” ibaresi “(a) ve (d) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında” şeklinde değiştirilmiştir.

Tasarı ile KDV iadelerinin daha hızlı ve sağlıklı yapılabilmesi için ayrı bir birim kurulmaktadır. Ayrı bir birim kurulması bu birimin iade konusunda daha çok uzmanlaşacağı düşünüldüğünde isabetli olmuştur. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Dufreyn02 Mart 2018 16:12

    15 yıldır KDV iadesi yapıyorum. Yakında beyannamesi gördüğün miktarı iade et diyecekler. Be kardeşim adam yurtdışına 1000 kg kumaş göndermiş. İade alacağı ipin kg ise 4000 kg. Hadi verelim mi ipin parasını.