Ana SayfaJCR/Ökmen: Türkiye ve ABD'nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlık, Türkiye ekonomisine yarar sağlamayacaktır----

JCR/Ökmen: Türkiye ve ABD'nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlık, Türkiye ekonomisine yarar sağlamayacaktır

15 Ağustos 2018 - 08:50 borsagundem.com

JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, Türkiye ve ABD'nin
arasında ortaya çıkan anlaşmazlığın Türkiye ekonomisine yarar
sağlamayacağını söyledi.
Ökmen tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
"Yatırım ortamı, Türkiye aleyhine, çok boyutlu sorunlar yumağına
doğru evirilmesine dayalı olarak, Türkiye?nin ülke notu JCR (Japan
Credit Rating Agency) tarafından yatırım yapılabilir seviyede
tutularak, not görünümü ?stable? seviyeden ?negatif? seviyeye revize
edilmiştir: Büyüme politikasındaki israra bağlı olarak Türkiye'nin dış
borç ihtiyacının ve dış borç stokunun yüksek olması, uluslararası
fonların Amerika'da kalmasına yönelik FED ?in cazip politikaları,
Türkiye?nin para politikalarındaki tereddütlü yaklaşımları, TL?nin
gücünü bariz bir şekilde zayıflatmış ve çok yönlü ekonomik bir baskı
içerisine itmiştir. Bu baskının üç ay içerindeki yönüne ve alınacak
önlemlerin etkinliğine göre not seviyesi tekrar belirlenecektir.
Türkiye ve ABD?nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlık, Türkiye
ekonomisine yarar sağlamayacaktır. ABD ile var olan bu anlaşmazlık
durumu, tamamen Türkiye?nin istekleri doğrultuda sonuçlansa dahi,
Türkiye ekonomisine ve Türk demokrasisine hiçbir pozitif katkısı
olmayacaktır.
Gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret savaşları da Türkiye açısından
dolar arzını ve Türkiye?nin dolara erişimini zorlaştırmaya
başlamıştır.
ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmazlığın bir an önce çözüme
ulaşmaması halinde, bankacılık kesiminin tahkim edilmiş yeterli
likiditesine rağmen, mevcut ekonomik döngü, Türkiye?yi mali bozulmanın
içerisine çekerek genel anlamda borç ve likidite sorunlarını
artıracaktır: Türk lirasındaki ani ve hızlı düşüşün yarattığı ekonomik
döngü, anlamsız ve gereksiz olan bu çıkmaz gündem nedeniyle,
Türkiye?yi mali bir krizin içerisine çekerek genel anlamda borç ve
likidite krizine dönüşebilecektir. Zira başlamış olan ve devam eden
faiz ve döviz kuru şoklarının gücü, herhangi bir ülkenin mali
sistemini dahi bir anda tahrip edebilecek güçlü bir dinamiğe sahiptir.

Yardım ve yapılandırma isteksizliği içerisinde bulunan ve ilgisiz
kalan gelişmiş ülkeler, Türkiye?den başlayacak olan bir problemin,
bölgesel ve küresel krize evrileceğini ivedilikle gündemlerine
almalıdırlar.
ABD ile Türkiye arasındaki tartışmalara ve uygulanan yaptırımlara
devam edilmemesi, göz yumulmaması, sadece ve sadece diplomatik
hamlelere terkedilmemesi gerektiği gayet açıktır. NATO'nun karşıtı
yeni müttefik arayış sinyaller, krizin çözümünden ziyade Türkiye?nin
NATO içindeki konumuna zarar vermektedir. NATO?da ağırlığı olan üye
ülke konumunu sürdürerek, NATO dışındaki ülkelerle de iyi ilişkiler
kurulması, Türkiye ekonomisinin entegrasyon gücünün ve sağlık
koşullarının korunmasına ve hatta yükseltilmesine katkı yapmaya devam
edecektir.
ABD ile var olan krizin çözülmesi ve yaptırımların bir an evvel
kaldırılması halinde, TL üzerinde siyasi baskılardan kaynaklanmış olan
erozyon hemen anında geri kazanılacak, krizin mali sektöre bulaşma
etkisi zayıflayacak, TL?nin konvertibilitesi ile dalgalı kur
rejiminin devamlılığı konusundaki endişeler kendiliğinden
yatışacaktır.
Şu anda döviz piyasalarında görülen sorun ve stresin temel
kaynağı, kar elde etmeye yönelik sistematik bir spekülatif saldırı
veya atak değil, yatırımcıların korunma amaçlı TL?den panik halde
kaçış eylemleridir: Yabancı yatırımcıların fonlarını geri alamamak
endişelerine dayalı olarak erkene çekilmiş çıkış istekleri, açık
pozisyonda olan yerli yatırımcıların düşük kurdan bir an evvel
pozisyon kapatma girişimleri ve hane halklarının ise söylentilere
dayalı paniklemeleri TL den kaçısın en temel sebepleridir.
Dolayısıyla döviz piyasalarındaki stresin kaynağı supekülatif ataklar
değil, TL?den panik halde kaçış olduğu için, önlem olarak sermaye
hareketlerinin kontrol edilmesi, sabit kura geçilmesi gibi önerilerin
hiç bir yararı ve geçerliliği bulunmamaktadır. TL?den kaçışı önlemek
için, öncelikle ABD ile var olan anlaşmazlığın derhal çözüme
kavuşturulması, hukukun üstünlüğünün ve mülkiyet hakkının korunduğu
yönünde yatırımcı güveninin arttılması gerekmektedir.
TL?nin değeri düştükçe döviz borçlarının ödenme gücü doğal olarak
zayıflamaktadır. Dolayısıyla şu andaki konjonktür içerisinde yabancı
para birimleriyle borçlanan şirketlerin ödeyememe olasılıkları
istatistiksel olarak yükselmiştir. Zira döviz borcu olan firmalar şu
andaki cari kur seviyesi karşısında, öz kaynaklarının yaklaşık ¾?ünü
kaybetmiş durumda olması Türk finansal piyasaları ve bankalar
açısından yaklaşan bir kredi riskidir. Kur zararlarının şu anda
reeskont hesaplarında izlenmesi nedeniyle, işletmeler üzerinde henüz
likidite baskısı yaratmamıştır. Ancak, ilerleyen dönemlerde kur
zararlarının tahakkuk ve ödeme hesaplarına aktarılması aşaması
geldiğinde likidite ve ödeme sıkıntıları başlayacaktır."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey