Bay Analiz [email protected]

3. dalgaların sırrı

İlginç bir haftayı geride bırakıyoruz.Haftaya damgasını vuran en önemli gelişme Koç ve Sabancı hisselerinde yaşanan yeni halka arzlar oldu.107 milyon Koç hissesi piyasaya 1.75 milyar TL lik bir giriş sağlarken Sabancı Holding de 100 milyon dolarlık yeni katılımcıları piyasaya kazandırmış oldu. Bu iki halka arzın aynı güne denk gelmesi trajikomik bir durum yaratırken piyasa üzerinde yaratacağı olumlu ve olumsuz başlıklara kısaca değinmek isterim. Bu tür yüksek çaplı halka arzlar zirvelere yakın seviyelerde gerçekleşince analistler üzerinde oldum olası endişelendirici etkiler yaratır. Acaba tünelin ucu gözüktü mü? Piyasanın bir kaç gündür bu halka arzları sindirmeye çalışmakta olduğunu görmekteyiz.
Mevduat faizlerinin 14 seviyelerine dayandığı, özel tahvil bonolarının 17-18 seviyelerinde işlem gördüğü, 100 bin endekse yaklaşıldığı bir ortamda, fırsat bu fırsat düşük maliyetli finansman sağlamaya çalışılması şirketler açısından mantıklı görülse de piyasanın önümüzdeki dönemde yükseliş ivmesini etkileyebilecek bir unsur olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Kısa vadede piyasanın yükselişine iştirak edememiş yabancı fonların iskontolu dünya devi bu şirketlere yatırım yapması fırsat olarak görülürken yatırımın kaynağı bu aşamada çok daha önemli soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Yeni uzun vadeli katılımcıların piyasaya giriş yapması olumlu görülürken piyasada madalyonun tersine döndüğü dönemlerde yaratabileceği hasar akıllardan çıkmamalıdır.

Gelişmekte olan piyasalarda yaşanan YAZ havası ve rehavet bu tür halka arzların cazibesini artırmaktadır. Yıllar önce Halkbank ikincil halka arzı bu konuya verilebilecek en iyi örneklerden bir tanesidir.
Bankacılık Sektörünün o dönem amirali sayılan bu bankada yine çıkış trendinde gerçekleştirilen ikincil halka arz bir anda hissenin yıllarca en kötü performans gösteren hissesi haline gelmesini sağlamıştır. Yine çok tartışılacak trajikomik bir olay Sabancı Holding üst yöneticisi Mehmet Göçmen'in 23 Mayıs tarihinde yaptığı açıklamada Holding hisselerinin %40 iskontolu işlem gördüğünü açıklaması, ardından 25 Mayıs tarihinde yabancı fonlara satılan 100 milyon dolarlık iskontolu!! hisseler olmuştur. İskontolu işlem gördüğü düşünülen hisselerin daha da iskontolu yabancı fonlara satılması herhalde uzun süre gündemden düşmeyecek tartışmaları da beraberinde getirecektir.
Yıllardır Sabancı Holding hisselerinin diğer holding hisselerine nazaran oldukça kötü bir performans göstermesinin nedeni sanıyorum yatırımcılar tarafından bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Koç Holding'te ise hisse satışı yabancı bir kurumla anlaşıldıktan sonra gerçekleştirilmişti. Satış öncesi 3 günlük aracı kurum takası incelendiğinde anlaşma yapılan kurumun yoğun satıcı olması herhalde büyük bir tesadüfün sonucu olsa gerek diyorum ve hemen güncel analizimize geçiyorum.

Tabi ki ilk sırada çağın vebası bulunmakta. Takas verilerini aşağıda sizlerle paylaşmak istedim. Bir önceki verilerle karşılaştırıldığında yabancı oranının artmaya devam ettiğini yerli tarafında ters yönde pozisyonlarını arttırdığını görebilmekteyiz. Daha önceki analizlerimde de vurgulamaya çalıştığım gibi bu verilerde tam tersi görüntüler yaşanmadığı sürece piyasanın geri gelmekte zorlanacağını belirtmek isterim. Bu sebeple takas tablosunun çok yakından izlenmesi gerektiğini tekrar vurgulamak istiyorum. Spot piyasada takaslar incelendiğinde Mayıs ayı içerisinde Turkcell, Koç ve Sabancı Holding ile birlikte yabancı takasının arttığına şahit olmuştuk.

Bankacılık Sektöründe ise yabancı takasının mayıs ayında da arttığını görüyoruz. Halkbank takası 11 milyon lot artarken, Garanti Bankası takası 14 milyon lot artmış, İş Bankası takası yine 14 milyon lot artmış,Vakıfbank takası 16 milyon lot artmış, YKB takası ise 18 milyon lot artarak Mayıs ayının endeks olasılıklarını alt üst etmiştir. Bu ay yabancı takasında yaşanan bence en önemli gelişme THY ve KardemirD takaslarında görülmektedir. THY takasında yabancı payı 40 milyon lot artarken Kardemir takasında yabancı payı 75 milyon lot artmıştır. 

