E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisİstifa iddialarına çarpıcı yorum!---

İstifa iddialarına çarpıcı yorum!

İstifa iddialarına çarpıcı yorum!
26 Şubat 2015 - 14:26 borsagundem.com

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan arasında neler yaşandı. İşte detaylar...

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan arasında dün akşam saatlerinde Ankara’da heyecan yaratan bir görüşme yaşanmıştı. Reuters’ın konu hakkında bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberine göre bu görüşmenin içeriğinin ‘Gelecek hafta New York’ta yatırımcılara yapılacak toplantılar’ olduğu belirtiliyor.

Son iki haftadaki sessizliğine bakarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın para politikası konusunda sessiz kalacağını ya da TCMB'ye dönük eleştirilerine son verdiğini düşünenler yanıldı. Erdoğan'ın AKP tabanına dönük "düşük faiz" söylemlerini TCMB üzerinden seslendirdiğini düşünen bir kesim olsa da, bu eleştirilerin ekonomi yönetiminin kredibilitesini sarsacak dozda olması, yatırımcılar ve piyasalar tarafından "güven verici" olarak algılanan mevcut yönetimin seçim sonrası devam etme olasılığının azaldığı yorumlarına neden oldu.

'DEVAM ETME İHTİMALİNİ AZALTIYOR'

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu ile dün akşam saatlerinde Ankara’da heyecan yaratırken, konu hakkında bilgi sahibi kaynaklar daha önceden planlanan görüşmenin ana konusunun gelecek hafta New York'ta yatırımcılarla yapılacak toplantılar olduğunu belirttiler. Ekonomi yönetiminden bir yetkili, Erdoğan'ın TCMB'ye dönük eleştirilerini "çok sert" olarak nitelerken, "Cumhurbaşkanı'nın konuşması ekonomi yönetimini zorluyor evet ama henüz kırılmaya neden olmadı. Ancak bu tür eleştiriler ekonomi yönetiminin kredibilitesine zarar veriyor ve seçim sonrası ekonomi yönetiminin aynı şekilde göreve devam etme ihtimalini azaltıyor" dedi.

AKP'nin 13 yıllık iktidarı boyunca ağırlıklı olarak Babacan'ın koordinasyonunda yürütülen ekonomi yönetimi, istikrarın ana kaynaklarından biri olarak görülürken, Babacan yabancı yatırımcıların hükümet içinde en güvendiği isim olarak ön plana çıktı. AKP tüzüğünde bir milletvekili ya da belediye başkanının en fazla üç dönem üst üste görev yapabileceği kuralı nedeniyle Babacan, Haziran'daki genel seçimde aday olamayacak ancak Babacan'ın yatırımcılar nezdindeki yüksek profili nedeniyle dışarıdan bakan olarak atanması olasılıklar dahilinde görülüyordu. Ekonomi yönetimi TCMB'nin bağımsızlığını vazgeçilmez bir unsur olarak görürken, son iki hafta içinde gerek Babacan, gerekse Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu ilkeye vurgu yaptılar ve TCMB'nin kararlarında siyasi etki olmaması gerektiğinin altını çizdiler.

ELEŞTİRİLERİN DOZU DAHA DA ARTABİLİR

"Hem yurtiçi hem yurtdışında yüksek kredibiliteye sahip isimleri içeride kendi elimizde yıpratıyoruz" diyen bir başka ekonomi yetkilisi, "Cumhurbaşkanının dünkü konuşması ağırdı evet ama bunu analiz ederken konuşmanın ortamına da bakmak lazım. Erdoğan orada esnaf ve sanatkarlara konuşuyordu yani yüksek faiz alıp belki ödemekte güçlük çeken, Merkez Bankası'nın uygulamaları nedeniyle işlerinde sorun yaşayan insanlar. O nedenle Cumhurbaşkanı biraz da onların nabzını tutarak böyle bir konuşma yaptı. Ancak seçime kadar daha sertlerine hazır olmak lazım" dedi. TCMB'yi faiz politikası nedeniyle sürekli eleştiren Erdoğan dün buna ek olarak Başçı'yı "bir yerlerin nüfuzu" altında kalmakla da itham etti. Bu odaklar konusunda net bir şey söylemeyen Erdoğan'ın sözleri, 17 ve 25 Aralık 2013'teki operasyonlar aracılığı ile hükümete karşı darbe yapmakla suçladığı Gülen cemaatine atıfta bulunduğu şeklinde yorumlandı.

2.50'YE YAKLAŞTI

Üst düzey bir bankacı, "Gelinen bu nokta hiç hoş değil ve bunun nereye gideceği konusunda yorum yapabilmek çok zor. Bu açıklamaların kimseye bir faydası olmadığı da çok açık. Bu şartlar altında seçim sonrasında özellikle Babacan ve Başçı'nın görevlerine devam edebilmeleri çok zor. Merkez Bankası'nın bundan sonra yapacağı her şey politik bir adım olarak algılanacak, para politikasının etki etme gücü azaltılıyor" dedi. Piyasalarda ise Erdoğan'ın açıklamaları yakından izlenirken en sert hareket kurda gözleniyor. Erdoğan'ın 9 Şubat'ta TCMB'nin faiz politikasını eleştirmesi ardından başlayarak yükselen dolar/TL, 11 Şubat'ta 2.5155 ile tarihi zirvesini gördü. Erdoğan'ın sessizliğini koruduğu dönemde, TCMB'nin 24 Şubat'taki faiz kararının hemen öncesinde 2.4550'ye kadar gerileyen dolar/TL Erdoğan'ın dünkü açıklamaları sonrası yönünü tekrar yukarı çevirdi ve 2.4933'e kadar yükseldi.

Fed Başkanı Janet Yellen'in açıklamaları gelişmekte olan para birimlerinin son iki günde dolar karşısında yaklaşık yüzde 2 değer kazanmasına neden olurken, TL yüzde 2 değer kaybetti ve dolar karşısında en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diyen Standard Bank Analisti Tim Ash, "Eğer Davutoğlu ya da Erdoğan, Babacan ve Başçı'yı net şekilde destekleyen açıklamalar yapmaz ve Babacan seçim sonrası ekonomi yönetiminde olacağına dair bir taahhütte bulunmazsa, yatırımcılar Türkiye'deki pozisyonlarını azaltacaklardır... Babacan ve Başçı görevden ayrılmaya zorlanırlar ve yerlerine daha tecrübesiz isimler getirilirse Türkiye, Fitch ve Moody's'in verdiği yatırım yapılabilir kredi notunu kaybedebilir" dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)