Orhan Pala [email protected] Orhan Pala

Testi kırılmadan önce tedbir alınmalı

11 Kasım 2014, 09:00 - -

Son yıllarda dolandırıcıların hedefindeki finans kurumları leasing şirketleri... Hangi dönemde olursa olsun hükümetler ne zaman ekonomiyi canlandıracak iyi niyetli adımlar atsa dolandırıcılar rotayı bu yöne çeviriyor. Tarih boyunca bu böyle olmuş. 80’li yılların başında ihracat seferberliği başlatıldı, hayali ihracatçıların suiistimali yaşandı… 90’lı yıllarda banka patronları ve işbirlikçileri ülkenin geleceğini hortumladı.  
“Halka arz seferberliği” denildi; çantacılar, kötü niyetli piyasa dolandırıcıları, hırsız patronlar koşarak seferberliğe katıldı!
Özellikle sanayi yatırımlarını teşvik etmek için leasingde KDV yüzde 1’e indirilir indirilmez de sahte fatura dolandırıcıları ortaya çıktı.
Hatta leasing yoluyla satılmış gösterilen ürünün seri numarasını değiştirip normal faturayla satıp aradaki KDV farkını cebe atan dolandırıcılar bile var. Leasingle satılan makine ve teçhizatta KDV yüzde 1, normal satışta yüzde 18.
Burada ilginç olan nokta; sahte faturacılar, özellikle de çok sayıda kamu leasing şirketlerini aynı anda dolandırırken kimsenin ruhu bile duymuyor!
Bankalar, Kredi Kayıt Bürosu aracılığıyla herkesin diğer bankalardaki riskini takip edebiliyor. Bu sonuçlara göre para satıyor ya da satmıyor. Çek ve senet kayıtları da Merkez Bankası bünyesinde anlık olarak izlenebiliyor. Ama hangi kurumun hangi leasing şirketinden hangi faturayla ne kadar kredi aldığı bilinmiyor. Çünkü kayıtların tutulduğu bir havuz sistemi yok.  
Buradaki açık kapıyı fark eden dolandırıcılar seri numarası bile aynı olan ekipman ya da makinalara sahte fatura keserek aynı anda birkaç leasing şirketinden kredi kullanabiliyor. Yakında bilançolar gelince özellikle de kamuya ait leasing şirketlerindeki hasarın boyutu ortaya çıkacak.
Bankalardan kredi almakta zorlanan dolandırıcılar şimdi, leasing şirketlerinin yakasına yapışmış durumda!
Tabii kötü niyetli kişilerden tamamen kurtulmanın imkanı yok ama basit bir iki tedbirle kamu kaynaklarının dolandırıcılara aktarılmasının önüne geçilebilir. Öncelikle leasing ve faktoring şirketleri için vatandaş ve kurumların kredi riskini takip eden Kredi Kayıt Bürosu benzeri bir yapı kurulabilir. Ya da Merkez Bankası bünyesinde protestolu çek senet takibi benzeri bir fatura takip birimi oluşturulabilir. Tek yapılması gereken, leasing yoluyla yapılan işlemlerin kaydını tutmak.
Hangi kurum hangi şirkete ne kadar kredi vermiş, hangi ürün hangi fatura karşılığında satılmış, satılan makinaların seri numaraları bir havuzda toplanacak. Zaten son dönemde büyük dolandırıcılık olaylarına maruz kalan leasing şirketleri sahtekarlıkların önüne geçmek için hangi kayıtların tutulması gerektiğini biliyor.
Fatura mukabili kredi temin etmek isteyen kişinin leasing sicili tek tuşla ortaya çıkarılacak. Zaten bugüne kadar bu sistemin kurulmaması saçmalık…
İşte bu açığı fark eden dolandırıcılar, sahte faturalar, seri numarası değiştirilen hatta hiç üretilmemiş makine ve ekipmanları satmış gibi gösterip leasing şirketlerinden kredi alıyor. Özel bankaların büyük bir bölümü kendi içlerinde iyi bir istihbarat ağı kurmuş olacak ki dolandırıcıların tuzaklarına çok fazla düşmüyorlar. Kamu leasing kurumlarında ise durum çok vahim!
Testi kırılmadan önce acilen tedbir alınıp dolandırıcıların leasing şirketlerini hortumlamalarının önüne geçilmesi lazım...

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)