Ana SayfaKamu-Sen/Koncuk: İş güvencesi kırmızı çizgimizdir----

Kamu-Sen/Koncuk: İş güvencesi kırmızı çizgimizdir

21 Mart 2017 - 13:27 borsagundem.com

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu?nun, memurlarının iş güvencesinin
kaldırılacağına yönelik açıklamasını değerlendirdi. Koncuk, ?Kamu
hizmetlerinin sürekliliği ve tarafsızlığı için memurluk güvencesi
şarttır. Güvence memurun şahsına değil, yürüttüğü kamu hizmetinin
niteliğine verilmektedir? dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk
?İktidara geldiği günden beri memurluk güvencesini kaldırmayı
planlayan hükümet, yeniden bu yönde harekete geçmiş görünmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, bu konuda
bazı açıklamalarda bulunmuş, basına yansıdığı kadarıyla özetle
memurluk güvencesinin kaldırılacağını, yerine performansa dayalı bir
sistem getirileceğini, memurluk güvencesinin terör örgütlerini
besleyen bir yapı arz ettiğini, 20 yıl sonrasını görebilen memurların
darbe yaptıklarını ifade etmiştir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki, darbeye kalkışan memurlar değil,
eli silahlı teröristlerdir. Memurluk güvencesine sahip kamu
görevlileri ise darbenin karşısında, darbeyi önleyen kesim olmuştur.
Bugüne kadar değil Türkiye?de dünyanın hiçbir ülkesinde memurlar darbe
yapmamış, darbe yapmaya kalkışmamıştır. Bilakis, Devletimizin
geleceğinin teminatı, iş güvencesine sahip kamu görevlileridir ve
Sayın Bakan memurluk güvencesi konusunda büyük bir yanılgı
içerisindedir. Ülkemizde terör örgütlerinin kamuda kendilerine yer
edinmiş olmaları, memurluk güvencesinden değil liyakate dayanmayan
atama ve görevde yükselme uygulamalarının yaygınlaşmasından
kaynaklanmıştır. Hatta eğer bugün kamu kurum ve kuruluşlarının bütünü
terör örgütlerinin eline geçmediyse, Devletimiz bunu memurluk
güvencesine borçludur. Eğer memurluk güvencesi olmasaydı ve kamuda
Sayın Bakan?ın ifade ettiği performansa dayalı, güvencesiz bir sistem
uygulansaydı, FETÖ?nün kamuda etkin olduğu dönemlerde Devletine bağlı,
vatanını ve milletini seven bir tek kamu görevlisi kalmaz, tamamı
performans ya da başka nedenlerle işten çıkarılır, yerlerine terör
örgütü yandaşları doldurulurdu. Bugün Devletimiz 15 Temmuz gibi
kapsamlı ve alçakça planlanmış bir darbe girişimini, hiçbir kamu
hizmetini aksatmadan başarıyla bertaraf edebildiyse, bunda hiç
şüphesiz iş güvencesine sahip kamu görevlilerimizin, statülerinin
getirdiği korumaya dayalı olarak inisiyatif almalarına ve bütün baskı
ve yıldırma girişimlerine rağmen görevlerini sürdürebilmiş olmalarına
borçludur.
2002-2016 yılları arasında özellikle Devletine bağlı, vatanını,
milletini seven kamu görevlilerine yönelik olarak uygulanan
ayrımcılık, dışlama, haksızlık ve adaletsizliği en derinden yaşamış,
bizzat bu adaletsizliğe maruz kalmış kamu görevlileri adına Türkiye
Kamu-Sen olarak verdiğimiz mücadele herkesin bilgisi dahilindedir.
Tekrar ediyoruz ki, Sayın Bakan?ın sanki darbe girişimini kamu
görevlileri gerçekleştirmiş gibi bir yaklaşım içinde bulunması, 3
milyon kamu görevlisi adına hiç de yakışık almamıştır.
Sayın Bakan açıklamasında ?20 yıl sonra kimin nereye geleceği
belli olan sistemde adam niye darbe planlamasın?? demiştir. Oysa
darbeler, düzenden değil kaostan beslenir ve bütün darbeler
belirsizlik ortamlarında gerçekleşir. İlk işe girdiğinde hangi
şartlarda, hangi ünvana kadar yükselebileceğini bilmek, eğitim
durumunu geliştirdikçe yeni imkânlara kavuşarak yaşam boyu eğitime
yönlendirilmek, iş tecrübesi arttıkça sınavlara girerek terfi etmek
bütün çalışanların arzu ettiği, ideal sistemdir ve bunun neresi
kötüdür? Nitekim mevcut kamu istihdam sistemimiz de bu şekilde
düzenlenmiş ancak sisteme yapılan siyasi müdahaleler nedeniyle kariyer
ve liyakat ilkesi işletilemez hale gelmiştir.
O halde biz de Sayın Bakan?a soruyoruz, mülakata dayalı atama ve
görevde yükselme sisteminin adil bir yapı oluşturduğunu kim, nasıl
iddia edebilir? Çok yakın geçmişimizde tecrübe ettiğimiz üzere, kamuda
bir grubun kendisine yandaş bir kesim oluşturmak üzere performans
sistemini kendi amaçları lehine kullanmayacağını kim garanti edebilir?
İş güvencesi olmayan kamu görevlileri, kendilerine verilen kanun dışı
görevleri nasıl sorgulayacak, kanun dışı emirlere nasıl karşı
gelecektir? Allah korusun, gelecekte tıpkı 15 Temmuz?da olduğu gibi
alçakça bir girişime karşı, kamu görevlileri hangi güvence ile koruma
altına alınacaktır?
Görüldüğü üzere, iş güvencesi aslında memurun şahsına yönelik
olmaktan çok Devleti ve kamu hizmetlerinin tarafsızlığını ve
sürekliliğini sağlamak adına oluşturulmuş ve bütün dünyada yıllardan
beri uygulanan bir sistemdir. Memurun iş güvencesi darbeye sebep olan
değil Devleti her türlü darbeden koruyan en önemli unsurdur. Defalarca
ifade ettiğimiz üzere bu sistem, memurlara sınırsız ve koşulsuz bir
güvence de sunmamakta, her türlü yaptırımı içeren bir ceza
mekanizmasını da içinde barındırmaktadır. Nitekim, 15 Temmuz
sonrasında kamudan 100 binin üzerinde kamu görevlisi görevlerinden
uzaklaştırılmış veya ihraç edilmiş durumdadır. Yani memurlar,
dokunulmaz değillerdir.
Bununla birlikte, 21-23 Ekim 2016 tarihlerinde Bursa?da Sayın
Bakan?ın ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin de
katılımıyla bir Kamu Personel Rejimi Çalıştayı gerçekleştirilmiş,
çalıştay sonucunda ittifakla, memurluk güvencesinin kaldırılmasının
uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Gerek yaşadığımız acı tecrübeler gerekse bilimsel bütün
çalışmalar, kamu hizmetlerinin tarafsızlığı ve sürekliliği Devletin,
dönemsel olarak kişilerin veya grupların etkisinde kalmaması ve
devamlılığı amacıyla memurluk güvencesini zorunlu kılarken, memurların
iş güvencesini kaldırmak adına 3 milyon kamu görevlisini darbenin
sorumlusu olarak göstermek siyasi etikle bağdaşmayacak bir durumdur.
Bir kere daha ifade ediyoruz ki, memurluk güvencesi Türkiye
Kamu-Sen?in kırmızı çizgisidir?

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey