E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemHüseyin Çelik 'Paralelci' iddiası için ne dedi---

Hüseyin Çelik 'Paralelci' iddiası için ne dedi

Hüseyin Çelik 'Paralelci' iddiası için ne dedi
11 Şubat 2016 - 02:20 borsagundem.com

Ahmet Hakan, Hüseyin Çelik'e "Paralelci suçlamalarına ne diyorsunuz" diye sordu. İşte Çelik'in yanıtı...

AK Parti'nin kurucu isimlerinden Hüseyin Çelik, dün Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlamıştı. Ahmet Hakan'ın dünkü yazısında Hüseyin Çelik'in AK Parti'yle ilgili eleştirilerine yer verilmişti. Ahmet Hakan bugünkü yazısında Hüseyin Çelik'in açıklamalarını yayımlamaya devam etti. Çelik, "Paralelci suçlamalarına ne diyorsunuz" sorusunu yanıtladı. 

İşte Hakan'ın o yazısı:
 
Hüseyin Çelik’e sorduk: “Paralelci” suçlamalarına ne diyorsunuz? İpek ailesine yakın mısınız? Bir fitne hareketinin içinde misiniz? İşte cevaplar:
 
PARALEL’le mücadelede gelinen son noktayı da eleştiriyorsunuz. Neden?
HÜSEYİN ÇELİK: Ben AK Partiliyim. Paralelci falan değilim. Ben mensubiyetlerimi gözümü kırpmadan söyleyebilen bir adamım, buna herkes şahittir. “Paralelci” olsam, avazım çıktığı kadar “Paralelciyim” derim. Paralelcilik, bir camianın yargıda, poliste, mülki idarede devletin hiyerarşik yapısı yerine farklı mecralara uymaksa... Bunu yapanlara hukuk içinde kalarak ne ceza verilmesi gerekiyorsa verilmelidir. Buna en ufak bir itirazım olamaz. Ben 17-25 Aralık’tan sonra televizyona çıkıp, “Her kim ki devletin kendisine verdiği unvanı manivela haline getirerek siyasette taşları yerinden oynatmaya kalkarsa, biz o eli kırarız” dedim. Bugün de aynı görüşteyim. Kim usulsüz dinleme yapmışsa, kim kasetçilik yapmışsa kim kumpas kurmuşsa Allah bin kere belasını versin. Bununla da kalınmasın, yasalar neyi gerektiriyorsa bu yapılsın.
 
*
 
İyi ama şu anda tam da o eller kırılıyor. Sizin itirazınız neye?
HÜSEYİN ÇELİK:
Bugün birine “Paralelci” demek, külah kapma yarışı haline getirilmiş durumda. Bir yerde iki şef varsa ve biri şube müdürü olacaksa... Bunlar birbirlerine “Paralelci” diyorlar. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan Sadık Altınkaynak var mesela... Pırıl pırıl, şahsiyet abidesi bir insan... Uzaktan yakından bir ilgisi yok Paralel’le... Adamı “Sen Paralelcisin” diye mahkemelerde süründürüyorlar. Öyle mülki idare amirleri terör örgütüne yardım etmekten yargılanıyor ki, duyunca kulağınıza inanamıyorsunuz. Neymiş, onun zamanında bir ilde bir kamu binası bu adamlara ücreti karşılığında tahsis edilmiş. Bu idari bir tasarruf değil mi? İdari bir tasarruf, idari bir soruşturmayı gerektirmez mi? Eğer kamuya ait bir şeyin tahsisi suçsa, o zaman kavgalı olmadığımız dönemlerde çeşitli tahsisler yapan Tayyip Bey veya diğer bakanlar ya da bizim yetkili etkili olan bütün arkadaşlarımız da suç işlemiş demektir. Böyle saçmalık olur mu?
 
*
 
Bunları söylediğiniz için “Paralelci” denilecek size.
HÜSEYİN ÇELİK:
Demokratik erdem, tıpatıp sizin gibi düşünen, sizin gibi inanan insanlar haksızlığa uğradığı zaman onları savunmayı değil, sizin gibi düşünmeyen insanlar haksızlığa uğradığı zaman onları savunmayı gerektirir. Bir adam fi tarihinde bir okulun yapılmasına destek vermiş veya Türkçe Olimpiyatları’na sponsor olmuş, hemen “Paralelci” ilan ediliyor. Adam vergi rekortmeni oluyor, o adama “Sen belgeni almaya gelme, başka birini gönder” diyorlar. O kadar baskı yapılıyor ki adama, adam gazetelere ilan veriyor, “Bizim bunlarla alakamız yoktur” diye... “Bu yetmez” diyorlar, “Sen bize yakın olan şu vakfa, şu derneğe yardım et” diyorlar. Kimler diyor? Büyük ihtimalle durumdan vazife çıkaran kraldan çok kralcılar. Sizin Yahudi, Rum veya Ermeni bir komşunuz olsa, o da bir haksızlığa uğrasa, hukuk dışı bir muamele ile karşı karşıya kalsa, sizin onu savunmanız için Yahudi, Rum veya Ermeni olmanız mı gerekir? Bizim itirazımız, Adalet ve Kalkınma Partisi, adındaki “adalet”e gölge düşmesidir. Ben geçen hafta Alevi vatandaşlarımızın haklarıyla ilgili bir yazı yazdım. Ben Alevi mi oldum? Varlık Vergisi’ne, 6-7 Eylül rezaletine hep itiraz ve isyan ettik. O zaman gayrimüslim mi olduk?
 
*
 
Ama Paralelci denilen kişiler Ergenekon’da, Balyoz’da çok zulümler yaptılar.
HÜSEYİN ÇELİK
: Kim kime haksızlık yaptıysa Allah onun burnundan fitil fitil getirsin. Ama birisi yanlış yaptı diye bugün siz aynı yanlışı sürdürmek zorunda değilsiniz.
 
 
Melek İpek’in elini dün öperdim, bugün de öperim
 

Sizin İpek ailesine yakın olduğunuz yönünde söylentiler var.
HÜSEYİN ÇELİK:
Ben 30 yıldır İpek ailesini tanıyorum. Ben bu aileyle 17-25 Aralık’tan sonra dost olmuş değildim ki. Melek İpek’i gördüğüm yerde elini öperim. Çünkü Melek İpek, adı gibi bir kadındır. Bu aile, Paralelcilere parasal destek vermiştir deniliyor. Okul yapmıştır. Amenna! Ama ben ne zaman “Melek Abla, şu yere de okul yaptır” dediysem devlete de bir yığın okul yapıp teslim etmiştir. Unutmayalım: İpek ailesi, AK Parti’ye de çok büyük destek verdi. Ramazanlarda giden paketlerde bu ailenin çok büyük parasal katkısı var. Bayramlarda, belli günlerde gazetelerine verdiğimiz ilanların bu insanlar parasını almadılar. AK Parti’nin bilinen isimlerinden Melek İpek’in oteline gitmemiş veya bir etkinlikte birlikte olmamış çok az insan var.
 
*
 
Sorun nerede? Bu konuda yargı süreci işlemiyor mu?
HÜSEYİN ÇELİK:
Bir suç delili bulduysanız hukuk çerçevesinde bu insanları yargılayın. Kanuna göre kayyum, hissedar yönetici gibi davranamaz. Allah aşkına böyle mi yapılıyor? Şu andaki görüntü bir gasp görüntüsüdür. Neredeyse tüm şirket yöneticilerinin dahil olduğu 250 kişi işten çıkarılmıştır. Adamların oteline gidip şahsi odalarının kapısını mahkeme kararı olmadan kırıyorlar, gelinin, kızlarının elbiselerine varana kadar her şeyi ortaya dökülüyor. Şimdi birisi çıkıp da bana “Kardeşim bu mahkeme kararı” derse buna gülerim.
 

Fitne hareketi değiliz
 

ABDULLAH Gül, Bülent Arınç, Sadullah Ergin, Suat Kılıç, siz... Ortak hareket mi ediyorsunuz? Toplantılar yapıp kararlar mı alıyorsunuz?

HÜSEYİN ÇELİK: Biz AK Partiliyiz. Birilerinin bizi öyle veya böyle görmesi bizim kendimizi AK Parti camiasının dışında görmemiz gibi bir sonuç doğurmaz, doğurmayacak. Biz ayrı parti, ayrı grup, ayrı vakıf değiliz. Zaman zaman bir araya gelip görüşüyoruz ama ben şu anda bakan olan arkadaşlarla da yakından görüşüyorum. Netice olarak aklın yolu birdir. Bazı memleket meseleleriyle ilgili olarak hepsi AK Partili olan arkadaşlarımızla fikrilerimizin örtüştüğü hususlar varsa bunu organize fitne hareketi diye nitelendirmek akla ziyan bir şeydir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Ahmet sağlam 03 Temmuz 2022 19:16

    İpek-Koza 2004 yılında matbaacı iken birden Bergama’da altın madenini çevrecilerin aşırı baskıları ve davaları yüzünden işletemeyen Norveçli firmadan 44 milyon dolara satın (matbaacı bunlar la 44 milyon doları nerden bulsun madenden ne anlasın)alıyor,aslında satın almıyor ,Norveçli firma davalar ile bıktırılıyor ,bıktırtanlar kim acaba…sonra oradaki çevreciler yıldırılıyor.e dava açıyorlar hakim savcı fetöcü ne sonuç çıkar.matbaacı aile birden heryıl para basan madenci oluyorlar.Akın İpek boşamı dedi FETÖ nün bir göz yaşına servetimi veririm diye,niye çünkü Servet onun değildi zaten FETÖ nündü bay Çelik.Yani para Melek ablanın parası değil bunu sende biliyorsun.İpek ailesi demek FETÖ demek aileyi savunanda sevende fetö cüdür net…

  • cemil11 Şubat 2016 06:01

    Bu zulüm bitmeli,,,"adalet" istiyoruz.

  • ersin11 Şubat 2016 05:56

    Kayyım,bugün hissedar yönetici gibi davranmaktadır,,Adamların tapulu mallarına el konulmaktadır,,bu gasptır,eşkiyalıktır,şakiliktir.