Belgin Maviş’ten yatırımcıya önemli uyarılar

1 / 12

---

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL HABER

“İyi bir finansal okuryazar olmak hayalim” diyor Belgin Maviş. O, hayalinin peşinde koşa dursun ama eminim ki yatırımcıların hayallerini gerçekleştiriyor. Sihir, ellerinde, beyninde; zamanında uyarı, isabetli portföy önerileri, endeks tahminleriyle…

Burası A1 Capital’in Maslak üssü. Dev plazanın geniş bir katına yerleşmiş olan bu ünlü aracı kurumun içinde, hareketli anları, yoğun veri akışını, ekip çalışmasını izliyoruz. Gözler pür dikkat ekranlarda. Kadro genç; kiminde çift, kiminde üç ekran açık önünde. Gürültüsüz, steril bir ortam yaratılmış. Küresel sermaye piyasaları, gelişmeler izleniyor, veriler havuzda toplanıyor, her adım kayıt altına alınıyor. Belgin Maviş başlarında; bir ekrandan diğerine dolaşıyor, dinliyor, anlatıyor. Hoca tadında, strateji oluşturuyor, yol gösteriyor, talimatlar veriyor. Ama herkes öyle bir heyecan yüklü ki, sanırsınız ‘borsa meydan savaşı’ yaşanıyor…

(Aslı Şafak’ın affına sığınarak) Belginim Mavişim’i izliyorum. Sempatik, cana yakın, güler yüzlü, dost, sıcakkanlı. “Böyle bir borsacı zor bulunur” diyenlere Maviş’i örnek gösteriyorum. Hünerleri bu kadar da değil ki Belgin Maviş’in! Aynı zamanda mesleki başarısını kıskandıracak nitelikte, usta bir sosyal platform kullanıcısı. Toplumsal olaylara verdiği tepkiyle, güncele yönelik eleştirileriyle endeks izleyicisi dışında ayrı bir hayran kitlesi de yaratmış. Başarı dozu yüksek bir yanını daha açığa çıkarmış.

Yetenekli! Fed’ciler demeç veriyor, Maliye Bakanı bir konferansta konuşuyor, o, habercileri kıskandıracak kıvraklıkta tweet atıyor. Kesmiyor, ardından “Birileri şu Fed başkanlarını sustursalar” tepkisini koyuyor. Sabah uyanır uyanmaz, o uykudayken Yellen’in karıştırdığı haltları analiz ediyor. Önce rapor hazırlıyor, mesaj bombaları sonra başlıyor.

Cesur! “Milyoner nüfusumuz yüzde 50 artacakmış” haberine, çoğu kimsenin düşündüğü ama yazamadığı incelikle, “Allah’ım sen konuyu biliyorsun” gibi, tartışma yaratacak eleştiri getirmekten çekinmiyor. Göz kapamıyor, olayın üstüne gidiyor.

Uyarıcı! Bu noktada ruhunda ihmale yer yok. Tavizsiz. ABD 10 yıllıkları yüzde 2’nin altına gerileyince basıyor klavyenin tuşlarına, “Anomali var dikkat” diyor. Tabi anlayana. Ha, bir de ‘anomali’yi Aslı Şafak’tan kapmış, kullanmayı çok seviyor.

Genç ekibe veda edip, ‘direktör masası’na geçiyoruz. Artık dövizin, TL’nin uzmanı, kredi notlarının ustası, global para ağalarının muhalifi, Merkez Bankası’nın, bankaların, borsadaki şirketlerin sadık ve acımasız takipçisi Belgin Maviş’le konuşma zamanı. İlk sorumuz hazır: Piyasalarda hava nasıl, nasıl yatırım yapılır?

Acele etmeden ama bekletmeden bölgeyi, savaş ortamını analize alıyor. ABD, Avrupa, Rusya, hepsini içine katıyor. Ortalık barut ve kan koksa da ona göre asıl harp ekonomide, stratejilerde yaşanıyor. İlginç bir yaklaşımla, bu savaşta Almanya’nın duyduğu rahatsızlığa dikkat çekiyor. Yakında patlaması muhtemel bir Berlin bombasının ilk işaretini veriyor. Radarlarını Türkiye’ye çeviriyor, ihracatta alınan darbeyi, eskisi kadar olmasa da bu karışıklıkta ülkeye sıcak para girişinin devam ettiğini söylüyor. Bu cümlede yüzü biraz değişiyor. Bunu, “gidişten memnun değil” mesajı olarak not alıyorum.

Ortada kaos var ama benim de karşımda Belgin Maviş var. Durur mu, Borsagundem.com okurunu hiç unutur mu? “Kurda 2.40 ilk hedef. Tabi hemen bugün, yarın değil, önümüzdeki üç ay için… Endekste bundan sonra dalgalanmalar olsa bile ilk etapta görülecek rakamlar 70-71 bin bandıdır…” diyor. Hemen ardından borsadaki, dolardaki krizin ilacı için reçeteyi de yazıyor: “28-29 Ekim’i bekleyin. Sorunların çözümü, soruların yanıtı o toplantıda. Yeni yol haritası oradan çıkacak”. Sadece BİST’in değil tüm küresel gözlerin o iki güne kitlendiğini ifade ediyor. Toplantının içeriğini merak ediyorsunuz biliyorum ama üzgünüm,  ayrıntılarını röportajın içinde bırakıyorum. .

Bizim okura, onun yatırımcıya karşı sorumluluğu bitmiyor tabi... Titiz bir tavırla hisse adı vermiyor, kur artışının etkileyeceği şirketleri isim isim saymıyor ama ben de bir ‘yatırım sepeti’ istiyorum. Almadan gitmeyeceğimi hissettiriyorum. Kararlıyım, anlıyor. Ya o? Dikkatle izliyorum. Yüz hatları ele verecek, biliyorum. Tıpkı bir Barış Manço sahnesi gerçekleşiyor. “Bana gel beni dinle iyi yaz… Defteri kalemi al iyi yaz”. Gülümsüyor, kısa sessizlik bitiyor, konuşmaya başlıyor. Kalem kağıt yok ama kaset var. Sepeti doldurmaya başlıyor; iki yüzde 30’a, bir yüzde 40 ekliyor. Sürpriz enstrümanlar koyuyor. Ama o çok önemli enstrümanı almıyor. Olay tam bir bomba!

Konular sert, ağdalı. Ortamı biraz yumuşatma anı. Biraz uzaklaşalım istiyorum. Borsanın usta isimleriyle sohbetleri oluyor, biliyorum. Kahkaha tufanı yemeklerini düşünürken keyif alıyor. Borsa ve ekonomiyle uğraşmayan insanların kendilerini anlayabilmesinin zor olduğuna inanıyor. Ama buluşmalarda asla borsa konuşmadıklarını da ısrarla vurguluyor. Belli, ‘Postacı senelik izin almış, kenti dolaşmayı çıkmış’ tuzağına düşmüyorlar. Dertlerini uğurladıkları, eğlencenin tadını çıkardıkları hafta sonu gecelerini lezzetle dile getiren Maviş, İstanbul trafiğinden aynı zevkle bahsetmiyor. Ona göre tam bir eziyet, her gün yeni bir işkence. Ve hayatın içinden bölümünde mevzu transferine geliyor. “14 yıl sonra Piramit penceresini kapatıp A1 Capital’e gideceğinize kim inanırdı ki?!” diyorum. Sır penceresini aralıyor, 1.5 yılda verdiği zor kararı anlatıyor…

Bu kadar mola tamam, yola devam…   

Soru soruyu kovalıyor. Türkiye’ye yönelik fon hareketlerini, dolar-altın ilişkisini, madde madde sayıyor. Olayları ve rakamları öyle üst üste koyuyor ki hayret edersiniz. Röportajın finaline doğru müthiş bir Draghi yorumu patlatıyor. Belgin Maviş’e göre Draghi ECB’den kaçar mı kaçar? Nereye? İtalya Cumhurbaşkanlığına. Ne alaka? Ya başarılı olamazsa! İşte bu Maviş’in iddiası... Avrupa Merkez Bankası’nın patronunun “Yoruldum” bahanesiyle Roma’ya sığınabileceğini, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oluyorum” ’ diyebileceğini söylüyor. Görüyorsunuz, bugünü analizle yetinmiyor. Geleceğin krizini de işaret ediyor…

Size, sanki ya da belki, bir kahin havası gibi gelebilir…
Peki, öyleyse, “Artık Pollyannacılık yapmıyorum” sözüne ne derseniz?
Bu hiç de yabana atılacak bir itiraf değil…
Ama bunu kendisi, A1 Capital Direktörü Belgin Maviş söylesin…