Ana SayfaAdalet Bakanlığı, ABD'nin 2017 yılı İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye ile ilgili bölümlere tepki gösterdi----

Adalet Bakanlığı, ABD'nin 2017 yılı İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye ile ilgili bölümlere tepki gösterdi

26 Nisan 2018 - 10:07 borsagundem.com

Adalet Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri?nin 2017 yılı İnsan
Hakları Raporu?nda Türkiye ile ilgili bölümler konusunda bir açıklama
yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Ülkemize yönelik eleştirilerde kullanılan dil ve üslubun, iyi
niyet ve diplomatik nezaket sınırlarını aştığı görülen rapor, içerdiği
maddi hataların yanı sıra kaynağı şüpheli bilgiler, asılsız iddialar,
tek yanlı yorum ve sübjektif değerlendirmelerle doludur.
Takdire değer bulunan yegâne husus, raporu hazırlayan devletin
insan hakları alanındaki kötü ve kabarık siciline aldırış etmeden, bu
alanda başka ülkeleri değerlendirme ve eleştirme konusunda sergilediği
yüksek özgüven olarak kaydedilmiştir.
Teröre karşı savaş doktriniyle giriştiği hukuk ve insanlık dışı
uygulamaları, ulusal yargı yetkisinden kaçırdığı Guantanamo toplama
kampındaki ağır hak ihlalleri, Müslümanlar başta olmak üzere belli
dini ve etnik gruplara yönelik artan nefret suçları, uluslararası
standartları hiçe sayan cezaevi uygulamaları ve yine
kurumsallaştırdığı yaygın polis şiddeti, belgeli ve tüm dünyanın
tanıklığında olan bir devletin, Türkiye'yi insan hak ve özgürlükleri
konusunda değerlendirme cüreti, ironi sınırlarını zorlayan bir
davranış biçimi olarak görülmektedir.
Türkiye, toprak bütünlüğünü, egemenlik haklarını ve
vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden PKK, PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ gibi
terör örgütleriyle eşzamanlı mücadelesini ulusal mevzuatına ve
uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak, hukukun sınırları içinde
sürdürmektedir.
Türkiye'nin, insan hakları ve özgürlük düzeninin başlıca düşmanı
olarak gördüğü teröre karşı mücadelesinde, muhatap devletin aksine
politik bir seçicililiği de bulunmamaktadır. Muhatap devletin, bir
terör örgütünün uzantılarına Suriye?de silah, mühimmat ve lojistik
destek sağlaması, uluslararası hukukun ihlali olarak daima
hatırlanacaktır. Aynı zamanda bir NATO müttefiki olan, egemen bir ülke
aleyhindeki saldırılarda kullanılma pahasına, terör örgütlerine
sağlanan bu destek muhatap devletin kabarık insan hakları sicilindeki
yerini almıştır.
Ülkemizdeki 15 Temmuz darbe girişiminin failleri ve
azmettiricilerini topraklarında himaye etmeyi sürdürmesi, FETÖ elebaşı
ve terör örgütü mensupları hakkındaki ısrarlı iade taleplerimize
karşılık vermemesi de muhatap devletin terörle mücadeledeki samimiyet
ve tutarlılığının parlak örnekleri olarak kayda geçmiştir.
Türkiye, sınırlarını aşan terörle mücadelesini kararlılıkla
sürdürürken, bölgesindeki insanlık dramlarına da kayıtsız kalmamış
dil, din veya etnik köken ayrımı gözetmeksizin milyonlarca mülteciye
kapılarını açmıştır. Büyük bir yangından kaçarak kendisine sığınan
insanları durdurmak için güney sınırına bir utanç duvarı inşa etmek
ülkemizin politik ajandasında hiç bir zaman yer almamıştır.
Türkiye'ye yönelik eleştirilerinde cömertliği dikkat çeken muhatap
devletin, göç ve ulusal güvenlik gibi alanlarda uluslararası metinler
ve insan hakları hukuku değerleriyle çelişen yasa ve uygulamalarını
gözden geçirmesinin, kıymetli mesaisini öncelikle zayıf bıraktığı
kendi vatandaş gruplarına (göçmenler, Müslümanlar, azınlıklar,
çocuklar ve yoksullar) ayırmasının daha yararlı olacağı
değerlendirilmektedir.
Türkiye'nin gözaltı merkezleri ve ceza infaz kurumları, ulusal
yargı mercilerinin, idari makamların, sivil toplum örgütlerinin,
yasama meclisinin ve BM ile Avrupa Konseyi çatısı altında oluşturulan
uluslararası mekanizmaların ziyaret ve denetimine açık bulunmaktadır.
Temel hak ve hürriyetlerin korunması amacıyla iç hukukundaki
kurumsal imkânlara ilave olarak Türkiye, bireysel başvurularda
uluslararası yargı yetkisini tanıdığı Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'nin de denetimi altındadır.
Dünyanın en kalabalık hükümlü ve tutuklu nüfusunu barındıran ceza
infaz kurumlarını, insan hak ve hürriyetleri bağlamında uluslararası
denetime hala açmamış bulunan muhatap devletin Türkiye'nin bu alandaki
tecrübesinden ders alması kendi yararına olacaktır.
Raporu hazırlayan devletin, insan hak ve özgürlüklerinin dünya
genelinde en yüksek norm ve standartlarda korunması ve geliştirilmesi
hedefini benimsemiş görünmesi yine de takdirle karşılanmaktadır.
Bunun için
Öncelikle kendi sicilini gözden geçirerek sistematik ihlal ve
hukuk dışı uygulamalarına son vermesi,
İnsan hak ve hürriyetlerine yönelik en ağır tehdit durumundaki
terörle mücadelede politik seçiciliğini bir kenara bırakarak
uluslararası yükümlülüklerine uygun biçimde kendisinden beklenen
dayanışmayı göstermesi,
FETÖ terör örgütü mensupları için güvenli bir liman, PKK/YPG terör
örgütleri için de tedarikçi olmaktan vazgeçmesi,
Anlamlı bir başlangıç noktası olacaktır."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey