Ana SayfaYıldırım: Irak'ın attığı adımları destekliyoruz----

Yıldırım: Irak'ın attığı adımları destekliyoruz

18 Ekim 2017 - 11:56 borsagundem.com

Başbakan Yıldırım, "Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünün
muhafazasına büyük önem vermektedir. Meşru olmayan bir referandum
gerçekleşmiştir. Bu konuda bizim de atabileceğimiz adımlar mevcuttur.
Bunları da birer birer hayata geçiriyoruz. Hava sahamızı kapattık,
sınır kapılarının merkezi yönetime devredilmesi sürecini başlattık"
dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Conrad Otel'de düzenlenen "TRT World
Forum"un açılış oturumuna katılarak konuşma yaptı.
?Türkiye'nin misyonu, hakikate hizmet, mazlumların sesi, aklı ve
vicdanı olmak? olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, ?TRT World'ün bunu
küresel anlamda en iyi şekilde yaptığına şahit oluyoruz. Tarihiyle
medeniyet mirasıyla geniş coğrafyaya yayılan kardeşlik bağlarıyla
kıtaları birbiriyle birleştiren Türkiye, dünyanın vicdanı olarak
hareket ediyor, etmeye de devam edecek. TRT World, doğru habercilik
yapılarak kişileri gerçeklerden haberdar etmek, sesini
duyuramayanların sesi olmak üzere kuruldu. Bir anlamda mevcut medya
anlayışına itiraz olarak TRT World doğmuş oldu. Habercilikte büyük
haksızlıklara maruz kalmış bir ülkenin ve bir siyasi hareketin mensubu
olarak ifade etmek isterim ki habercilikte gerçeği ve sadece gerçeği
vermek yeterlidir" dedi.
?Avrupa'da göçmen ve yabancı düşmanlığı akımının siyasi alanı da
adeta etki altına aldığını görüyoruz?
Somali'deki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlere başsğlığı
dileyen Başbakan Yıldırım, ?Dünyada terörün ve savaşların giderek
yaygınlaştığını görmekteyiz. Radikalleşmenin yanı sıra yabancı
düşmanlığı gibi akımların da özellikle gelişmiş ülkelerde artmaya
başladığına şahit oluyoruz. Üstelik bu radikalleşme dalgasının
demokrasilerinin gelişmiş olduğunu düşündüğümüz Avrupa'da başlamış
olması ayrı bir endişe kaynağıdır. Avrupa'da göçmen ve yabancı
düşmanlığı akımının son yıllarda siyasi alanı da adeta etki altına
aldığını görüyoruz. Bu bizim esasen bir süreden beri gündeme
getirdiğimiz endişeleri de teyit ediyor. Bu gelişmeleri dikkate alarak
Türkiye, kapsayıcı ve kucaklayıcı politika anlayışını sürdürmeye devam
ediyor. Her ne kadar Suriye'nin derdiyle dertleniyorsak Arakan'ın
derdini de ihmal etmiyoruz. Filistin'in yardımına ne derece koşuyorsak
Somali'nin yardımına da koşuyoruz. Faaliyetlerimiz Türkiye olarak
kendi topraklarımızla sınırlı değil. Dünyanın neresinde insanların
başına bir bela gelse, bir felaket gelse yardıma ihtiyacı olan kim
varsa zaman kaybetmeden orada Türkiye hayır kurumlarıyla Kızılayıyla,
AFAD'ıyla, TİKA'sıyla bütün sivil toplum örgütleriyle hemen hazır ve
nazır olarak yetişiyor. Bir anlamda Türkiye yaptıklarıyla dünyanın
vicdanı olmaya devam ediyor. Nerede kanayan bir yara varsa
medeniyetimizin, değerlerimizin bize yüklediği tarihsel sorumluluğu
yerine getiriyoruz? dedi.

?Radikal ideolojileri besleyen eğilimlere fırsat vermemeliyiz?

Başbakan Yıldırım devamla şöyle konuştu ?Çağımızda ne yazık ki
yükselmekte ve yaygınlaşmakta olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam
düşmanlığı ve diğer ayrımcılıklar insanları ötekileştirmekte ve
toplumları daha bölünmüş ve kırılgan hale getirmektedir. Bu tür
eğilimlere karşı hep birlikte karşı konulmasına, saygı ve hoşgörüyü
temel alan değerler üzerinde yükselen kapsayıcı bir dilin mutlaka
geliştirilmeye ihtiyaç vardır. Şiddete varan aşırıcılık ve radikal
ideolojileri besleyen eğilimlere asla fırsat vermemeliyiz.
Astana?da varılan mutabakata ilişkin açıklamalarda bulunan
Başbakan Yıldırım, ?Suriyeli komşularımıza kapıları açtık hep destek
olduk sorunun çözümü için gayret gösterdik. Şuan ülkemizde 3 milyonun
üzerinde mülteci var. Suriye'de kalıcı ateşkesin sağlanması ve barışın
tesisi için Rusya, İran ve Türkiye olarak Astana sürecini başlatmış
bulunmaktayız. Bu girişimlerimizi Birleşmiş Milletler şemsiyesinde,
Cenevre sürecine taşımış bulunmaktayız. Astana'da varılan mutabakat
çerçevesinde, Suriye İdlib bölgesinin güvenliğinin sağlanması ve
oradaki çatışmaların sonlandırılması için biz, Rusya ve İran'dan
oluşan bir güvenlik çemberi oluşturma çalışmalarına başladık. Toprak
bütünlüğü esasına dayanan, halkın demokratik taleplerine saygı
gösteren, istikrarlı müreffeh bir Suriye'nin inşası yolunda atılacak
her adımın destekçisi olmaya devam edeceğiz? diye konuştu.

?Irak'ın attığı adımları destekliyoruz?

Irak?ta yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan
Başbakan Yıldırım, Yıldırım "Irak konusunda da tutumumuz açık ve
nettir. Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin
muhafazasına büyük önem vermektedir. Uluslararası toplumun ikazlarına
rağmen Kuzey Irak'ta, Irak anayasasını açıkça ihlal eden ve meşru
olmayan bir referandum gerçekleşmiştir. Irak hükümetinin kendi
ülkesinin sınırları içerisinde, anayasal egemenliğini tesis etmek
üzere attığı adımlar yerindedir ve destekliyoruz. Türkiye olarak bu
konuda bizim de atabileceğimiz adımlar mevcuttur. Bunları da birer
birer hayata geçiriyoruz. Hava sahamızı kapattık, sınır kapılarının
merkezi yönetime devredilmesi sürecini başlattık. Dolayısıyla Irak'ın
toprak bütünlüğü içerisinde bütün etnik grupların bir arada yaşayacağı
bir Irak geleceği konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Merkezi
hükümet tarafından geri alınan bölgelerde örneğin DEAŞ'tan alınan
Musul ve peşmergeden alınan Kerkük'te, Kuzey Irak Bölgesel
Yönetimi'nin baskıyla, şiddetle, oldu bittiyle değiştirdiği demografik
yapının, bölgenin tarihi derinliğine uygun olarak eski haline
döndürülmesi konusunda da merkezi Irak yönetiminin gerekli hassasiyeti
göstermesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

"BM Güvenlik Konseyi'nin 5 biraderi var"
"Bugün BM yıllardan beri devam eden Afganistan, Filistin, Kıbrıs
ve daha birçok bölgedeki sorunlara çözüm üretebiliyor mu?? diyen
Başbakan Yıldırım devamla şu ifadeleri kullandı ?Üretemiyor. Neden?
Çünkü taraf tutuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 biraderi var. Bu 5
biraderin bir tanesi birilerinden taraf oluyor, tek başına bütün
çözümü tıkıyor. Öbürü de ona karşı başka bir bölgedeki sorunda taraf
oluyor, o da tıkıyor. Dolayısıyla sorunlar çözülmüyor. Sorunların
torunlara havalesi devam ediyor. Böyle bir yere varamayız. Fırat
Kalkanı ile 2 bin kilometrekarelik bir alanı DEAŞ'tan tamamen
temizledik ve buraya Suriyeli kardeşlerimizin dönüp yerleşmesini
sağladık. Bölgede Fırat Kalkanı Harekatı ile 3 bin 600'ün üzerinde
DEAŞ terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdik. Bugün hiçbir ülke,
DEAŞ ile mücadelede Türkiye'nin gösterdiği başarıyı tek başına
gösterememektedir. Bununla da kalmadık 4 bin 500 DEAŞ terör örgütü
elemanını tutukladık, cezaevine koyduk ve 50 binden fazla yabancı
savaşçının ülkemiz üzerinden bölgeye geçmesine engel olduk. Terör bir
sonuçtur. Onun için ülkemiz, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıktan
beslenen DEAŞ, PKK, YPG, PYD gibi terör örgütleriyle amansız
mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir. Ülkemizin meşru demokratik
rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden terör örgütüyle
de karalılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu anlamda terörle mücadele
konusunda dost ve müttefik ülkelerden temel beklentimiz samimiyet ve
daha fazla iş birliğidir."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey