Ana SayfaYazarlarFatih ÇilSürdürülebilir Kalkınma
Fatih Çil [email protected] Fatih  Çil

İncire ve Zeytine And Olsun!

17 Kasım 2014, 07:36 - -

Kur’an-ı Kerim’de, ‘Tin’ Suresi ‘İncire ve zeytine and olsun!’ cümlesiyle başlar ve insanlardan iyi amellerde bulunması istenir. Ayetler değişik şekillerde şerh edilebilir. İncir denince Akdeniz Bölgesi, zeytin denince Şam Bölgesi’nin kastedildiğini yorumlayan din âlimleri var. İster gerçek manada olsun ister coğrafi bölge olsun yüce Allah, “İnciri ve Zeytini” açıkça anmıştır ve onların üstüne yemin etmiştir.

Yaratıcının, anmaktan öte, onlar üstüne yemin etmesi gerçekten çok daha önemlidir. Böylece Allah, onları kutsamamakla birlikte çok önemsediğini ortaya koymuştur. Bunu unutmamak lazımdır. Doğayı insanın istifadesine sunan yüce Yaratıcı, bu yolla her ikisinin üstüne yemin edilebilecek varlıklar olduğundan hareketle insanlara çok önemli bir mesaj vermiştir.

Hz. Muhammed ise, Kıyamet koparken bile fidan dikmeyi öğütlemiştir. Hz. Muhammed’in doğa sevgisini vurgulayan diğer  hadisleri, daha birçok “yap ve yapma’larla” bizlerin yolunu aydınlatmıştır. Hz. Âdem’den bu yana bütün peygamberlerin hayatı da bu gibi inceliklerle doludur.

*

Hal böyleyken, son günlerde kömür çıkarmak için ihale edilen bölgedeki zeytinlikler gündemimizdedir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, hem Hz. Peygamber hem de Hz.Allah, her şeyin amacına uygun kullanımını, “Zaruret”ve “İhtiyaç” dışında doğanın ve içindeki canlıların korunmasını ve onlara iyi muamele edilmesini istemiştir. Bizim de, bu usullere riayet etmemiz gerekir.

Zira hayvan olsun bitki olsun, ağzı dili olmayanların ahı tutar ve çok büyük azapla karşılaşabiliriz. Bu hem Hz. Peygamber’in hadisleri hem de Kur’an’ı Kerim ile sabittir. Hz.

Peygamber’in, çok sevdiği kedisi Müezza’nın uykusu bölünmesin diye giysisini kestiği, bir kedi yavrusu için İslam ordusunun yönünü değiştirdiği ve bırakın kesmeyi keyfen ağaçların yapraklarına sopayla sert vurmayı bile yasakladığı ancak zaruret halinde kesilenlerin yerine yenisinin dikilmesini istediği bilinmektedir.

Bu en geniş manasıyla yaşama ve yaratıcıya olan saygıdır. Onları yüceltmek ve ululamaktır. İnsanı merkeze alırken onun diğer insanlarla, toplumla olacak ilişkilerini doğayla ve diğer canlılarla kuracağı ilişkinin ip uçlarından yola çıkarak tesis etmektir. İşte sürdürülebilirlik bilimi de; Tanrı’nın koyduğu doğa yasaları çerçevesinde hayat kalitesini geliştirmek, yaşama saygı göstererek dinamiklerini çözmek ve kırmadan dökmeden, israf etmeden, gelecek kuşakları da en az bizim bugün sahip olduğumuz doğal sermayeye ve onu daha etkin kullanabilecek bilgi birikimine sahip kılmak üzere geliştirilmiştir.

*

Tekrar Manisa’ya dönersek, Yırca’daki durum sürdürülebilirlik bilimini niçin Türkiye’de hakim kılmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Sorun bugün Manisa’daki enerji santrali, yarın Muğla’daki turizm, öbür gün İstanbul’daki metro yatırımı olabilir.

Önemli olan kısır tartışmaların içinde boğulmadan, doğru yolu bulmaktır. Aklı, bilimi, vicdanı ve merhameti istihdam etmektir. Her alanda katılımı ve istişareyi yani yönetişimi öncelemektir.

Yönetişim ve katılım demişken, büyük sanatçı Sinan’dan, ustalık eserini tamamladığında, minarenin eğri olduğunu iddia eden bir çocuğu dövmek bir yana kalbini kırmamak için, minareyi iple düzeltmeye çalışmasından herkesin ders alması gerekir.

Hülasa, yaptım oldu ya da istemezük ile yol alamayız.

Her hangi bir projeden önce devletimiz ihtiyacı ve zarureti ortaya koymalı, ilgili üniversiteler tüm branşların katkısıyla yatırımı değerlendirmeli, ilgili şirketler bütün süreçlerde başta yerel halk olmak üzere topluma bilgi vermeli ve onların o yatırımın gerçek hissedarı  olduğunu asla unutmamalıdır.

Allah’ın ve doğanın emanetlerine ise bilimin son geldiği nokta itibari ile  hassas davranılmalıdır. Bütün bu süreçlerden sonra yatırım el ve gönül birliği ile bitirilmelidir. Unutmayalım ki bunları hesaba katmadan yapılan hiçbir iş sürdürülebilir olamaz ve sürdürülebilir olmayan işlerle ilerlemenin bir yolu yoktur.

Bu çerçevede sürdürülebilirlik bilimi, bizim daha mutlu yarınlara olan yolculuğumuzun en önemli aracıdır.

Devam edeceğiz…

@sustainableturk

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster