Dursun Ali Yaz [email protected] Dursun Ali Yaz

Entegre raporlamanın doğuşu

29 Eylül 2014, 09:49 - -

Entegre Raporlama; bir şirketin temel iş stratejisini, yönetim felsefesini, ticari performansını, çevresel ve sosyal konulara olan duyarlılığını tek bir rapor içinde ortaya koymayı amaçlayan yepyeni bir şablondur.

Bilindiği üzere ‘temel finansal raporlar’, şirketlerin sadece ticari faaliyetleri hakkında bilgi verir. Ancak, artık ne kadar para kazandığınız değil nasıl kazandığınız daha önemlidir. Şirketlerin pozisyonu, içinde bulunduğu toplumdan hatta hinterlandını aşan coğrafyadan ayrı düşünülemez noktaya geldi.

Yanından akıp geçen güzelim dereyi yok ederek kazanılan paranın, kolibasili kadar ‘kirli’ olduğuna hükmedildi. İnsanlar kolay seyahat etsin derken atmosferin delinmesi, ‘insanlığın yırtılmasına’ eş değer oldu. Sigortasız veya çocuk işçiler üzerinden iş yapma modeli ‘köle tüccarlığı’ kabul edildi. Vergi kaçırma üzerine kurulu bir ticari yapı, ‘ülkeyi bölmek’ olarak nitelendirildi. İnsani değerleri, hammadde zannederek üretilen ucuz mamullerin adı ‘zehir’ oldu. Yukarıda izah edilen çevresel, sosyal ve insani etkileri dikkate alan raporlama yaklaşımına geçişin ismidir, entegre raporlama.

Entegre raporlamanın şümulü

Şirketler toplumların ayrılmaz birer parçasıdır. Ürettikleri mamullerle insan ihtiyaçlarını karşılarlar. Unutmayalım ki, topraktan üretilmeyen tek bir mamul yoktur. Gerçekten de her hammaddenin kaynağı topraktır. Dolayısıyla üretilen, satılan her ürün tabiattan kopartılmış bir parça olduğundan çevresel etkilere neden olduğu gibi, fiyatlama yönünden ekonomik ve ürün gamı açısından ise toplumsal etkiler yaratır.

İş dünyası tarafından yürütülen faaliyetlerin sadece ekonomik değil sosyal ve çevresel etkilere de sahiptir. İşte ‘entegre raporlamayı’ doğuran unsur burada başlar. Bu etkilerin bir kısmı olumlu bir kısmı ise olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Geleneksel muhasebe sistemleri, sadece finansal sonuçlara ekonomik odaklı raporlama yapmakta iken üretim ve ticaretin çevresel ve sosyal etkileri göz ardı edilmekteydi. Entegre raporlamayı doğuran başlıca unsur; şirket faaliyetlerinin salt ekonomik pencereden değil, sosyal ve çevresel etkilerini de ortaya koyan bir bakış açısından hareketle raporlama yapma iradesidir. Başka bir ifadeyle, entegre raporlamanın doğuşunda şirketleri topluma entegre etmek vardır.

***

Dünya nüfusunun yüzde 5’i üretimin ise yüzde 25’ini gerçekleştiren zengin ülkeler, gelişmekte olan veya gelişmek istemeyen halklar tarafından, ‘şeytan’ olarak nitelendirilirler. Başka bir tanımlamayla ‘küresel şirketler’ diyebileceğimiz bu organizasyonlar artık ‘melek’ olmaya karar verdiler. Para kazanma olgusu, birinci önceliğimiz olmayacak, dediler!

İnanmak kolay değil belki ama uluslararası şirketlerin taahhütleri aynen budur. Dizayn edilmeye çalışılan yeni dünyanın ‘regülasyon’ tarafına ileride değineceğim zira piyasa değeri 10 doların üzerinde hediye alınıp verilmesinin yaptırıma bağlandığı bir zeminden çıkan parametrelerin[1], ‘client state’ yapısına monte edilmesi başlı başına bir uzmanlık işidir.

Konumuza dönersek, kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerinden sürdürülebilirlik prensiplerine ve oradan entegre raporlamaya evrilen sürecin, Püriten ahlakta bulamadıkları ‘erdem’ arayışının devamı olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Bu nedenle tırnak içinde ‘Batı’, yüzünü Doğunun hiç yabancısı olmadığı değerlere döndü. Kimisinin kulakları, ‘Akarsudan abdest alırken bile suyu boşa harcama!’ emrini duyarken kimileri ‘Kıyamet koparken bile elindeki fidanı dik!’ hükmüyle irkildiler. Yaşamın ve yaşamanın şaka olmadığını anladılar. Asıl kirlenmenin tabiatta değil, insan ve insanlıkta olduğunu gördüler. Ölçülebilenin değil, ödüllendirilen davranışların gerçek kazanca götürdüğünü fark ettiler.

60 yıl gecikmeli de olsa, Nazım ustayı okudular.

Yaşamak şakaya gelmez

Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın,

Bir sincap gibi mesela,

Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

                        hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

                        ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yanı ağır bastığından

…(Yaşamaya Dair/1947)

Küresel itiraf

Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) Başkanı ve Küresel Raporlama İnisiyatifi (GRI) Onursal Başkanı olarak, entegre raporlama konusunda dünyanın bir numaralı ismi kabul edilen Prof. Mervyn King, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) ve Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen seminere[2] konuk oldu[3] ve az evvel andığım tezlerime dayanak oldu.

Dünyadaki ekonomik faaliyetlerin yüzde 63’ü şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Düşünün, Lehman Brothers çökerken 2 milyar insanı olumsuz etkilemiştir. Dünyadaki ilk 100 büyük şirketin uluslararası özel şirketler olduğunu hatırlatan King, büyük kurumların pek çok devletten bile daha fazla çarpan etkiye sahip olduğunu dolayısıyla, şirket davranışlarının küresel düzeyde önemine dikkat çekti.

‘Nasıl raporladığınız, nasıl davrandığınızı sergiler’, mottosuyla devam eden King, ‘Kimononu açacaksan içine giydiklerinin iyi olmasına dikkat et!’ şeklindeki Japonların güzel bir atasözüyle uyarısını temellendirdi. Açıklamalarına somut bir örnek veren King, ‘Örneğin İstanbul’da kumaş boyaması yaptığınız bir işiniz var. Bu toksit atıkların yüksek olduğu bir sektördür. Atıklarınızı işlemden geçirmeden doğaya bırakırsanız elbette kazancınız artacaktır, ancak bu kazanç İstanbul halkından çalınan bir gelirdir. Çünkü halkın su kaynaklarını kirletmiş, çevreye zarar vermiş olursunuz’ dedi.

Tüm tröst yasalarına rağmen, halen yüz binlerce hatta milyonlarca çalışanı olan, ülkelerin bütçesinden büyük kaynakları sevk ve idare eden dev şirketler var. Üretim ve tüketim çılgınlığı, insan ve çevre kirlenmesini beraberinde getirdi. ‘Sınırsız büyüme’ ve ‘sonsuz ihtiyaçlar’ adlı iki başlı ejderha yenilgiyi kabul etti. İlk sorun olan sınırsız büyümeyi dizginlemek için Teoloji’den (İslam[4], Hıristiyanlık[5] ve Budizm[6]) beslenen etik kullanıldı ve biz hissetmesek de fayda vermeye başladı. Hemen ardından benzer bir modelden hareketle, tüketimi dizginlemek için gönüllülük esasına başvurularak ‘regülasyonlar’ çıkarıldı. Leszek Kolakowski, ‘İhtiyaçlarımızla isteklerimiz arasına mesafe koyma yeteneğimizi yitirecek olursak bu bir kültürel felaket olur’ derken Mervyn King’e ilham kaynağı oldu.

Olan biten şudur Sayınlar;

Finans kapital, 250 yıl gecikmeli itirafını yaptı ve doğrunun, gerçeğin, yalansız olanın peşine düştü.

İnsanlığı korumadan çevreyi koruyamayacağı önermesine,

Kazancı değil insanlığı maksimize etmenin tezlerine,

Çevre önemli ama insan çok daha önemli hükmüne,

boyun eğdi.

Soralım şimdi; bütün bunlara Anadolu bilgeliği katkı sunmayacak mı?

Dünyanın en büyük 10 ortak sorununun çözümüne kılavuzluk edecek veya standart oluşturacak nitelikte önerimiz olmayacak mı?

İnsan ve çevre kirlenmesinin baş aktörleri olan küresel şirketler; başarının kutsal ölçütü olan kâr rakamlarının yerine insanlığı koyarken, bizler, duruşma görmeye devam mı edeceğiz?

Yoksa,  yaşamı ‘çekelez’ kadar ciddiye almıyor muyuz!

Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

bir sincap gibi mesela,

@DursunAliYaz
 

[1] http://www.oge.gov/Topics/Gifts-and-Payments/Gifts---Payments/

[2] Akbank, Garanti, Türk Telekom, Avea, Brisa, Borusan, Coca Cola, Çimsa, Eczacıbaşı gibi Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden 100 üst düzey yönetici katıldı.

[3] http://www.tkyd.org/files/downloads/Uye_Iliskileri/Faaliyet_Raporlari/Tkyd_Faaliyet_Raposu_2013.pdf

[4] http://www.earthcharterinaction.org/invent/images/uploads/10%20Manuscript_Zabariah.pdf

[5] http://christiansustainability.org

[6] http://www.ecobuddhism.org/wisdom/editorials/se

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster