Ana SayfaANALİZ-1.Çeyrek Kar Tahminleri(Ziraat Yatırım)----

ANALİZ-1.Çeyrek Kar Tahminleri(Ziraat Yatırım)

19 Nisan 2018 - 12:37 borsagundem.com

Ziraat Yatırım Menkul Değerler ( http://www.ziraatyatirim.com.tr )
Tarafından Hazırlanan Analiz Raporu:
"Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler
Bankacılık sektörünün 2018 yılının ilk iki ayındaki net dönem karı
ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,8 oranında gerileyerek
8.384mn TL olmuştur. Bu dönemde net faiz gelirlerindeki %15'lik artışa
karşın, yüksek ticari zarar ve karşılık giderleri kardaki düşüşte
etken olmuştur. Mart ayında kur ve faizlerdeki yükselişin ticari kar
zarar kalemiyle karlılığa ve değer düşüş karşılıkları ile de
özkaynaklara olumsuz etki etmesi beklenmektedir. Tüm bunlara
istinaden, geçen yılın Mart ayında devreye giren Kredi Garanti
Fonu'nun da olumlu katkısıyla görece yüksek gerçekleşen Mart 2017 net
kar rakamı da dikkate alındığında, Bankacılık sektörü ilk çeyrek
rakamları bir önceki yılın aynı dönemine göre baz etkisinden dolayı
daha zayıf gerçekleşebilir. Diğer taraftan 2017 yılı son çeyreğine
göre ise 2018 yılı ilk çeyrek karının daha yüksek seviyede
gerçekleşmesini bekliyoruz.
Kredi Garanti Fonunun kredi büyümelerine olumlu katkısı yılın son
çeyreğine doğru zayıflamış ancak yine de kredi büyümesi %5'in üzerinde
gerçekleşmişti. İlk çeyrekte ise kredilerde %4,8'lik artış
kaydedilmiştir. Kurlardaki artış YP cinsi krediler kanalıyla toplam
kredileri desteklemiştir. Mevduat tarafında da kredilere paralel bir
hareket gözlemlenirken, Mart ayındaki kur hareketinin ardından YP
medvduatlarda önemli artış görülmüştür. Mevduat büyümesi ise %4,3
olmuştur.
Ticari kar-zarar kalemi'nin kur ve swap maliyetlerindeki artışa
bağlı olarak 1. çeyrektekinin üzerinde sektör karlılığına olumsuz etki
etmesi beklenmektedir.
TÜFE endeksli tahvil getirilerinin yeni yılla birlikte yeni
enflasyon beklentileriyle normalleşmesi nedeniyle menkul kıymet faiz
gelirlerinde düşüş beklenmektedir. Garanti Bankası, Akbank, Yapı Kredi
Bankası ve Vakıfbank'ta TÜFE endeksli tahvillerin olumsuz etki etmesi
beklenirken, İş Bankası ve Halkbank'da önemli bir etki
beklenmemektedir.
Son çeyrekte mevduat maliyetlerindeki artışın, kredi
fiyatlamalarının olumlu etkileri ile telafi edildiği, hatta kredi
mevduat makasında açılma kaydedildiği öngörülmektedir. Bu kapsamda,
TÜFE endeksli tahvillerin faiz marjına yapması beklenen olumsuz etki,
genel olarak kredi faiz makasındaki artış ile dengelenmiştir.
Karşılık giderlerinde, TFRS 9'un etkisiyle hem genel karşılıklarda
hem de özel karşılıklarda normalin üzerinde gider kaydedilmesi
beklenmektedir. Ancak son çeyrekte bankalar tarafından TFRS 9'a
geçmeden önce yapılan düzeltmeler nedeniyle genel olarak son çeyreğin
altında gerçekleşmesi beklenmektedir. Buna ilaveten, geçen yılın son
çeyreğinde dönem sonu olması ve bazı düzeltmeler nedeniyle (emekli
sandığı karşılığı gibi) operasyonel giderlerde çeyreksel olarak
sektörde yüksek artış kaydedilmişti. Bu çeyrekte ise görece daha düşük
faaliyet giderlerinin karlılığa olumlu katkı sağlanması
beklenmektedir.
Takipteki kredilere ayrılan karşılık oranları ve muhasebe
yöntemlerindeki değişiklikler geçmiş dönemlerde olduğu gibi banka
karlılıkları üzerinde etkili olacaktır.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, tahminlerimize göre, 2018 yılının
ilk çeyreğinde takibimizdeki bankaların toplam karlarının bir önceki
çeyreğe göre %8 oranında artış kaydedeceğini bir önceki yılın aynı
dönemine göre ise %7 oranında gerileme kaydedeceğini beklemekteyiz.
Takip edilen bankalar arasında bir önceki çeyreğe artış
kaydedilmesinde İş Bankası, Yapı Kredi Bankası ve Halkbank'ın
karlarında bir önceki çeyreğe göre beklediğimiz yüksek artışlar etkili
olmuştur.
İş Bankası'nın çeyreksel olarak karındaki artışta kredi mevduat
makasındaki açılma ve operasyonel giderlerdeki normalleşmeye ek olarak
temettü geliri kaydedilmesi etkili olurken, Yapı Kredi Bankası'ndaki
artışta ise kredi mevduat makasındaki açılma, operasyonel giderlerdeki
normalleşme etkili olmuştur. Halkbank'taki artışta ise diğer faaliyet
gelirlerindeki artış ve ticari zarardan ticari kara geçilmesi ana
etkenler olmuştur.
Bir önceki çeyreğe göre dönem karında gerileme beklediğimiz tek
banka Garanti Bankası olmuştur. Bunda TÜFE endeksli tahvil
getirilerinde bir önceki çeyreğe göre kaydedilen düşüş ve TFRS 9
uygulamaları önemli etken olmuştur. Garanti Bankası TÜFE endeksli
tahvil getirilerinde kendi enflasyon tahmini olan %8'i kullanmaktadır.
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre takibimizde olan bankaların
toplam karında kaydedilen gerilemede ise Halkbank, Vakıfbank ve İş
Bankası'nın karlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre kaydedilen
gerilemeler etkili olmuştur.

BANKACILIK DIŞI SEKTÖRLER

Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

2018 yılının ilk çeyreğinde TL'ye göre Dolar, Euro, Japon Yeni
sırasıyla %4,7, %7,8 ve %11,0 oranlarında değer kazanmıştır.
Dolayısıyla döviz açık pozisyonları olan şirketler bu durumdan olumsuz
etkilenecektir. Özellikle de Euro ve Japon Yeni açık pozisyonları olan
şirketler daha olumsuz etkilenebilirler.
2017 yılının 4. çeyreğiyle kıyaslandığında, Dolar açık pozisyonu
olan şirketler TL'nin %6,2 değer kaybetmesine bağlı olarak, yüksek kur
farkı gideri yazmışlardı. 1. çeyrekte ise, TL'nin Dolar karşısında
%4,7 oranında değer kaybetmesi daha düşük kur farkı yazmaları söz
konusu olsa da yine de hatırı sayılır bir miktarda etki görülebilir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi Euro ve Yen'deki yüksek değer artışları bu
para birimleri cinsinden olan şirketlerin finansallarını olumsuz
etkileyebilir. 2017 yılının son çeyreğinde Dolar, Euro ve Japon Yeni,
TL'ye göre sırasıyla %6,2, %7,7 ve %6,1 değer kazanmıştı.
Diğer taraftan, ana karşılaştırma dönemi olan 2017 yılının 1.
çeyreğine göre ise kur farkı zararlarının daha yüksek seviyede
oluşması beklenmektedir. Geçen yılın 1. çeyreğinde Dolar, Euro ve
Japon Yeni, TL'ye göre sırasıyla, %3,4, %5,3 ve %8,8 oranlarında 2018
1. Çeyreğe göre daha düşük seviyede değer kazanmıştı.
En yüksek açık pozisyona sahip THY, dolar cinsinden bilanço
tutması ve açık pozisyonunun Japon Yeni ve Euro cinsinden olması
nedeniyle kur değişikliklerinden olumsuz etkilenecektir. Öte yandan,
TL açık pozisyonuna istinaden TL'deki değer kaybından olumlu
etkilenecektir.
Türk Telekom 801mn TL'lik kur farkı gideri ile kurlardaki
değişimden en olumsuz etkilenecek şirket olarak ön plana çıkmaktadır.
Tüpraş (TUPRS), açık pozisyonuna istinaden 225mn TL kur farkı
gideri kaydedebilecek olmakla birlikte satış fiyatlarını dolar bazında
belirlemesi ve stoklarından dolayı kur farkı giderinin olumsuz etkisi
sınırlı kalacaktır.
TOFAŞ'ın (TOASO) döviz pozisyonu Grup'un Avro cinsinden uzun
vadeli kredileri üzerindeki kur dalgalanmalarına ilişkin kur riski
Fiat ve PSA tarafından üstlenilmiştir. Dolayısıyla, 2.780mn TL'lik
döviz açık pozisyonuna rağmen kur artışlarından şirketin yaklaşık 67mn
TL olumsuz etkileneceği hesaplanmaktadır.
Yüksek döviz fazlası bulunan Enka İnşaat'ta (ENKAI) ise, dolar
cinsinden bilanço tutması nedeniyle kurlardaki artışın önemli bir
etkisi olmayacağı hesaplanmıştır. (İçeriği belli olmayan para
birimlerine bağlı olarak etki artabilir veya azalabilir)
Döviz pozisyon fazlası en yüksek olan şirket Sabancı Holding
(SAHOL) olmakla birlikte kur etkisi sınırlıdır.(Pay Piyasası: Kurların
Son Çeyrek Finansallarına Olası Etkisi_02.04.2018)
Brent petrol fiyatları Aralık ayı sonundaki 66,60$/varilden Mart
ayı sonunda 69,33$/varile yükselmiştir. Bu durum akaryakıt ve petrol
türevi satan firmalarda sınırlı da olsa stok karı kaydedilmesine neden
olacaktır (Tüpraş, Aygaz, Petkim). Diğer taraftan, Akdeniz rafineri
marjları ise son çeyrekteki bozulmanın ardından ilk çeyekte iyileşme
kaydetmesine karşın bir önceki yılın aynı dönemine göre düşüş
kaydetmiştir. Bu durumun Tüpraş'ın marjlarına geçen yılın aynı
dönemine göre baskı yapması beklenmektedir. Petkim tarafında ise,
etilen nafta marjında ilk çeyrekte açılmaya devam etmesinin karlılığa
olumlu katkı sağlaması beklenmekle birlikte petrokimya fiyatlarındaki
görece düşük artış karlılığı baskılayabilir.
2018 yılı Ocak-Mart döneminde otomotiv ihracatı geçen senenin aynı
dönemine göre %3,1 azalmış ve 344.257 adet olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılı ilk çeyrekte ihracat artışı %33,5 ile son yılların en yüksek
çeyreksel artışını kaydetmişti. Bu sebeple 2018 yılındaki ilk üç aylık
dönemdeki düşüşte baz etkisi nedeniyle düşüş gözlenmiştir. Söz konusu
dönemde, üretim %0,2 artışla 425.183 adet olmuştur. Yurtiçi satışlar
ise %2,2 artmış ve 163.358 adete yükselmiştir.
Otomotiv ihracatındaki %3,1'lik düşüşe karşın, Ford Otosan'ın
ihracatı adet bazında %9,8 artmıştır. TOFAŞ'ın ise yurtdışı satışları
%10,9 gerilemiştir. TOFAŞ'ın hafif ticari araç satışlarındaki düşüş
sebebiyle toplam hafif araç satışları %3,7 gerilerken, Ford Otosan hem
otomobil hem de hafif ticari araç satışlarındaki düşüşler sebebiyle
toplam hafif araç satışlarında %6,2 gerileme kaydetmiş durumdadır.
Ayrıca, kurların yüksek seyri yüksek oranda ihracat geliri kaydeden
TOFAŞ ve Ford Otosan için olumludur. Bu nedenle, her iki şirketin
karlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre artış kaydetmesi
beklenmektedir.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nce
yayınlanan havayolu yolcu ve uçak istatistiklerine göre Türkiye geneli
havalimanlarından, Ocak-Mart döneminde, hizmet alan yolcu sayısı %21,5
artışla 43,1mn olmuştur. Türk Hava Yolları'nın ise Ocak-Mart döneminde
yolcu sayısı %28,5 artış ile 16,7mn olmuştur. Yolcu doluluk oranı ise
geçen sene aynı döneme göre 6,5 puan artışla %80,5'e yükselmiştir.
TAV'ın hizmet verdiği havalimanlarındaki yolcu sayısı da ilk
çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,4'lük oldukça yüksek
artış kaydederek yaklaşık 27,7mn kişiye yükselmiş ve iyi bir görüntü
sergilemiştir. TAV'ın faaliyet gösterdiği havalimanlarındaki ticari
uçuş sayısı da %12,6 oranında artarak 194.995 adet olmuştur. Tüm bu
gelişmeler, THY ve TAV'in ilk çeyrek finansallarının olumlu olacağına
işaret etmektedir.
Yılın son çeyreğinde konut kredi faizlerindeki belirgin artış
yılın ilk çeyreğinde devam etmiş ve yılın ilk çeyreğinde ortalama
konut kredi fazileri %14,6 olmuştur. Bir önceki çeyrekte bu oran %13,3
idi. Faizlerdeki artışların da etkisiyle yılın ilk iki ayında satılan
konut adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre %2 oranında
gerileyerek 193bin olmuştur. Yine faizlerdeki artış ipotekli konut
satışların düşmesiyle sonuçlanmıştır. Geçen yıl toplam satışlar
içindeki ortalama ipotekli konut satışlarının oranı %33 iken, bu yıl
%29,1'e kadar gerilemiştir. Konut kredi artış hızında da düşüş
gözlemlenirken, yıllık konut kredi büyümesi baz etkisinin de etkisiyle
Mart ayında %12,1 olmuştur. Geçen yıl teşviklerin de etkisiyle kredi
büyümesi %20'nin üzerini görmüştü. Benzer şekilde konut fiyatları
artış hızında da düşüş gözlemlenirken, TCMB'nin açıkladığı konut fiyat
endeksinde ise en son açıklanan Şubat ayı verilerine göre yıllık konut
fiyat artışı %10,1'e gerilemiştir.
Çimento sektöründe geçtiğimiz yılın ilk yarısında kötü hava
koşullarının da etkisiyle tüketim tarafında zayıflık gözlenmiş yılın
ikinci yarıda ise olumlu hava koşullarının da katkısıyla tüketimde
toparlanma görülmüştü. Bu yılın ilk aylarında da talep koşulları iyi
seyrederken, 2017 yılı ikinci yarısında yakalanan ivme ilk çeyrekte
devam etmektedir. Ayrıca, geçtiğimiz yılki yüksek stok miktarı bu yıl
düşüş göstermiştir. Bu da fiyatların yukarı yönde ayarlanması için
fırsat yaratmıştır. Diğer yandan, geçen yıl enerji fiyatlarındaki
artış ve kurlardaki yükseliş maliyetler üzerinden marjları
baskılamıştı. Bu yıl petrokok tarafında fiyatların sınırlı da olsa
normalize olması maliyetler tarafında kısmi rahatlama yapabilecekken,
alternatif enerji kaynaklarına yatırımların olumlu yansımaları
beklenmektedir. Son olarak, bu yıl güçlü büyüme beklenen gelişmiş ülke
çimento talebinin ihracata katkısının devam edeceği beklenmektedir.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak yaptığımız tahminlere göre
takibimizdeki banka dışı şirketlerde, toplam karın 2018 yılının 1.
çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %57 oranında oldukça
yüksek artış kaydedeceğini bir önceki çeyreğe göre ise %8 oranında
gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Bir önceki yıla göre tahmin edilen
yüksek artışta Türk Hava Yolları'nın zararının azalması ve Emlak Konut
GYO ile Sabancı Holding karlarındaki yüksek artış beklentileri etkili
olmuştur. Bir önceki çeyreğe göre tahmin edilen düşüşte ise THY'nin
karında bir önceki çeyreğe göre beklenen gerileme ana etken
olmuştur."

Analizin tamamı için:

http://lb.ziraatyatirim.com.tr/eu/c/tq/059D49998F7B4D9B806211A948F6BB26/c051c0c452d692e7b81888a6f88c94b5/?i=4b40240db72992b1875acbb901c9a4b2e940c86423d681311d15a883bcb7da14c1d607a2ebf5c9121b06531e9b1171009a4b0dcf8558222d68c19f379b8e4a4f5fe8288cfef57d73f4a516007f94d9f84e17f3ea14248c575ea502d167d76a91

*******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey