E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemİşte CHP'deki krizlerin perde arkası---

İşte CHP'deki krizlerin perde arkası

İşte CHP'deki krizlerin perde arkası
08 Mayıs 2017 - 03:57 borsagundem.com

Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, CHP'de bir hafta içinde yaşanan 3 krizin perde arkasını yazdı. İşte Zeyrek'in o yazısı:

CHP’de bir haftada üç kriz yaşandı. Kulislerde ne konuşulduğunu araştırdım. Birinci elden topladığım bilgileri paylaşmak isterim.

DENİZ BAYKAL KRİZİ

Baykal, 25 Nisan günü Türkiye’nin görüşüldüğü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısı için Strazburg’daydı. 26 Nisan’da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradı ve randevu istedi. 30 Nisan Pazar günü buluştular. Görüşme verimli geçti. Baykal’ın referandum sonucuna ilişkin analizlerinden Kılıçdaroğlu da memnun kaldı. Baykal, tam ayrılırken, görüşmede konuştuklarını televizyona çıkıp anlatmak istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu da ‘İyi olur’ dedi. Baykal, bir gün sonra 1 Mayıs akşamı, CNN Türk’e çıktı. O canlı yayında konuşurken, Kılıçdaroğlu programı izlemiyordu. Programın ikinci bölümünde Kılıçdaroğlu’na mesaj yağmaya, telefon çalmaya başladı. Arayanlar da mesaj atanlar da Baykal’a tepki gösteriyordu. Kılıçdaroğlu, programdan sonra Baykal’ın açıklamalarına baktı. Baykal, bir gün önce yaptıkları görüşmenin çerçevesinden çok çıkmıştı. Üzülmesine karşın,“Görüşlerini açıklamış. Parti disiplini açısından bir aykırılık yok” diyerek tepkileri yatıştırmaya çalışan Kılıçdaroğlu, Baykal’ın TV programını önceden ayarlayıp, görüşme sırasında gündeme gelmiş gibi göstermesine de üzüldüğünü çevresinden saklamamış.

FİKRİ SAĞLAR KRİZİ

2 Mayıs sabahı, Baykal’ın açıklamaları gazetelerin birinci sayfasındaydı. Ancak, CHP’yi bir başka sürpriz daha bekliyordu. Akşam gazetesinde CHP’li Fikri Sağlar’ın “Asıl tek adam Kılıçdaroğlu” açıklamaları manşete çekilmişti. 1 Mayıs gecesi Deniz Baykal’ın şokunu yaşayan Kılıçdaroğlu, 2 Mayıs sabahına hem Baykal’ın sözlerinin gazetelerdeki yansımalarıyla hem de “Sağlar’ın açıklamalarını gördünüz mü” telefonlarıyla başladı. Sağlar’ın iki cümlesi Kılıçdaroğlu’nu çok üzüp öfkelendirmişti. İlki “Asıl tek adam Kılıçdaroğlu” ifadesiydi. AK Partili bakanların referandum öncesinde en çok kullandığı propaganda cümlesiydi bu ve bu kez bir CHP’li tarafından dile getirilmişti. İkincisi ise “6-7 saat tartışıyoruz, ancak o, kulağına kim, ne fısıldıyorsa kararını ona göre veriyor” cümlesiydi. Kılıçdaroğlu, Sağlar’ın haberle ilgili açıklama yapmasını bekledi. Ancak Sağlar, 55 dakika kaldığı canlı yayında sözlerinin arkasında durdu. Bu iki cümleyle ilgili en ufak bir pişmanlık sergilemedi.

Kılıçdaroğlu, MYK toplantısında disiplin süreci başlatılmasını istedi. Süreç başladı. Murat Karayalçın, İlhan Kesici, CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit aracı olup Kılıçdaroğlu’ndan MYK kararının geri çekilmesini rica etti. Sağlar’ın üzüntülerini ilettiler. Ancak Kılıçdaroğlu, “Kararı çekmek mevzuat açısından mümkün değil” dedi ve topu parti meclisine attı. Konuştuğu kurmaylarına da “Muharrem İnce de Deniz Baykal da başkaları da görüşlerini dile getiriyor. Liderlik iddialarını açıklıyorlar. Ancak, Sayın Sağlar’ın söyledikleri direkt beni ve temsil ettiğim makamı hedef alıyor, yıpratıyor” yorumunu yaptı.

SELİN SAYEK BÖKE KRİZİ

CHP genel başkan yardımcılığı ve sözcülük görevinden istifa eden Böke, iki olayı ciddi sorun etmişti. Biri 19 Nisan’da yaptığı ‘sine-i millet’ açıklamasının, aynı gün bir saat içinde CHP’li Levent Gök tarafından düzeltilmesiydi. Kılıçdaroğlu, açıklama ile ilgili yanlış anlaşılmayı Böke’nin gidermesini istemişti ama Böke açıklamadan sonra yabancı bir heyetle görüşmeye girmişti ve telefonlarını açmamıştı. Bu yüzden de açıklama Gök’e yaptırılmıştı. İkinci olay ise MYK’da alınan “kongre süreci başlasın” kararının açıklanmasıydı. MYK toplantısıyla ilgili basın toplantısını Böke yapacaktı ama “teknik bir izahat gerekirse diye teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl de sizinle gelsin” denildi. Böke’nin toplantı sonrasında arkadaşlarına, “Tekin Bey’in yaptığı açıklamanın teknik bir tarafı yoktu. Ben açıklayabilirdim” demesi rahatsızlığının ilk sinyaliydi. Böke, 6 Mayıs Cumartesi sabahı Kılıçdaroğlu ile görüştü. Bu iki konuyu gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu “İlk olayı ‘yalanlama’ diye görmeyin” dedi. Böke, kongre süreci açıklamasının da Tekin Bingöl’e yaptırılmasını hatırlatıp, “Bu da bana karşı duyulan güvensizliğin başka bir göstergesi” dedi. Kılıçdaroğlu, herhangi bir güvensizlik olmadığını söyledi ve “İsterseniz sadece sözcülükten istifa edin” önerisinde bulundu. Düşünmek üzere görüşmeden ayrılan ve görüşmeden bir saat sonra Kılıçdaroğlu’nu tekrar ziyaret eden Böke, bu kez hem genel başkan yardımcılığından hem sözcülükten istifa ettiğini bildiren kısa bir dilekçe sundu. Kılıçdaroğlu, zamanlamanın doğru olmadığını, istifanın partiyi yıpratacağını söyledi. Dilekçede sadece ‘görülen lüzum üzerine’ yazıyordu. Böke de Kılıçdaroğlu’na “Merak etmeyin, partiye zarar verecek herhangi bir tavrım olmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, dilekçeyi aldıktan sonra Bilim Yönetim Kültür Platformu toplantısına geçti. Toplantı sürerken Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan içeri girdi ve “Sayın Böke’nin açıklaması” diye bir metin bıraktı. Kılıçdaroğlu, istifa dilekçesi sandı ‘Biliyorum’ dedi ve okumadı. Toplantı sonrasında metni okuyunca şoke oldu. Böke’nin açıklaması, kendisiyle yaptığı görüşmeyle 180 derece zıddı.

LİDERLİK TESTİ GİBİ

Kılıçdaroğlu parti meclisinde “Ülkenin ve iktidarın sıkıntıda olduğu, sistemin değiştiği bir dönemde, kamuoyunda sadece CHP’nin tartıştırılmasına müsaade etmeyin” çağrısı yapmış... Diğer taraftan Bilim Yönetim ve Kültür Platformu’na bizzat başkanlık ederek 16 Nisan sonrası strateji oluşturma sürecini başlatmış. Belli ki son yaşananları nasıl yöneteceği, Kılıçdaroğlu için bir liderlik testi gibi olacak. Bakalım sonuç nasıl olacak...

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (12)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ĞAMIŞ09 Mayıs 2017 00:01

    YETMEDİMİ YENİLDİĞİN

  • Bir Garip Köylü08 Mayıs 2017 20:51

    Sn. Zeyrek medyamızda gerçekten bir kelaynak kuşu gibi değerli. Bu yazısı ile CHP deki herkesin bildiği ABD ajanlarını tekrar bariz olarak vurgulamış. Sn. Kılıçdaroğlu'nun bir an önce yapması gereken belli, aksi taktirde CHP nin baraj altı yolculuğu başlayacaktır diye düşünüyorum.

  • uzun kisa08 Mayıs 2017 16:09

    basarisiz baskanla buraya kadar...

  • delüü08 Mayıs 2017 12:52

    Karışsa no olacak koltuk sağlam olsunda

  • Ahmet08 Mayıs 2017 11:18

    Kemal Bey AKP iktidarı için çok önemli bir isim. Demokrasi demokrasi diyeceksin sonra karşı görüşleri atmakla tehtid edeceksin. Sormazlar mı adama bu mu senin demokrasi anlayışın.

  • ahmet engın08 Mayıs 2017 10:48

    rahatsız mı oldu hayırsız HAYIRCILARın kalemşörü...

  • Gidin okey oynayın08 Mayıs 2017 10:13

    Ülkeyi oraya buraya şikayet edip ugrasacaginiza birbirinizi yiyin.iktidar olmazsa birbiriyle ugrasiyolar bunlardan bi durum olmaz zeki bi insan gecmeli partinin başına ülke için calisacak birşeyler yapacak hadi hayırlısı

  • YORUM08 Mayıs 2017 09:54

    gerçekten de çok nahoş olaylar, bu nahoşluklar bir taraftan CHP yi yıpratırken elbette diğer tarafın da işine yaramaktadır, insanın aklına gelen soru acaba mı? Hele hele SAĞLAR'ın sarfettikleri... bunun parti içi demokrasiyle falan ilgisi yok yenilir yutulur değil....

  • Hadi oradan08 Mayıs 2017 09:14

    Tiroller saldırıya geçmiş.Zırvalıklarınız hiç bir işe yaramaz.

  • Vatandaş08 Mayıs 2017 08:27

    Sizler ne millet siniz yiyin bir birinizi kendinize faydaydınız yokki ülkeye faydanız olsun gölge Etmeyin yeter

  • Heyy ahmet08 Mayıs 2017 08:20

    Ahmet Engin senin başka işin gücün yok mu.Kadrolu yorumcumusun nesin.

  • ahmet engin08 Mayıs 2017 07:00

    kendini olumsuz ebedi sef saniyor olmali...