Gelişmekte olan piyasalara para girişi tüm hızıyla devam ederken Türkiye piyasaları da bu olumlu rüzgardan etkilenmeye devam etmektedir. Bu aşamada Teknik analiz neler fısıldamakta biraz da bu konu üzerinde durmak istiyorum.

Önceki analizlerimde de vurgulamaya özen gösterdiğim 3.dalga çıkışı tüm hızıyla devam etmektedir. Bu dalga benim özel ilgi alanıma girdiği için bilimsel araştırmalarımı özellikle bu dalga üzerinde yoğunlaştırmaya çalıştım. Sebebi çok basit.Verimlilik açısından en kuvvetli, zamanlama açısından da en uzun süren dalga olması. O kadar güçlü bir dalga ki devam ettiği dönemde tersi yönde ne haber gelirse gelsin dönüp arkasına bakmayan ilgilenmeyen yolundan gram taviz vermeyen oldukça  etkileyici bir karaktere sahip olan dalga türü. 2016 Kasım ayının sonu itibari ile piyasalarımızı etkisi altına alan bu dalga yapısı sanıyorum bir çok yatırımcıyı da ters köşeye getirmiş durumda. Viop'ta uzun vadeli grafiklerimizi incelediğimizde uzun vadeli oluşan üçgen formasyonunun (turuncu) Nisan ayı içerisinde yukarı delindiğine şahit olmuştuk. Bu formasyonun hedefinin 140.000'lerden geçtiğini grafiğimizde görebiliyoruz. Ancak daha öncesinde oluşan düşüş kanalının (yeşil) Ocak ayı içerisinde yukarı kırıldığına şahit olmuştuk. Bu kanalın yüksekliğini ölçüp kırıldığı yere eklediğimizde en az hedef seviyemizin 123.000'lere denk geldiğini hesaplamıştık.Yine 3.dalga hedef seviyelerini önceki analizlerimizde belirtirken (mor) 112.500'lerden geçen direncin önemini vurgulayıp bu seviyenin yukarı kırılması halinde 125.000  seviyesinin hedef alınacağından söz etmiştik. Geçtiğimiz hafta 122.550 seviyesini görerek yukarıda bahsettiğimiz önemli iki direnç seviyesine çok yaklaştığımıza şahit olduk.
Tabi ki önemli direnç seviyelerinde satıcıların devreye girmesi, fırsat bulmuşken yeni ve ikincil halka arzların gelmesi, yatırımcıların çok verimli bir 6 ay geçirdikten sonra kar realize etmeleri ve yaz tatiline hazırlanmaları piyasa açısından normal gelişmelerdir. Bu seviyelere yaklaştıkça artık seçici hareketlerin olması, ucuz kalan sektör hisselerinin daha fazla rağbet görmesi, temel olarak kuvvetli bilanço beklentili şirket hisselerine ilginin devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. Şahsen önümüzdeki dönemde özellikle 125.000-127.000 bandından satıcıların devreye gireceğini düşünmekteyim. 3.dalga sona erdi mi? Kesinlikle ermedi. Bu dalganın sona erebilmesi için dalga kanalının aşağı kırılması gerekmektedir. Kanal kırılıp düzeltme hareketi yaşansa bile önümüzdeki dönem yaşanması muhtemel 5.dalga çıkışı ile daha yukarı seviyeler hedef alınacaktır. Trend ile ilgili ya da dalga yapısı ile ilgili büyük bir değişiklik yaşanması muhtemel olursa zaten bu değişikliği bu sayfalarda sizlerle paylaşacağız. Ancak şimdilik bu güçlü,verimli dalganın keyfini sürmeye devam edelim.

Biraz daha kısa vadeli grafikleri incelediğimizde Ana çıkış trendinin (turuncu) direnç seviyesine doğru yaklaştığımızı görebiliyoruz. Genellikle bu tür direnç seviyelerine yaklaşıldığında çok sert kar realizasyonları ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu yüzden piyasaya yeni katılacak olan yatırımcıların dikkatli olmalarını öneririm. Ana çıkış kanalımızın içerisinde tali iki tane daha çıkış kanalı olduğunu görebiliyoruz. Bir tanesi (yeşil) 3.dalga çıkış kanalı. Bu kanal aşağı kırılmadığı sürece çıkış sonlandı diyemeyiz. Üçüncü çıkış kanalımız ise (mavi) kısa vadeli bir kanal. Ancak yine de yatırımcılar tarafından çok dikkatli takip edilmeli diye düşünmekteyim. Destek seviyesi 119.000'lerde direnç seviyesi ise 123.000'lerden geçen bu kanal sanıyorum önümüzdeki haftanın teknik olarak en önemli gündem maddelerinden biri olacaktır. Yine çok önemli bir gösterge olan uzun vadeli indikatörümüz (sarı-kırmızı) 14 Aralık 2016 tarihinden beri istifini bozmadan yukarı yönlü hareketini sürdürmektedir. Trendin bozulabilmesi için bu indikatörümüzde de bazı bozulmalar yaşanması gerekmektedir.

Kısaca bir özet geçmek gerekirse önümüzdeki haftalar açısından 123.000 direnci takip edilecek 126.000-127.000 seviyelerinden geçen 3 tane çok önemli direnç seviyesi olduğundan bu seviyelere doğru hareket yaşanması durumunda kar realizasyonları gündeme gelecektir. Aşağıda ise 118.500 ve 117.300 seviyeleri takip edilecek 115.500 seviyesinin aşağı kırılması halinde düzeltme hareketleri için hazırlıklı olunması gerekecektir.

BİST grafiğini incelediğimizde öncelikle 98.000'lerden geçen 3.dalga hedef direncinin (mor) etkisini gösterdiğini görmekteyiz. Bu direncin yukarı geçilmesi halinde bir sonraki hedef seviyemiz 115.000 olacaktır. 2013-2015 yıllarında oluşan ikili tepe direnç seviyesinin yukarı kırılması ile birlikte yükseliş yönünde ivmenin arttığına şahit olmuştuk. Böyle bir direncin yukarı kırılması ile birlikte geri çekilmeler alıcılar tarafından değerlendirileceğine emin olunuz. 98.000'lerden geçen dalga hedef seviyemizin hemen üzerinde 103.000'lerden geçen ve geçmişi 2000 yıllarına dayanan direnç bölgesi bulunmaktadır.Bu tür uzun vadeli direnç bölgelerinin yukarı geçilmesi oldukça zordur.
Dolayısıyla 100 bin psikolojik direnci üzerine geçen fiyatların 103.000'lere yaklaştıkça satıcıları aktif hale getireceğini belirtmek isterim.Ancak bu direnç seviyesi her gün yukarı doğru update olacağından sürekli takip edilmesini önermekteyim. 3.dalga yükseliş kanalını (yeşil) grafikte göstermeye çalıştım. Bu kanal aşağı kırılmadığı sürece 4.dalga hareketi başlamayacaktır. Bu kanalın da yatırımcılar tarafından yakından izlenmesi gerekmektedir.
Kanal içerisinde hareket sürdüğü müddetçe kanal direncine doğru tırmanma isteği artacaktır. Yatırımcılara önerim 3.dalga kanalı aşağı kırılmadığı sürece pozisyonlarını takip etmeleri ve 100 binin üzerinde kanal direnci olan 103 binlere doğru yaşanacak hareketlenmelerde kar realizasyonuna gitmeleri yönündedir. Kanalın aşağı kırılması ise kesinlikle STOP kuralına uymalarını gerektirecektir. Kanal kırıldığı zaman ne tür bir hareket yaşanacak? Bu hareketi isterseniz sizleri daha fazla yormadan bir sonraki analizime bırakayım.

“O dönemde Amerika'ya öğrenci göndermek hiç kolay değildi. Neredeyse her taşıma aracını kullandım. Okulun ücreti 3 sömestre 96 dolardı. İlk yıl bittikten sonra çalışmaya başladım. Akşamları komilik yapıyordum. 1990 yılında Harvard Business School mezunları ile ilgili kalın kırmızı bir kitap çıktı. Kitapta Nijerya'dan 1.5 sayfa, Türkiye'den yarım sayfa öğrenci gelmiş. Çarpıcı olduğu için rahmetli Özal'a gösterdim. Şu anda Harvard'a her yıl 880 öğrenci kabul ediliyor. Öğrencilerin %10 u Çinli, yüze 10'u Hintli. Ben öğrenciyken hiç yoktu. Bu oran bize dünyanın nereye gideceğini çok güzel anlatıyor. Ders dışında hep kantindeydim. Çok çalışan vardı ama aslında iş yapmıyorlardı.11 kişinin yapacağı işi 3 kişi yaptık.O cafeden kazandığım parayla Pan American ve General Motors hissesi aldım.Gençken insan hesap kitap yapmayı öğrenirse yetişkinliği huzurlu geçirir. Kitapta da yazdığım gibi hayat bir maraton.Hayallerimin peşinde oldum.Genç yaşınızda edineceğiniz tecrübeler geleceğinizi hazırlıyor. Hayal etmek, onun peşinden koşmak ve çok çalışmak önemli.” Hüsnü ÖZYEĞİN

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.