Ana SayfaİSO/Bahçıvan: Robotik teknoloji, sanayinin istihdam yaratma kapasitesini azaltabilir----

İSO/Bahçıvan: Robotik teknoloji, sanayinin istihdam yaratma kapasitesini azaltabilir

23 Ağustos 2017 - 14:36 borsagundem.com

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, dünya gündeminde yer
alan yapay zekanın üretim ekonomisi üzerindeki risklerine dikkat
çekerek ?Sosyal ve siyasal kurumlarımızla olası olumsuzlukları
önleyecek tedbirler düşünüyor muyuz? Robotik teknoloji gelişmeleri,
gelecekte sanayi kuruluşlarının istihdam yaratma kapasitesini daha da
azaltabilir? dedi.
Bahçıvan: ?Türkiye?de zamanın ruhuna uygun olarak bir sanayileşme
perspektifi benimsememiz ve bunu bilim, teknoloji ve inovasyon
politikalarıyla entegre bir halde kurgulamamız gerekiyor. Dijital
devrime dayanan yeni perspektif, kalkınma stratejimizin merkezinde yer
almalı.?
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin ağustos ayı olağan
toplantısı, ??Küresel Rekabet Ve Nitelikli Üretim İçin Bilim ve
Teknolojinin Işığında Yeni Bir Sanayileşme Perspektifi? ana gündemi
ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan?ın
açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız
konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan açılış konuşmasında,
özellikle dünya teknoloji devlerinden Tesla ve SpaceX?in CEO?su Elon
Musk ile Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg arasında yaşanan
tartışmanın da etkisiyle bir süredir dünyanın gündemine yerleşen yapay
zeka konusunun üretim ekonomisi üzerindeki risk unsurlarına dikkat
çekti. Tüm dünyada büyük bir hızla ilerleyen teknolojik akıl ve
gelişmelerin siyasal ve sosyal aklın ilerisinde koşmasının bazı
riskleri de beraberinde getirdiğinin altını çizen Bahçıvan, hayallerin
ötesinde teknolojilerin hayatımıza girdiğini, yıkıcı yenilik olarak
ifade edilen buluşların her geçen gün başka bir sektörde oyunun
kurallarını kökünden değiştirdiğini söyledi.
Bahçıvan ?Biz sosyal ve siyasal kurumlarımızla bu gelişmeye
gerçekten hazır mıyız? Teknolojik gelişmenin günlük yaşamda getireceği
değişimleri yeterince tartışıyor muyuz? Olası olumsuz etkilerini
önleyecek tedbirler üzerinde düşünüyor muyuz? Maalesef bu sorulara
?evet? diye cevap vermemiz mümkün değil. Dünya nüfusu artmaya devam
ederken teknolojik gelişmeler sayesinde daha az işgücüyle daha verimli
üretim yapmak mümkün hale geliyor. Özellikle robotik teknoloji
gelişmeleri, gelecekte sanayi kuruluşlarının istihdam yaratma
kapasitesini daha da azaltabilir? dedi.

Ortak akıl, teknolojiye insan odaklı bakmalı

Silikon Vadisi gibi örneklerin çok daha az çalışanla yüksek
ekonomik performansı ortaya koyduğunu dile getiren Bahçıvan ?Ancak
madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak bu gelişme ciddi sosyal
eşitsizliklere de neden oluyor. Elbette, olumsuz etkilerini düşünerek
teknolojiye karşı çıkmak söz konusu olamaz. Ancak yaklaşan sorunları
öngörerek toplumsal yaşamın diğer alanlarında tedbirler alınması
gerektiği de açık bir gerçek. O halde siyasal, kurumsal ve toplumsal
akıl, teknolojik akıldaki hızlı gelişmeye ayak uydurmaya çalışmalıdır.
Siyasal, kurumsal ve toplumsal akıl, gelişmelere ?insan odaklı? bakıp
teknolojik gelişmeyi bu çerçevede izlemelidir? dedi.

Teknoloji ekonomisi, Finans ekonomisi gibi tehdit olabilir

Buna benzer kontrolsüz bir gelişmenin nasıl bir tehlike
oluşturduğuna daha önce 2008 küresel finans krizi sürecinde tanık
olduklarını belirten Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: ?İnsan odaklı
olmayan finansal gelişmeler nasıl bütün dünyada dengesiz ve sorunlu
bir ekonomik yapının oluşmasına neden olduysa, önümüzdeki dönemde
teknolojinin de benzer bir sorunu tetiklemesi tehlikesi bulunmaktadır.
Dengesiz gelişen bir teknolojinin beklenen faydayı sağlamaması
tehlikesine OECD de son zamanlarda dikkat çekiyor. OECD?nin
?Verimliliğin Geleceği? başlıklı raporuna göre, son yıllarda yaşanan
teknolojik gelişmeler, bu gelişmeleri ortaya koyanlar tarafından
yeterince paylaşılmadığı için ekonominin bütününe fayda sağlayamıyor.
Doğru kullanılmadığı takdirde ?Teknoloji Ekonomisi?, aynen ?Finans
Ekonomisi? gibi bir balona dönüşerek yeni bir tehdit haline gelebilir.?

Yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere ihtiyaç var

Türkiye?deki sanayide yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji
yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının ise devam ettiğine dikkat
çeken Bahçıvan, şu değerlendirmede bulundu: ?Son İSO 500 araştırmasına
göre yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun yaratılan katma
değer içindeki payı 2015 yılında yüzde 3,2 iken, çok küçük bir artışla
2016 yılında yüzde 3,7 oldu. Bu veri, bu konuda henüz yeterli ilerleme
sağlanamadığını bize gösteriyor. Maalesef yasal düzenlemelerin
etkisini uygulamada arzu ettiğimiz derecede göremiyoruz. Küresel
rekabetin anahtarı bilgi ekonomisine dayalı olmaktan ve teknoloji
üretmekten geçiyor. Türkiye olarak zamanın ruhuna uygun olarak bir
sanayileşme perspektifi benimsememiz ve bunu bilim, teknoloji ve
inovasyon politikalarıyla entegre bir halde kurgulamamız gerekiyor.
Dijital devrime dayanan yeni sanayileşme perspektifi, kalkınma
stratejimizin merkezinde yer almalıdır. Teknolojide de tüketici değil,
üretici konumda olmamız gerekiyor. Tarih boyunca kendi özgün
teknolojisini, kendi yerli teknik kapasitesini geliştirebilen ülkeler
her alanda fark yarattılar. Başkalarının geliştirdiği teknolojiye
bağımlı olarak kalkınan bir ülke örneği yok.?

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey