Ana SayfaANALİZ-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler(T-BANK)----

ANALİZ-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler(T-BANK)

24 Mart 2017 - 16:38 borsagundem.com

T-BANK ( http://www.tbank.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Haftalık
Bülten:
"ABD?de Trump yönetiminin Temsilciler Meclisi sınavı izlenirken
yurtiçinde büyüme verisi önemli...
Küresel piyasalarda Fed toplantısı sonrası oluşan olumlu hava bu
hafta da devam etti. ABD doları, euro ve yene karşı zayıf seyrini
sürdürürken, gelişmekte olan para birimlerine karşı da değer kaybetti.
Dolar endeksi bu hafta 100?ün altını görürken, on yıllık ABD faizleri
de %2.40?a indi. Piyasalar mevcut durumda Trump yönetiminin ekonomiyle
ilgili uygulamalarını izlemekte. Temsilciler Meclisi?nde dün oylanması
gereken ve Obama yönetimi tarafından getirilen sağlık sigorta
uygulamasını iptal edip yerine yenisi getiren tasarının oylanması
bugüne ertelendi. Başkan Trump tasarının geçmesine çok önem vermekte
ancak bu konuda yoğun bir dirençle karşılaşmakta. Tasarının geçmemesi
Trump yönetiminin bundan sonra yapacağı vergi ve bütçe reformları
konusunda kötü bir örnek oluşturacak ve yönetime zarar verecek.
Tasarının reddedilmesi halinde ABD dolarındaki gerilemenin devam
etmesi beklenebilir. Tasarının kabulü ise Trump yönetimine yeni bir
güç kazandırabilir ve dolar endeksinde bir miktar toparlanma olabilir.
Öte yandan, Avrupa?ya baktığımızda özellikle imalat sanayi ve
hizmetler sektörüyle ilgili öncü göstergelerin olumlu olduğunu ve Euro
Bölgesi?nde büyümenin ivme kazandığını görmekteyiz. Fransa?da
Macron?un seçim anketlerinde öne geçmesi de euroyu destekleyen bir
faktör oldu. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda da büyüme
beklentileri güçlenmiş durumda ve özellikle Fed?in son açıklamalarının
bu ülkelere yönelik risk iştahını olumlu etkilediğini görmekteyiz. Bu
arada, Çin?de faizler yükseltilirken, Rusya?da düşürüldü.
ABD doları, haftalık bazda euro ve yene karşı değer kaybetti.
Euro/dolar paritesi 1.08 dolar/yen ise 111 civarında seyrediyor.
Petrol fiyatları bu hafta da gerilemeye devam etti. Vadeli Brent
ham petrolünün varili 50.85 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 48
dolar civarında.
Altın fiyatları bu hafta yükselmeye devam etti. Altının onsu 1245
dolar civarında seyrediyor.
Türkiye?de bu hafta 2016 işsizlik oranı açıklandı. İşsizlik yıllık
olarak da yükselmeye devam etti işsizlik oranı %10.3?den %10.9?a
yükseldi. Haftaya 2016 yılının son çeyreğine ilişkin büyüme verisi
(GSYH) açıklanacak. Son çeyreğin üçüncü çeyreğe göre daha yüksek
gelmesi beklense de, 2016?da yıllık büyümenin %2.5?un altında kalması
yüksek olasılık. Ayrıca, Şubat ayı dış ticaret ve Mart ayı imalat
sanayi kapasite kullanım oranları açıklanacak.
Türkiye piyasalarında sakin bir seyir vardı. Fed kararlarından
sonra düşen dolar ve TCMB?nin sıkı para politikasıyla birlikte
dolar/TL paritesi 3.60-3.64 aralığında dalgalandı. Moody?s?in görünümü
negatife indirmesinin ise piyasalara fazla etkisi olmadı. Ancak Türk
Lirası?nın diğer gelişmekte olan para birimlerine göre daha zayıf bir
seyir izlediği ve dolar karşısında fazla güçlenemediği görülmekte.
Bunda yaklaşan referandumun getirdiği baskı da etkili olmakta.
Faizlerde ise sınırlı bir düşüş var ve iki yıllık gösterge tahvilin
bileşik faizi %11.5?un altına indi.
Bu hafta küresel piyasalar bugün ABD?de ele alınması beklenen
sağlık yasasının sonucuna odaklanacaklar. Yasanın geçmemesi halinde
Trump yönetimi için bir yenilgi olacak ve bundan sonra başta vergi
reformu olmak üzere ekonomi tarafından yapılmak istenen reformlar
konusunda da bir belirsizlik oluşacak. Bu takdirde dolardaki değer
kaybının ve dolar endeksindeki gerilemenin devam etmesini
bekleyebiliriz. Bu durum kuşkusuz gelişmekte olan para birimlerinin de
işine gelecek. Bu senaryoda dolar/TL paritesinin 3.60?ın altını
görmesi mümkün olur. Yasanın geçmesi ise Trump yönetimi için iyi bir
haber olur ve doların diğer para birimlerine karşı bir miktar
toparlanmasını sağlayabilir. Bu takdirde, dolardaki olası bir
toparlanma, dolar/TL?nin tekrar 3.65 eşiğine yükselmesine ve aşmasına
neden olabilir. Sonuçta, bu hafta yine ABD?deki gelişmeler piyasalara
yön verecek. Diğer taraftan, yurtiçinde 2016?nın son çeyreğine ilişkin
büyüme verisi de piyasaların dikkatle izlediği bir veri olacak.

TÜRKİYE?DE BU HAFTA

Son ekonomik gelişmeler...

İşsizlik oranı 2016 yılında bir önceki yıla göre 0.6 puanlık artış
ile yüzde 10.9'a yükselirken, işsiz sayısı ise 3.33 milyon oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre,
2016'da tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0.6 puanlık
artışla yüzde 13 olurken, 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı
1.1 puanlık artış ile yüzde 19.6 oldu. Verilere göre istihdam
edilenlerin sayısı 2016 yılında, önceki yıla göre 584,000 kişi artarak
27.21 milyon kişi, istihdam oranı ise 0.3 puanlık artış ile yüzde 46.3
oldu. Erkeklerde istihdam oranı 0.1 puanlık artışla yüzde 65.1
kadınlarda ise 0.5 puanlık artışla yüzde 28 olarak gerçekleşti.
İstihdam edilenlerin yüzde 19.5'i tarım, yüzde 19.5'i sanayi, yüzde
7.3'ü inşaat, yüzde 53.7'si ise hizmetler sektöründe yer aldı. İşgücü
2016 yılında bir önceki yıla göre 857,000 kişi artarak 30.54 milyon
kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.7 puan artarak yüzde 52 olarak
gerçekleşti.
Hazine Müsteşarlığı, 28 Şubat 2017 itibarıyla merkezi yönetim brüt
borç stoku verilerini açıkladı. Buna göre, merkezi yönetim brüt borç
stoku şubat ayı sonunda 783,1 milyar lira oldu. Borç stokunun 478,6
milyar lira tutarındaki kısmı Türk lirası, 304,5 milyar lira
tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu.
Tüketici güven endeksi Mart'ta bir önceki aya göre yüzde 3.2
artışla 67.8'e yükseldi. Endeks Şubat ayında 65.7 değerini almıştı.

Moody's Türkiye'nin kredi notu görünümünü "negatif"e indirdi?

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notu
görünümünü ekonomik büyüme görünümünün zayıflaması, kurumların gücünü
yitirmeye devam etmesi ve ülkenin iç ile dış mali yapısı üzerindeki
baskıların artmasını gerekçe göstererek "durağan"dan "negatif"e
indirdi. Ba1 olan kredi notunda ise değişiklik yapmadı. Moody's
tarafından yapılan açıklamada, en son geçen yıl Eylül ayından yapılan
değerlendirmeden bu yana Türkiye'nin kredi notu üzerindeki baskıların
somut olarak arttığı ifade edilerek, "Ekonomik büyümedeki yavaşlama
sürdü. Yurtiçi güveni etkileyen devam etmekte olan siyasi ve
jeopolitik gerilimin yanı sıra, TL'deki keskin değer kaybı ile yüksek
enflasyona yol açan ve güçlenen dış baskılar büyümenin kısa vadede
geçen yılki beklentilere kıyasla baskı altında kalmasına yol açacak"
denildi. Moody's yapısal ekonomik reformların hayata geçirilememesi
halinde büyüme görünümünün uzun vadede ise tarihsel ortalamaların
altında kalacağına dikkat çekti.Hükümetin ekonomideki yavaşlamaya
verdiği tepkiyi kısa vadeli canlanma yaratmaya odaklı olarak
değerlendiren Moody's, "Alınan bu önlemlerin makroekonomik
dengesizlikleri artırma ihtimali yarattığı gibi, ekonomik büyümeyi
sınırlayan temel yapısal sorunlara karşılık vermede başarısız olduğunu
düşünüyoruz" dedi. Moody's Temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından
ortaya çıkan gergin siyasi ortamın tahminlerden daha uzun sürdüğünü ve
16 Nisan'daki anayasa referandumu sonrası hafiflemesinin
öngörülmediğini belirterek, "Temmuz ayından bu yana hükümete
muhalefetin çeşitli tiplerini azaltmak için atılan adımlar ülkenin
yönetme kapasitesinin gücünü azalttı ve özel sektör güvenini zedeledi"
dedi. Moody's bu gelişmelerin ekonomik büyüme üzerinde kısmen etkili
olduğunu da belirtti. Moody's Türkiye'nin kredi notuna temel desteği
oluşturan güçlü kamu maliyesinin yavaşlayan ekonomik büyümeden
"olumsuz" etkilendiğini belirtti. Kuruluş hükümetin ekonomideki
yavaşlamayı gidermek için attığı sosyal güvenlik ve vergi ödemeleri
ertelemesi ile maaş desteği gibi adımların yapısal sorunları ortadan
kaldırmadığı ve hükümetin bu destekleri kaldırmakta zorlanacağı
değerlendirmesinde bulundu. Raporda, "Kamu harcamalarındaki artışın
2018'de artmaya devam edeceğini, mali açığın artarak ve tahvil
faizlerinin yükselmeye devam ederek Türkiye'nin borç göstergelerinde
olumsuz etkileri olacağını tahmin ediyoruz" denildi. Moody's
Türkiye'nin kredi notunun uzun zamandır değişmeyen zayıf noktası dış
kırılganlıkların ise son aylarda arttığını belirtti. TL'deki keskin
değer kaybına dikkat çeken Moody's sermaye girişlerinin ise
aralıklarla cari açığı finanse etmekte yetersiz kaldığını belirterek
Türkiye'nin dış kırılganlığının kullanılan kıyaslama kriterlerine göre
benzer gelişmekte olan ülkelerin birkaç kat üzerinde olduğunu
belirtti. Moody's Türkiye'nin kredi notunun bundan sonra izleyeceği
yönün ise ülke ekonomisinin dış dengesizlikleri ve finansman
gereksiniminin yüksek olması nedeniyle ödemeler dengesi üzerinde
etkili faktörler tarafından sınırlı olduğuna bir kere daha dikkat
çekti. Türkiye'deki siyasi riskin yurtiçi siyasi veya jeopolitik
değişikler nedeniyle azalması sonucu kredi notu görünümünün istikrar
kazanacağını belirten Moody's bu faktörlerin kredi notunu artırmak
için yeterli olmayacağını belirtti. Moody's kredi notunu destekleyen
faktörleri ise Uluslararası Para Fonu tahminlerine göre yüzde 3.3
potansiyel büyümeye sahip ekonomi, kamunun borçlanma dışı gelirleri ve
giderleri dengesi ve borçlanma göstergeleri olduğunu belirtti.

TCMB dolar cinsi ZK'lara, rezerv opsiyonlarına ve serbest
hesaplara ödediği faizi yükseltti?

Merkez Bankası (TCMB) dolar cinsi tutulan zorunlu karşılıklara,
rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara uyguladığı faiz oranını
yüzde 0.75'ten yüzde 1'e yükseltti.
ABD ve İngiltere, THY dahil bazı havayolu yolcularının büyük
elektronik cihazları kabinde taşımalarını yasakladı?
ABD Yönetimi?nce konan yasağa göre ABD'ye doğrudan sefer yapacak
uçaklara binecek olan yolcular cep telefonu dışında tablet, dizüstü
bilgisayar ve başkaca elektronik cihazları, el bagajı olarak kabine
alamayacaklar. ABD?nin geçici yasak kapsamına giren ülke ve şehirler
şöyle: Türkiye, İstanbul Mısır, Kahire Ürdün, Amman Kuveyt, Kuveyt
Fas, Kazablanka Katar, Doha Suudi Arabistan, Riyad ve Cidde
Birleşik Arap Emirlikleri, Abu Dabi ve Dubai. İngiltere?de aynı tür
bir yasak kararı aldı. Yasak kapsamındaki diğer ülkeler ise Lübnan,
Ürdün, Mısır, Tunus ve Suudi Arabistan. İngiletere?de Başbakanlık?tan
yapılan açıklamada uzunluğu 16, genişliği 9,3 ve derinliği de 1,5
santimetreden fazla olan her türlü elektronik cihazın yasak kapsamında
olduğunu ve kabin içine alınmayacağı belirtildi. Bu cihazların uçağın
bagajına verilen bavul veya çantalara konulması gerekiyor.
İngiltere?nin koyduğu yasak kapsamındaki havayolu şirketleri şunlar:
British Airways, EasyJet, Jet2.com, Monarch, Thomas Cook, Thomson,
Türk Hava Yolları, Pegasus, Atlas-Global, Middle East Airlines,
Egyptair, Royal Jordanian, Tunis Air, Saudia.

DÜNYA EKONOMİSİ

G-20 sonuç bildirgesinde korumacılık uyarısına yer verilmedi?

Küresel finansın liderleri, Trump yönetimi ile ilk kez toplu
olarak biraraya geldi. Almanya'nın Baden kentinte toplanan G-20
ekonomi liderlerinin geçtiğimiz haftasonu gerçekleştirdiği toplantıdan
tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Toplantıların ardından açıklanan sonuç
bildirgesinde serbest ticarete ilişkin olumlu bir atıf yapılmazken,
korumacılık uyarısına yer verilmedi. Serbest ticaret ve koruyucu
politikaların reddedilmesinden bahsedilmeyen bildirge, küresel
ekonomik diplomasinin ekonomiyi yıllarca olmasa bile aylarca
gölgeleyebilecek bir çizgide olduğunu işaret ediyor.

S&P?nin gelişmekte olan ülkeler raporu?

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) gelişmekte
olan ülkelerin ekonomilerine ilişkin eğilimleri inceleyen raporuna
gore, gelişmekte olan piyasalarda, ABD seçimlerinden sonra bir
zayıflama gözlemlendi. Ancak gelişmekte olan ekonomilere 29 milyar
dolarlık net dış borç akışı ve 14 milyar dolarlık hisse akışı ile
gelişmekte olan piyasa varlıkları Aralık-Şubat döneminde yükseldi. Fed
ve ECB'nin farklı para politikaları ve ABD'deki muhtemel mali politika
hakkındaki belirsizlikler sebebiyle, gelişmekte olan ülkelere yönelik
sermaye akımlarının önümüzdeki donemde de dalgalı seyredeceği
öngörülüyor. Bundan sonraki dönemde EMEA bölgesinde yer alan Rusya,
Türkiye ve Güney
Afrika da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik
olasılıklar, iç siyasi gelişmeler ve jeopolitik belirsizlikler temel
olmak üzere ülkeye özgü koşullar, yatırımcının görüşleri noktasında
önemli itici güçler olacak.

Norveç dünyanın en mutlu ülkesi?

2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre Norveç Danimarka'yı geride
bırakarak dünyanın en mutlu ülkesi olurken, raporda ülkelere
vatandaşlarının refahını artırmak için toplumsal güven ve eşitliği
inşa etmeleri çağrısı yapıldı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından
2012 yılında başlatılan bir girişim olan Sürdürülebilir Kalkınma
Çözümleri Ağı'nın (SDSN) ürettiği rapora göre Kuzey Avrupa ülkeleri en
mutlu ülkeler. Sahra altı Afrika'daki ülkeler ile Suriye ve Yemen
listede yer alan 155 ülke içerisinde en mutsuz ülkeler arasında
yerlerini aldılar. Raporda ilk 10'u Norveç'in yanında Danimarka,
İzlanda, İsviçre, Finlandiya, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda,
Avustralya ve İsveç oluşturdu. Listenin en sonunda ise Güney Sudan,
Liberya, Gine, Togo, Ruanda, Tanzanya, Burundi ve Orta Afrika
Cumhuriyeti oluşturdu. Avrupa ülkelerinden Almanya 16. sırada,
İngiltere 19. sırada ve Fransa 31. sırada yer aldı. ABD ise bir sıra
gerileyerek 14. oldu. 155 ülkenin yer aldığı raporda Türkiye ise bu
yıl dokuz sıra yükselerek 69?uncu oldu.
ABD ekonomisinde gelişmeler...

. Trump yönetimi, ABD'nin taraf olduğu 14 serbest ticaret
anlaşmasının (STA) tümünü gözden geçirmek ve kamu alım politikalarını
ABD'li şirketlerin yararına olacak şekilde tekrar ele almak için yeni
başkanlık kararnameleri üzerinde çalışıyor. Gözden geçirilecek serbest
ticaret anlaşmalarının başında Meksika ve Kanada'yı kapsayan Kuzey
Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) geliyor. Yetkililer, ticaret
anlaşmaları ve kamu alımları alanlarının, Trump yönetiminin ticaret
politikaları hakkında hazırladığı kararnamelerin ilk ikisi olduğunu
belirttiler. Kararnamelerin ne zaman yayınlanacağı kesin olmasa da
yetkililer gelecek haftadan itibaren yürürlüğe girebileceklerini
belirttiler. Diğer taraftan Trump'ın başkan olmasından bu yana
Kongre'den geçirmeye çalıştığı ilk büyük kanun tasarısı hakkında
belirsizlik ise sürüyor. Obama döneminde kabul edilen sağlık sigortası
yasasının iptalini amaçlayan yasa tasarısına muhafazakar
Cumhuriyetçiler karşı çıkıyorlar. Tasarı hakkında Temsilciler
Meclisi'nde dün yapılması gereken oylama yeterli desteğin bulunamaması
nedeniyle ertelendi. Trump daha önce NAFTA'yı yeniden müzakere etmek
istediğini belirtmiş olduğu için STA'ların gözden geçirilmesi
kararnamesi büyük ölçüde sembolik bir önem taşıyor. ABD Ticaret Bakanı
Wilbur Ross iki hafta önce yaptığı açıklamada yönetimin yeniden
müzakereye başlamak istediğini üç ay içinde Kongre'ye bildireceğini
belirtmişti.
. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bölgesel başkanlarından Chicago Fed
Başkanı Charles Evans bankanın bu yıl iki kez daha faiz artışı
yapılması yolunda ilerlediğini söyledi. Evans, ABD ekonomisinin şu an
iyi bir yolda ilerlediğini ve bu yıl görünüme bağlı olarak üçten fazla
veya az faiz artışının da gerçekleşebileceğini söyledi. Yüzde 2'lik
enflasyon hedeflerine ulaşmaları ve geçmeleri için alanlarının
olduğunu da söyleyen Evans mali şartların birkaç ay öncesine kadar
şimdi biraz daha iyi olduğunu belirtti. Evans ayrıca yüzde 4 ekonomik
büyüme hedefinin ABD ekonomisinin gücünün yetebileceğinin üzerinde bir
hedef olabileceğini de belirtti.Evans, Fed'in bir sonraki faiz
artışına karar vermek için en az Haziran ayındaki toplantıya kadar
bekleyeceğini ve böylece hem ekonomi ve finans piyasaları verilerini
sindirmek, hem de Trump hükümetinin mali politika planlarının
netleşmesi için zaman elde edeceklerini söyledi.
. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari hisse fiyatları bir
düzeltme içine girse bile kriz olacağına dair büyük bir risk
görmediğini belirterek, Fed'in bilançosunun aktif bir şekilde
tartışıldığını belirtti.
. Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, Fed'in bilançosunun kademeli
ve sabırlı olarak daraltılmasına izin verilmeye başlanması gereken bir
döneme doğru girildiğini söyledi. Kaplan, geçtiğimiz haftaki faiz
artırımı ardından ekonominin nasıl ilerlediğini görmek için bir miktar
zaman olduğunu belirtti.
. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, ekonomi iyileşmeye devam
ederse, ABD merkez bankasının bu yıl kademeli faiz artırımına devam
etmesi ve 4.5 trilyon dolara büyüklüğe ulaşmış bilançosunu daraltmaya
başlaması gerektiğini söyledi. Ekonominin gelecek yıl yüzde 2 olan
trend büyümenin biraz daha üzerinde büyümesini beklediğini kaydeden
Mester, bu tahminin, 2017'de, yılda sekiz kez gerçekleştirilen Fed
toplantılarının her birinde değilse bile kademeli faiz artırımına
devam edilmesini makul kıldığını söyledi.
. Kansas Fed Başkanı Esther George, konuşmasında Fed'in kritik bir
döneme girdiğini söyledi ve çok düşük faiz oranlarının dengesizliğe
yol açabileceğini savundu. Fed'in bilanço planı hakkında daha fazla
kişinin konuşacağını belirten George, Fed'in bilanço tablosunu
küçültme sürecinin muhtemelen hızlı olmayacağı görüşünde.
. Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, Fed'in Mart ayında
yaptığı 25 baz puanlık faiz artışının ekonomik veri göz önünde
bulundurulduğunda mantıklı olduğunu savundu. Harker, Fed'in 2017 yılı
içerisinde 3'ten fazla faiz artışına gitme olasılığını göz ardı
edemeyeceği görüşünde. Patrick Harker, enflasyon hedefinin "ölçülü"
bir şekilde aşılacağını öngördü ve koyulan enflasyon hedefinin bir üst
limit olmadığını söyledi. Philadelphia Fed Başkanı, açıklamasında,
Fed'in bilanço tablosu hakkında görüşmelere başladığını ve bilanço
tablosunda yapılacak değişikliklerin hazine tahvilleri ve mortgage
destekli tahviller aracılığıyla olması gerektiğini savundu. Harker'ın
ifadesine göre Fed, henüz mali politikayı göz önünde bulundurmuş değil
ve mali politika hakkında daha detaylı bilgi bekliyor.
. ABD'de ikinci el konut satışları azalan stoklarla beklentiden
fazla düştü. ABD'de ikinci el konut satışları geçen ay 10 yılın en
yüksek seviyesine çıkmasının ardından Şubat'ta %3.7 düşüşle 5.48
milyon oldu. Ocak'ta 5.69 milyon olarak açıklanan veri revize
edilmedi. Beklenti %2.5 düşüştü. Bu dönemde satışlar sadece Güney'de
%1.3 arttı. Tam istihdama yakın olan istihdam piyasası, konut talebini
artırırken konut stoklarının sınırlı olması fiyatları artırıyor.
. ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları 7 haftanın zirvesine
çıktı. 18 Mart'ta sona eren haftada işsizlik maaşı başvuruları 15 bin
artışla 258 bin oldu. Beklenti 240 bindi. 4 haftalık ortalama işsizlik
maaşı başvuruları bin kişi artarak 240 bine yükseldi. Bir önceki
haftaya ilişkin veri ise 241 binden 243 bine revize edildi. Devam eden
işsizlik maaşı başvuruları 11 Mart'ta sona eren haftada 39 bin kişi
artarak 2 milyona ulaştı.
. ABD'de cari işlemler açığı 4. çeyrekte %3.1 düşüşle 112.4 milyar
dolar oldu. Cari açığın 129 milyar dolar olması bekleniyordu. 3.
çeyrek cari açık rakamı ise 113 milyar dolardan 116 milyar dolara
revize edildi. Böylelikle cari işlemler açığının GSYİH'ya oranı üçüncü
çeyrekteki seviyesi olan yüzde 2.5'ten yüzde 2.4'e geriledi.

AB ekonomilerinde gelişmeler...

AB:

. Avrupa Birliği kaynakları, 27 AB liderinin İngiltere'nin
birlikten çıkışı için yapılacak müzakerelerin ilkelerini görüşmek
amacıyla, İngiltere Başbakanı Theresa May'in 29 Mart'ta yapacağını
açıkladığı resmi Brexit başvurusunun ardından, Nisan sonunda
toplanacağını söylediler. Zirve, 27 üye ülke ve İngiltere arasındaki
Brexit müzakerelerinin başlamasından önce yerine getirilmesi gereken
bir aşama.
. Euro bölgesi maliye bakanları grubu başkanı Jeroen Dijsselbloem,
euro bölgesinin kurtarma fonu olarak bilinen Avrupa İstikrar
Mekanizması'nın (ESM), Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bir tür Avrupa
versiyonu haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Dijsselbloem bunun
aynı zamanda halen Yunanistan'a kredi veren "troyka"nın (Avrupa
Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF) uzun vadede dağıtılması
anlamına da geleceğini belirtti. ESM'in "şu anda yalnızca IMF'de olan
teknik uzmanlığı kurması" gerektiğini belirten Dijsselbloem, "Avrupa
Merkez Bankası, troykadaki rolünden dolayı giderek daha çok
rahatsızlık hissediyor ve bence bunda haklılar" dedi. Almanya Maliye
Bakanı Wolfgang Schaeuble de ESM'nin, Avrupa'daki krizleri
yönetebilecek bir Avrupa para fonuna dönüştürülmesini önermişti.
. Uluslararası Finans Entitüsü (IIF) yayımladığı bir raporda, Euro
Bölgesi?nde olumlu gelişmelerin görüldüğünü ancak özellikle siyasi
risklerin devam ettiğini bildirdi. IIF, Euro Bölgesi?nin görünümüne
ilişkin bir rapor yayımladı. Euro Bölgesi?nin 2016 yılında yüzde
1,7'lik Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) artışıyla ABD'yi geride
bırakarak sağlam toparlanmayı sürdürdüğü aktarılan raporda, 2017?de
yüzde 1,8 ve 2018'de de yüzde 1,7?lik büyüme beklendiği ifade edildi.
Bölgedeki toparlanmanın dengesiz gerçekleştiğine işaret edilen
raporda, Euro Bölgesi?nde bu yıl siyasi seçimler, Birleşik Krallık?ın
Avrupa Birliği?nden ayrılması (Brexit) ve yeni ABD yönetiminin
korumacı politikalarından kaynaklanan riskler bulunduğu ancak
potansiyel bir olumlu etkinin ise daha güçlü küresel büyümeden
kaynaklanabileceği aktarıldı. 2017 ve 2018?de, ECB için önemli
zorluklar görüleceği ve petrol fiyatındaki etki kaybolduğunda manşet
enflasyonun 2017 boyunca gerilemesinin muhtemel olduğu ifade edilen
raporda, ancak çekirdek enflasyonun 2017 yılı boyunca kademeli olarak
yüzde 1,1 ve 2018 yılı sonunda da yüzde 1,3 seviyesine kadar
yükselmesinin tahmin edildiği paylaşıldı.
. Euro bölgesinde imalat ve hizmet sektörleri Mart ayında fiyat
artışlarının hız kazanmasına rağmen yükselen talebin etkisiyle
yaklaşık altı yılın en hızlı büyümesini kaydetti. Markit euro bölgesi
imalat sanayi PMI, Mart ayı öncü verisine göre Şubat ayında gördüğü
nihai 55.4 seviyesinden 56.2'ye yükseldi. Endeksin 55.3 değerini
alacağı tahmin ediliyordu. Hizmetler PMI ise Mart ayı öncü verisine
göre 55.5'ten 56.5'e çıktı. Endeksin 55.3 değerini alacağı tahmin
ediliyordu. İki sektörü birden izleyen bileşik PMI ise Şubat
ayındakinihai 56 seviyesinden 56.7'ye yükselerek hem 55.8 olan
beklentileri aştı, hem de Nisan 2011'den bu yana en yüksek seviyeye
yükseldi.

Almanya:

. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Almanya'nın Avrupa
Birliği'ne yatırımın tasarruftan daha önemli olduğu mesajını vermesi
gerektiğini söyledi. Gabriel bu görüşünü, yazdığı bir makalede
belirtti. Başbakan Angela Merkel'in muhafazakar partisinin koalisyon
ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin üyesi olan Gabriel, bu mesajını daha
etkili kılmak için hükümetin AB bütçesine yaptığı katkıyı artırması
gerektiğini söyledi. Gabriel, Alman ekonomisinin Avrupa'da yatırım
düzeylerinin yükselmesinden büyük yarar sağlayacağını belirtti.
Gabriel'in sözleri, sosyal demokratların Eylül'de yapılacak genel
seçimden önce Merkel'in uyguladığı kemer sıkma politikasından
uzaklaşmak istediklerini gösteriyor. Gabriel makalesinde, "AB
bütçesine kattığımız her bir euro doğrudan ya da dolaylı olarak bize
birkaç kat fazlasıyla geri döner" dedi. AB'nin en büyük ekonomisi olan
Almanya, AB bütçesine her yıl 15 milyar euronun üzerinde net katkı
yapıyor. Bu miktarın İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından 2019
ve 2020 yıllarında 4.5 milyar euro artması mümkün. Almanya'nın AB
bütçe kurallarını gevşeterek kendi bütçe açıklarını kapatabildiğini
belirten Gabriel, ülkesinin buna rağmen AB ortaklarına tasarruf ve
yapısal reform telkini yapmasını eleştirdi. Gabriel, Almanya'nın
uyguladığı bu stratejinin, artık bütçe kurallarını uygulamada
zorlanmayan ve borç yükü daha da azalmış olan bir Alman ekonomisi
yarattığını söyledi.
. Almanya'da imalat ve hizmet sektörü satın alma yöneticileri
endeksi (PMI) iki sektörün de Mart ayında ABD, Çin, İngiltere ve
Ortadoğu'dan gelen güçlü talebin desteğiyle yaklaşık altı yılın en
sert büyümesini kaydettiğine işaret etti. PMI verileri Avrupa'nın en
büyük ekonomisi olan Almanya'da ekonomik büyümenin bu yılın ilk
çeyreğinde hız kazanacağını gösteriyor. Markit imalat sanayi PMI öncü
Mart verisine göre Şubat ayında gördüğü nihai 56.8 seviyesinden 58.3'e
yükseldi. Endeksin 56.5 değerini alacağı tahmin ediliyordu. Hizmetler
PMI ise Mart ayı öncü verisine göre 54.4'ten 55.6'ya çıktı. Endeksin
54.6 değerini alacağı tahmin ediliyordu. İmalat ve hizmet sektörleri
Alman ekonomisinin üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor. İki sektörü
birden izleyen bileşik PMI ise 56.1'den 57'ye yükselerek 70 ayın
zirvesini gördü.

Fransa:

. Fransa'da canlı yayınlanan televizyon münazarasında merkez aday
Emmanuel Macron'un cumhurbaşkanlığı yarışında liderlik pozisyonunu
sağlamlaştırırken, baş rakibi aşırı sağcı Marine Le Pen ile göç ve
Avrupa konularında ters düşen görüşler savundu. Yaklaşık üç buçuk saat
süren münazaranın ardından yapılan bir ankette eski ekonomi bakanı
olan Macron'un, katılan beş aday arasında en ikna edici aday olduğu
görüldü. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 40'ının kimi destekleyeceklerine
emin olmadıklarını söyledikleri 23 Nisan'daki ilk tur seçimler öncesi
iki önemli TV tartışması daha gerçekleşecek. Ankete katılanların yüzde
29'u Macron'u en ikna edici aday bulurken, solcu Jean-Luc Melenchon
yüzde 20 ile ikinci, Le Pen ve muhafazakar François Fillon üçüncü
sırada geldiler.
. Hakkında, 14 ve 16 yaşındaki iki kızını danışman olarak
çalıştırıp usulsüzlük yapmak suçlamasıyla soruşturma başlatılan Fransa
İçişleri Bakanı Bruno Le Roux görevinden istifa ettiğini açıkladı. Le
Roux, Paris'te düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada,
Cumhurbaşkanı François Hollande'e istifasını sunduğunu belirtti.
Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Le Roux'nun yerine İçişleri
Bakanlığı görevine Matthias Fekl'in getirildiği belirtildi.

İngiltere:

. İngiltere'nin başkenti Londra'da Çarşamba akşam üzeri parlamento
binası yakınlarında bir otomobilin yayaları ezdiği ve bir polis
memurunun bıçaklandığı saldırıda, saldırgan dahil ölenlerin sayısı
dört olarak açıklandı. Saldırıyı İslam Devleti (İD) üstlendi.
. İngiltere Başbakanı Theresa May'in, Avrupa Birliği'nden çıkış
(Brexit) sürecini başlatacak adımı 29 Mart tarihinde atacağı
açıklandı. May'in sözcüsü, başbakanın bu kararının Avrupa Konseyi
Başkanı Donald Tusk'ın makamına bildirildiğini söyledi. Brexit Bakanı
David Davis de yaptığı yazılı açıklamada, "Geçen Haziran ayında
Birleşik Krallık halkı AB'den ayrılma yönünde tarihi bir karar verdi.
Gelecek Çarşamba günü hükümet bu kararı uygulayarak 50. maddeyi
uygulamaya koyarak süreci resmen başlatacaktır" dedi. Bu adımla
başlayacak olan iki yıllık müzakere sürecinde İngiltere hükümeti ve
AB, İngiltere'nin çıkış koşulları üzerinde uzlaşmayı ve gelecekteki
ilişkilerini biçimlendirecek ayrı bir anlaşmaya varmayı umuyorlar. Bu
anlaşmanın en önemli noktası iki taraf arasındaki ticaretin koşulları
olacak. Bu arada Tusk da Brüksel'de yaptığı açıklamada, İngiltere'nin
çıkış sürecini 29 Mart'ta başlatmasından sonra 48 saat içinde, diğer
27 AB üyesi ülkeye Brexit müzakereleri ilkelerini sunacağını açıkladı.
. İngiltere'de Şubat ayında perakende satışlar beklentinin
üzerinde arttı. Ülkede Şubat ayında perakende satışları aylık bazda
yüzde 0,4 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 1,4 yükseldi.
İngiltere'de Şubat ayı perakende satışları yıllık bazda da yüzde 2,6
olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 3,7 arttı.
. İngiltere'de enflasyon Şubat ayında tahminlerin üzerinde
gerçekleşerek İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) hedefini üç yıldan
beri ilk kez aştı. İngiltere'de tüketici fiyatları yüzde 2.3 artarak
Eylül 2013'ten bu yana görülen en güçlü yükselişini gerçekleştirdi.
Verinin yüzde 2.1 artacağı tahmin ediliyordu.

Diğer ekonomilerde gelişmeler...

Rusya:

Rusya Merkez Bankası gösterge faizi yüzde 10.00'dan yüzde 9.75'e
düşürdü. Banka böylelikle Eylül ayından bu yana ilk kez borçlanma
maliyetlerini düşürdü. Banka, karar sonrası yaptığı açıklamada,
"Enflasyondaki yavaşlama tahminlerin ötesine geçti, enflasyon
beklentileri düşmeye devam ediyor ve ekonomik faaliyet toparlanıyor,"
dedi ve önümüzdeki ikinci ve üçüncü çeyreklerde faizi kademeli olarak
düşürme olasılığı gördüğünü belirtti.

Suudi Arabistan:

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Suudi
Arabistan'ın kredi notunu "AA-"den "A+"ya düşürdü. Fitch,
açıklamasında, "Not indirimi, kamu maliyesi ve dış dengede devam eden
bozulmayı, 2016 yılında beklenenden önemli ölçüde daha büyük mali
açığı ve hükümetin reform programını uygulamaya yönelik istekliliğin
boyutuna ilişkin süregelen şüpheleri yansıtıyor" dedi. Fitch, Suudi
Arabistan'ın merkezi yönetim borcunun GSYİH'ya oranını 2017'de yüzde
9.2 ve 2018'de yüzde 7.1 olarak tahmin etti. Fitch ayrıca, cari açığın
2016 yılının tümü için GSYİH'nın yüzde 6.1'i seviyesinde
gerçekleşmesini öngördü. Fitch kredi notunu görünümünü durağan olarak
açıkladı.

BU HAFTA PİYASALAR

Döviz ve faizde sakin seyir...

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen hafta gelişmekte olan ülke
piyasalarına pozitif yansıyan faiz kararı ardından Merkez Bankası'nın
(TCMB) fonlama maliyetini beş yılın yeni zirvesine taşımasıyla
dolar/TL'deki yukarı baskı oldukça zayıfladı. Moody's'in kredi notu
görünümünü negatife düşürmesi ise piyasalarda oldukça sınırlı da olsa
yukarı yönlü bir etki yaratırken bu etki de kalıcı olmadı ve kur hafta
başında anlamlı bir değişim göstermedi. Merkez Bankası'nın (TCMB) para
politikasında ana fonlama enstrümanı olarak kullanılmaya başlanan geç
likidite penceresi faizini geçen hafta Perşembe günü 75 baz puan
artırması sonrası, banka Cuma gününden itibaren attığı likidite
adımlarıyla bu artışı fonlama maliyetine yaklaşık 50 baz puan yükseliş
olarak yansıttı. Bankanın ortalama fon maliyeti %11.30?a yükseldi. Bu
çerçevede dolar/TL paritesi haftaya 3.62 seviyesinde başlarken
euro/TL 3.90, sepet bazında TL de 3.76 seviyesindeydi. Tahvil bono
piyasasında ise 24 Şubat 2027 itfalı yeni 10 yıllık gösterge tahvilin
ortalama bileşik faizi %10.97 oldu. İki yıllık gösterge olan 11 Temmuz
2018 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.63 düzeyindeydi.
Kurdaki düşüş eğilimi Salı günü de devam etti. Fed kararının
etkileri ve TCMB?nin faiz yükseltmesiyle birlikte dolar/TL Şubat
sonundan beri ilk kez 3.59'un altını test etti. Faizlerde de hafif
gerileme vardı. İki yıllık tahvil faizleri %11.50?a indi. Ancak durum
hafta ortasında biraz değişti. ABD Başkanı Donald Trump'ın
politikalarına ilişkin belirsizlikler küresel piyasalarda endişe
unsuru olmaya devam ederken, dolar/TL Çarşamba günü dalgalandı.
Piyasalarda genel olarak risk iştahı azalırken, dolar/TL de bu
çerçevede 3.61-3.64 civarında dalgalandı.
Trump'ın seçim vaatlerinden olan vergi indirimlerini hayata
geçirmekte zorlanacağı endişesiyle yatırımcılar riskten kaçmayı tercih
ederken, altın, ABD tahvilleri ve yen gibi güvenli limanlara yöneldi.
Perşembe günü de ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim vaatlerini hayata
geçirip geçiremeyeceğine dair endişeler piyasalarda belirsizlik unsuru
olurken, ABD'de sağlık yasasına ilişkin yapılacak oylamanın sonucu
beklendi. Dolar/TL 3.62 civarında sakin bir seyir izledi. İki yıllık
tahvil faizleri ise %11.50?un altına gerilemiş durumda. Haftanın son
gününde de piyasalar dün yapılması beklenen ancak ertelenen ABD sağlık
yasası oylamasını bekliyor. Bugün yapılacak oylama Trump'ın bundan
sonra ele alması beklenen ekonomi hakkındaki yasa tasarılarına
partisinden gelecek desteğin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Yasa tasarısının reddi Trump yönetiminin ekonomi politikaları
konusunda yeni bir belirsizliğe yol açabilir bu da doları olumsuz
etkileyebilir. Kur ve faizlerde yatay bir seyir izlenmekte. Merkez
Bankası?nın ortalama fon maliyeti ise %11.31 düzeyinde.
Öte yandan Hazine, Mart ayı borçlanma programı çerçevesinde
gerçekleştirdiği 18
Nisan 2018 itfalı kuponsuz tahvilin yeniden ihracı öncesi
rekabetçi olmayan tekliflerde (ROT) 296 milyon TL'si piyasa yapıcı
bankalardan (PY), 310 milyon TL'si kamudan olmak üzere 606 milyon TL
borçlanma gerçekleştirdi. 18 Nisan 2018 itfalı kuponsuz tahvilin
yeniden ihracında ise ortalama bileşik faiz %11.67 olarak gerçekleşti.
Kuponsuz tahvilde net satış 237.7 milyon TL, nominal teklif 1,629.8
milyon TL oldu.
Sonuçta, 17 Mart?ta?ta Merkez Bankası kurlarıyla 3.6123 olan
dolar/TL paritesi, 24 Mart?ta 3.6250 TL?ye yükseldi 3.88 TL düzeyinde
olan euro/TL paritesi ise 3.9121 TL?ye çıktı. 17 Mart?ta %11.56 olan
gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü
%11.46?ya geriledi.

Döviz, petrol ve altın fiyatları...

Döviz:

Dolar, Fed'in geçtiğimiz hafta beklenenden daha az şahin
açıklamalarının etkisinin piyasalar üzerinde devam etmesiyle hafta
başında da düşüşünü sürdürdü. Euro/dolar paritesi 1.0760, dolar/yen
paritesi ise 112.50 düzeyinde haftaya başladı. Doların diğer altı
büyük para birimi karşısındaki hareketlerini takip eden dolar endeksi
de 100.210'a geriledi. Dolar, daha sonra da Chicago Fed Başkanı
Charles Evans'ın bu yıl için iki faiz artışının muhtemel olduğunu
söyleyerek Fed'in faiz artışlarını hızlandırmayacağı sinyali
vermesinin ardından hafif kayıplar yaşadı. Dolar endeksi 100.02 olarak
7 Şubat'tan bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Dolar, hafta içinde ise ABD borsalarında keskin satışa ve Hazine
tahvil getirilerinde de düşüşe yol açan riskten kaçış eğiliminin
etkisiyle yen karşısında dört ayın dip seviyelerine geriledi. Dolar,
111.430 yene kadar geriledi. Euro da 2 Şubat'tan bu yana en yüksek
olan 1.0825 dolar düzeyini gördü. Doların altı önemli para birimi
karşısındaki seyrini izleyen endeks bir buçuk ayın dip seviyesi olan
99.642'ye kadar geriledi. İlerleyen günlerde dolar yen karşısında
düşmeye devam etti. Euro/dolar paritesi son dört ayın en düşük
seviyesi olan 110.60?a kadar geriledi. Euro/dolar ise tekrar 1.08?in
altına geriledi. Yatırımcılar ABD Başkanı Donald Trump'ın geçirmeye
çalıştığı sağlık yasa tasarısı için Kongre'de yeterli destek toplayıp
toplayamayacağını izliyor. Dolar bu hafta Trump'ın ekonomi
politikalarını hayata geçirmek için Kongre'de gereken desteği
bulamayacağı şüpheleriyle değer kaybederken, hisse piyasaları da
satışlarla karşılaştı. Aynı nedenle gerileyen ABD Hazine tahvil
getirileri de doların görece yüksek faiz çekiciliğini azaltıyor. Dolar
haftanın son gününde ise son günlerde yen ve euro karşısında
gerilediği dip seviyelerden toparlandı. Ancak Trump'ın partisinden
sağlık yasa tasarısına yeterli destek alıp alamayacağına dair
endişeler kazanımları sınırlıyor. Trump dün Temsilciler Meclisi'ndeki
Cumhuriyetçi parti üyelerine, yeni sağlık yasa tasarısına destek
vermemeleri halinde Obama dönemi sağlık yasasında değişiklik
yapmayacağını ve bundan sonra vergi reformuna odaklanacağını söyledi.
Sağlık yasa tasarısı hakkında aslen dün yapılması planlanan oylamanın
ertelenmesi doların ve hisse senetlerinin değer kaybetmesine neden
oldu. Ancak ABD Hazine tahvil faizlerinin tekrar yönünü yukarı
çevirmesi doların kayıplarını kısmen telafi etmesini sağladı. Cuma
günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.08 Dolar/yen paritesi 111
düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları ABD'de sondaj aktivitelerinin
artması ve OPEC ülkeleri tarafından üretimin düşürülmesine rağmen
stokların yüksek miktarda kalması nedeniyle hafta başında değer
kaybetti. Brent ham petrolün varil fiyatı 51.47 dolardan işlem
görürken, ABD türü ham petrolün varil fiyatı da 48.40 dolar oldu. Daha
sonra ise fiyatlar piyasayı desteklemek için OPEC öncülüğündeki üretim
kesintilerinin uzatılabileceği beklentileri ve güçlü talebin küresel
stok fazlasını eritebileceği beklentileriyle hafif değer kazandı.
Ancak hafta içinde fiyatlar, ihracatçı ülkelerin üretim kesintilerine
rağmen küresel çapta arz fazlasının devam ettiğini gösteren ABD ham
petrol stoklarındaki artışın etkisiyle tekrar geriledi. Brent petrolü
50 dolara, ABD petrolü de 48 dolara indi. İlerleyen günlerde ise
fiyatlar bir miktar yükseldi. Haftanın son gününde fiyatlar Suudi
Arabistan'ın ABD'ye petrol ihracatındaki gerilemeden destek buldu.
Ancak küresel çapta arz fazlası fiyatlar üzerinde baskı yaratmaya
devam etti. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün
varili 50.85 dolar düzeyinde ABD hafif ham petrolünün varili 48 dolar
civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları, dolardaki değer
kaybıyla birlikte hafta başında yükseldi. Spot altının ons fiyatı 1235
dolardan işlem gördü. Daha sonra ise fiyatlarda bir miktar gerileme
görüldü. Hafta içinde ise fiyatlar yatırımcıların riskli varlıklardan
çıkarak güvenli limanlara yönelmesine paralel olarak 28 Şubat?tan bu
yana en yüksek seviye olan 1253 dolara kadar yükseldi. Daha sonra
doların hafif toparlanmasıyla birlikte altın bu seviyenin altına indi.
Haftanın son gününde ise altın fiyatları, Trump'ın sağlık yasa
tasarısı hakkında yapılacak oylama öncesi dolardaki yukarı yönlü
harekete paralel olarak biraz geriledi. Cuma günü itibariyle altının
spot fiyatı ons başına 1245 dolar civarındadır."

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey