E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmtia ve Döviz PiyasalarıUzmanlardan dolar yorumu---

Uzmanlardan dolar yorumu

Uzmanlardan dolar yorumu
02 Aralık 2016 - 16:30 borsagundem.com

Doların 3.60 TL'den dönmesinin ardından uzmanlar kurda yaşanan hareketi değerlendirdi.

‘BANKA SATIŞLARI 3.55'E GERİLETTİ'
A1 Capital Menkul Değerler Araştırma Direktörü Belgin Maviş: Sabah saatlerinde dolar, 3.49'lu seviyelerden başladı güne. Moody's'in Türkiye'yi değerlendirme takviminden çıkarması ve EKK'nın toplanacağının açıklanmasına kadar 3.49 seviyelerinde sakin seyreden dolar, Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarına kadar bu seviyelerini korudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolar şöyle oldu böyle oldu, ben milletime şunu hatırlatıyorum; yastığının altında döviz olanlar gitsin parasını altına dönüştürsün, gelsin parasını TL’ye dönüştürsün. Türk Lirası değer kazansın, altın değer kazansın. Bu adımları attığımız sürece birilerinin oyununu bozacağız.” dedi. Ve ekledi: Faizi düşürmekten başka yok
İşte bu açıklamaları sonrasında dolar endeksinin 101.000 altındaki seviyeye inmesine rağmen doların yeniden yükselişe geçtiğini ve 3.51’in üzerine ataklar gerçekleştiği görüldü. Cumhurbaşkanının açıklamaları sonrasında piyasada Merkez’in faiz artırabilme ihtimalinin zayıfladığı düşüncesi Borsa İstanbul’da da satışları beraberinde getirdi.

FAİZ ARTIRIM İHTİMALİ SIFIRLANDI'
A1 Capital Menkul Değerler araştırma direktörü Belgin Maviş Erdoğan'ın açıklamalarıyla faiz artırımı ihtimalinin sıfırlandığını söyledi. Maviş şu açıklamalarda bulundu: Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarıyla faiz artırım ihtimalini neredeyse sıfırladı. Vatandaşlara yönelik “dövizlerinizi bozdurun ve altın alın” açıklamalarının yanında faiz artırımına karşı ifadeleri de kur artışında etkili oldu.

3.59’lu seviyeden 3.55'e kadar gerileyen dolarda yabancı bankaların satışlarını daha fazla gördük. Şu anda yerli ve yabancı bankaların eşit ağırlıkta alıcılı yönde işlem yaptıklarını görüyoruz. EKK'dan ne çıkar bilinmez ama dolarda suların durulması için Merkezin müdahalesi dışında gerek Cumhurbaşkanından gerekse EKK toplantısından piyasaları sakinleştirecek ılımlı ve güven verici açıklamaların gelmesi olayın olumsuz etkisini kısmen giderebilir.

TCMB’nin açıkladığı verilere göre, finans dışı firmaların net döviz pozisyonu Eylül ayında -212.8 milyar dolar. 3,60 seviyesindeki dolar kurunda, basit bir hesaplamayla bu borçlara +40 milyar dolar daha eklendiğini hatırlatalım.

3.4150'nin üzerindeki dolar özel sektör açısından sürdürülebilir bir kur seviyesi değil. Döviz cinsinden ihracat yapanları zorda bırakır. Döviz cinsinden borcu olanları da büyük zarara uğratır. Hareket kısa süreli de olsa uzun vadeli de olsa, aynı zarara neden olur.

Stabil DXY ve EURUSD ile GOÜ eğilimi TRY’de negatif ayrışmayı göstermektedir

Siyasi risk faktörleri çerçevesinde Türk finansal varlıkları üzerindeki baskının artarak devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Güne Ekonomi Koordiansyon Kurulu’nun tekrar toplanacağı haberiyle başlanırken; günün ilk saatlerinde USDTRY 3,50 civarlarında stabil seyretmesinin akabinde yeni bir piyasa kırılması yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yapmış olduğu konuşmasında bankalara hitaben faizlerin daha da düşürülmesi gerektiği uyarısında bulundu. Erdoğan, vatandaşa da yastık altındaki USD’leri TRY veya altına çevirme konusunda çağrısıda bulundu.

DXY ve EURUSD gibi enstrümanlarda stabil seyrin olması, aynı zamanda GOÜ grubundaki para birimi değer değişimlerinin sınırlı olması; günlük bazda %0,89 değer kaybeden TRY’nin negatif ayrıştığını göstermektedir.

Aralık ayı oldukça önemli iç gelişmelere sahne olacak. Haftaya Kasım ayı TÜFE verisiyle başlıyoruz. 12 Aralık’ta düşük beklenen 3. çeyrek büyümesi, 14 Aralık’ta Fed toplantısı, 15-16 Kasım’da Avrupa Konseyi toplantısı ve 20 Aralık’ta TCMB toplantısı bizi yeni yıldan önce bekleyen sert virajlar olarak görünüyor.

USD bir yandan Trump ve Fed beklentileriyle yükselirken, diğer yandan da Anayasa, Suriye ve Irak, AB ile ilişkiler ve OHAL gibi etmenler piyasalarda baskı yaratmakta. Son oluşan piyasa oynaklığı ile beraber sadece para piyasası değil, Türk finansal varlıklarının tamamı baskı altında kalmıştır. USDTRY’de 3,40’ı destek olarak görüyorduk. 3,40 altının zor olduğunu düşünüyoruz, 3,50 normalleştirilirse projeksiyon kanalları 3,50 – 3,65 hareketini beraberinde getirebilir. Biz yılsonu gerçekleşmesinin 3,50 üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.

ABD tahvil getirilerinin artması, artan risk primi ve TRY değer kaybının yükselttiği enflasyon beklentileriTürk borçlanma maliyetlerini de artırmaktadır. Kısa vadeli faizlerdeki hareketin daha belirgin olması, getiri eğrisi görünümünü bozmaktadır. 5 yıllık kredi temerrüt swap oranının (CDS) 305 seviyesine yükselmesi ve TRY’deki değer kaybının enflasyon beklentilerini bozması çerçevesinde biz faizlerdeki yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini düşünüyoruz. 2 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizleri arasındaki makas daralmaktadır. Hatırlanacağı gibi, geçmişte kur volatilitesinin aşırı derecede oynak olduğu dönemlerde kısa vadeli faizlerin uzun vadeli faizlerden yüksek olduğu bir anomali dönemi yaşamıştık. TRY cinsi tahvil faizlerinde yaşanan durum şu anda aynı zamanda Eurobond faizlerinde de geçerlidir.

Siyasi belirsizlikler ve risklerle yüzleşmek durumunda olan Avrupa açısından haftanın en önemli gelişmesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 8 Aralık’ta yapacağı toplantı olacak. Avrupa Merkez Bankası hali hazırda varlık alımları yapıyor ve mevcut programın Mart 2017 sonrasına uzayıp uzamayacağı merak konusu. Halen düşük seyreden çekirdek enflasyon nedeniyle ECB’nin varlık alımlarına Mart 2017 sonrasında da devam etmesini bekliyoruz. EURUSD paritesinde stabil seyrinde devam etmesini bekliyoruz, 1,05 – 1,08 bandında hareket devam edebilir. Ancak TRY’deki değer kaybı çerçevesinde EURTRY paritesi de 3,75 – 3,90 bandına oturabilir.

Küresel likiditenin Fed faiz artırıyor olmasından dolayı geri çekileceği bu dönemde, gelişmekte olan ülkeler açısından da dolarizasyon ve kur tercihleri önemli bir risk unsuru olmaktadır. Türkiye ekonomisinin de bu dönemde en önemli sorunlarından birisi tasarruf eksikliği. Reel faizlerin ekside olması veya gerilemesi tasarruf eğilimlerini daha da düşürecektir. Bu riskin önüne geçmek gereklidir, bunun için de bankaların faizleri yüksek tutmasına neden olan enflasyonun hedeflenen değerlere düşürülmesi önemlidir. Böyle olursa, tasarruf sahipleri mevduatını korumak için TRY’sini USD ve EUR’ya çevirmeyecektir. Şunu biliyoruz ki; yükselen kurlar enflasyonu artırır. Kurlar, maliyetleri artırır ve enflasyonun yükselmesine neden olur. Enflasyon, faizlerin seviyesini geçerse reel faiz negatife düşer. Hali hazırda döviz tevdiat hesaplarının (DTH) toplam mevduatlar içindeki payı %42’dir. Bu oranı 40’ların altına düşürebilmek TL’nin itibarının ve değerinin korunması açısından da iyi olacaktır.

Sonuçta Türkiye’nin dolarizasyona dönmemesi de oldukça önemlidir. Ülke olarak neredeyse her türlü fiyatın, en başta kiraların, USD’ye endekslendiği bir dönemi de geçirdik sonuçta ve bu dönem 10-15 yıl geride kaldı. Hane halklarının yastık altında tuttuğu USD miktarı tam olarak bilinmiyor, tahmini olarak 150 milyar USD olarak tahmin ediliyor. Ancak şu noktayı es geçmemek gerekiyor: Türkiye yüksek cari açık veren bir ülke. Sürekli olarak USD girişine ihtiyaç duyan bir ülkeyiz. Fed’in de faiz artıracağı bir ortamda Türkiye’nin sürekli para girişini sağlayacak hikayeyi yaratması gereklidir. Hükümetin ve ekonomi yönetiminin yapısal reformlara ağırlık vererek ekonomik dinamikleri güçlendirmesi kısa vadeli dış finansman ihtiyacını azaltacak ve Türkiye sıcak para girişi konusunda sorun yaşamayacaktır.

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • gorele03 Aralık 2016 09:59

    94te Ciller de tutturmustu faizleri yukseltmeyecem diye. sonra yok yere kriz cıkmıstı. yine aynısı oluyo

  • HAYIRLISI03 Aralık 2016 00:35

    bence teknik olarak dolar döndü sizce nasılsa öyle hareket edin bir hafta bisti yeşil olacak diye ümit ediyorum

  • KERİM03 Aralık 2016 00:28

    HAYDİ MERKEZ SENİ GÖRELİM HEPSİNİN ALAYINA POSTA KOY YAP HAREKETİNİ KORKMADAN SUSTUR ÇOK KONUŞANLARI

  • Talip Uçar02 Aralık 2016 18:23

    Siyasi talimatlarla faiz indirildi ne oldu gördük.Sonra merkez bankası yarım puan faiz artırdı. Fakat göle atılan taş kurbağayı ürkütmedi.Netice itibarıyla bir ayda paramız % 15 eridi.Yani gizli devalüasyon. Geçmiş, geçirilmiş olsun

  • İSA02 Aralık 2016 16:38

    İŞİNİZ GÜCÜNÜZ FAİZ BİR YÜKSELTSELERDE HOPLASAK DİYE...DAHADA NMESİ GEREKR...RANTÇILAR EL OVUUŞTURUYOR..BUNLAR BATI EKONOMİSTLERİ....