E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriErdemir'den yeni bir şirket satın alma sinyali---

Erdemir'den yeni bir şirket satın alma sinyali

Erdemir'den yeni bir şirket satın alma sinyali
21 Eylül 2015 - 14:56 borsagundem.com

İkinci yarıda kârın biraz düşeceğini söyleyen Erdemir CEO'su Ali Pandır, AR-GE konusunda getirisi olan bir şirket satın alabileceklerini belirtti.

Oyak Grubu'nun en önemli iştiraklerinden olan Erdemir, yeni bir yapılanmaya gitti. Şirketin üst yönetim ekibinde önemli değişimler yaşadı. Bu yapılanmanın en önemli halkası olan, iki yıl önce Erdemir'in Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturan Ali Pandır, ekibiyle birlikte şirketine yurt içinde ve yurt dışında yeni bir vizyon çizdi. Hedef, verimlilik ve kârlılık odaklı bir büyüme yakalamak ve özellikle yurtdışı pazarlarda daha etkin bir konuma yükselmek. Nihai hedefte ise Erdemir'i alanında bir dünya şirketi yapmak var.

Bu çerçevede yurt dışında yeni ofisler açılıyor, şirket satın almak için çalışmalar yürütülüyor. Erdemir CEO'su Ali Pandır, özellikle AR-GE konusunda kendilerini geliştirecek bir şirket satın alabileceklerine vurgu yapıyor. Pandır, yıla iyi başladıklarını ancak kur ve ürün fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ikinci yarıda kârlılığın bir miktar düşeceğini söylüyor. Çinli firmaların Türkiye pazarına ucuz fiyatla girmesinin de sektörü olumsuz etkilediğini kaydeden Pandır, Ekonomist’ten Talip Yılmaz’ın Erdemir ve sektörle ilgili sorularını yanıtladı.
 
-Erdemir, yılın ilk yarısında piyasa beklentilerinin üzerinde bilanço açıkladı. Kâr rakamınız tahminlerin üzerinde oldu. Yılın ilk yarısını değerlendirir misiniz?
-Yıla biraz karamsar başlayacağımızı düşünmüştük. Ancak seçim öncesi tahminimizin üzerinde canlı bir piyasa oldu. İnşaat sektörü hareketliydi, otomotiv ve beyaz eşya tarafında yıla iyi başlangıç yapıldı. Hammadde ve ürün fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen, iyi bir süreç yaşadık. Geçen yılın ilk yarısına göre bu yıl aynı dönemde yüzde 7 artışla 4,3 milyon ton satış, yüzde 10 düşüşle 2 milyar 369 milyon dolar net satış gelirine ulaştık. 510 milyon dolar faiz, vergi, amortisman öncesi kâr (FVAÖK) ve 304 milyon dolar net kâr elde ettik.
 
-2015 yıl sonu için beklentiniz nedir? Kârlılığınız nasıl olur?
-Geçen yıl 8,1 milyon ton üretim ve satış rakamına ulaşmıştık. Bu yıl ise bütçelememiz 8,4 milyon ton. Yine geçen yıl FVAÖK marjı ve net kâr marjı rasyolarımız sırasıyla yüzde 21,6 ve yüzde 13,9 seviyelerindeydi. Bu yılın ilk yan bilançosu itibariyle iyi bir kârlılık rakamına ulaştık. Ancak yılın ikinci yarısında marjlarımızda biraz daralma olacak. FVAÖK ve net kâr marjımızın bu yıl sonu itibariyle sırasıyla yüzde 16-18 ve yüzde 9-11 bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. FVAÖK marjımız geçen yıllarda yüzde 20'ler seviyesindeydi. Bu yıl yüzde 20'nin altına düştü ama yüzde 12'nin altına düşmez. Bu seviyenin altı, sektör için sürdürülebilir değil.
 
