Ana SayfaIDDRI ve İklim Stratejileri Raporu: Kömürün terk edilmesi kaçınılmaz----

IDDRI ve İklim Stratejileri Raporu: Kömürün terk edilmesi kaçınılmaz

28 Haziran 2017 - 10:12 borsagundem.com

Sürdürülebilir Kalkınma ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü
(IDDRI) ile İklim Stratejileri adlı uluslararası düşünce kuruluşları,
26 Haziran 2017?de ?Kömürü Terk Ediş Süreci? Raporu adlı çalışmayı
yayınladı. Raporda, daha önce Hollanda, Birleşik Krallık, Çek
Cumhuriyeti, Polonya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri?nde
yaşanan kömürü terk etme süreçleri incelenerek, bu süreçlerden çıkan
temel dersler ortaya konuluyor.
Kömür kullanımını kısıtlamadan ve kömürden enerji üretimini
zamanında sonlandırmadan Paris İklim Değişikliği Anlaşması?nın
amaçlarına ulaşmak mümkün değil. Rapor, kömürün terk edildiği
coğrafyalarda, bu geçişin işgücü ve yerel topluluklar açısından nasıl
sonuçlar doğurduğunu ve adil bir geçişin mümkün olup olmadığını
inceliyor.
Raporda şu bilgiler veriliyor:
"Israrla kullanılmaya devam eden kömürü küresel enerji sisteminden
zamanında çıkarmadan Paris İklim Değişikliği Anlaşması hedefleri
doğrultusunda iklim sistemini stabilize etmek mümkün değil. Her geçen
gün daha fazla kabul gördüğü üzere, bu geçişin işgücü ve yerel
topluluklar açısından da ?adil? olması gerekmektedir. Sürdürülebilir
Kalkınma ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IDDRI) ve Climate
Strategies bugün yayımladığı raporda, kömür üreten bölgelerin geleceği
hakkında bilgilendirme yapmak için daha önce Hollanda, Birleşik
Krallık, Çek Cumhuriyeti, Polonya, İspanya ve Amerika Birleşik
Devletleri?nde yaşanan kömürü terk etme süreçlerinden çıkarılan temel
derslerin altını çiziyor.
Kömürün terk edilmesi kaçınılmaz. Paris Anlaşması?nı imzalayan
büyük kömür tüketicisi ülkelerin iklim hedefleri, yerel hava kalitesi
ve su kıtlığı sorunları, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji
depolama maliyetlerinin düşmesi göz önünde bulundurulduğunda, karbon
yakalama ve depolama teknolojilerinin geleceğine dair iyimser
varsayımlarına rağmen, küresel kömür tüketiminin kademeli olarak terk
edilmesi artık kaçınılmaz kılmaktadır. Kömür sektörü çalışanları,
yerel madencilik toplulukları ve kömür tüketimine bel bağlayan
şirketlerin tümünü zorlu bir adaptasyon süreci beklemektedir.
Doğru hazırlıklar yapıldığı ve aktif şekilde yönetildiği takdirde,
kömürü terk edildiği sürece geçişin adil olması mümkün. Gereken
adaptasyonların büyüklüğü göz önüne alındığında, iş gücü, bölgeler ve
şirketlerin mümkün olan ek kısa zamanda hazırlık yapmaları ve geçiş
sürecine başlamaları çok büyük önem taşımaktadır. Climate Strategies
Direktörü Andrzej Blachowicz? e göre: ?Maden işçileri ve toplulukları
açısından adil bir geçiş süreci, ekonomi size karşı dönmeden önce
harekete geçmek anlamına geliyor. Bu geçiş sürecini erkenden
kabullenmek ve ve hazırlıklı olmak, eski maden bölgelerinde çalışan
yetişkinlerin %50?sinin iş bulamaması ya da hemen hemen %100?ün iş
bulması arasındaki fark anlamına gelebilir.?
?Adil geçiş? için vakit daralıyor. Geçiş süreçlerinin başarılı
olabilmesi için, iş gücünün yeniden eğitilmesi ve alternatif işlere
geçişlerinin yapılması, bölgesel ekonomilerin yeni ekonomik
faaliyetlere yatırım yapmaları, şirketlerin hala kar ederken yeni
faaliyet alanlarına yönelmeleri gibi, zorlu uyum süreçlerinin
tamamlanabilmesi için vakte ihtiyaç vardır. IDDRI Uzman Araştırmacı
Oliver Sartor?a göre: ?Şoku hafifletmek ve değişimi yönetmek için,
koşullar hala olumluyken, önümüzde ne kadar çok vakit olursa, sonuçlar
herkes için o kadar iyi olacaktır. Ancak iklim politikaları
hedeflerimiz açısından, fazla vakit kalmadı. Bu da adil bir geçiş
sürecinin acilen ele alınması gereken bir konu olduğu anlamına
geliyor.?
Raporda adil bir geçiş sürecine olanak verecek temel önerilere yer
veriliyor. Temel önerilerinden bazıları paydaşların kendi aralarında
?geçiş olmalı mıdır ve neden olmalıdır? gibi başlıca sorular konusunda
temel fikir birliği oluşturmak, hükümetlerin yapıcı bir sosyal
diyaloğu desteklemek için erkenden ağırlıklarını koymaları,
paydaşların kendilerine ait ve yerel koşulları da yansıtan geçiş planı
geliştirmeleri sayılabilir. Andrzej Blachowicz?in altığını çizdiği bir
diğer nokta ise: ?Hükümetlerin ve paydaşların ?adil geçişi? sadece bir
finansal bir tazminat konusu olarak görmekten imtina etmeleri, ve
gelecek nesiller için ekonomik yenilenme ve öğretim fırsatlarına
yatırım yapmaları gerekiyor.?
Tamamıyla iktisadi bir bakış açısıyla ele alındığında ise,
yönetilen bir geçişin sürecinin maliyeti çoğu zaman hiç geçiş
yapmamaktan daha düşük. Rekabet gücü olmayan bir sektörü desteklemenin
maliyeti genel olarak çok yüksektir. Oliver Sartor bu konuyu şöyle
açıklıyor: ?İş gücü ve topluluklar açısından adil bir geçişe yeterli
kaynak yatırımı yapılmamış olması, hükümetleri çok büyük maliyet yükü
altında bırakabilir. Bu maliyetlerin içinde çoğu zaman yüksek derecede
uzun vadeli işsizlik ve iş göremezlik ödemeleri, bozulan çevrenin
temizlenmesi ve nesiller arası sosyal ve ekonomik sakıncalar da
bulunmaktadır.?

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey