E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaYaşam-MagazinASELSAN mühendisinin ölümünde ilginç ayrıntı---

ASELSAN mühendisinin ölümünde ilginç ayrıntı

ASELSAN mühendisinin ölümünde ilginç ayrıntı
19 Mart 2018 - 07:21 borsagundem.com

12 yıl önce Milli Tank projesinin sunumunu yapacağı gün aracında ölü bulunan ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen’in cesedini ilk görenlerden Sinan Akyol’un ifadesindeki tespitler cinayet ihtimalini güçlendiriyor

Milli bir tank projesinde görevliyken şüpheli şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in cesedinin bulunduğu ana şahit olan bir akrabasının ifadesi ortaya çıktı.

'KOLTUK AYARI ONA GÖRE DEĞİL'

Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Sinan Akyol ceset bulunduğu anda araç koltuğunun sonuna kadar geri çekilmiş olduğunu Hüseyin'in kısa boylu olması sebebiyle koltuk ayarını hep direksiyona yakın mesafede kullandığını bunun da aracı kesinlikle Hüseyin'in kullanmadığı, onu cesedin bulunduğu Aydınlı köyüne başkasının getirdiği anlamına geldiğini belirtti. İfadedeki bir başka ayrıntı ise kan izleri ve cesedin duruşuna ilişkin. Akyol, "Hüseyin'in kesilen elinin içerisinde hiç kan yoktu. Sağ elinde de kan yoktu. Bundan da kuşkulandım. Hüseyin'in boynu kesik olduğu halde sırtında hiç kan yoktu. Aracın tavan ve yanlarında da kan yoktu. Sadece sol koltuk üstünde bulaşma şeklinde sürtünmeye bağlı kan izi vardı. Kan her tarafa sıçramamıştı. Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Sanki kafası aracın sağ ön koltuğu ile konsül arasına sokulmuş gibiydi" dedi. Başbilen 1997'de ODTÜ'den derece ile mezun olmuş ve ASELSAN'da çalışmaya başlamıştı. Milli projelerde görevlendirilen başarılı mühendis 4 Ağustos 2006 sabahı 07.30'da başlayacak mesaisi için 06.50'de Yenimahalle'deki evinden çıkmış ancak işyerine gitmemişti. 2 ay eşi ve iş arkadaşlarının aradığı Başbilen'in cansız bedeni bir gün sonra evinden 50 km uzaklıktaki Altındağ'a bağlı Aydınlı köyündeki mezarlığın yanında bir tarlada park edilmiş aracında bulundu. Aracın kapıları kilitli el freni çekikti. Kontak anahtarı da üzerindeydi. Fakat garip olan cesedin duruş pozisyonuydu. Başbilen'in kafası sağ yolcu koltuğu tarafında torpido ile koltuk aracına sıkışmış yere yani pasapasa değecek şekildeydi. Ayakları ise havada iki koltuk arasına uzanmıştı. İlk incelemede boynunda ve sol bileğinde kesiler aracın bazı bölgelerinde kanlar vardı. Olay yerine Hüseyin Başbilen'in babası ile ilk giden ise akrabası Sinan Akyol'du.

CİNAYET ŞÜPHESİ ARTIYOR

Akyol'un ifadesi Başbilen'in cesedinin bulunduğu anda araçta bir çok sıra dışılık olduğunu ortaya koyuyor. Bu sıra dışı ayrıntılar olayın ihtihar değil cinayet olabileceği şüphesini güçlendiriyor. Sinan Akyol olay gününü şöyle anlatıyor: Ben ölen Hüseyin Başbilen'in eniştesi olurum. Eşim ile Hüseyin amca çocuklarıdır. TIR şoförüyüm. Ağustos 2006'da Rusya'ya gitmiştim. Rusya'dan dönüşte eve vardım. Eşim üzgündü. Bana Hüseyin Başbilen'in iki gündür kayıp olduğunu, aramalara rağmen hiçbir haber alınamadığını söyledi. Birlikte Hüseyin'in amcası Müzevver Başbilen'in evine gittik. Ben daha oturmadan jandarmadan telefon geldi. Hüseyin'in, Aydınlı köyünde bulunduğunu söylemişler. Aydınlı köyü çıkışında biçilmiş buğday tarlalarının arasında Hüseyin'in aracı görünüyordu. Vardığımızda olay mahallinde jandarma, adli tabip ve Cumhuriyet Savcısı vardı. Cumhuriyet savcısının bir yakınını çağırdığını söylediler. Babası gitti. Bende babası ayakta duramayacak halde olduğu için yanında gittim. Ben aracın içine baktığımda Hüseyin'in sağ ön koltukta ayakları yukarıda, başı aşağıda paspasın bulunduğu yere sokulmuş halde gördüm. Şoför koltuğu sonuna kadar geriye itilmişti. Ben bundan kuşkulandım. Hüseyin hiçbir şekilde koltuğu geriye çekmezdi. Direksiyon ile koltuk arasında çok az bir mesafe kalırdı. Koltuğun geriye çekilmiş olduğunu görünce aracı Hüseyin'in kullanmadığına kanaat getirdim. Ben Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Kendiliğinden o şekilde durma imkânının olmadığına kanaat getirdim" dedi.

SAVCI BYLOCK KULLANICISI ÇIKTI

ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmayı 2011'de eski savcı Murat Demir yürütüyordu. 15 Temmuz sonrası meslekten ihraç edilen Demir'in ByLock kullandığı tespit edildi. Gözaltına alınan Demir, FETÖ mağduru olduğu yönünde ifade vermişti.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Bayram Keskin 19 Mart 2018 15:55

    Teknosa 5.60 1000/50 bedelsiz

  • HASAN TOSUN19 Mart 2018 10:33

    BU İŞ FETÖNÜN İŞİ OLDUĞU AYEN BEYAN ORTADA,İSRAİL VE ABD ADINA YAPTIKLARINDA ŞÜPHE YOK,ALLAH KÖKLERİNİ KURUTSUN,2006 DA ARABANIN ŞEHİRDE DOLAŞTIĞI YERLERİ GÖSTEREN MIOBESE KAYITLARI YOKMU ACABA,DİĞERİDE O FETÖCÜ SAVCI HER ŞEYİ BİLİYORDUR O ÖTTÜRÜLMELİ

  • küçük yatırımcı19 Mart 2018 10:02

    günaydın

  • FATİH İSLAMBUL119 Mart 2018 08:48

    BU ADİ FİRAVUN FÖTE HAYİNİ ÜLKEM GELİŞMESİN DİYE ÇOK CANLAR YAKTI ÇİNAYETLER İŞLENMESİNİN EMRİNİ VERDİ BU FİRAVUNU HAYİNİ KÖR DESTEREY LE KESEREK İNFAZ ETMEK GEREK ALLAH BELASINI VERSİN BU FİRAVUNUN VE ONUN YOLUNDA GİDEN ONA HİZMET EDENLERİN ALLAH TEZZEMANDA BELANIZI VERSİN HAYİNLER KATİLLER TÖRERİSTLER

  • Ahmet19 Mart 2018 09:35

    Yetmez onunla işbirliği yapan politikacılarda yargılansın