Yıldırımtürk: Dolar 2.80 TL olur

Dolar, dolar, dolar… Tüm dünyanın gündemi… Tabi Türkiye’nin de…
 
Öyle başdöndürücü bir çıkış trafiği yaşatıyor ki, takip etmek zorlaşıyor. Şirketler, dövize yatırım yapanlar, yeni bir portföy hazırlığı içinde olanlar düşünüyor. Hesabı kapatsam mı, kapatmasam mı? Satsam mı tutsam mı? Alsam mı, almasam mı?
 
Sorular kritik olunca haliyle yanıtları da ayrı bir önem kazanıyor.
 
Yatırımcıların kafasını meşgul eden, firmaların kasasını tehdit eden Doları ‘bir bilen’le konuşalım dedik. Altın ve Para Piyasaları’nın usta ismi Mehmet Ali Yıldırımtürk’le Borsa İstanbul’da erişime açılıan Dünyanın ve Türkiye’nin ilk online altın alım-satım platformu Gold Takas’ın toplantısında buluştuk, konuştuk.
 
Kurdan altına bomba tahminleri ve öngörüleriyle yatırımcıların ve kurumların büyük bir güvenle izlediği Mehmet Ali Yıldırımtürk, son gelişmeler ışığında Doların 6 Haziran’a kadar 2.80’i göreceğini söyledi. Peki, ya sonra?. Yanıt hazır, hiç teklemedi: “6 Haziran’dan sonra 2.50-2.45’leri hatta 2.36’ları görebilir…”
 
Bu dalgalı ortamda, vazgeçilmez serveti altın için çıkış yolu arayan Türk yatırımcıları da fazla bekletmeyen ‘Altın’ adam Yıldırımtürk ‘alma-satma’ polemiğinde uyardı, noktayı koydu: “Çok zorunlu olmadıkça bu seviyelerden altın almanın çok doğru olduğunun kanaatinde değilim. Ama orta ve uzun vadede küçük miktarlarda alım yapmak isteyenler için de seçimi beklemelerini söyleyebilirim.”
 
Borsagundem.com aracılığıyla tasarruf sahiplerine seslenen Yıldırımtürk, “Şu an mevcut pozisyonlarını eğer TL cinsinden ise korumaları, döviz cinsindeyse bir miktar TL’ye dönmeleri, altında ise bir miktar TL’ye dönmelerinin daha doğru olduğu kanaatindeyim. Ama bunu daha iyi takip edebilen, hesaplayabilen ya da uzmanına danışanlar için de elinde TL olanlara devlet tahvili almalarını öneririm” dedi.
 
İşte Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün çok konuşulacak yanıtları…
  
6 HAZİRAN’A KADAR 2.80’İ GÖREBİLİRİZ
 
-Dolar nerede durur? Önümüzdeki günler için bir öngörünüz var mı?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: Biliyorsunuz yılbaşından beri özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, faiz indirimi konusunda Merkez Bankası’na çok eleştirileri oldu. Tabi belirsiz bir ortam ve söylemler olunca kısa vadede döviz açığı olan işletmeler bu gelişmeden tedirgin olarak, döviz açık pozisyonlarının vadesi gelmemiş olanları bile kapatma eğilimine girdiler. Böyle olunca fiyat ister istemez yükseldi.
Bakın Merkez Bankası’nın elinde çok gelişmiş bir veri seti var. Bu arada da tüm gelişen piyasaların üzerinde böyle bir demokrasinin kılıcı gibi, Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırım beklentisi var. Bu hayli rahatsız edici.  Çünkü bizim gibi gelişmekte olan ülkeler de tamamen dış kaynaklı ekonomilerini yönetiyorlar ve yabancı ağırlıklı bir portföyleri var. Tabi buradan yabancılar her an çıkabilir endişesiyle de tedirginlik var. Hatta Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargo nedeniyle daha fazla yaşandı ve yüzde 17 faiz artırmak zorunda kaldılar.
Burada da özellikle FED bu süreci çok iyi yönettiği kanaatindeyim. Hala ser verip sır vermiyor. Hangi tarihte faiz artıracağını belirtmiyor. Gelen ekonomik veriler olumsuz olursa piyasalara olumlu yansıyor, olumlu olursa piyasalara olumsuz yansıyor ve bu süreç biraz daha böyle devam edecek gibi görünüyor. Ama döviz açık pozisyonlarında ciddi bir mesafe alındı. Merkez Bankası da gerçek alıcılar olduğu zaman, dövizde herhangi bir müdahale yapmıyor.

Şimdi teknik göstergeler itibarıyla dolar 2.73-2.74’ü geçilmesiyle, 3 olur mu soruları geliyor. Ben 3 olacağı kanaatinde değilim. Ama 2.80’i görebiliriz. Özellikle 6 Haziran’a kadar 2.80’i görebiliriz. 6 Haziran’dan sonra 2.50-2.45’leri hatta 2.36’ları yaz ayları itibariyle görüleceği kanaatindeyim. Tabi bu arada Haziran ayında bir faiz artırımı başlarsa ki - fiyatlara yansıdığını için- fiyatlara çok yansıyacağını düşünmüyorum. Ama bu Eylül ayında olursa o zamana kadar bu spekülatif ortam FED’e bağlı olarak dışarıda devam edebilir.
Yine tekrar ediyorum yaz aylarında dövizde bir geri çekilme bekliyorum.
 
-Yatırımcı bu dönemde döviz alsın mı, satsın mı?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: Böyle zamanlarda buralardan döviz almanın, çok zorunlu olmadığı takdirde şimdilik el yakabileceğini düşünüyorum. Yani şu anda vatandaşın döviz alması taraftarı değilim. Hatta bahsettiğim 2.40-2.74-2.80 seviyelerinde bir miktar satışlar yapılabilir. Ama şu anda alacakların eli yanabileceği gibi, özellikle işletmeler açık pozisyonlarını kapatırken de onlarında cebini yakıyor.
 


1100-1200 DOLARLAR KÖPÜK
 
-Altın için neler söyleyeceksiniz?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: Altın fiyatlarında spekülatif hareketler devam ediyor. Özelikle bu spekülatif  hareketlerin aşağı yönlü dalgalı seyir şeklinde devam ettiğini görüyoruz. Dediğim gibi Amerika’dan olumlu veriler geldiği zaman altın bundan olumsuz etkileniyor, olumsuz veriler geldiği zaman da olumlu etkileniyor. Bu ne zamana kadar devam eder? Haziran ayında FED en az “10 baz puan faiz artırdım” dediği an, altının 1150 dolardan 1050 dolara kadar gerileyebileceğini düşünüyorum. Ama dediğim gibi bu spekülatif ortam FED kararına kadar devam edecektir diye düşünüyorum.

Fiziki olarak altını destekleyecek çok fazla bir gerekçe yok. Sadece Rusya’nın son dönemde Merkez Bankası rezerv oluşturmak adına aldığı altın var. O da çok kısıtlı bir altın. Asya piyasalarından bir fiziki talep söz konusu değil.

Bize baktığınız zaman, altın içeride Dolar/TL’den kaynaklanan yükselişinin 100 liranın üstünde kaldığı sürece, yine vatandaştan satışların gelmesi söz konusu. Ama şu andaki ortam seçim öncesi siyasi olarak bir belirsizlik oluştuğu için, satıcı olanlar biraz beklemeye geçmiş durumda. Zorunlu alışların dışında, tasarruf amaçlı bir altın talebinin olmadığı kanaatindeyim. Böyle bakılırsa Türkiye dünyada üçüncü altın tüketen bir ülke olarak, fiziki talebin zayıf olmasıyla beraber altın fiyatını destekleyecek bir fiziki talebin dünyada olmadığını görüyoruz. Altının topraktan çıkış maliyeti değişik yorumlanıyorsa da bana göre Türkiye’deki altın madenlerinden çıkan altının 300 dolar olduğu kanaatindeyim.  Her ne kadar 1200 dolar denilse de bunun çok inandırıcı olduğunu düşünmüyorum. Ortalama maliyetin ben 500-700 dolar ons arasında olduğunu, bunun üstündeki rakamların yani 1100-1200 doların köpük olduğunu düşünüyorum. Ama dünyada bu belirsizlik ortamı kalkarsa ve büyüme sağlanabilirse insanların üretime doğru yöneleceğini ve bu yüksek likitideden kaynaklanan spekülatif ortamın daha yatışacağı kanaatindeyim. O bakımdan ben altını önümüzdeki günler, haftalar, aylar hatta önümüzdeki sene itibarıyla aşağı yönlü dalgalı seyirle düşüşünü sürdüreceği kanaatindeyim.
 
VATANDAŞ BUNUN CEVABINI BİZDEN DAHA İYİ BİLİYOR

-Vatandaş altın alsın mı? Satsın mı?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: En çok sorulan sorulardan biri. Altın alayım mı? Satayım mı? Ama vatandaş bunun cevabını bizden daha iyi biliyor. Çünkü kendine göre bir fiyat skalası oluşturmuş durumda. Çok zorunlu olmadıkça bu seviyelerden altın almanın çok doğru olduğunun kanaatinde değilim. Ama orta ve uzun vadede küçük miktarlarda alım yapmak isteyenler için de seçimi beklemelerini söyleyebilirim. Çünkü seçimden sonra daha doğru olacaktır. Şu an mevcut pozisyonlarını eğer TL cinsinden ise korumaları, döviz cinsindeyse bir miktar TL’ye dönmeleri, altında ise bir miktar TL’ye dönmelerinin daha doğru olduğu kanaatindeyim. Ama bunu daha iyi takip edebilen, hesaplayabilen ya da uzmanına danışanlar için de elinde TL olanlara devlet tahvili almalarını öneririm. Onun için şu anda en akıllı yatırımın devlet tahvili olduğu kanaatindeyim.
 
KREDİ KARTINA 9 TAKSİT OLMALI

-Sektörde ne gibi yenilikler var? Kredi kartına getirilen 4 taksit sektöre nasıl yansıdı?

Mehmet Ali Yıldırımtürk: Aslında sektöre getirilen yeniliklerden en önemlisi ÖTV’nin kaldırılması ve KDV’nin getirilmesi oldu. Kayıt altına alma süreci devam ediyor ve dolayısıyla bu çok olumlu bir gelişme. Geçtiğimiz sene Şubat ayında getirilen sıfır taksit uygulamasının sektöre yüzde 30-40 ciro kaybına neden olduğunu daha önce söylemiştik.  Ama bunun akabinde bu yanlışın masa başında alınmış ve yanlış karar olduğu yine BDDK tarafından anlaşılmış durumda. O nedenle bizim de taleplerimiz doğrultusunda aslında çok yeterli olmayan 4 taksit kuralı getirildi. Ancak bu getirilen 4 taksit uygulamasına rağmen, şu anda sıfır taksit uygulaması kadar zararı var.

Nasıl diğer sektörlerde 9 taksit uygulaması uygulanıyorsa, bizde de aynen uygulanması gerekir diye düşünüyorum. Bu takdirde sektör çalışacaktır. O bakımdan ben 4 taksitin yeterli olmadığını, çalışmadığını ve bunun 9 takside çıkarılmasının daha doğru olacağının kanaatindeyim.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.