E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriGözde Girişim riskli olan şirketleri ekonomiye kazandırıyor---

Gözde Girişim riskli olan şirketleri ekonomiye kazandırıyor

Gözde Girişim riskli olan şirketleri ekonomiye kazandırıyor
22 Ekim 2016 - 14:04 borsagundem.com

Murat Ülker: Gözde Girişim ile, ekonomi dışına çıkma riski olan şirketleri Türkiye’ye kazandırıyoruz

Yıldız Holding’in gıda dışı işlerini çatısı altında toplayan Gözde Girişim’in yatırım yaptığı şirket sayısı 9’a, portföy büyüklüğü ise 1.2 milyar TL’ye ulaştı. Ağırlıklı olarak ekonomi dışına çıkma riski ile karşı karşıya bulunan şirketleri satın alma ya da ortaklık yoluyla ekonomiye kazandıran şirket, bugüne kadar bu şirketlere 1.3 milyar lirayı aşkın yatırım yaptı.

Gözde’nin bu anlamda önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “Gözde benim çok önemsediğim bir şirket. Neden çok önemsiyorum? Gözde sadece Yıldız Holding'e değil, Türkiye ekonomisine de çok önemli katkı sağlıyor. Türkiye'nin varlıklarını kaybolup gitmekten kurtarıyor, kurtarmakla da kalmıyor değer katıyor. Gözde'nin altında birbirine benzemeyen pek çok irili ufaklı şirket var. Bu şirketlerin benzeyen tarafı ise, Gözde'ye girmeden önce bir kısmında işlerin yolunda gitmemesi. Gözde bu şirketleri büyütüp, geliştirip kendi sektörlerinde bir “değer” haline getiriyor. Böylece şirketler kendi bilançolarını kısa sürede toparlayıp sağlıklı birer şirket haline geliyor” diye konuştu.

Yıldız Holding'in üst düzey yöneticileri olarak kendilerinin de tecrübelerini bu şirketlere koyarak onların hızla büyümesini sağladıklarına işaret eden Ülker, Gözde için önemli açıklamalarda bulundu:

Ekonomi dışına çıkma ihtimali yüksek olan şirketlerin yeniden ekonomiye kazandırıldığını görmek, benim için büyük memnuniyet oluyor. Neden böyle düşünüyorum? Çünkü katma değeri yüksek şirketleri büyüterek onları kaybetmeden ülkemize kazanca dönüşmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda da istihdama katkı sağlıyoruz.

GÖZDE’NİN ÜLKEYE VE EKONOMİYE KATKISI

Bizim işimiz üretmek. Üretmek için kaynak oluşturmak. Bunu yaparken de ülke ekonomisine katkıda bulunmak. Satın aldığımız her şirketi kısa bir süre içinde işinin en iyilerinden biri haline getirmek istiyoruz. Yıldız Holding'in bütün kaynaklarını (insan, satış...) ve tecrübesini bu şirketlerin geleceğini sağlamlaştırmak için kullanıyoruz.
Yıldız Holding'in üst düzey yöneticileri bu şirketlerin board’larında yer almanın yanı sıra, şirketlerin günlük operasyonel süreçlerine de katma değer sağlıyor.
Mesela çok uzun yıllar satış şirketlerimizin iş liderliğini yapmış Mustafa Yaşar Serdengeçti şu an Şok'un kaptanlığını yapıyor... Böylece bu şirketin büyüme hızını artırıyoruz.
İstihdama katkı sağlıyoruz dedik. Bakın bu sene sonuna kadar Şok 4,000 kişiyi işe almış olacak. Yine Gözde şirketlerinden FLO’da 6,000 yeni istihdam var. E bakın iyi bir şey olmuş yani.
Genç nüfusun çalışması, üretmesi gerek. E biz iş insanlarına düşen görev de onlara bu fırsatı sağlamak.
Ha elbette günü gelince de bu şirketleri satacağız. Bu yeni kaynakla da yeni işlere yatırım yapacağız.
En son Farmamak'ı sattık. Konusunda liderdi. Dünyanın en büyük ambalajcılarında n biri satın aldı.

