​Temettü verimliliği yükseldi

BİST'te temettü verimliliği 2008 krizinden sonraki en yüksek seviyede. Yatırımcılar ise bu kritere güre alım yapmanın kazançlı olup olmadığını tartışıyor. 
Temettü zamanı geldi mi hisse senetleri hareketlenir" diyor birikimlerini borsada değerlendiren Yusuf Keskin. Beklentisi ise yüksek temettü ödeyecek hisselerin prim yapacağı yönünde. Ona göre dolar zaten yükseldi ve hisse senedine geçmek isteyenler için kâr payı dağıtacak şirketler, ilk tercih edilecekler arasında bulunuyor. Bu beklentiye göre temettü verimliliği yüksek hisseler daha fazla rağbet göreceğinden fiyatları da yükselecek. Benzer bakış açısıyla hareket edenler, yüksek temettü öngördükleri hisselerde alımlarda bulunurken kazanacaklarından da emin.
Önümüzdeki günlere bakıldığında temettü dağıtımının uzak bir mesafede durmadığı görülüyor. Yılın ilk çeyreğinde şirketler yıllık bilançolarını açıklarken kârlı firmalarla potansiyel temettü verecek şirketler ortaya çıkacak. Borsada uzun vadede hisse senedi alan bireysel yatırımcılar kadar emeklilik fonları, yatırım fonları ve yabancı yatırımcılar için de temettü verimliliği önemli. Bu yatırımcı kesimi, hisse senetlerinin prim potansiyelinin yanı sıra ödedikleri temettüyü de takip ediyor. Ancak şirketlerin temettü verebilmesi için kâr etmesi şart.
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği Başkanı Arif Ünver de "Kâr etmeyen şirkete yatırım yapmayın" diye uyarıyor.
Bununla birlikte yatırımda temettünün referans olarak alınmasına itiraz edenler de yok değil. Onların asıl eleştirisi, hissenin fiyatının temettü miktarı kadar düşmesiyle alakalı. Dahası alınan temettü nedeniyle yatırımcının katlandığı stopajı da ayrıca bir maliyet olarak hatırlatıyorlar. Ancak hisse senedi seçiminde sağladığı başarılarıyla tanınan Peter Lynch, fazladan gelir peşinde olan yatırımcıların temettü ödeyen hisseleri ödemeyenlere tercih ettiklerini söylüyor. John D. Rockefeller ise yıllar öncesinden seslenirken, temettü almanın yatırımcılar için en büyük keyif olduğuna dikkat çekiyordu.
Temettüyle ilgili tartışmaların sadece hisse tercihinde göz önünde bulundurulması gereken bir kıstas olduğunu düşünmek de esasen yanlış olacaktır. Zira firmaların genel kurullarında gündemdeki en önemli maddelerden birisinin dağıtılacak kâr payı ile alakalı olduğunu belirtmekte fayda var. Söz konusu tartışmada, yönetimde ağırlığı olan hissedar kârı bünyede tutmak isterken yönetim dışındaki ortaklar temettünün dağıtılmasından yana hareket eder. Kimi profesyoneller de özellikle küçük firmaların temettü vermesinin büyümeyi engellediğini düşünüyor. Onlara göre şirketlerin dağıtmayarak ellerinde tuttukları kârla işlerini geliştirmeleri ve hızla büyüyebilmeleri mümkün. Şüphesiz bu bakış açısı, dinamik ve hızlı büyüyen bir şirketi temettü ödeyen oturmuş firmaya tercih ediyor. Borsa verileri takip edildiğinde ise uzun vadede her yıl düzenli temettü ödeyen şirketlere ait hisselerin istikrarlı şekilde yükseldiği görülüyor. Aynı şekilde kriz dönemlerinde de istikrarlı temettü veren hisselerin diğer hisselere göre daha az düştüğü gözleniyor. Bununla birlikte hızlı büyüyen firmaların kısa ve orta vadede yatırımcısına kazanç sağlayabildiği de bir diğer gerçek. Neticede benimsediği kuralları hakkıyla yerine getirenin her zaman kazanma şansı bulunuyor. Şimdilerde ise yaşanan fiyat düşüşlerinden de kaynaklı olarak temettü verimlilikleri öne çıkmış görünüyor. Bu da temettü kriterini kıstas olarak görenler açısından alıma yönelik önemli bir işaret olarak algılanıyor. (Zeynep Aktaş/Fortune Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.