-Piyasa beklentilerinin üzerinde rakamlar açıklamanızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Geçen yılın ortasından başlamak üzere süratle düşen hammadde fiyatları ve onu gecikmeli takip eden mamul fiyatları var. Siparişleri iki ay önceden alıp faturalandırıyoruz. Yani iki ay önceki yüksek fiyattan satış yaptığımız için finansal performansımız iyi çıkıyor. Analistlerin yanılgıya düştüğü nokta bu. Yine mamul fiyatlarındaki düşüşün hammadde fiyatlarına göre daha yavaş olması da bizim için avantaj oldu. Ancak mamul fiyatlarındaki düşüş de bu yıl hızlanıyor.
 
-Büyüme stratejiniz doğrultusunda satın alma gibi bir opsiyonunuz da var mı?
-Satın alma da hedeflerimizde ama tabii bu konuda çok dikkatliyiz. Dünya klasında olmak için tonajımızı arttıralım gibi bir iddiamız yok. Sırf tonaj bazlı bir büyümeye yönelik satın alma yapmak istemeyiz. AR-GE konusunda bize getirişi olan bir şirketi satın alabilir veya birleşebiliriz.
 
-Yurt dışında ne gibi çalışmalarınız var?
-Kanada da bir ofis açtık. İkinci ofisimizi Singapur'da kurduk. Singapur'daki ofisin amacı Uzakdoğu'dan satın alma yapmak. Çünkü demir ve kömür piyasası gibi birçok emtianın borsası Singapur'da. Bu ofis üzerinden Güneydoğu Asya'dan özellikle Çin'den makine ve teçhizat almaya başladık. Ofisimiz Çin'den alınan malzemede de gözetim yapıyor.
 
-Son dönemde Çin'in sektöre olan olumsuz etkisinden bahsediliyor. Konuyu biraz açar mısınız?
-Dünyada mamul fiyatları hızla geriliyor. Bunda en temel etki Çin'e ait. Çin, dünyanın en büyük üreticisi ve tüketicisi. Çin'de yaşanan büyüme sorunları sonrasında, Çinli şirketler ihracat pazarlarına daha agresif girdiler. Rusya'nın olumsuz etkisi bitti derken yıl başından bu yana Çin rekabeti ile uğraşıyoruz. Dünyanın büyük alıcıları vergi duvarı koyarak pazarlarım koruma altına aldı. Çin, Türkiye gibi açık pazarlara daha da sert giriş yaptı. Yine hurda ile çalışan elektrik ocaklı işletmeler, hurda fi-yatıyla baş edemeyince hepsi bu sefer hurda yerine ara mamul olan kütük ithal etmeye başladı. Bu tesisler çok kazanamıyor ama şimdilik çarklarını çeviriyor. Böyle giderse, Türk demir-çelik sektörü çok büyük sıkıntıya girecek.
 
-Çin ürünlerine geçtiğimiz haftalarda vergi getirildi. Bu bir çözüm olmaz mı?
-Bir yıldan fazladır konuyla ilgili hükümet nezdinde çalışmalarımız oldu. Yılbaşında antidamping konusunda soruşturma açıldı ama süreç yavaş ilerliyor. Son olarak 28 Ağustos itibariyle Çin'den gelen çelik ürünlerine ortalamada yüzde 17 civarında bir gümrük vergisi getirildi. Bu sorunları tamamen çözmez ama sektörün yarasını biraz olsun hafifletecektir. Bizim yıllık ihracatımız 1 milyon tonu geçmez. Ancak Çin'in bizim pazarlarımızda da agresif olması nedeniyle bu yıl geçen yılın altında rakamlara ulaşırız.
 
-Erdemir'de uzun vadeli hedefiniz nedir?
-Şirketler için kritik konu, kendilerini daha rekabetçi hale getirmeleri. Bizim 2020 vizyonumuz var: Dünya klasında şirket olmak. Gelecek yılın hedefi de operasyonel mükemmellik. Operasyonel mükemmellik dediğimiz, yaptığımız her işi daha az kaynakla, daha az adamla, daha az elektrik harcayarak yapmak.
 
-Bir AR-GE merkezi projeniz vardı. Bu proje nasıl gidiyor?
-2020 vizyonumuz için AR-GE'ye çok yatırım yapmak lazım. Geçen yıl yeni AR-GE merkezi kurduk. AR-GE ile deneme yanılma yoluyla yaptığımız ürün geliştirmelerini, daha küçük simüle ederek maliyetlerimizi azaltmak istiyoruz. Yine AR-GE bölümünde yapmak istediğimiz, hiç kimsenin yapmadığı ileriye dönük araştırmalar yapmak. Bunu yaparken de müşteriden geriye doğru hareket etmek lazım. Müşterinin isteğine, müşterinin gereksinimine göre iş yapmak lazım. Orada da ortak geliştirme projelerine girmemiz lazım. Burada üniversiteler de olacak. Hatta Ereğli'deki üniversitede Metal Bilimleri Fakültesi, bizimle hem araştırma yapacak hem master seviyesinde öğrenci yetiştirecek.
 
-İş yaptığınız alanlardan biri otomotiv. Sizin de otomotiv geçmişiniz var. Bu alanda yatırımınız olacak mı?
-Toplam işimizin yüzde 10’u otomotiv sektörüne yönelik. Sektör ihtiyacının ise yüzde 35'ini karşılıyoruz. Start verdiğimiz ve üç yıl içinde devreye alınacak sac tesisi yatırımıyla sektör ihtiyacının yüzde 50'sini karşılayacağız. Yatırım tutarımız 120 milyon dolar olacak. Sac üretim kapasitemiz iki kat artarak 680 bin tona çıkacak. Bu yatırım haricinde, teneke, kangal, galvaniz gibi ürünlerde de kapasite artıracağız. Yine kort teli üretimi için ön çalışma yapıyoruz. Bu yatırım da 100 milyon dolar civarında olur.

-Sektörde fazla kapasite sorunu ne durumda?
Türkiye'de 50 milyon ton demir-çelik kapasitesi var. Fakat üretim 35 milyon ton. Yani çok büyük bir kapasite fazlası var. Bu uzun tarafta daha belirgin. 30 milyon ton uzun ürün kapasitesi varken üretim 22-23 milyon ton. İhtiyacın çok üzerinde uzun kapasitesi olduğundan mecburen ihracat yapılmalı. Yassı tarafa bakıldığında ise 20 milyon tona yakın bir kapasite varken üretim ise 10-11 milyon ton. Bunun 8 milyon tonunu Erdemir yapıyor. Türkiye'nin yassı kapasitesi-talep dengesi gayet iyi. Ancak burada da ucuz Çin malı dengeleri bozuyor. Verginin yanında damping soruşturmasından da netice alınırsa, sektör için çözüm kalıcı olur. Bir de ihracat yapmak üzere gümrüksüz ürün ithalatı yapılıyor. Alınan bu ürünlerin ihracatının yapılıp yapıl¬madığı iyi kontrol edilmeli.
 
“İSDEMİR BORSADA OLACAK”

Ali Pandır, grup şirketi İsdemir'in halka açılması konusunda şunları söylüyor:
"İskenderun fabrikasının özelleştirilmesi sırasında 11 bin çalışana hisse verilmişti. Bu hisseler bir vakıf çatısı altında yönetiliyordu. Bu vakıf geçen yıl genel kurul yaparak hisseleri çalışanlara geri verdi. Böylece İsdemir çok ortaklı hale geldi ve yasa gereği şirket halka açık durumda. Bu hisselerin piyasa koşullarında alınıp satılması gündemde. Hisseler borsaya kote olacak. SPK'nın yürüttüğü bir süreç var, bu süreç sonunda hisseler borsada alınıp satılacak. Ama bu demek değildir ki kendi hissemizden de satıp halka açılacağız. Bizim hisse satmak, arz etmek gibi bir düşüncemiz yok."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

Son Değer: 41,22
En Yüksek: 41,42
En Düşük: 39,98
Değişim 1,93 %
FK: 35,77
PD / DD: 0,77
İşlem Hacmi 3.496.205.694
Toplam Adet: 85.456.798
Ağırlıklı Ort.: 40,86
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)