Ana SayfaTÜSİAD Başkanı Bilecik: Bazı ihtiyati politikalar, enflasyonu düşürecek adımlar kısa vadede gözümüzü korkutmamalıdır----

TÜSİAD Başkanı Bilecik: Bazı ihtiyati politikalar, enflasyonu düşürecek adımlar kısa vadede gözümüzü korkutmamalıdır

17 Kasım 2017 - 12:34 borsagundem.com

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik
Araştırma Forumu (EAF) tarafından bugün ?Bankacılık Sektörü: Riskler,
Kırılganlıklar ve Çözüm Önerileri? başlıklı bir konferans düzenlendi.
Konferansta bankacılık sektörünü yeni dönemde bekleyen riskler ve
fırsatların yanı sıra sektörün mevcut sorunları ve çözüm önerileri ele
alındı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Erol Bilecik şunları kaydetti:
?Dış finansman koşullarının zorlaştığı, tasarruflarımızın kısıtlı
olduğu bu dönemde kaynakların akılcı yönetimi son derece önemli. Bu
nedenle ekonomi politikaları tasarlanırken ya da kredi garanti fonu
gibi kredi büyümesini teşvik eden mekanizmalar oluşturulurken hedef
sadece kredi artışı değil, bunların üretken alanlara dağılımını
sağlamak da olmalıdır. Yüksek büyüme, verimlilik artışı temelli
olmadığında, bildiğiniz gibi sonuç maalesef yüksek enflasyon olarak
karşımıza çıkmakta ve finansal kırılganlıklarımız daha da artmaktadır.
Son yıllarda ülkemiz zor ve alışagelmedik olaylarla karşı karşıya
kaldı. Buna rağmen ekonomimiz pek çok güçlük karşısında önemli bir
direnç gösterdi. Bunu, güçlü bankacılık sektörümüz, mali disiplin ve
iyi denetim ve düzenleme mekanizmalarına sahip olduğumuz için
başardık. Önümüzdeki dönemde de karşımıza çıkacak zorlukları
aşabilmemiz, bunların devamlılığına ve birikmiş risklerimizi iyi
yönetebilmemize bağlıdır.
Ekonomi politikalarının, özellikle para politikası iletişiminin ve
etkinliğinin güçlenmesi hem finansal kesimin hem de reel kesimin önünü
görebilmesine yardımcı olacaktır. Siyasi söylem ve görüşlerin bu
iletişimin önüne geçmesi ve yeni belirsizlikler yaratmamasını arzu
ediyoruz.
Bugün iyi bir eğitim sisteminin, dijital dönüşümü başarmanın,
güçlü bir demokrasi ve hukuk devleti olmanın ekonomiye getirisi,
birkaç puanlık büyümeden çok daha kıymetlidir.
Bazı ihtiyati politikalar, enflasyonu düşürecek adımlar kısa
vadede gözümüzü korkutmamalıdır. Önemli olan ne pahasına olursa olsun
yüksek oranlarda büyümek değil, ekonomik istikrarı sağlamak ve rekabet
gücümüzü artırarak potansiyel büyümeyi yükseltmektir.?
Denizbank Genel Müdürü ve TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu Başkanı
Hakan Ateş, ana tema konuşmasında 2001 krizi sonrasında bankacılık
sektörünün, yeniden yapılanması sayesinde dayanıklılığının arttığını,
böylece 2008 krizinde önemli bir direnç gösterebildiğini kaydetti. Bu
güçlü duruşun devamı için iyi regülasyonun öneminin altını çizen Ateş,
küresel ekonomik ve politik belirsizliklere rağmen Türkiye'de
bankacılık sektörünün benzer ülke gruplarını büyüme rakamlarıyla
geride bıraktığını vurguladı. Sektörün hala önemli bir büyüme
potansiyeli olduğuna dikkat çeken Ateş, para politikasındaki
öngörülebilirliğin artırılmasının ve enflasyonun hedeflenen seviyeye
yaklaşmasının sektörün etkinliğini artıracağını belirtti.
Hakan Ateş, bankacılık sektöründe dijitalleşmenin desteklenmesinin
finansal kapsayıcılığı artırmasını beklediklerini ve bunun ekonomi
üzerinde yaratacağı pozitif katkının yadsınamayacağını da ifade ederek
şöyle konuştu: ?Dijitalleşmenin yaygınlaşması için özellikle yasal
düzenlemelerle ilgili atılması gereken adımlar var. Son dönemde yasal
düzenlemelerin dijital alanda yaşanan teknolojik gelişmelerin
gerisinde kalması, buradan elde edilecek ekonomik faydanın kısıtlı
kalmasına neden oluyor? dedi.
Konferansta ?Bankacılık Üzerine Yeni Araştırmalar? ve ?Bankacılık
Sektörü: Problemler ve Öneriler? başlıklı iki panel düzenlendi.
Koç Üniversitesi ve EAF üyesi Selva Demiralp konferansta altı
çizilen önemli bir konunun finansal belirsizliklerin finans sektörü
üzerindeki olumsuz etkileri olduğunu vurguladı. Konferansa ABD Merkez
Bankası'ndan katılan iktisatçı Chiara Scotti tarafından yapılan
sunumda bu etkilerin ampirik olarak incelendiğini dile getiren
Demiralp, finansal belirsizliğin finansal piyasalar üzerindeki olumsuz
etkilerinin reel aktivite ve finansal değişkenlere göre daha uzun
süreli bir etki yaptığını, bu tür şoklar sonrası bankacılık sisteminin
sermaye rasyosunda bir artış gözlemlendiğini ve politika yapıcıların
bu bulguları göz önünde bulundurmalarının faydalı olacağını dile
getirdi.
Demiralp, konferansa Avrupa Yatırım Bankası'ndan katılan Alper'in
araştırmasında ise Turkiye'deki bankaların kaynaklarının en önemli
kısmını teşkil eden TL mevduat maliyetlerini düşürmenin önündeki
kısıtların tartışıldığını vurguladı. Alper, dolarizasyon sürecinin
banka maliyetlerini olumsuz etkilediğinin altını çizerken yapısal
likiditedeki bozulmanın mevduat faizlerinin düşmesinin önündeki en
önemli engel olduğunu belirtti.

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey