E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıPetrol Fiyatları Arza mı Yoksa Talebe mi Bağlı---

Petrol Fiyatları Arza mı Yoksa Talebe mi Bağlı

Petrol Fiyatları Arza mı Yoksa Talebe mi Bağlı
26 Ekim 2016 - 17:45 borsagundem.com

Alan Yatırım; Petrol fiyatlarını uzun vadede talep, kısa-orta vadede arz belirliyor, yorumunda bulundu

2008 krizi öncesinde 150 dolar seviyelerine kadar yükselen petrolün fiyatları; krizin getirdiği kaos ortamı ile birlikte 35 dolar seviyelerine kadar inmiş olsa da daha sonrasında dünya genelinde büyümede görülen toparlanma ile beraber yeniden 120 Dolar seviyesinin üzerine yerleşmişti. 

Ancak dünya genelinde kriz sonrası normalleşme ortamında yükselen petrol fiyatları daha ucuz üretim arayışlarını beraberinde getirdi. Dünyanın en büyük ekonomisi olmanın yanı sıra en fazla enerji tüketen ülkelerinden biri olan ABD’nin kuzeyinde yeni petrol kaynakları arayışları ve kaya gazı gibi farklı alternatifler 2014 yılında petrol fiyatlarında düşüş trendini oluşturdu. 

2014 yılı Haziran ayından başlayan düşüş sonrasında petrol fiyatları mevcut düşük seviyelerinde devam etmekte. 

2014 yılı Haziran ayında 115 US$/varil olan Brent tipi petrol fiyatı 2014 yılını 57 US$/varil olarak tamamladı. Fiyatlardaki söz konusu düşüş; ilgili dönemde Irak ve Libya’da çatışmalar nedeniyle üretimde sekteye uğrama endişesi, ABD’de son üretim teknolojileri paralelinde maliyetlerin düşmesi sonrası kaya gazı üretimindeki artış ve 2014 yılının sonuna yaklaşırken OPEC ülkelerinin üretim kotasına azaltmama kararı ile yılın sonunda hız kazandı. 

Petrol Fiyatları Global Büyümeye Bağlı… 

Petrol fiyatlarında arz fazlası unsurunun yanı sıra; 2014 yılından bu yana küresel büyüme endişeleri de petrol fiyatlarındaki düşüşü şiddetlendiren unsurların başında yer aldı. Çin ekonomisine ilişkin sorunların yüksek sesle telaffuz edilmesi sonrası küresel büyüme endişelerinin derinleşmesiyle birlikte dünyanın ikinci büyük petrol tüketicisi olan Çin ekonomisindeki yavaşlama küresel petrol talebindeki artışın ivme kaybetmesini de beraberinde getirdi. 

Bununla birlikte enerji tüketiminde dünya genelinde ilk sıralarda yer alan Avrupa ve Japonya ekonomilerinde bir süredir yer edinen durgunluk tehdidi, yanıt vermeyen parasal genişleme programı da petrol fiyatlarını zayıflatan diğer unsurlar arasındaydı. 

Küresel büyüme endişeleri petrol talebini zayıflatan unsur olarak karşımıza çıksa da, dünya büyümesinde başı çeken ve petrol talebinde etkili olan ABD ve Çin gibi ülkeleri ele aldığımızda petrol tüketimi yoğun şekilde endüstriyel ve ulaştırma alanında kullanılmakta. Ülkelerin büyümesine destek olan bu alanlardan yola çıkarak, dünyada son dönemlerde tüm Merkez Bankalarının çabalarına rağmen istenilen büyüme rakamları elde edilemiyor. Avrupa’da bir süredir devam eden genişlemeci para politikalarına rağmen istenilen iyileşme görülemiyor. ABD cephesinde ise bir faiz artışına hazırlanılırken söz konusu faiz artışının küresel ekonomide özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir tahribat yaratılmaması için çaba sarf ediliyor. Asya da ise Japonya’da durgunlukla mücadele verirken, Çin ekonomisi içinde riskler telaffuz ediliyor. Bu sebeple Merkez Bankalarının ülkelerin büyüme oranlarını etkileyebilecek para politikaları da petrol tüketiminde ve buna paralel olarak petrol fiyatlarını etkileyecektir. Özetle büyümenin paralelinde tüketim artışını destekleyen para politikaları petrol fiyatlarında yükselişi sağlayacaktır. 

Grafik 2: Dünya Büyüme Oranları ve 1 Dönem Gecikmeli Brent Tipi Petrol Fiyatları ( 1989-2015)

Uzun vadede global büyümeye bağlı talep artışı Petrol fiyatlarını yükseltmekte…

 

Endüstriyel ve ulaştırma alanında kilit role sahip olan petrol dünya enerji talebinin önemli bir kısmını karşılamakta. Uluslararası kurum ve kuruluşların (Uluslararası Enerji Ajansı, ABD Enerji İdaresi, BP vb.) yapmış olduğu çeşitli projeksiyonlara göre petrol uzun dönemde de dünya enerji talebindeki yerini korumaya devam edecek. 

Özetle dünya enerji talebinde petrolü tam anlamıyla ikame edebilecek yeni bir enerji kaynağı bulunmadığı sürece dünya genelinde artacak olan petrol talebi uzun vade de petrol fiyatlarını desteklemeye devam edecektir.                                  

Grafik 3: Dünya Petrol Tüketimi ve Brent Tipi Petrol Fiyatları Değişimi (2002-2015)

Kaynak: EIA ( US Energy Information Administration) 

Arz kaynaklı düşüş ve yükselişler kalıcı olmuyor… 

Petrol fiyatlarını belirleyen faktörler arasında uzun vadede büyüme ve talep söz konusu etmenler arasında yer alırken, kısa vadede arz belirleyici faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. 

2014 yılında ABD’nin kuzeyinde yatay sondaj ve hidrolik çatlatma gibi alışılagelmişin dışında olan yöntemlerle çıkarılan yeni kaynakların piyasalarda yer edinmesi küresel bazda petrol cephesinde arz dengelerini değiştirdi ve 2014 yılından bu yana petrol fiyatlarına ilişkin arz fazlası konuşulur hale geldi. 

ABD’nin petrol arayışı kervanına katılan Brezilya da 2014 yılından bu yana petrolde arz fazlasına unsurunu katkı yapan ülkeler arasında yerini aldı. 

Arz fazlası kavramının piyasada yer edinmesiyle birlikte Pazar payını kaybetmemek adına rekabetin kızıştığı dönemde OPEC ülkelerinin de üretim kotasında azaltıma gitmemesi de petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskıladı. Dünya günlük petrol üretiminin %39’unu sağlayan OPEC’in kaya gazı üreticileri ile girdiği fiyat rekabeti 2014 yılının ortalarında bu yana petrol fiyatlarını düşük seyretmesine yol açıyor. 

Grafik 4: Dünya Toplam Petrol Arzı ve Brent Tipi Petrol Fiyatları Değişimi (2002-2015)

Kaynak: EIA ( US Energy Information Administration)

2008 krizi sonrası toparlanma sürecine giren dünya ekonomisine paralel ortalama olarak 100 US$ seviyesi üzerine yerleşen petrol, dünya enerji talebinde kilit bir role sahip olması ve birçok ülkeyi kendisine bağımlı olması nedeniyle ülkeleri yeni teknolojiler eşliğinde petrol arama ve çıkarma faaliyetlerine sürüklemiştir. Söz konusu süreçte ABD artan kaya gazı üretimi ile Suudi Arabistan’ın en önemli rakibi haline gelmiştir. Ortaya çıkan rekabet ortamı ile kızışan fiyat savaşları ve artış arz fazlası 2014 yılının yarısından bu yana petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskılamıştır. 

Dünya genelinde petrol cephesinde arz tarafında görülen bu yapısal değişiklikler petrol fiyatlarında kısa vadeli olarak etkisini gösterse de, uzun vade de petrol fiyatlarında büyüme ve talep belirleyici olacaktır. 

Sonuç olarak çalışmamızda elde ettiğimiz bulgulara göre petrol fiyatları uzun vadede talep değişimine bağlı iken kısa-orta vadede arz değişimi fiyatlar üzerinde daha belirleyici olmaktadır. Bu sonuç çerçevesinde mevcut görünümde petrole alternatif bir enerji kaynağı bulunmadığı sürece uzun vadede petrol fiyatları global büyüme ve talebe bağlı iken kısa-orta vadede ise OPEC arz kesintileri ile yeni teknolojiler eşliğinde seri üretim yapabilen ABD kaya petrolü arzı paralelindeki gelişmelere bağlı bulunmaktadır.

Alan Yatırım

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)