Erkin Şahinöz [email protected] Erkin Şahinöz

Fed’den tarihi “Politika Hatası”

13 Nisan 2015, 09:25 - -

Taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayan 2008-2009 krizi ne kurumsal ne de bireysel hafızalardan çıkabilecektir.  Hiç kuşkusuz ki yüzyılın en büyük finansal kriziydi.  Kapitalizmin sembolü niteliğindeki “amiral” şirketler ancak yoğun bakımda yaşatılabildi. Başta Fed olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının politika faizlerindeki indirimleri işe yaramadı.  Çünkü merkez bankalarının “politika faizleri”yle bizleri ilgilendiren “piyasa faizleri” arasındaki aktarım mekanizması tıkanmıştı. İndirimler, piyasa faizlerine yansımıyordu.

Piyasa faizlerini düşürebilmenin tek yolu kalmıştı, bilanço büyütmek… Fed başladı.  Piyasadan tahvil aldı, tahvilleri bilançosuna koydu, karşılığında ise finansal sisteme “kulaklardan fışkıracak” derecede dolar verdi.  Arkadan diğer gelişmiş ülke merkez bankaları geldi.  Finansal sistem tarihte benzeri görülmemiş ölçekte “varlık alım” programlarıyla rahatlatıldı. 

2008-2009 krizinin birçok müsebbibi vardı:

Esas işleri topladıkları mevduatları kredileştirmek olan bankaların kendi nam ve hesaplarına finansal piyasalarda spekülatif işlemler yaparak karlarını katlama çabaları…

Finansal mühendislik uzmanı “altın çocuk”ların yazdığı karmaşık finansal enstrüman ve türev varlıkları bırakın denetlemeyi, anlayabilecek kapasitede dahi olmayan regülatörler…

Hem kredi notu verip hem de kredi notu verdiğinden para alarak büyük “çıkar çatışması” içinde işleyen kredi derecelendirme sistemi…

“Nasıl olsa birisi beni kurtarır, ben batırılamayacak kadar büyüğüm” yaklaşımının benimsenmesine zemin hazırlayan finansal deregülasyon süreci…

“Kar bana zarar topluma” saikiyle hareket etmeye programlanmış fon yöneticilerinin “finansal kaldıraç” kullanımındaki fütursuzluğu…

Gölge bankacılık sisteminin küçümsenmesi…

En önemlisi de Fed’in faiz oranlarını “fuhuşa teşvik edecek kadar” uzun süre çok düşük düzeyde tutmasıydı..

2008-2009 krizinin en büyük mimarı Fed’di. 

Fed Başkanı Yellen’in her “güvercin” ifadesinden ve beklenenden kotu gelen her ABD verisinden sonra  “zil takıp oynayan”lar için bizim yazı davulcu yellenmesi gibi kaynayıp gidecektir. 

Ama gene de “kulağa küpe” niyetine aktaracağım…

2003 yılını o kadar iyi hatırlıyorum ki… O dönemi bire bir yaşayanlardanım. Fed’de Ekonomik Araştırmalar Grubu Direktörü olarak çalışıyordum. 

ABD, 2001’deki ekonomik krizi geride bırakmış toparlanma sürecine girmişti.  Bugün olduğu gibi…

O zaman da Fed “dezenflasyon riski”ne takılmıştı. Bugün olduğu gibi…

Ekonomideki toparlanma faiz artırımını gerektiriyordu ancak enflasyon bir türlü kıpırdanmadığı için Fed bekliyordu. Bugün olduğu gibi…

2003 yılının tamamı ve 2004 yılının ilk yarısı dezenflasyon tartışmasıyla geçti.  Fed, 2004 yılının Haziran ayında atabildi ilk faiz hamlesini.  Politika hamlesinde geç kalmanın bedelini hep beraber ödedik 2008-2009 kriziyle.  “Tüketici fiyatları”nda enflasyon yaratmak için bekleyen Fed asıl enflasyonu “varlık fiyatları”nda yarattı.  Sonrası malumunuz. Konut balonu patladı ve 2008-2009 krizini tetikledi. 

Bugün de aynı süreçteyiz.  Üstelik bu sefer para politikasının “normalleşmesi” için hem faiz oranlarının kademeli bir şekilde artırılması hem de Fed’in varlık alım programları nedeniyle 4 trilyon doların üzerine çıkmış olan dev bilançosunu küçültmesi gerekiyor.  Ama bugün de “dezenflasyon” riskine takılan Fed 0,25 puanlık ilk faiz artırım hamlesini dahi yapamıyor. 

Halbuki küresel dezenflasyon sürecinde “en kötü” geride kaldı. Enflasyonu düşüren iki önemli etmen vardı. Birincisi, 120 dolardan 45 dolara kadar gerileyen petrol fiyatları. İkincisi, ABD ve İngiltere ekonomileri dışındaki gelişmiş ekonomilerde yaşanan durgunluk ve(ya) daralma. Birincisi, üretim maliyetlerinin düşmesine neden olarak; ikincisi de talep koşullarının bozulmasına neden olarak küresel enflasyonun düşmesine zemin oluşturdu.

Ama bu dönem bitiyor. Enflasyonun önümüzdeki yıllarda dünya genelinde kendini hissettirmesi kaçınılmaz.  Son toplantı tutanaklarında Fed’in ilk faiz artırımı için Haziran toplantısını hala masada tuttuğu görüldü. Şükürler olsun ki faiz artırımını “erken yapmanın maliyeti” kadar “geç yapmanın maliyeti”ni de göz önünde bulunduranlar var.  Fed kendisine “bir toplantı 0.25 puan artırıp birkaç toplantı pas geçebilme”  esnekliğini yaratabilmek için “en geç” Temmuz toplantısında faiz artırımına gitmeli.  Hepimizin selameti için faizini artır artık Fed. 


Not: 19 Nisan Pazar günü “finansal piyasalar” eğitimi vereceğim. Bilgi ve kayıt için [email protected] ‘a mail atabilirsiniz.

Son söz: “Bir adım aksadı mı bin adım yuvarlanır." Özdemir Asaf

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster