Ana SayfaTOBB/Hisarcıklıoğlu: Türkiye'nin geleneksel olarak batıya ve batılı değerlere yönelişi saldırıya uğradı----

TOBB/Hisarcıklıoğlu: Türkiye'nin geleneksel olarak batıya ve batılı değerlere yönelişi saldırıya uğradı

05 Aralık 2016 - 10:55 borsagundem.com


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu,
Türkiye-AB KİK 35. Toplantısında yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin geleneksel olarak batıya ve batılı değerlere yönelişi
saldırıya uğradı. Türkiye'nin başta DAEŞ olmak üzere, küresel terörle
mücadele çabalarının önü kesilmek istendi" dedi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasında şunları söyledi:
"Biliyorsunuz bu toplantımızı aslında Temmuz ayında yapacaktık.
Maalesef, 15 Temmuz'da Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı hain darbe
girişimi nedeniyle, toplantımızı ertelemek zorunda kalmıştık.
Türkiye, 15 Temmuz'da, sizlerin de yakından takip ettiğiniz gibi,
ciddi bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Başta halkımız ve
demokrasimiz olmak üzere, ekonomimiz ve devlet sistemimiz, bu
saldırının hedefi oldu. Parlamento binamız saldırıların hedefi oldu.
Türkiye'nin geleneksel olarak batıya ve batılı değerlere yönelişi
saldırıya uğradı. Türkiye'nin başta DAEŞ olmak üzere, küresel terörle
mücadele çabalarının önü kesilmek istendi. Halkımızın, başta
Türkiye-AB KİK Türkiye kanadı kuruluşları olmak üzere sivil toplum
kuruluşlarımızın ve tüm siyasilerimizin ortak reaksiyonu ile bu hain
saldırı engellenmiş oldu.
Bu süreçte, Türkiye-AB KİK AB kanadı üyeleri ve Avrupa Ekonomik ve
Sosyal Komitesi'nin destek mesajları için sizlere teşekkür ediyorum.
Bu destek, halkımız tarafından asla unutulmayacak.
Bu hain darbe girişiminin ülkemiz ekonomisi ve idari sistemi
üzerindeki etkisi maalesef devam ediyor. Hükümetimiz, Türkiye'nin
uluslararası yükümlülükleri ve anayasamız çerçevesinde olağanüstü hal
ilan etti. Saldırının sorumluları ve destekçilerinin belirlenmesi ve
adalete sevki ile ilgili çalışmalar sürdürülüyor.
Son yıllarda, siz değerli dostlarımız dahil, bir çok uluslararası
çevrede, Türkiye'nin batıya yönelimi konusunda soru işaretleri
oluşturuldu. Türkiye demokrasisi, Türkiye ekonomisi, Türkiye'deki
yatırım ortamı konusunda olumsuz algı oluşturuldu. Bundan dolayı son
derece üzgünüz.
Burada, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35 inci toplantısı
münasebetiyle, tüm dostlarımıza seslenmek istiyorum. Biz, Türkiye'nin
işçi, memur, çiftçi, esnaf, işveren ve toplumun tamamını temsil eden
sivil toplum kuruluşları olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne,
yargının bağımsızlığına, din, vicdan, ifade ve teşebbüs hürriyetine
inanıyoruz. Tüm politikalarımızı ve çalışmalarımızı bu değerler
çerçevesinde örgütlüyoruz.
Türkiye'nin Avrupa Birliği katılım sürecinin, bu değerlerin
uygulama standartlarının iyileştirilmesi açısından son derece önemli
bir çıpa olduğuna inanıyoruz. AB kurumlarının da, AB'nin bu
dönüştürücü gücünün farkında olarak hareket etmesini bekliyoruz.
AB'nin aday ülkeler için geliştirdiği katılım stratejileri, aday
ülkeleri AB'ye yakınlaştırmalı AB üyelik koşullarını sağlamalarına
yardımcı olmalı. Bu yaklaşım, önceki genişleme stratejilerinde vardı.
O nedenle, geçmişte AB'nin genişleme stratejileri başarıyla uygulandı.
AB, 6 üyeli bir kulüpten, Kıtanın tamamına hitap eden, 28 üyeli bir
güç haline geldi.
Şimdi de, AB'nin gelecekteki stratejik başarısı, Türkiye'nin
üyeliğinin sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye'nin üyeliği Türkiye
için stratejik bir başarı olacağı gibi, AB için de tarihi bir başarı
olacaktır.
Bu başarı elbette vizyon gerektirir. Güncel popülist yaklaşımlar
maalesef bu başarının önünde aşılması güç çukurlar eşiyor ve yüksek
duvarlar örüyor. Ancak, unutmamalıyız ki, Türkiye'nin AB üyelik
projesi, doğru bir projedir. Türkiye için doğrudur AB için de
doğrudur. Avrupa Kıtası için doğru bir projedir. Arka planında ciddi
bir vizyon ve öngörü vardır. İnanıyorum ki, açılan çukurlar
kapatılarak, inşa dilen duvarlar aşılara bu proje mutlaka başarılı
olacaktır.
Avrupa Parlamentosu'nun "Türkiye ile katılım müzakerelerini geçici
olarak dondurulması" kararından derin bir üzüntü duyuyoruz. Böylesi
önemli bir kararın, Türkiye-AB Karma İstişari Komitesi üyesi olan
işçi, memur ve işveren sendika konfederasyonları, meslek kuruluşları
ve sivil toplum kuruluşları dahil sosyal taraflarla hiç istişare
edilmeden alınabilmiş olmasından da ayrıca üzüntülüyüz.
Avrupa Parlamentosu'nun bu kararı, objektif temellerden yoksun
olup, Türkiye'deki gelişmeleri tek taraflı bir bakış açısıyla ele
almaktadır. Ayrıca, Parlamentoların doğal misyonuna da aykırıdır.
Parlamentolar müzakere yeridir. Parlamentolar diyalog yeridir.
Müzakereleri dondurma veya askıya alma yeri olmamalıdır.
Türkiye-AB KİK 1995 yılından beri, hiçbir siyasi gerginliğe
aldırmadan, çalışmalarını devam ettirmiştir. Biz, diyalog ve müzakere
yoluyla, en zor konuların çözümünde bile, bir ortak noktanın
bulunabileceğine inanıyoruz. O nedenle, Türkiye-AB KİK olarak
çalışmalarımızı her koşulda sürdürüyoruz.
35 inci toplantımızı da yoğun bir gündemle yapıyoruz. Türkiye-AB
ilişkilerinin gündemindeki konuları biz de ele alıyoruz. Vize
serbestisi, Suriyeli mülteciler, gümrük birliğinin güncellenmesi
konularını gündemimize aldık. 15 Temmuz sonrası, Türkiye'deki yatırım
ortamını ele almak istedik.
Vize konusu, KİK olarak her zaman öncelikli konularımız arasında
yer alıyor. Bu konudaki çalışmaların, Hükümetimiz ve Avrupa Komisyonu
tarafından sürdürüldüğünü biliyoruz. Çözümün yakın olduğuna inanmak
istiyoruz. Artık vizeler kaldırılsın. Bu talebimizi de tüm
yetkililerin duymasını istiyoruz.
Gümrük Birliğinin modernizasyonu konusu, Türkiye için de AB için
de son derece önemli. Ben, TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan
Yardımcısı olarak da konuya baktığımda, müzakerelerin bir an önce
başlatılıp, mevcut gümrük birliği yapısının genişletilerek
iyileştirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hepimiz
kazanacağız. O nedenle, burada lütfen siyasi davranmayalım.
Bakın, dünya ticareti daralıyor. AB ile ABD arasında TTIP
müzakerelerinin sonucu, artık eskisi gibi öngörülür olmayacak.
Bu s üreçte, AB'nin Kanada ile imzaladığı serbest ticaret
anlaşmasının çok isabetli bir adım olduğuna inanıyorum. Gümrük Birliği
müzakerelerini de bir an önce başlatalım. Var olan Gümrük Birliğindeki
yapısal sorunları aşmada Gümrük Birliği müzakerelerinin önemli
olacağına inanıyorum.
Müzakereler, daha önce üzerinde uzlaşılan müzakere çerçeve
belgesindeki kapsamda yürütülsün. Gümrük Birliği ile doğrudan ilgisi
olmayan konular eklenerek sulandırılmasın. Gümrük Birliği
müzakereleri, üye devletlerin kısır siyasi engellemelerine takılmasın.

Bakın, 1996 yılından beri var olan gümrük birliğine rağmen, AB'ye
ihraç ettiğimiz, veya AB'den ithal ettiğimiz malların taşınmasında
sorunlarımız var. Taşıma kotları ile uğraşıyoruz.
Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye dünyada hiçbir ülkenin
yapamadığını başarıyor. 3 milyon civarında mülteciyi, ciddi bir dış
destek almadan Türkiye'de barındırıyoruz. Bugüne kadar, Türkiye kendi
bütçesinden 25 milyar dolara yakın bir harcama yaptı. Buna, sivil
tolum kuruluşlarının yaptığı harcamalar dahil değil. Suriyeli
mültecileri ekonomik hayata entegre etmek için çok sayda proje
yürütülüyor.
Bir ülke düşünün Çevresindeki bütün ülkelerde çatışma alanları var,
iç savaşlar var. 3 milyon mülteciyi kendi imkânları ile ağırlıyor.
Üstelik bu mültecilerin sadece karnını doyurmuyor barınmadan eğitime,
sağlığa kadar her türlü ihtiyacını dünyanın en iyi koşullarında
karşılıyor.
Küresel terör örgütleri ile mücadele ediyor. Arka arkaya iki seçim
yaşıyor. Ve bunların üstüne bir de darbe girişimi yaşıyor. "Bu şartlar
altında ayakta kalabilecek, ekonomisi büyümeye devam edecek, sosyal
yaşamı etkilenmeyecek tek bir ülke söyleyebilir misiniz." Bunu
soruyorum. Yok. Türkiye'den başka bunu başarabilecek başka bir ülke
yok.
Ekonomimiz güçlü bicimde ayakta. İşte o yüzden Türkiye'ye yatırım
yapan her zaman, her koşulda kazanır.
Ben sözlerimi burada tamamlarken, Türkiye-AB 35 inci KİK toplantısının
başarılı olmasını diliyor hepinize saygılar sunuyorum. "





******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey