E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTrendler tersine mi dönüyor?---

Trendler tersine mi dönüyor?

Trendler tersine mi dönüyor?
18 Eylül 2017 - 11:48 borsagundem.com

Yurt dışı politik gelişmeler TL’nin değeri konusunda volatil bir dönem yaşanma ihtimalini artırıyor. Borsada ise 105.000 en önemli destek konumunda. Bu nedenle yukarı yönlü pozisyonlara temkinli yaklaşılmalı...

Haftanın son gününe Kuzey Kore’nin yeni bir füze dememesinin yankıları ile başlansa da piyasalar üzerindeki ilk etkisi oldukça sınırlı kaldı. Buna karşın Kuzey Kore’nin bu denemelerinin devamının yılın geri kalanı için piyasalar üzerindeki en büyük risklerden biri olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta da görüldüğü üzere bu konuda her an yeni bir şokla karşılaşma ihtimalimizi bir kenara not etmekte fayda var. Bu haftaya dönünce yurtiçi ekonomi takvimi geçen haftanın aksine oldukça sakin. Yurtdışında ise Fed toplantısı ön plana çıkıyor.

GLOBALDE KUZEY KORE, YERELDE KUZEY IRAK

Kuzey Kore’nin neredeyse haftada bire inen füze denemelerinin son zamanlarda piyasa üzerindeki etkileri sınırlı olsa da ABD ve Japonya’nın Kuzey Kore’ye yönelik tepkisi şiddetlenmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, nükleer programını sürdüren Kuzey Kore’ye rafine petrol satışına sınırlama getiren, doğalgaz ve tekstil ihracatına ambargo uygulanmasını öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar tasarısı oy birliğiyle kabul edilmişti. Bu kararın ardından Japonya ve ABD’yi tehdit eden Kuzey Kore yönetimi, haftanın son günü gerçekleştirdiği kıtalararası özelliğe sahip füze denemesi ile bir kez daha gövde gösterisi gerçekleştirdi. Bu girişimin ardından ABD ve Japonya’nın talebiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi cuma günü yeniden acil olarak toplantıya çağrıldı.
Küreselde buradaki gelişmeler takip edilirken Türkiye için Kuzey Irak’ta 25 Eylül’de gerçekleştirilmesi planlanan referandum gerginliğin tırmanmasına neden oluyor. ABD, İngiltere ve Birleşmiş Milletler tarafından referandumun ertelenmesine yönelik girişimlerine karşın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani haftanın son günü referandumun ertelenmesine ilişkin önerileri reddettiklerini açıkladı. Irak Merkezi Hükümeti ile birlikte, Türkiye, Iran ve Suriye yönetiminin de tepki gösterdiği referandumun gerçekleşmesinin bölgede askeri hareketliliği artırabileceği değerlendiriliyor. Bölgedeki referanduma karşı en sert tepkiyi gösteren Iran ve Türkiye’den yapılan uyarılar, referandumun bölgede bir iç savaşa yol açabileceği yönünde. Geçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaret eden Iran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri, referandumun gerçekleşmesinin Irak içinde komşu ülkeleri de etkileyecek bir dizi gerilim ve çatışmalara yol açacağını ifade etmişti. Türkiye’den de yapılan uyarılar da bu açıklama ile paralel bir şekilde olası bir referandumun Irak’ı iç savaşa götürebileceği şeklinde gerçekleşiyor. 25’inde gerçekleşmesi planlanan bu referandum ile ilgili bu hafta çok daha sert açıklamalar görebileceğimizi ve bu sürecin jeopolitik riskleri artıracağını düşünüyoruz. Özellikle sınır hattında gerçekleşebilecek askeri hareketliğe yönelik haber akışlarının yurtiçi piyasalarda dalgalanmalara sebep olabileceğini düşünüyoruz.

FED BİLANÇO KÜÇÜLTMEYE BAŞLAYACAK MI?

Bu haftanın ekonomi tarafındaki ana gündemini Fed’in 19-20 Eylül’de gerçekleştireceği açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı oluşturuyor. Son aylarda beklentilerin altında kalan makro veriler ve ABD siyasetinde Trump kaynaklı bilinmezler nedeniyle Fed’in yılın geri kalanında faiz artışına gitme ihtimali azalmış, buna karşın Fed’in bilanço küçültme operasyonuna Eylül ayı ile birlikte başlayabileceği beklentileri canlı kalmaya devam etmişti. Aralık 2015’te ilk faiz artışını gerçekleştiren Fed, 2016 ve 2017’nin geri kalanında toplam üç kez daha faizleri artırarak politika faizini yüzde 1.00-1.25 aralığına çekmişti. Bu toplantıda faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmemesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bununla birlikte haziran ayında 2017 yılı içinde bilanço küçültme operasyonlarının başlamasının arzu edildiği belirtilmiş ancak net bir tarih verilmemişti. Bu hafta gerçekleşecek toplantıda bilanço küçültmenin ne zaman başlayacağına dair net bir tarih verileceğini düşünüyoruz. Beklentimiz ise planın bu haftaki toplantıda paylaşılarak, bilançodaki ilk küçültme operasyonunun ekim ayı içinde gerçekleşmesi yönünde. Bilanço küçültme operasyonunun ilk anda 10 milyar dolar gibi küçük bir tutarla başlaması beklense de kademeli artış ile bir yol kazasına uğranmaz ise 12 ayın sonunda aylık 50 milyar dolar rakamına ulaşması bekleniyor. Başlayacak bu sürecin ilk anda sınırlı olsa da ABD faizlerinde yukarı yönlü etkilerini görebiliriz. Bununla birlikte geçtiğimiz hafta açıklanan TÜFE’de her ne kadar son haftalarda görülen kasırga etkisinin de hissedildiği düşünülse de beklentilerden yüksek bir rakamın açıklanması, bu yıl içinde bir faiz artışı daha olma ihtimalini yeniden yüzde 50 civarına taşıdı. Bu hafta gerçekleşecek FOMC toplantısının ardından yapılacak açıklamalarda bu ihtimali daha da yükseltecek ifadelere yer verilirse uzun süredir oldukça zayıf bir trend sergileyen doların yılın son bölümünde bu kayıplarının büyük bir kısmını geri aldığını görebiliriz.

BİST-100'DE DÜZELTME BAŞLADI MI?

BİST-100'de yukarıda tarihi zirvelerin bulunduğu 110.600 ile aşağıda yılbaşından beri devam eden yükseliş trendi arasında yaşanan sıkışma bu hafta aşağı yönde kırıldı. Geçtiğimiz hafta sonunda bu trend 108.500’e ulaşırken, son üç gün bu trende yakın hareket eden endeksin hafta kapanışı 107.741'den gerçekleşti. Bu trendin altında daha önce test edilen dip seviyenin ve Kasım 2016'dan beri devam eden yükseliş trendinin bulunduğu 106.000 en önemli destek konumunda. 105 binin altında ise 101 bine kadar düşüşün önünde önemli bir engel bulunmuyor. Bu nedenle endekste yeniden kırılan bu trendin içine dönüş yaşanmadığı sürece yukarı yönlü pozisyonlara temkinli yaklaşmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi her ne kadar son haftalarda teknik göstergelerin önemli ölçüde negatif aykırılıklar sunduğunu görsek de son yükseliş trendi içinde bu tür negatif aykırılıkların birkaç defa ani ve sert yükselişlerle terse döndüğünü de görmüştük. Bu nedenle aşağı yönlü hareket potansiyelini güçlü görmekle birlikte yeniden trendin içine dönülecek olur ve özellikle 110.600’deki tarihi zirveler geçilecek olursa yeni bir yükseliş dalgasına ayak uydurabilecek esnekliği da sağlamak gerekiyor.

DOLAR/TL'DE RÜZGARIN YÖNÜ DEĞİŞİYOR MU?

Teknik olarak düşüş trendi devam eden ve 3.40 altında 3.30'daki kanal desteğine kadar önemli bir desteği bulunmayan dolar/TL'de geçtiğimiz hafta olduğu gibi yoğun gündem ani yukarı yönlü hareketler yaşanma ihtimalini de oldukça canlı tutuyor. Hafta içinde TL’nin değeri üzerine başlayan tartışmalar ve ABD'de TÜFE'nin beklentileri aşmasının etkisi ile dolar/TL 3.4750'deki trend desteğini test etti ancak buralarda tutunmayı başaramadı. Haftanın son günü ise kur spot piyasanın kapanış saatlerini 3.44 civarından karşıladı. Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi ağustos ayı enflasyonu ile yıllık enflasyonun yeniden çift haneye çıkması, Kuzey Irak'taki Irak’tan ayrılmayı öngören bağımsızlık referandumu, Almanya'da gerçekleşecek seçimler, Suriye'de yönelik artan operasyon söylemleri, Fed'in bilanço küçültme ile ilgili alması beklenen aksiyonlar ve önceki hafta yeniden gündeme gelen ABD'de İran'a yönelik ambargonun delinmesine yönelik devam eden dava ile ilgili gelişmeler TL'nin değeri konusunda volatil bir dönem yaşanma ihtimalini artırıyor. Teknik göstergelerin aşırı satımı işaret ettiği kur için olası tepkilerin kuvvet kazanabilmesi 3.4750'deki son düşüş trendinin üzerinde kapanışlara ihtiyaç var. Aşağıda ise geçtiğimiz hafta test edilen 3.39'u referans olarak izleyeceğiz. (Üzeyir Doğan/Para Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)