Erkin Şahinöz [email protected] Erkin Şahinöz

Artırmasa bile artıracakmış gibi yapacak…

04 Mayıs 2015, 10:01 - -

Geçen hafta piyasa profesyonellerinin “zil takıp oynamaya hazırlandığı” haftalardan biriydi.  Son gelen ABD verilerindeki hafif gevşemeden sonra Fed’in ekonomik büyümeye ilişkin daha “karamsar” olacağı ve “güvercin”leşeceği sanılıyordu. 

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.  Fed, “Haziran’ı da unutun, sonraki maçlara bakarız” minvalinde açıklama yapmak yerine bakın ne dedi?

ABD verilerinde gevşeme var, kabul ediyoruz. Ama bu soğuk hava şartlarından kaynaklandı.  Büyüme hızındaki düşüşü “geçici” görüyoruz.

Evet enflasyon ekonomik toparlanmayı yansıtmıyor, düşük seyrediyor, bunu kabul ediyoruz.  Ama bu büyük ölçüde düşük petrol fiyatları ve güçlü dolardan kaynaklanıyor.  Düşük enflasyonu da “geçici” görüyoruz.

Bunlar, Fed’in hepi topu 4-5 paragraflık toplantı bildirisine yansıttıkları…

Peki ya yazıl(a)mayanlar, çizil(e)meyenler?

Fed’in içindeki önemli isimlerin unutamadığı bir “politika hatası” var.

2003 yılında “dezenflasyon serabı” görüp faizleri gereğinden uzun bir süre gereğinden düşük düzeyde tutmanın maliyetinin 2008-2009 krizi olduğu hatırlanıyor. 

“Dezenflasyon serabı” görüp ekonomideki toparlanmayı “4.5 trilyon dolarlık bilanço ve yüzde sıfır faizle” seyretmenin “varlık balonu” yaratacağı ve bir sonraki krize “yürüyerek değil koşarak” gidileceği biliniyor. 

Bol ve ucuz paranın uyuşturduğu beyinler “bir gecede 7 UFO görebilir”.  Ama Fed üyeleri tüketici fiyatlarında enflasyon için beklemenin varlık fiyatlarında enflasyon yaratmasından endişeli… 

Bu nedenle de Haziran toplantısını bile masadan kaldırmadı.  Faizi, Haziran toplantısında artırmayacak bile olsa artıracakmış gibi yaptı.  Çünkü Fed beklemedeyken piyasalarda “aşırı güven” ve “aşırı coşku” yaşanmasını istemiyor.

Bundan sonraki Fed toplantılarında “piyasa dostu” ifadeler beklenmemeli.  Bilakis, arıza çıkacak toplantılara yaklaşıyoruz.    

Hal böyle olunca gelişen ülke para birimlerine rahat yok.  Bizeyse hiç rahat yok… Olmadığı bitişikteki grafikten de görülüyor.  TL’deki değer kaybı emsallerine kıyasla çok daha fazla…


 

Geçen hafta euro-dolar paritesinin 1.13’e dayandığı, doların euro karşısında belirgin bir şekilde değer kaybettiği bir haftaydı. Böyle bir haftada dahi dolar-TL kritik 2.65 desteğinin altına yerleşemedi. Peki, neden?

Çünkü hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıda  “kur daha gider” düşüncesi hakim. Bu algı nedeniyle de kurda yaşanan her “anlamlı” geri çekilmede alıcılar çoğalıyor. 

Merkez’in kur konusunda güçlü müdahaleye çok sıcak bakmıyor oluşu (ki kanımca doğru olan da bu), yaklaşan seçimler ve Fed riski kurda yukarı yönlü baskıyı artırıyor.  Önümüzdeki dönemde kurdaki yukarı yönlü hareketin devam etmesi kuvvetle muhtemel.

Not: 17 Mayıs Pazar günü “Finansal Piyasalar” eğitimimi tekrar açıyorum. Kayıt ve bilgi için [email protected]’a mail atabilirsiniz. 

Son söz:  Paranın kulağı yoktur ama duyar, paranın bacakları yoktur ama koşar.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster