Politeknik Borsa İstanbul’a geliyor

5 / 13

---

SURİYE’DE SAVAŞ VAR AMA İKİ AYDA BİR İKİ KONTEYNER MAL GÖNDERİYORUZ

– İhracat durumu nedir?

Atila Yaman -Yurt dışı ihracatımız oldukça fazla, ciromuzun yüzde 40’ı ihracat.

 -İhracat ağırlıklı olarak nereler?

Atila Yaman -Son dönemlerde Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan, Suudi Arabistan ağırlıklı. Kuzey Afrika var; Libya, Cezayir . Ukrayna var. Suriye’yi kaybediyoruz ama hala satıyoruz. Suriye’de büyük müşterilerimiz vardı.

-Buralarda ofis mi var, yoksa siparişle mi çalışılıyor?

Atila Yaman -Kimi yerlerde ofis var, örneğin Suudi Arabistan’da bir temsilciliğimiz var. Bizden malzemeleri ithal edip kendi deposunda tutuyor. Dolayısıyla bir stoğumuz var Suudi Arabistan’da, oradan dağıtımını yapıyor. Keza Suriye’de öyleydi, nitekim yine de öyle ama depo bulmakta, malzemeleri orada tutmakta sıkıntı yaşıyorlar, bombalanıyor falan. Ama onlar da öyle, bizden büyük çapta iki üç konteyner alıp, depolayıp, dağıtımları gerçekleştiriyorlar.

-Şu an devam ediyor mu Suriye?

Atila Yaman -Suriye enteresan bir şekilde devam ediyor. Yani her iki ayda bir iki konteyner mal gönderiyoruz. Şam’da bir değişiklik yok. Şam’da insanlar hayatlarını yaşıyorlar. Onun dışında her yerde çatışma var… Bu arada temsilcilik derken geçen yıl Amerika’da Atlanta’da bir şirket kurduk. Politeknik USA diye bir şirketimiz var. O da bizi ABD’de, daha doğrusu Kuzey Amerika’da tanıtımımızı yapmaya çalışıyor. Kanada’da kurulan tesisten sonra kimyasalların satılması, orada üretilmesi için gereken çalışmaları, araştırmaları yapıyor…

– Gelişmeler nasıl?

Atila Yaman-  Şu an da orada verilmiş birkaç tane teklif var. Bunlardan en azından birinin gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu bir tesis yapımı olacak. Orada bizim ürettiğimiz kimyasallar kullanılacak. ABD’de bu işleri yapmak çok kolay değil, onun için umutla böyle bir girişimde bulunduk.

Türkiye’de alüminyumun çok özel bir durumu var, onu anlatmak isterim. Türkiye esasında alüminyum konusunda çok üreten bir ülke değil. Alüminyum konusunda Seydişehir’de bir tane fabrika kurulmuş 35 sene önce. Orada senede 60 bin ton alüminyum üretiliyor. Ama Türkiye’de kullanılan işlem gören alüminyumun miktarı 1 milyon ton. Yani yaklaşık 15 misli alüminyum ithal ediliyor neredeyse. Türkiye’de alüminyum işleme tesisleri kapasiteleri çok büyük. Hammadde olarak ithal ediyoruz, işliyoruz ve satıyoruz. Bu 1 milyon tonun 200-300 bin tonu Türkiye’de kullanılır, geri kalan kısmı işlenir satılır. Bu işleme içinde kablo yapımı var, tel var, levha var, metal döküm parçalar var, profiller ve daha birçok ürün var. Türkiye’de onlarca döküm tesisinde Mercedes’in parçaları dökülür, kimse bilmez. Ama Türkiye alüminyum üreten bir ülke değil. Hep o katma değer Türkiye’ye para getirir. Şimdi 2 bin dolara alüminyum hammaddenin ithal edildiğini düşünün bu işlendikten sonra 9-10 bin dolara satılır.

Mesut Akkaya- Alüminyum sektörü Türkiye’de 4,5 milyar dolar büyüklüğe sahip. Yüzey işlem kimyasallarının yani bizim ilgilendiğimiz konunun bu ciro içindeki katma değer oranı yüzde 7 civarında. Ve Türkiye’de kişi başına alüminyum tüketimi bizim başladığımız zamanlarda 2 kilo iken, şu an da 9 kilo. 20-25 senelik sürede buraya ulaştı. Avrupa ortalaması ise 30 kilo. Orada hemen hemen sabitlendi gibi. Otomotivde alüminyuma kayış var. Dolayısıyla çok tutulan bir madde. Türkiye’de de 30 kilolara çıkacağını düşünüyoruz.

Politeknik’in Türkiye’de piyasa hakimiyeti yüzde 65-70 seviyesindedir. Rakiplerimizin tamamı yabancı. Ama bizim esas hedefimiz yurt dışı, özellikle Amerikan pazarı. Orası çok büyük bir pazar. Orada birkaç tane firma var bizimle aynı işi yapan. Fakat onlarda bir Hint firması tarafından satın alındı. Ama bu Hint firmasına bunlar küçük geliyor. Bu işten çıkıyorlar. Dolayısıyla ABD’de bu konuda bir boşluk doğdu. Biz de hazırlığımızı buna göre yaptık. Politeknik USA’yi kurarak fizibilite ve altyapıyı oluşturup, yeri geldiği zaman ABD’ye üretim ya da ihracatla girmeyi planlıyoruz.