Belgin Maviş [email protected]

Borsa beklentiyi alır, gerçekleştiği an satar

*Kritik günlerden geçtiğimiz bu zaman diliminde haber akışı ve bundan daha önemlisi Kirli Haber Akışı piyasalar üzerinde korkuları tetikleyecek, özellikle Borsada zaman zaman sertleşen satışları da beraberinde getirebilecektir.

*Sermaye Kurumunun bu konuda atmış olduğu Limitsiz Hisse Geri Alım Programı adımının Etkisi sınırlı olmuş, Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerden bu konuda haber akışı ve atılan adımlar da sınırlı kalmıştır. Önümüzdeki haftadan itibaren bu konuda daha yoğun haber akışı beklemekteyiz.

*Bununla birlikte; “-Helikopter Para olmayacak şeklinde BOJ’dan gelen açıklamalar -Draghi’den gelen açıklamaların somut adımlarla neticelenmemesi -ABD’de Donald Trump’un başkanlık yarışında adaylığını kesinleştirmesi” gibi gelişmeler Japonya’nın teşvik paketine umudunu bağlayan piyasalarda moralleri bozdu.

*İçeride darbe girişimi ve sonrasındaki mücadele sürecinde doların hafta sonuna gelen bu zaman diliminde 3,0963’e kadar yükselmesi…  S&P’nin OHAL ilanının hemen öncesinde yaptığı not indirimi… Ve 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesi… Tüm bunlar Endekste 82.800’den başlayan sert satışların 70.426 seviyesine kadar gerilemesine yaklaşık 12.500 puanlık kayba neden oldu.

*Bu fiyatlamalar içerisinde piyasanın sadece darbe girişimi, S&P, OHAL gibi olumsuz gelişmeleri değil,  5 Ağustosta Türkiye değerlendirmesi yapacak olan Moody’s’in not indirimi yapabilme İhtimalini de fiyatladığını düşünmekteyiz.

*Sermaye Piyasası Kurumunun bu süreç içerisinde her ne kadar geç kalındığını düşünsek de açığa satış işlemleriyle ilgili ivedi karar almasının, Endeks üzerinde toparlayıcı olacağı görüşümüzü ise korumaktayız.

*Moody’s’ten olası bir not indirimi gelebilme ihtimaline karşın Endeksin önce bu haberi satışla karşılaması ve daha sonrasında ise yeniden not artırımı gelebilme ihtimalini fiyatlamaya başlayabilecek olması… Kısacası analizde “beklentinin satın alınmasının tercih edebileceği ön görüsü” anlatılmak istenmiştir.

*Bu analizimiz Endeksin, doların ve dolar bazında Endeksin not artırımı öncesinde nasıl yükseldiğini ve artırımların ardından nasıl satış baskısı ile karşılaştığını net bir şekilde gösterebilmek amacı ile hazırlanmıştır.

A: Tarih 5 Kasım 2012. FITCH, Türkiye’nin Uzun Vadeli Yabancı Para Cinsinden Kredi Notunu BB’den BBB-‘Ye Yükseltti. Kredi Notunu İse Yatırım Yapılabilir Seviyeye Çıkardı.

B: Tarih 16 Mayıs 2013. Türkiye’nin Uzun Vadeli Yabancı Para Cinsinden "Ba1" İle "Yatırım Yapılabilir" Seviyenin Bir Basamak Altında Olan Kredi Notunu Moody’s, Bir Basamak  Artırarak "Yatırım Yapılabilir" Seviye Olan "Baa3"E Yükseltti.

C: Tarih 3 Mart 2014. 1993’ten beri ilk defa iki kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmış olmasına rağmen, endeks B noktasından C Noktasına kadar (Yaklaşık 1 yıl)  tam %34,5 değer kaybetti.

*Grafiklerde; Kredi Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye için “Yatırım Yapılabilir” not artışlarının gerçekleştiği süreçte anlık olumlu hareketler sonrası bu yükselişlerin satışlarla karşılaştığını net bir şekilde görmekteyiz.

*Özellikle grafiklerde belirttiğimiz A noktasından B noktasına olan yükselişte iki kredi derecelendirme kuruluşunun ülke notunu yatırım yapılabilir seviyeye getirmesi gerekliliğinden dolayı yükselişler görmekteyiz.

*Ayrıca yapılan değerlendirmeler sonrasında Endeksteki düşüşün önceki yükselişlerden fazla olması da ayrıca dikkat çekici.

*Gelişen bir ülke olarak oldukça olumlu sayılan bu not değerlendirmesini aldığımız halde Endeksin uzun vadede düzenli bir yükseliş hareketini yakalayamaması, aksine düşmesini, yani: “Derecelendirme Kuruluşlarının Değerlendirmesi Endekste Ters Etki mi Yaratıyor?” şeklinde oluşan “İronik Düşünceyi” gözler önüne getirmek istedik. Ya da bir diğer borsacı deyimi ile “Borsa Beklentiyi Alır, Gerçekleştiği An Satar.”

*Bununla birlikte yaptığımız hesaplamalar sonucunda (Sonraki raporumuzda detaylı bir şekilde paylaşacağız) Değerlendirme kuruluşlarının Endeksteki etkisi ortalama olarak +/- %1,5’lik bir değişim şeklinde olmakta.

*Dolayısıyla Hafta başından bu yana gerçekleşen %14’lük düşüşün içerisinde başta darbe girişimi olmak üzere hemen akabinde S&P’nin aceleci bir şekilde davranarak MGK toplantısı ile Bakanlar toplantısı arasında OHAL ilan edilmeden hemen önce gerçekleştirdiği alel acele not indirim kararını Siyasi bir karar olarak görüyoruz.

*S&P’nin, S&P gibi aceleci davranmayan ekonomimizin kurmaylarının değerlendirmelerini göz önünde bulundurarak Türkiye’yi izlemeye aldığını duyurması, piyasada tedirginliği artırmasının yanı sıra, ekonomi kurmaylarının piyasaları rahatlatıcı adımlar atmasına da fırsat tanımış oldu.

HATIRLATMA:

*S&P,  Türkiye'nin BB+ olan notunu BB'ye düşürdü, görünüm negatif. (20 temmuz 2016)

*Moody's, Türkiye'nin "Baa3" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "negatif" not görünümünü değiştirmedi. (8 nisan 2016)

*Fitch,Türkiye'nin "BBB-" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "durağan" not görünümünü değiştirmedi. (26 şubat 2016)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.