Ana SayfaANALİZ-3.Çeyrek Kar Tahminleri(Ziraat Yatırım)----

ANALİZ-3.Çeyrek Kar Tahminleri(Ziraat Yatırım)

18 Ekim 2017 - 16:12 borsagundem.com

Ziraat Yatırım Menkul Değerler ( http://www.ziraatyatirim.com.tr )
Tarafından Hazırlanan Analiz Raporu:
"3Ç2017 KAR TAHMİNLERİ/BANKACILIK SEKTÖRÜ
Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler
Bankacılık sektörü karı, 3. çeyreğin ilk iki ayında 7.921mn TL
olarak gerçekleşmiş ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,4
oranında artış kaydetmiştir. Eylül ayında ise TÜFE endeksli tahviller
görece yüksek enflasyon sebebiyle (Ağustos: %-0,27, Eylül: %0,15)
karlılığa olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca 3. çeyrek kapanışı
sebebiyle net ücret ve komisyon gelirlerinin de karlılığı desteklemesi
beklenmektedir. Diğer taraftan, dönem sonunda kaydedilen kurlardaki
artışın ticari kar-zarar vasıtasıyla karlılığa baskı yapması
beklenmektedir.
Kredi Garanti Fonunun kredi büyümelerine olumlu katkısı 1. ve 2
çeyrekteki hızlı büyümelerin ardından iyice azalmıştır. Bunun da
etkisiyle kredilerdeki büyüme kamu bankaları hariç oldukça
yavaşlamıştır. Mevduat tarafında da kredilerdekine paralel bir trend
söz konusudur. Sektördeki kredi büyümesi 3. çeyrekte %3,9 olurken,
mevduat büyümesi ise %2,7 olmuştur. Kamu bankalarında ise kredi
büyümesi %4,7 olurken, mevduat büyümesi de %4,9 olarak
gerçekleşmiştir.
Ticari kar-zarar kalemi, 2. çeyrektekine benzer yaklaşık aynı
seviyede sektör karlılığına olumsuz etki edecektir.
2017 yılının 3. çeyreğinde TÜFE endeksli tahvillerin faiz
gelirlerine olan katkısı, hesaplamalarda kullanılacak olan TÜFE
oranlarının (TÜFE 3Ç17 %0,3, TÜFE 2Ç17: %3,2, 3Ç16: %2,2) bir önceki
çeyreğe göre çok düşük olması nedeniyle azalacaktır. Bu durumun,
hesaplamalarında gerçekleşen TÜFE enflasyonunu kullanan Halkbank,
Vakıfbank ve TSKB'nin karlılığına bir önceki çeyreğe göre olumsuz etki
etmesi beklenmektedir. Halkbank ve Vakıfbank, TÜFE endekslilerden 3.
çeyrekte yaklaşık 300mn TL'ye yakın daha düşük gelir kaydedecektir.
TÜFE endeskli tahvillerin getirilerini hesaplama kendi enflasyon
tahminini kullanan Garanti Bankası'nda 2. çeyrekte yapılan TÜFE
endeksli tahvillerin hesaplamasında tahmini enflasyonu %7'den %9'a
yükseltmesinin düzeltme katkısına bağlı bir önceki çeyreğe göre
yaklaşık 45mn TL olumlu katkısı olması beklenmektedir. Diğer taraftan
TÜFE endekslilerin hesaplamasında kendi enflasyon tahminini kullanan
Akbank'ta ise, TÜFE endeksli tahvillerin hesaplamasında 2. çeyrekte
yapılan düzeltmeye (tahmini enflasyonu %8'den %9,5'e yükseltmenin tüm
etkisi olan 100mn TL 2Ç'ye yansıtılmıştı) bağlı olarak TÜFE
endekslilerden 50mn TL olumsuz etki geleceği varsayılmıştır.
Hesaplamalarında kendi enflasyon tahmini kullanan Yapı Kredi
Bankası'nın, henüz revize oran net olmamakla birlikte, %8,8 olan
enflasyon hedefini yukarı yönlü revize edeceği ve buna göre de TÜFE
endeksli tahvillerin dönem karına olumlu katkı sağlayacağı
beklenmektedir. TCMB beklenti anketini kullanan İş Bankası'nda ise
TÜFE endekslilerin bir önceki çeyreğe göre getirilerinin yaklaşık aynı
seviyede kaldığı öngörülmüştür.
3. çeyrekte mevduat maliyetlerindeki artışın, kredi
fiyatlamalarının olumlu etkilerinin görülmeye başlanmasına karşın,
bankaların genel olarak faiz marjlarını sınırlı da olsa baskıladığı
öngörülmektedir. Ayrıca Halkbank, Vakıfbank ve TSKB'de TÜFE
endekslilerin de faiz marjına negatif etkisi olmuştur.
Yapı Kredi Bankası, 2. çeyrekteki 862mn TL'lik takipteki portföyü
satışının ardından 3. çeyrekte de 307mn TL'lik takipteki krediler
portföyünü 17,7mn TL'ye satmıştır. Diğer taraftan 2. çeyrekte
sırasıyla 225mn TL ve 709mn TL'lik takipteki krediler portföyü satışı
gerçekleştiren Garanti Bankası ve Akbank bu çeyrekte herhangi bir
satış gerçekleştirmemiştir.
3. çeyrekte elde edilecek temettü gelirlerinin sektör karlılığa
etkisinin bir önceki çeyereğe göre daha olumlu olması beklenmektedir.
Bunda Halkbank'ta genelde 2. çeyrekte kaydedilen temettü gelirinin 3.
çeyreğe kalmış olması ve İş Bankası'nda da 2. çeyrekte genelde
kaydedilen temettü gelirlerinin bir kısmının 3. çeyreğe sarkması
etkendir. Halkbank'ın 3 çeyrekte yaklaşık 230mn TL, İş Bankası'nın da
yaklaşık 100mn TL temettü geliri kaydettiği varsayılmıştır.
Garanti Bankası'nın ilk iki çeyrekte sırasıyla ayırdığı 200mn TL
ve 220mn TL'lik serbest karşılıkların ardından, 3. çeyrekte de
yaklaşık aynı seviyelerde serbest karşılık ayırdığı varsayılmıştır. Ek
olarak, Banka'nın yurtdışında taraf olduğu devam eden bir dava süreci
ile ilgili kesilen ceza ve cezaların ulaşabileceği rakama istinaden
33mn Euro (yaklaşık 140mn TL) karşılık ayırdığı dikkate alınmıştır.
Genel olarak, hem normal kredilerde hem de takibe düşen
kredilerdeki yavaşlamanın etkisiyle genel ve özel karşılık
kredilerinde bankalarda iyileşme beklenmektedir.
Takipteki kredilere ayrılan karşılık oranları ve muhasebe
yöntemlerindeki değişiklikler banka karlılıkları üzerinde etkili
olacaktır.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, takip ettiğimiz bankaların toplam
karının 2017 yılının 3. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %11
oranında azalacağı, diğer taraftan bir önceki yılın aynı dönemine göre
ise %10 oranında artacağını düşünmekteyiz.
Takibimizdeki bankaların TSKB hariç tümünde bir önceki çeyreğe
göre karlarında düşüş öngörürken, bir önceki yılın aynı dönemine göre
Yapı Kredi ve Vakıfbank hariç diğer bankarın karlarında artış
beklenmektedir. Halkbank'ın karında bir önceki çeyreğe göre beklenen
çift haneli düşüşe karşın bir önceki yılın aynı dönemine göre
kaydedilen %20,4'lük artışta 3Ç2016'da Banka'nın 445mn TL ek genel
karşılık ayırmasına bağlı olarak kaydedilen düşük dönem karı etkili
olmuştur.