KOŞAN ATA NAL ÇAKACAK YETKİNLİKTEYİZ

Yıldız Holding’in Türkiye’deki işlerinin yüzde 27’sini Gözde Girişim çatısı altındaki şirketlerin oluşturduğunuişa ret eden şirket CEO’su Mustafa Aydemir, diğer yatırım şirketlerinden farklarını ise şöyle anlattı:

Gözde’nin diğer yatırım şirketlerinden en büyük farkı karmaşık satın alma veya finansman işlemlerini çok hızlı yapabiliyor olmasında. Bu özelliğimiz, bizimle iş yapan kurumlara çok ciddi bir güven sağlıyor. “Bu insanlar bakar ama almaz” algısı oluşturmuyoruz. Bu güven, şirketine ortak veya finansman arayanların bize gelmesini sağlıyor. Şok Market, buna en büyük örnektir. Biz Şok’ta deyim yerindeyse “Koşan ata nal çaktık.” 9 gün gibi çok kısa bir sürede imza attık ve iki ayda tüm işlemleri tamamladık. Bu sırada marketler de çalışmaya devam etti.
Yaptığımız yatırımlar ciddi anlamda dönüşüm isteyen işler. Biz burada insan kaynağımıza güveniyoruz. 70 yıldır devam eden fabrika kurma, bilgi işlem alt yapısı oluşturma, hızlı satın alma ve satış ağı kuracak yetkinlikten faydalanıyoruz. Bir sorunu çözmemiz gerektiğinde Yıldız Holding’in gücünden yararlanıyoruz.
Aydemir sözlerine şöyle devam etti:

YAPTIĞIMIZ 5 TEKLİFTEN 4’Ü KABUL GÖRDÜ

“Hiçbir zaman “önce sermayeyi ortaya koyalım nasıl olsa yatıracak yer buluruz” düşüncesi ile hareket etmiyoruz. O yüzden de piyasaya çıkıp şirket aramıyoruz. Bize teklif edilen yatırım fırsatlarını daha çok tercih ediyoruz. Satışa çıkmış şirketler için sıraya giren yatırımcı olmak yerine, ortaklık için tercih edilen şirket olmayı önemsiyoruz. Bu seçiciliğimiz sayesinde bugüne kadar yaptığımız beş tekliften dördü kabul görmüş durumda. Bu önemli bir oran. Değer katabileceğimiz, potansiyeli yüksek olan şirketlere yatırım yapıyoruz.
Sadece yatırım yaparken değil, o yatırımdan çıkarken de ekonomiye değen katmaya önem veriyoruz. Yatırımlardan çıkarken üç yöntemimiz var. Ya şirketi halka arz ediyoruz ya işi büyütecek bir şirketle ortaklık yapıyoruz ya da bu alanda daha fazla büyüme planı yapmıyorsak da satış yapıyoruz.”

HER CEBİNDE PARASI OLANA ŞİRKET SATMIYORUZ

Tabii şirketi kime sattığımıza da bakıyoruz. Her cebinde parası olana şirket satışı yapmıyoruz. Örneğin son yaptığımız satışta Farmamak’ı alanında dünyanın ikinci büyük şirketine sattık. Biliyoruz ki, şirketi alıp büyütecek know how ve tecrübeye sahipler. Yani işlerimizden çıkarken de, işi ehil şirketlere devretmeyi önemsiyoruz. Ülkeye ve topluma katkı sağlamaya özen gösteriyoruz.
Finansal ihtiyacı olan zor durumdaki şirketlere yatırım yaparak ekonomiye ve istihdama katkı sağlıyoruz. Örneğin, Makine Takım finansal olarak sıkıntıda olan halka açık bir şirketti. İflas etseydi hem çalışanları hem bireysel yatırımcısı mağdur olacaktı. Biz bu şirkete fon koyarak hem çalışanları hem küçük yatırımcıyı mağdur etmemiş olduk.

ŞİRKETLERİMİZE 1.3 MİLYAR TL YATIRIM YAPTIK

Altı yıllık genç bir şirketiz. Bugüne kadar bünyemizdeki şirketlere 1.3 milyar TL’yi aşan bir yatırım gerçekleştirdik. Şirketlerimizin toplam çalışan sayısı 26 bin. Bu rakamı aileleri ile düşünürsek Burdur ya da Yozgat kadar nüfusundan daha fazla bir nüfusun sorumluluğunu taşıyoruz.

ŞOK, 2016’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN MAĞAZA ZİNCİRİ

Şok, 2016 yılında en hızlı büyüyen ulusal mağazalar zinciri. 2011 yılında 1.100 mağaza ile aldığımız şirket bugün itibariyle 3.700 mağazaya ulaştı. Yılsonu itibariyle Şok’taki çalışan sayısı 17 bine ulaşacak. Market markalı ürünler Şok’un portföyünde çok ağırlık teşkil etmiyor. Market markası yaratmak yerine, zaten var olan değerli markalara yatırım yapıyoruz. Mintax, Piyale, Mis’i eminim hepiniz hatırlıyorsunuz. Bu değerli markalar Şok’la yaşamaya devam ediyor.

