Erkin Şahinöz [email protected] Erkin Şahinöz

Bildiğimiz bilinenler, bildiğimiz bilinmeyenler, bilmediğimiz bilinmeyenler

23 Ocak 2017, 10:24 - -

Çinliler, bir insanı lanetlemek istediklerinde çok somut bir talep olan "başına taş yağsın" demek yerine "umarım ilginç zamanlarda yaşamak zorunda kalırsın" mealinde bir beddua ederler.  “İlginç zamanlar” ile kastedilen "ölçülebilen risk" değil, "ölçülemeyen belirsizlik"tir.

“İnce gören”, risk ve belirsizlik kavramları arasındaki farkı da ortaya koyan “şık” bir cümle. Böyle beddua mı olur. Olur pek tabii ki. “Risk”, kısmen de olsa ölçülebiliyor, getirebileceği sevimli ya da sevimsiz sonuçların objektif ya da sübjektif olarak olasılıkları tahmin edilebiliyor, belli yöntemlerle kontrol edilebiliyor, negatif etkileri bertaraf edilebiliyor. Ama belirsizlik “bilinmezliklerle” dolu. Bırakın alternatif sonuçlarla ilgili olasılık tahmini yapmayı, başınıza ne gelebileceğini bile kestiremiyorsunuz. Daha ne olsun.

Sıkı beddua. Çerçeve oluştu, kavramlar oturdu. 2017'nin dünya için çok “ilginç” bir yıl olacağını öngörüyorum. "Bildiğimiz bilinmeyenler"den çok "bilmediğimiz bilinmeyenler"in öne çıkabileceği bir yıl olmaya aday.

Hayır, konuyu ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Donald Trump’a bağlamak için yapmadım bu girizgâhı. Trump, seçim kampanyası öncesinde, sırasında ve sonrasında söylediklerinin çok azını ete kemiğe büründürebilecektir.  3 milyon göçmeni sınır dışı etmek? ABD’yi ABD yapan kırk ayrı süzgeçten geçebilip oturma iznini ya da vatandaşlık hakkını kazanabilen çok nitelikli göçmenleridir. İkinci dereceden iki bilinmeyenli denklemi çözemeyecek kadar matematiğe uzak öz Amerikalılar değil.

Peki ya NAFTA gibi serbest ticaret bölgelerini yıkmak, kurumsal vergi oranlarında dramatik indirime gitmek, Çin’de üretilip ABD’ye getirilen ürünlere yüksek vergi getirmek? Mümkün değil. Irmaklar denize akar, fabrikalar üretim maliyetlerinin düşük olduğu yerlere kayar. Üreticilerin ve emekçi sınıfının kulağına hoş gelebilir (geldi ve de başkanlık getirdi) ama üretimi ABD’ye geri getirmek, temel malların üretimini emeğin çok pahalı olduğu bir ülkede yapmaya zorlamak, ürün fiyatlarının belirgin bir şekilde yükselmesine neden olmak yani ABD’ye yüksek enflasyon getirmektir.

Filmin sonu kanlı olur. Dünya genelinde dolaşımdaki paranın üçte ikisini oluşturan doların patronu Fed gelir. Faturayı keser, frene basar. Faizler yükselir. Borçlanma maliyetleri tüm ekonomik aktörler için artar. Gelişen ekonomilerin böbrekleri ağızlarından fırlar. Hem ABD hem de dünya bedelini öder.

Değişimde asıl korunur, bazı değerlerin yerini başka değerler alır. Dönüşümde asıl yıkılır. Yeni temeller kurulur. Trump bir dönüşümün sembolü. Fakir ve öfkeli kalabalıkların sesi olmayı başardı. Ayrı bir yazıda işleyeceğim. Yazımın temasından sapmayayım.

Özetle, Trump’ın ekonomi eksenindeki tribünlere oynayan söylemlerine orantısız önem atfedildi. Trump zırdeli değil. Başarılı bir işadamı.  Fayda-külfet analizi yapmadan hareket etmesi beklenmemeli.

Fed’e bağlayalım. Fed’in 2017’de 3 – 4 adet faiz artırımı yapmasından kaygılanılıyor. Fed, 2016’ya da büyük bir rüzgarla girmiş 4 faiz artırımına niyetlenmişti. Yılın son toplantısında 1 adet faiz artırımını zar zor yapabildi. 

Avrupa Birliği’nin tabutuna çivi çakacak “Brexit” denen büyük boşanma süreci başlayacak 2017’de. İngilizler, daha büyük bir mutluluk/fayda seviyesine ulaşabilmek için kısa vadeli ağır ıstırap çekmeyi göze aldı. Buna iktisatta J-eğrisi diyoruz.  Avrupa Birliği’nin “birliğini” derinden sarsacaktır.  Avrupa’nın üç önemli kalesinde seçimler olacak 2017’de.  Faşizme yaklaşan ölçüde sağ söylemlerle AB karşıtı eğilimleri öne çıkaran liderler popülarite kazanıyor.  Bu yıl, en son korkacağınız Fed olsun. Devam edeceğim.

Son söz: Geçen senenin yuvasına bu senenin kuşu gelmez.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (7)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster