Spekülatif tweetlere SPK’dan geçit yok

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), piyasada olası yapay işlemlere karşı oldukça hassas yaklaşıyor. Yatırımcıların mağdur olmaması için gerekli denetimleri süreç içinde hem artırıyor hem de çeşitlendiriyor. Şüphelendiği noktada da bilgi talebinde bulunuyor. Son olarak geçtiğimiz haftalarda sosyal medya üzerinden hisse tavsiyesinde bulunan iki kişi hakkında savunma istediğinde bulundu.

Facebook ve Twitter üzerinden hisse senedi tavsiyesinde bulunan Fatih Akyüz ile bu önerileri yatırımcılara kısa mesajla gönderen Özkan Çolak’ın savunmalarını istedi. Verilecek savunmaların ardından tespit ettiği hususlarla hisseler üzerinde yapay işlemler olup olmadığına karar verecek.

Söz konusu kişilerin yaptığı fiillerin piyasa bozuculuğu kapsamına girdiğinin tespit etmesi halindeyse Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Görülen o ki piyasada asılsız haber yayma ya da söylenti çıkarma yöntemleri geliştirildikçe Kurul’da yeni yönetmelere göre kendisini geliştiriyor ve adapte oluyor. Son olarak popüler sosyal medya mecraları olan Twitter ve Facebook'u da bu gözle takip ettiği anlaşılıyor.

Emir verme yöntemi...
SPK’nın piyasa dolandırıcılığına karşı mücadelesinde her an farklı yöntemlerin devreye alınabileceği klasik yöntemlerle sınırlı bir mücadele tarzı izlemeyeceğini geçtiğimiz hafta alınan kararlarla da görmüş olduk. Zira SPK’nın Haftalık Bülteni’nde yayınlanan kararına göre aracı kuruluşların İz Tarım’da üç ay süreyle internet üzerinden emir kabulünü yasakladı. Alınan karar gereğince yasaklılık süresi 25 Ekim 2014 tarihine kadar sürecek.

Kurul’u böylesi bir karara iten neden ise 18-22 Temmuz 2014 tarihleri arasında gözlenen olağan dışı fiyat ve miktar hareketleri. Kurul, söz konusu tarihler arasındaki işlemlerde piyasa dolandırıcılığı suçunun işlendiğine dair makul şüphe bulunduğunu düşünüyor. Yatırımcıların korunması ve yapay piyasa oluşturmaya yönelik işlemlerin engellenmesi amacıyla da IZTAR’a ilişkin işlemlerde internet üzerinden emir kabul edilmesini üç ay süreyle yasakladı.

Politika faizinde gevşeme sürecek
Faizde gevşeme devam edecek. Faiz beklentisini, hem yerli hem de yabancı yatırım bankaları raporlarına yansıtıyor. JP Morgan, Merkez Bankası'nın para politikasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede gevşemenin devam edeceğinin işaretlerini gördüğünü belirtiyor.
TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın açıkladığı yılın üçüncü enflasyon raporunu değerlendiren JP Morgan, Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceğini, ancak bunu daha yavaş bir hızla gerçekleştireceğini söylüyor. Faiz koridorunun üst bandını oluşturan ve yüzde 12 seviyesindeki gecelik borç verme faizinin değiştirilmemesi yönündeki kararlılığı gördüklerini belirten JP Morgan, politika faizindeki indirimin ağustos ayında 25 baz puan indirileceği beklentisini koruyor.

Ağustos ayında yapılacak 25 baz puanlık indirimi ise para politikasını gevşetme çalışmalarının son adımı olarak görüyor. Kurum, temel senaryolarında daha fazla faiz indirimi öngörmediklerini, ancak 25 baz puanlık birkaç indirim olasılığının da farkında olduklarını belirtiyor.

Tüm bunlardan ayrı olarak TCMB’nin yıl sonu için yüzde 7,6 enflasyon beklentisinin piyasanın yüzde 8,3 ve kendilerinin yüzde 8,6 olan tahminlerinin oldukça altında olduğunu belirtmekte. Bununla birlikte gıda fiyatlarında keskin bir dönüş veya yönetimsel fiyatlarda daha düşük artışlar olduğu takdirde, piyasanın enflasyon tahminlerinin daha da aşağı gelebileceğini belirtmekte.


Değerlenen TL, şirketlere kâr yazdı
Şirketler yılın ikinci çeyrek kârlarını açıklamaya başladı. Borsanın kâr makinesi olan bankalar, 23  Temmuz’da Akbank ile start aldı. Bütün şirketlerin solo bilançolarını 11 Ağustos’a kadar açıklaması bekleniyor.

Borsa’nın adeta yönlendiricisi konumunda bulunan bankalar için ikinci çeyrekte daha olumlu gelişmeler dillendirilmekte.Buna ilave olarak Merkez Bankası’nın para politikasında gevşeme eğilimine girmesi ve 22 Mayıs’ta faiz indirimine yönelmesi bankaları destekleyen ilave faktör oldu.

Gelişmelere baktığımızdaysa şirketlerin ikinci çeyrek kârlarına ilişkin beklentilerin genel olarak yüksek olduğunu görüyoruz. İlk açıklanan bilançolar da zaten bu tespiti işaret ediyor. Hal böyle olunca Endeksin yükseldiği gözlendi. Halihazırda BİST 100 Endeksi 84.000 seviyesinin üzerinde bulunuyor.

Endeks 84 binin üzerinde
Endeksin 84.000’in üzerinde tutunmasında elbette sadece bilanço beklentileri etkili olmuyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlarına ilişkin beklentiler de endeksi yukarı taşıyan faktörler arasında yer alıyor. Faizlere ilişkin beklentiler de borsadaki yükselişi destekleyen etkenlerin başında geliyor. Kur ve faizin aşağı yönlü hareketleri borsadaki yukarı yönlü hareketi destekleyecektir.

İkinci çeyrekte değerlenen TL bu defa firmaların lehine çalıştı. Daha önce kur farkı giderinden dolayı yüksek giderler yazan şirketler, bu defa kur farkı geliri yazdı. Bu da firmaların lehine bir durum yarattı.

Kur farkından istifade eden firmalardan birisi de bilançosunu açıklayan Türk Telekom. TL’nin değer kazanması ile birlikte Şirket, yılın ikinci çeyreğinde 237.5 milyon TL kur farkı geliri yazdı. Oysaki Firma yılın ilk çeyreğinde 254.5 milyon TL kur farkı gideri yazmıştı.
Öte yandan  geçtiğimiz hafta Turkcell'in hissedarlarından Çukurova Holding’in, Alfa’ya yapacağı ödemeyle ilgili krediyi Ziraat Bankası'ndan sağladığına dair haber, gözlerin Turkcell’e çevrilemesine neden oldu.

Hisse bu haberlerle birlikte haftayı sert bir çıkışla kapattı. Ancak önümüzdeki günlerde de çıkışın devam edeceği anlaşılıyor. Bununla birlikte firma açıklamış olduğu altı aylık bilançosunda gelirlerini yüzde 4,23 oranında artırmasına rağmen kârını yüzde 24.15 oranında geriletti. Firmanın kârını geriletmesinde diğer faaliyetlerden dolayı oluşan giderlerin etkili olduğu görülüyor. (Zeynep Aktaş - Milliyet)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.