DERBY, DÜNYADAKİ NADİR ÜRETİCİLERDEN

Dünyada traş bıçağı üreten çok az üretici var. Biz de onlardan biriyiz. Derby bilinirliği çok yüksek bir marka. Her 100 kişiden 99’u markayı biliyor. Bu çok az üründe var olan bir avantaj. Şirketi bünyemize kattıktan sonra hızla borçlarını yeniden yapılandırdık. Maliyetleri iyileştirdik, verimliliği artırdık, distribütör yapımızı baştan oluşturduk. Böylece ulaşılabilirliği mizi artırdık. Şu anda ürünlerimizi bugün 135 bin noktaya ulaştırıyoruz.

Dünyada nadir üretici olmanın bir faydası da ortaya çıkan ihracat fırsatı. Gelirimizin yüzde 30’unu ihracat oluşturuyor. Avustralya hariç beş kıtaya ihracat yapar durumdayız. Amerika’ya da ürün satıyoruz, Kamboçya’ya da. Komşularımız Irak, İran, Orta Asya’da Kazakistan, Afrika’da Sudan ihracat yaptığımız ülkeler arasında… Cironun içinde ihracatın payını yüzde 50’ye çıkarmak için çalışıyoruz.

KÜMAŞ OLMASA EVDEKİ ÜTÜ BİLE ÇALIŞMAZ

Kümaş çok kritik bir ara madde üretiyor. Evde ütü yapabilmek, fırında yemek pişirebilmek için bu malzemeye ihtiyacımız. Hiç fark etmediğimiz ve düşünmediğimiz şekilde evimize girmiş bir ürün. Refrakter. Çok yüksek ısıya dayanabilen bir malzeme. Demir – çelik, çimento ve cam üretmek için çok yüksek ısıya dayanabilen refrakterden üretilen tuğla fırınlara ihtiyaç var. Kümaş, dünyada tek kendi rezervine sahip refrakter üreticisi. 300 yıl dayanacak rezervimiz var. İthal ikamesi olan bir malzeme. Dünyada bu malzemeyi üreten çok şirket var. Ama Türkiye’de en büyük üreticiyiz ve rakiplerimiz de uluslararası şirketler. 60’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Cari açığa da olumlu katkımız var.
Sektöründe Ar-Ge merkezi lisansı alan ilk ve tek şirketiz. Bu madde o kadar önemli ve değerli ki, geleceğin teknolojilerinde olmazsa olmaz ürün olacak. Uzaya gitmek için de bu malzemeye ihtiyacımız olacak.

MAKİNE TAKIM, YENİDEN SAHADA

Aslında Makine Takım bir marka. Sektöründe herkesin bildiği bir şirket. Cumhuriyetin önemli sınai şirketlerinden biri. Uçak yapacaksak, araba yapacaksak Makine Takım’ın ürettiği ürünlere ihtiyaç var.
Satın aldığımızda finansal açıdan sıkıntıları olan bir şirketti. Biz bu markayı yeniden gün yüzüne çıkardık. Kısa sürede şirketi yüzde 25 FAVÖK marjı üretir hale getirdik. Öyle bir planlama yaptık ki, fabrikayı üretime ara vermeden 6 ayda yeni fabrikasına taşıdık. Yani yine koşan ata nal çaktık. Üretimi de azaltmadık. Şimdi sermaye artışına hazırlanıyoruz. Eski fabrikanın bulunduğu arsa ile birlikte sermaye artışından gelecek finansla borçlarını kapatıp şirketi çok daha iyi bir seviyeye getireceğiz. Bu sektörde de rakiplerimizin hepsi yabancı rakipler.

POLİNAS AVRUPA’NIN İKİNCİSİ

Gözde’nin önemli bir diğer şirketi ise Polinas. Amabalaj filmi üretiminde (BOPP) üretiminde Avrupa’da tek çatı altındaki en büyük kapasiteye sahip olduklarını ifade eden Polinas’tan Sorumlu Başkan Yardımcısı Merih Ceyhan ambalaj sektörü ve Polinas’a dair şunları söyledi:

Dünyada ambalaj pazarı 820 milyar dolar. Avrupa’da 250 milyar dolar, Türkiye’de ise 17 milyar dolar. Bu açıdan bakıldığında sektörde gidecek çok yol var. Biz de, hem işimizi hem de sektörü büyütmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Polyester üretimi ile işimizi daha da çeşitlendirmek için, Avrupa’da bu işin teknolojisini bilen, uzun yıllardır yapan ve rüştünü ispat etmiş Nuroll’u 2011 yılında bünyemize kattık. Böylece hem know- how’ı hem de Nuroll’un pazarını satın almış olduk. Bu know how’ı Türkiye’ye kazandırarak 2012 yılında Manisa’da modern bir polyester ambalaj tesisi kurduk.

Son yıllardaki yatırımlarla kapasitemizi iki katına çıkardık. İstihdam da neredeyse iki katına çıktı. Polinas Türkiye’de lider konumda. Şu anda Manisa’daki BOPP tesisimiz Avrupa’da tek çatı altındaki en büyük kapasiteye sahip. Avrupa’da toplam kapasite anlamında ikinciyiz, dünyada da ilk 15 içindeyiz.
Üretimlerimizin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. İhracatın yüzde 86’sı Avrupa, yüzde 11’i de Amerika’ya gidiyor. Ürün verdiğimiz şirketler arasında rakiplerimiz dahil uluslararası pek çok şirket de var. Hattı üretimin sadece yüzde 10’unu Yıldız Holding şirketlerine veriyoruz. Bu anlamda kendi ayakları üzerinde durabilen bir şirket.


PLADİS İLE GLOBAL ARENADA YOLA DEVAM

Toplantıda, Yıldız Holding’in global anlamdaki yolculuğunu ise pladis CEO’su Dr. Cem Karakaş anlattı. Global anlamda sektörünün en hızlı büyüyen şirketi olma hedefi ile hareket eden pladis’in yılsonuna kadar yüzde 15’lik büyüme hedefini tutturacağını ifade edenKarakaş, şirketin global yolculuğuna dair ise şunları söyledi:

Batı Avrupa ve Asya-Pasifik, dünya bisküvi-çikolata -şekerleme pazarının en büyük iki merkezi. Biz Batı Avrupa’da varız. Diğer pazarlarda da büyüyoruz. Afrika, Amerika, Çin ve Güney Asya en hızlı büyüyen pazarlar arasında öne çıkıyor. İngiltere ve Türkiye dışındaki pazarların satışlarımız içindeki payını da artırmayı hedefliyoruz.

Dünyada bisküvi-çikolata -kek-şekerleme- sakız kategorilerinin tamamında faaliyet gösteren iki global şirketten biriyiz. Diğer şirketlerin bu kadar geniş kategoride üretimi yok. Bu özelliğimiz, bizi rakiplerimiz arasında farklı ve güçlü kılıyor.

Rakiplerimizden bizi ayıran bir diğer farkımız ise, güçlü yerel markalarımızın olması. Ülker, Türkiye’nin ve EMEA bölgesinin en güçlü markası... McVities İngiltere ve Avrupa’da, Godiva ise Amerika’da çok güçlü. Dolayısıyla iş stratejimizi kurarken global rakiplerimizde gördüğümüz gibi “tek bir çatı markamız olsun ve dünyanın her yerinde bu şekilde satılsın” gibi bir prensipten hareket etmiyoruz. Tam aksine ülkelerin lokal tatlarına ve ihtiyaçlarına uygun ürünler yapmayı önceliklendiriyoruz.

pladis, 13 ülkedeki 36 fabrikada 1 milyon ton bisküvi, 460 bin ton çikolata ve 40 bin ton sakız-şeker üretimi gerçekleştiriyor . Türkiye’de bisküvi, çikolata ve şekerleme pazarının lideri olarak bizim hedefimiz de, bu liderliğimizi uluslararası arenaya taşımak ve Türkiye’den çıkan, alanında ilk lider global şirket olmak.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

Son Değer: 24,48
En Yüksek: 25,36
En Düşük: 24,20
Değişim -2,93 %
FK: 0,00
PD / DD: 0,42
İşlem Hacmi 35.100.752
Toplam Adet: 1.427.892
Ağırlıklı Ort.: 24,63
Son Değer: 111,10
En Yüksek: 112,30
En Düşük: 107,80
Değişim 0,09 %
FK: 11,25
PD / DD: 2,11
İşlem Hacmi 537.009.120
Toplam Adet: 4.895.262
Ağırlıklı Ort.: 109,52
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)