E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaMayıs’ta gündem yoğun, rehavete gerek yok---

Mayıs’ta gündem yoğun, rehavete gerek yok

Mayıs’ta gündem yoğun, rehavete gerek yok
02 Mayıs 2017 - 12:04 borsagundem.com

Piyasaların usta ismi Üzeyir Doğan, Para Dergisi’ndeki yazısında soluksuz devam eden ralli sonrası siyasi ve jeopolitik gelişmeleri masaya yatırdı…

Borsa İstanbul'da rekorların yenilendiği bir haftayı geride bıraktık. BİST-100 Mayıs 2013'teki 93.398'deki tarihi zirvesi geçtiğimiz hafta geçti ve endeks haftalık ve aylık bazda en yüksek kapanışlarını geçtiğimiz hafta gerçekleştirmiş oldu. Önümüzdeki en önemli soru, bu yükselişin devam edip etmeyeceği ve BİST'in bu seviyelerinin pahalı olup olmadığı. Aslında bu soruya önceki haftalardaki yorumlarımızda sıkça cevap vermeye çalıştık.

2013 yılından sonraki süreçte özellikle de 2015 ve devamında BİST ve TL'nin emsallerinden bariz bir şekilde negatif ayrıştığını biliyoruz. Bu ayrışma gerek BİST'in gerekse TL'nin orta uzun vadede emsallerine kıyasla oldukça yüksek ıskontolara sahip olduğunu işaret ediyordu. Bu nedenle uzun vadece BIST için potansiyeli yüksek görmemize karşın, kısa vadede bazı çekincelerimiz mevcuttu. Kur ve faiz tarafında bu çekincelerimizin karşılığını görmemize karşın BİST Kasım 2016'dan beri yurtiçi piyasalardan pozitif ayrışmayı bildi ve rekorlarını tazeledi.

ENFLASYON VE FAİZ, BİST'İN ÖNÜNDEKİ ENGEL

3 Mayıs'ta geçtiğimiz ayın enflasyon rakamları açıklanacak. Enflasyondaki artışın nisan ayında da devam etmesi bizim ve piyasanın genel beklentisi. Nisan ayı enflasyonu ile birlikte yıllık enflasyonun yüzde ll.50-12.00 aralığına çıkmasını bekliyoruz. Ardından yaz aylarında bir miktar gerileme, sonbahar aylarında yeniden bir miktar artış ve yılsonunda yüzde 9.50'nin biraz altında bir yıllık enflasyonla yılın kapanmasını bekliyoruz. Yüksek seyreden bu enflasyon ve buna bağlı olarak yüksek seyreden faiz oranları şirketlerin finansman maliyetlerindeki artışın yanında değerlemelerde iskonto oranını da artıran bir unsur.

Biz baz etkisi nedeniyle enflasyondaki rahatlamanın aralık ayı ile başlayacağım ve gelecek yılın ilk dört ayında da devam edeceğini düşünüyoruz. Bu beklentiyle BİST'te yılın son bölümlerinde yeni rekorların görülmesine de sürpriz gözüyle bakmıyoruz. Ancak biraz daha kısa ve orta vadede BİST'teki yükselişin enflasyon dahil ekonomik verilerden ziyade siyasi ve jeopolitik gelişmelere bağlı olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda da nisan ayı politik takvimi oldukça yoğun geçecek. Piyasanın da bu gelişmelerle birlikte dalgalanacağını düşünüyoruz.

CUMHURBAŞKANI PARTİSİNE DÖNÜYOR

Geçtiğimiz ay gerçekleşen Anayasa değişikliği referandumun getirdiği yeniliklerden biri olan Cumhurbaşkanı'nın bir partiye üye olabilmesi imkanı, bugün Cumhurbaşkanı'nın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne üye olmasıyla uygulamaya geçmiş olacak. Ardından 21 Mayıs tarihinde de Adalet ve Kalkınma Partisi'nde kongre düzenlenecek. Bu kongre ile Cumhurbaşkanı'nın partinin başına geçmesi bekleniyor. Piyasa ise bu sürecin bir kabine değişikliği getirip getirmeyeceği kısmıyla ilgileniyor. Kabine değişikliği için kongre öncesini işaret edenler olduğu kadar, meclisin yaz aylarının ardından yeni döneme geçerken bu değişikliğin yapılabileceği beklentisinde olanlar da mevcut. Kabine değişikliğinin orta ve uzun vadeli trend üzerinde önemli bir etkisi olmasını beklemesek de kısa vadede isimler ve yeni kabineye yönelik beklentiler piyasada bir hareketliliğe neden olabilir.

5 MAYIS'TA S&P'NİN DEĞERLENDİRMESİ VAR

Türkiye'yi yatırım yapılabilir statünün iki kademe altında ve diğer kurumlar içinde en düşük notla değerleyen S&P, son dönemde verdiği kararlarla en fazla tartışılan kurumlardan biri oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından Türkiye'nin kredi notunu bir kademe daha düşüren S&P, not görünümü de durağandan negatife çekmişti. Kasım 2016'da ise not görünümünü negatiften durağana çekmiş, kredi notunda bir değişiklik yapmamıştı. 27 Ocak'ta ise bir kez da piyasayı şaşırtan S&P, Fitch'in not kararının beklendiği gün sürpriz bir şekilde, görünümü durağandan tekrar negatife çekmişti. Görünümün negatife çekilmesine gerekçe olarak da politika yapıcıların artan enflasyon ve kur baskılarını dizginleme becerilerinin giderek artan ölçüde kısıtlanmasını göstermişti.

Son dönemde enflasyonun artış eğiliminde olmasına karşın geride kalan referandum ve daha önemlisi TCMB'nin sıkı duruşundaki kararlılığı kurlar üzerinde etkili olduğu kadar S&P tarafında da karşılık bulabilir ve S&P bu sefer de pozitif yönde bir sürpriz gerçekleştirebilir. Bu nedenle 5 Mayıs'taki bu değerlendirmeyi not ve görünüm açısından bir risk olarak görmediğimiz gibi, bir iyileştirme olasılığını da yüksek görüyoruz. Mayıs ayında S&P"nin yanında Moody's de 16 Mayıs'ta gelişen piyasalar zirvesi düzenleyeceğini duyurmuştu. Buradan da Türkiye konusunda bir değerlendirme çıkması bekleniyor.

FED, FRANSA, OPEC VE CUMHURBAŞKANI GEZİLERİ

3 Mayıs'ta gerçekleşecek FED toplantısı ve 7 Mayıs'ta gerçekleşecek Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri önemli başlıklar olsa da sürpriz çıkma olasılığı düşük görünen başlıklar. FED'in mevcut politikalarını devam ettirmesi, Fransa'da ise seçimi açık ara farkla Macron'un kazanması bekleniyor. Bu iki konuda da sürpriz bir sonuçla karşılaşılmadığı sürece piyasa etkisinin sınırlı olması beklenebilir. Cumhurbaşkanı'nın görüşme trafiğinde ise 15-16 Mayıs'taki Trump ile görüşmesi ve 28 Mayıs'ta AB Konseyi'nde yapacağı konuşma ön plana çıkıyor. Bu yoğun gündem içinde izleyeceğimiz önemli bir başlık da OPEC'in 25 Mayıs'taki toplantısı olacak. Arz kısıntısını istikrarlı bir şekilde devam ettiren OPEC üyesi ülkelerin zor sağladıkları uzlaşıyı kolay kaybetmek istemeyecekleri düşünüyoruz. Bu nedenle yeni arz kısıntısı olmasa dahi mevcut kısıntıların devam ettirileceğini düşünüyoruz.

ÖZETLE

Mayıs ayı gündemi oldukça yoğun. Bu yoğunluk içinde enflasyon dışında açıklanacak ekonomik verilerin çok fazla yer bulma şansı olmadığını düşünüyoruz. Fiyatlamalarda yukarıda bahsettiğimiz konular ile birlikte çok fazla yorum yapma şansımızın olmadığı Suriye konusundaki gelişmelerin etkilerinin izleneceğini düşünüyoruz. Normal şartlarda BİST'in soluksuz devam eden rallinin ardından bir soluk alma dönemine geçmesini beklesek de, mevcut siyasi ve jeopolitik gelişmeler BİST'i ve TL'yi her iki yönde de sert hareketler yapmaya itebilecek gibi duruyor.

BİST REKORLARLA KAPATTI

Haftaya tarihi rekorunu tazeleyerek başlayan BİST-100, haftayı ve dolayısıyla nisan ayını da günlük, haftalık ve aylık bazdaki en yüksek kapanışı olan 94.655'ten tamamladı. Bundan önce uzun bir süre 87.000-91.500 bandına sıkışan endekste bu kanaldan çıkış ile birlikte 96.000 hedef konuma geçmişti. Geçtiğimiz hafta endeks 95.196'yı görerek bu hedefi büyük oranda gerçekleştirmiş oldu. Bu ay içinde izleyeceğimiz en önemli direncin de bu bölgede oluşmasını bekliyoruz. Teknik göstergelerin aşırı alım bölgesinde, negatif aykırılıklar oluşturmaya başlaması dikkat çekse de henüz güçlü bir düzeltme işareti alınabilmiş değil. Bu nedenle aşağı yönlü pozisyon alımı konusunda aceleci olunmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte kısa vadede görümü negatife çevirecek seviye olarak 93.000'i izlerken orta vadede sert bir düzeltme başlangıcından bahsedebilmek için de 91.500 altında kapanış görmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu ay içinde görülebilecek geri çekilmelerde 91.500 altında kapanış görülemediği sürece panik yapmayı gerektirecek bir durum olmadığını düşünüyoruz.

TCMB SIKI DURUŞUNU KORUYOR

TCMB'nin geçtiğimiz hafta piyasanın büyük bir çoğunluğunun beklentisinin aksine geç likidite penceresi faiz oranında 50 baz puanlık artış yaparak sıkı para politikası duruşunu devam ettirmesi, dolar/TL'nin 3.55'e kadar gerilemesindeki temel etken. Elbette bu süreç içinde yurtdışı piyasaların özellikle de doların TL açısından pozitif olan bu sürece katkı yapmış olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Diğer taraftan tüm bu pozitif atmosfere rağmen dolar/TL'nin 3.55'teki kritik desteğinin altında kalıcı olamaması tedirginlik yaratıyor. Bu hafta izleyeceğimiz en önemli seviye de 3.55'teki bu destek olacak. Mevcut konjonktür TL'yi desteklemeye devam etse de gündemin ve fiyatlamaların çok hızlı bir şekilde değişebileceği de göz önünde bulundurulmalı. 3.55'in kırılması durumunda kısa vadeli sert bir geri çekilme ihtimali yüksek olsa da bu seviyenin altında kalıcı bir trend oluşmasını beklemiyoruz. (ÜZEYİR DOĞAN/PARA DERGİSİ)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • tc02 Mayıs 2017 15:43

    yani yukarı veya aşağı harika bir öneri bravo

  • Üzeyir Doğanın yerine ben anlatayım02 Mayıs 2017 15:35

    Bistteki yükselişin ve dolardaki düşüşün ekonomik temeli yok. MB nın sıkı para politikası ve fazileri %12,25 e yükseltmesi orta vadede büyüme hızında düşme ve bütçede sıkıntılara sebep olacak. Buna ek olarak devlet gergeniş maliye politikası ile bütçe üzerindeki baskıyı artıracak, enflasyona katkı yapacak ve büyümeyi yüksek tutmaya çalışacak tıpkı 2016 da yaptığı gibi. Sonuç yüksek faiz, enflasyon, borçlanma, işsizlik ve kamu büyümesi. Özel sektör güdük kalmaya devam edecek. Bu polisitka ile bi ihtimal doları dizginleyebilirler ama nereye kadar?

  • döviz02 Mayıs 2017 14:47

    demekki dövize yatırım yapmak gerekiyo

  • yorum02 Mayıs 2017 14:19

    yorumun özeti hiçbirşey bilmiyorum.