Bir önceki yılın aynı dönemine göre 3.çeyrekte karlarında düşüş
beklenen Yapı Kredi Bankası'nda, bu çeyrek yüksek ticari zarar
kaydedilmesi ve yüksek genel karşılık giderlerinin kardaki gerileme
etkili olmuştur. Vakıfbank'ta ise 3Ç2016'da TÜFE endekslilerden
kaydedilen yüksek gelir ve 150mn TL'lik Şekerbank hisse satış karından
dolayı kaydedilen görece yüksek kar etkili olmuştur.
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüksek kar elde eden
Bankalar'ın düşük 3Ç2016 rakamlarının çıkarak, yerine yüksek olan
3Ç2017 rakamlarının gelmesinin etkisiyle, F/K ve PD/DD gibi önemli
piyasa göstergelerinin etkisiyle hisse fiyatlarına diğer bankalara
nazaran daha olumlu katkı yapması beklenmektedir.

BANKACILIK DIŞI SEKTÖRLER

Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

2017 yılının 3. çeyreğinde Dolar, Euro ve Japon Yeni, TL'ye göre
sırasıyla %1,3, %4,7 ve %1,3 değer kazanmıştır. Dolayısıyla döviz açık
pozisyonları bu para cinsinden olan şirketler bu durumdan olumsuz
etkilenecektir. Özellikle Euro cinsi açık pozisyonu olan şirketlerde
olumsuz etki daha yüksek olacaktır.
2017 yılının ilk çeyreğiyle kıyaslandığında, Dolar ve Japon Yeni
açık pozisyonu olan şirketler, geçen çeyrekte TL'nin Dolar ve Japon
Yeni karşısında değer kazanmasına bağlı olarak, kur farkı geliri
yazmışlardı. 3. çeyrekte ise TL'nin söz konusu para birimleri
karşısında değer kaybetmesi şirketlere kur farkı gideri olarak
yansıması beklenmektedir. Euro'nun ise bu çeyrekte geçen çeyrekteki
artışının üzerinde değerlenmesi, bu kurdan açığı olan şirketlerin daha
yüksek bir zarar yazmasına sebep olacaktır. 2017 yılının 2. çeyreğinde
Dolar ve Japon Yeni, TL'ye göre sırasıyla %3,6 ve %4,8 değer
kaybederken Euro, TL'ye göre %2,4 değer kazanmıştı. Bu durum genel
olarak döviz açık pozisyonu olan işletmelerde döviz açık pozisyonunun
etkisinin 2. çeyreğe göre 3. çeyrekte daha olumsuz olacağını
göstermektedir.
Diğer taraftan, ana karşılaştırma dönemi olan 2016 yılının 3.
çeyreğine göre ise kur farkı zararları bu çeyrekte daha düşük
gerçekleşecektir. Bunda 2016 yılının 3. çeyreğinde kurlarda kaydedilen
çok yüksek artışlar etkendir. Dolar, Euro ve Japon Yeni 2016 yılının
3. çeyreğinde %3,5, %4,9 ve %4,6 oranlarında TL'ye göre değer
kazanmıştı.
En yüksek açık pozisyona sahip olan THY'nin, dolar cinsinden
bilanço tutması ve açık pozisyonunun Japon Yeni ve Euro cinsinden
olması nedeniyle, yaklaşık 379mn TL kur farkı gideri kaydedeceği
hesaplanmaktadır. THY'de Euro'daki Dolara karşı değerlenmeye bağlı
olarak kur etkisi olumsuz olacaktır. Diğer yandan, Japon Yeni, TL ve
İsviçre Frangı açık pozisyonlarından kur farkı geliri yazılacaktır.
Bir önceki çeyreğe göre şirketin kur farkı giderlerinde ciddi düşüş
beklenirken, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise kur farkı
giderinin daha yüksek gerçekleşeceği hesaplanmıştır.
Türk Telekom 345mn TL ile kurlardaki değişimden en olumsuz
etkilenecek şirket olarak ön plana çıkmaktadır.
Tüpraş, dolar cinsi açık pozisyonu yüksek olmasına karşın hedge
(korunma) sebebiyle olumsuz etki 52mn TL ile sınırlı olacaktır.
Yüksek döviz açığı bulunan Torunlar GYO'nun 62mn TL kur farkı
gideri yazması beklenmektedir.
TOFAŞ ve Ford Otosan'ın yüksek döviz açık pozisyonu olmasına
karşın, tamamının korunması nedeniyle etki sınırlı olacaktır.
Döviz pozisyon fazlası yüksek olan Aselsan, Dolar kurundaki artış
nedeniyle 38mn TL gelir elde etmesi beklenmektedir.
Diğer taraftan, yüksek döviz fazlası olmasına karşın, Euro cinsi
bilanço tutan TAV Havalimanları, Dolar'ın Euro'ya karşı değer
kaybetmesinden dolayı 24mn TL kur farkı gideri yazabilir. (Pay
Piyasası: Kurların Üçüncü Çeyrek Finansallarına Olası
Etkisi_29.09.2017)
Brent petrol fiyatları Haziran ayı sonundaki 48,96$/varilden Eylül
ayı sonunda 56,68$/varile yükselmiştir. Bu durum akaryakıt ve petrol
türevi satan firmalarda stok karı kaydedilmesine neden olacaktır
(Tüpraş, Aygaz, Petkim). Buna ilaveten, Akdeniz rafineri marjlarının
hem bir önceki yılın aynı dönemine göre, hem de bir önceki çeyreğe
göre iyileşme kaydetmesinin Tüpraş'a olumlu yansıması beklenmektedir.
Tüpraş'ın karlılığı Aygaz'ın karını da olumlu yönde destekleyecektir.
Petkim tarafında ise petrokimya ürünleri fiyatlarındaki artışa ek
olarak, etilen nafta marjının yüksek seviyelerde seyrinin devam
etmesinin karlılığına olumlu katkı yapması beklenmektedir. Tüm bu
şirketlerde bir önceki yılın aynı döneminde kaydedilen düşük kar
rakamlarına bağlı olarak yüksek kar artışları olacağı öngörülmüştür.
2017 yılı 3.çeyrekte otomotiv ihracatı geçen sene 3. çeyreğe göre
%11,6 artmış ve 270.117 adet olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam yaz
sezonu için makul olmakla birlikte bundan önceki son 3 çeyrekte 350bin
adet olan ihracat ortalamalarının bir miktar altında kalmıştır. Üretim
%15,4 artışla 354.680 adet olmuştur. Yurtiçi satışlar ise yerli araç
satışlarındaki artış sebebiyle %15 yükselmiştir.
Otomotiv ihracatındaki %11,6'lık artışa en yüksek katkıyı yapan
2.şirket Ford Otosan olurken, TOFAŞ negatif etki etmiştir. TOFAŞ'ın 3.
çeyrek ihracatı adet bazında %13,2 azalırken, Ford Otosan'daki artış
%12,2 olarak hesaplanmıştır. TOFAŞ yerli hafif araç satışlarındaki
artış sebebiyle toplam hafif araç satışlarını %45,1 artırırken, Ford
Otosan hem yerli hem ithal satışlarındaki artış sebebiyle toplam hafif
araç satışlarında %15,6 artış kaydetmiş durumdadır. Bu nedenle, her
iki şirketin karlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre artış
kaydetmesi beklenmektedir.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nce
yayınlanan havayolu yolcu ve uçak istatistiklerine göre Türkiye geneli
havalimanlarından, Temmuz-Eylül döneminde, hizmet alan yolcu sayısı
%19 artışla 62,7mn olmuştur. Türk Hava Yolları'nın ise Temmuz-Eylül
döneminde yolcu sayısı %17,1 artış ile 21,3mn olmuştur. Yolcu doluluk
oranı ise geçen sene aynı döneme göre 7,3 puan artışla %83,3'e
yükselmiştir. TAV'ın hizmet verdiği yolcu sayısı da 2. çeyrekteki
%6,3'lük artışın ardından, 3. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine
göre %16,4 oranında artarak yaklaşık 36mn kişiye yükselmiş ve iyi bir
görüntü sergilemiştir. TAV'ın faaliyet gösterdiği havalimanlarındaki
ticari uçuş sayısı da %8,8 oranında artarak 249.192 adet olmuştur. Tüm
bu gelişmeler, THY ve TAV'in 3. çeyrekte karlılıklarında yüksek
artışlar kaydedeceğine işaret etmektedir.
Kamunun ve bankaların konut alımını teşvik edici adımları konut
sektöründeki talebi desteklemeye devam etmiştir. Ancak yine de 3.
çeyreğin sonununa doğru, konut kredi faiz oranları %13 seviyesine
kadar yükselmiştir. 3. çeyrek ortalaması ise %12,5 ile geçen çeyreğin
ortalaması olan %11,5'in üzerinde gerçekleşmiştir. Konut satışları ise
yılın Temmuz-Ağustos döneminde 236bin adet gerçekleşerek bir önceki
yılın aynı döneminin %20 üzerinde gerçekleşmiştir. Konut kredilerinde
ise artış hızı devam etmiş ve Eylül ayında yıllık %23'e ulaşmıştır.
Eylül ayı itibariyle konut kredileri 187 milyar TL'ye ulaşmıştır. Öte
yandan, TCMB'nin açıkladığı konut fiyat endeksinde ise en son
açıklanan Temmuz ayı verilerine göre yıllık gerileme devam etmiştir.
Geçen yılın 2. yarısında başlayan olumsuz gelişmelerle birlikte,
kurdaki artış ve kötü hava koşulları çimento sektörünün yılın ilk
çeyreğinde zayıf bir görüntü sergilemesine neden olmuştu. Yılın 2.
çeyreğinde ise çimento üretimi ve satışlarında hafif de olsa
toparlanma gözlenmiştir. 3. çeyreğin ilk ayında ise (en son açıklanan
Temmuz ayı verilerine göre) Çimento üretimi ve satışları geçen yılın
aynı döneminin oldukça üzerinde açıklanarak yaşanan toparlanmaları
desteklemiş ve olumlu bir görüntü çizmişlerdir. Olumlu hava
koşullarının yanı sıra, hükümetin ekonomiye yönelik teşvikleri, alt
yapı yatırımlarının devam ediyor olması, kentsel dönüşüm ve büyük
projelerle, çimento talebinin toparlanacağını öngörürken, çimento
şirketleri karlılıklarında iyileşme beklemekteyiz. Artan enerji
maliyetlerinin marjlar üzerindeki baskısının azaldığını düşünmekteyiz.
Savunma Sanayii'nde, sınır komşularında yaşanan sorunlar ve
jeopolitik riskler savunma sanayi harcamalarının doğal olarak
artmasına neden olmaktadır. Bu durumun etkisinin 3. çeyrekte de
Aselsan ve Otokar'a olumlu katkı sağladığını düşünmekteyiz.
Tüm bu gelişmelere bağlı olarak yaptığımız tahminlere göre
takibimizdeki banka dışı şirketlerde, toplam karın 2017 yılının 3.
çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %93 oranında oldukça
yüksek artış kaydedeceğini bir önceki çeyreğe göre ise %26 oranında
artacağını tahmin ediyoruz. Bir önceki yıla göre tahmin edilen yüksek
artışta, THY, Tüpraş, Turkcell ve Türk Telekom karlarındaki yüksek
artış beklentileri etkili olmuştur. Bir önceki çeyreğe göre tahmin
edilen artışta ise THY'nin bir önceki çeyrekteki zarardan bu çeyrekte
yüksek kara geçmesi ana etken olmuştur."

http://imgserveri.com/54165B4951BD4D81B4668B9B9A6D7E54/files/3C2017_Kar%20Tahminleri.pdf

*******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey